- 17 Ağustos 2011
- 22.076
- 137.932
-
- Konu Sahibi Sheldon_Cooper
- #41
Şu yazdığınızla gözümdeki gerçekliğinizi yitirdinizOdasından kovar mı acaba? Ya da çok yargılar mı ?
Günah çıkarmam lazımmış gibi hissediyorum.
Bu arada dışarıdaki kimse benim umurumda değil Ve dışarıda birini görünce kötü düşünmüyorum.Hatta dikkatimi bile çekmiyorum.Kendimle baş başa kalınca başlıyor çatışmalar.Ayıpladıkları grupların içinde de belirli bir dinden, inanıştan bağımsız olarak iyi insanlar olduğunu fark etmeleri yumuşamalarına sebep olur. Ünlü sosyal psikolog Muzaffer Şerifin bu konuda çok güzel saptamaları ve çözüm önerileri var. Ama işte kozmopolit şehirlerde bile insanlar kendi mahallelerinden hemşehri çevrelerinden çıkamayabiliyor. Benim annem tarafından tutucu akrabalarım var tüm ektrem karşıladıkları şeyleri bende gördükten sonra yumuşadılar meselayani hiç anlattığınız raddedeki kadar değildi ama bikini giymek için ortaokuldayken aşırı kavga ettiğimizi hatırlıyorum. Ergenlik yıllarımda annemle çok çatıştık sonra kabullendi ya da yıldı herkes de alıştı. Zaten eleştirseler kopup giderdik, herkes birbirini olduğu gibi sevmeyi öğrendi bir şekilde.
İçinden biri çıkıp yalnız yaşamak istediğinde peşinden gidecek bir sürü kişi olacak yahut o gün çok büyük gündem olup sonrasında unutulacak.. Yani ucunda ölüm yok bu kadınlardan..Ben zaten kendimi yeterince yargılıyorum hatta yadırgıyorum.Kimse bana benden daha kötü davranamaz.
Ben de z kuşağıyım ama yaşıtlarım görünce ben niye öyle değilim diye içime bir öküz oturuyor huzursuzluk sinir üzüntü veriyor.Benden çok daha şanssız olanları görüyorum bu sefer niye onlar kadar güçlü ve iyi olamıyorum diye kendime kızıyorum.
Yani içim hep çatışma dolu ve kaybedeni de hep benim.
Evet haklısınız kimseyi değiştirmek zorunda değil kimse de değişmek zorunda değil.Ama bana dayatılmak zorunda da değil.Zaten benim öfkem en çok kendime.Yakıştırma yapsalar da haksız olduklarını güzellikle fark ettiririm.Ettiremezsem de boş veririm o sorun değil.Benim etrafımda her kafa yapısından insan var. Ama onların ne düşündüğü umrumda bile değil.
Benim kendi fikrim var.
Gerçekten nefret ettiğim , çoğu şeyden sorumlu tuttuğum, en ufak bir sempati beslemediğim bir devlet büyüğü annemin telefonunun ekran fotoğrafında duruyor meselanapayım yani, annemi mi bicaklayayim, ben de mi seveyim?
Bana ne?
O onun görüşü, benim yanımda adını anmasin (ki zamanında yaşanan boş kavgalardan sonra anmiyor da) yeter.
Aynı şekilde ananemi çok seviyorum, ananem de beni çok seviyor. Benim gezmemin tozmamin sonuna kadar destekçisi (bazen onu da götürüyorum) , beni her koşulda destekliyor ama mesela benden başka bir kadın tek başına bir şey yapsın falan, yakıştırmalarda bulunuyor. Geçen senelerde onu ziyarete gitmiştim, çarşıya ciktik..yaz ayıydı benim ustumde sıfır kol vardı, önde yuruyen sıfır kollu kadını görünce 'k..cık,utanmadın mi atletle cikmaya' diye arkasından konuşmuştu TV dizisinde,kadın programinda kadın kendisini aldatan adama bagirsa adama 'yapistir şunun ağzına iki tane' der. Benim çok sevdiğim,onların dilinde şarkı ezberledigim ve yakın zamanda ülkelerini ziyaret etmek istedigim bir milleti mesela hakaret olarak kullanır , '(o ülke vatandaşının) dölü' der küfür yerine.
Yani ananem de böyle bir insan. Seksenbes yaşında. Bunu görmüş, böyle büyümüş.
Ne yapayım,kadın böyle konuşuyor,düşünüyor diye. Neden kafayı takayım ki? O da boyle bir insan...
Eski iş arkadasalsrim da mesela ataerkilligi sonuna kadar destekleyen, eril eril cümleler kuran kızlardı. Tabii ki insan uyuz oluyor, ben de isterim çevrem benim gibi düşünsün.
Ama ne yapayım yani?
Degistirebilecegim, geliştirebilecegim tek şey kendi zihnim. Ben ondan sorumluyum..onun dışında çevrem ne düşünürse düşünsün. Herkes çeşit çeşittir
Sen de duy ama içinden 'he he çok bilmiş' de, geç.
Benim çevrem genel olarak benden farklıdır ama yüzüme karşı asla kimse benim hayat tarzımi eleştiremez. Ben de onları eleştirmem, kimseye de beni eleştirme hakkını vermem.
Bu konuda sınırlarım var ,aşamazlar.
Size de bunu tavsiye ederim. Anneniz bile olsa kimseyle yuzgoz olmayın, kimsenin size salak salak yakıştırmalar yapmasına izin vermeyin. Yaptılarsa da pişman edin, pişman edemiyorsanız da bir daha görüşmeyin.
Biri bana yollu diye yakistirma yapacak, sonra ben onun evine gitmeye devam edeceğim...öyle bir dünya yok. Önce kendine saygın olsun,sonra merak etme,herkes sana saygı duyar / duymayan da duymak zorunda kalri
Ben de bu ihtimali düşündüm ama beğendiğim bir şeye beğenmedim deme huyum yoktur.Yani hoşuma gittiyse gitmiştir.Gitmedi diye yalan söylemeyi ya da kötülemeyin mantıklı bulmuyorum.Etrafımda bu kafa var mı bilmiyorum varsa onlar adına da üzüldüm çünkü çok zor böyle iç çatışmalarla yaşamak.Birazda “kedi ulaşamadığı ete mundar dermiş” kafası var.
Peki bu arada annenizin ya da arkadaşlarınızın da iç dünyasının benim gibi olduğunu öğrenseniz ne düşünürsünüz ? Sadece merak ettiğim için soruyorum.Benim etrafımda her kafa yapısından insan var. Ama onların ne düşündüğü umrumda bile değil.
Benim kendi fikrim var.
Gerçekten nefret ettiğim , çoğu şeyden sorumlu tuttuğum, en ufak bir sempati beslemediğim bir devlet büyüğü annemin telefonunun ekran fotoğrafında duruyor meselanapayım yani, annemi mi bicaklayayim, ben de mi seveyim?
Bana ne?
O onun görüşü, benim yanımda adını anmasin (ki zamanında yaşanan boş kavgalardan sonra anmiyor da) yeter.
Aynı şekilde ananemi çok seviyorum, ananem de beni çok seviyor. Benim gezmemin tozmamin sonuna kadar destekçisi (bazen onu da götürüyorum) , beni her koşulda destekliyor ama mesela benden başka bir kadın tek başına bir şey yapsın falan, yakıştırmalarda bulunuyor. Geçen senelerde onu ziyarete gitmiştim, çarşıya ciktik..yaz ayıydı benim ustumde sıfır kol vardı, önde yuruyen sıfır kollu kadını görünce 'k..cık,utanmadın mi atletle cikmaya' diye arkasından konuşmuştu TV dizisinde,kadın programinda kadın kendisini aldatan adama bagirsa adama 'yapistir şunun ağzına iki tane' der. Benim çok sevdiğim,onların dilinde şarkı ezberledigim ve yakın zamanda ülkelerini ziyaret etmek istedigim bir milleti mesela hakaret olarak kullanır , '(o ülke vatandaşının) dölü' der küfür yerine.
Yani ananem de böyle bir insan. Seksenbes yaşında. Bunu görmüş, böyle büyümüş.
Ne yapayım,kadın böyle konuşuyor,düşünüyor diye. Neden kafayı takayım ki? O da boyle bir insan...
Eski iş arkadasalsrim da mesela ataerkilligi sonuna kadar destekleyen, eril eril cümleler kuran kızlardı. Tabii ki insan uyuz oluyor, ben de isterim çevrem benim gibi düşünsün.
Ama ne yapayım yani?
Degistirebilecegim, geliştirebilecegim tek şey kendi zihnim. Ben ondan sorumluyum..onun dışında çevrem ne düşünürse düşünsün. Herkes çeşit çeşittir
Sen de duy ama içinden 'he he çok bilmiş' de, geç.
Benim çevrem genel olarak benden farklıdır ama yüzüme karşı asla kimse benim hayat tarzımi eleştiremez. Ben de onları eleştirmem, kimseye de beni eleştirme hakkını vermem.
Bu konuda sınırlarım var ,aşamazlar.
Size de bunu tavsiye ederim. Anneniz bile olsa kimseyle yuzgoz olmayın, kimsenin size salak salak yakıştırmalar yapmasına izin vermeyin. Yaptılarsa da pişman edin, pişman edemiyorsanız da bir daha görüşmeyin.
Biri bana yollu diye yakistirma yapacak, sonra ben onun evine gitmeye devam edeceğim...öyle bir dünya yok. Önce kendine saygın olsun,sonra merak etme,herkes sana saygı duyar / duymayan da duymak zorunda kalri
Yok o konuda çok fazla sorunum olduğunu sanmıyorum çünkü duygularımın en yoğun olduğu ve zayıf hissettiğim zamanda bile başkalarının sahip oldukları elinden gitsin istemedim ya da yaşam tarzı için kimseye böyle yakıştırmalarda bulunmadım.Dışarıda dediğim gibi zaten kimseye dikkat bile etmiyorum.Benim savaşım tamamen içsel.Sevdiğim biri beni beğenip anne yapmak isterse de çocuğuma böyle şeyleri aşılamayacağıma eminim.Tek o konuda şüphem yok kendimden.Bazi insanlar baskalarini kötüleyerek kendini telkin etmeye calisir. "Hayatim b**, ama bak bu bir o*, bak bu p*" gibi laflarla kendilerini yüceltmeye calisiyorlar ama kendileri batiyorlar. Kimi bunun icin dini, kimi bunun icin kültürü kullanir. Sahsen insanlarla o kadar ilgilenmiyorum, cünkü hep kendimle ve hayatimla ugrasiyorum. Bir mesguliyeti veya hedefleri olan insanin saga sola laf atacak zamani ve kafa yapisini da bulmaz. Iyilesmenizi ama annenize baglamayin. Zira o belki hic degismez, ama sizin degismeye ihtiyaciniz var, cünkü ilerde böyle bir anne olmak istemezsiniz
Çok ikiyüzlülerBen de bu ihtimali düşündüm ama beğendiğim bir şeye beğenmedim deme huyum yoktur.Yani hoşuma gittiyse gitmiştir.Gitmedi diye yalan söylemeyi ya da kötülemeyin mantıklı bulmuyorum.Etrafımda bu kafa var mı bilmiyorum varsa onlar adına da üzüldüm çünkü çok zor böyle iç çatışmalarla yaşamak.
Ama ben olduğunu sanmıyorum çünkü hepsi koskoca çalışan kadınlar kimseye muhtaç değiller ristedikleri gibi yaşarlar tabii de bilemeyiz kimsenin içini.
Bana da bu davranış şekli öyle geliyor yani tamam belki düşündüklerimiz elimizde değil ama bunun aksine inanıyormuş gibi davranmak kimseye bir şey kazandırmıyor aksine tüketiyordur herhaldeÇok ikiyüzlüler
Es geçiyorum ama sanki bilinçaltımda gizlenmişler gibi hissediyorum.Yani düşünce olarak değil de duygu olarak.Sanki kendimi bir kapana kısıyormuşum gibi.Her insan kendi içinde bir dunya.
Eskiler daha değişik kafa.
Benim annanemde açıkları vs eleştirirdi en sevdiği torunu öyle bir kızla evlendi.
Baktım annanem herkesten çok sevmeye başladı gelinim asagi gelinim yukarı demeye başladı.
Bu iş böyle.
Herkes birşeyler düşünür konuşur.
İnsan yetiştiği ailede illa etkileniyor.
Saygı duymayı başarmak zorundayız.
Bu ülke etnik çeşitliliği olan bir yer birbirimizi otekilestirmeden yaşamayı başarmak zorundayiz.
Ama insanın kendini geliştirmesi var.
Sonuçta siz üniversite okuduysaniz orada her kesim insan görüyorsunuz .
Sizin ailenizle aynı yapıda olmamanız gerekiyor ve öyle de degilmissiniz.
Onların düşüncelerini es gececeksiniz.
Mecburen psikolojik destek almanız gerekir.Es geçiyorum ama sanki bilinçaltımda gizlenmişler gibi hissediyorum.Yani düşünce olarak değil de duygu olarak.Sanki kendimi bir kapana kısıyormuşum gibi.
Bu arada bir kuzenim daha var onun da düşünceleri benimkine benziyor.Hatta benzemek zorunda çünküsü kendisi eşcinsel ve annesi bunu asla kabul etmez öğrenirse.Psikolog falan mısın ?
Düşünce tarzını duyunca nutkum tutuldu.
Ailecek destek almanız lazım sizin yaw.
Kusura bakma tek dua ediyorum , inşallah evladım böyle bir ailenin içine düşmez.
Anneniz ile uğraşmayın, bu ikinize de iyi gelmeyecek. O, şu yaştan sonra kayıplarının yüzüne çarpmasına dayanamaz ve çok yıkıcı olabilir. Kendini de sizi de yıkar. Siz kendinizi kurtarmaya bakın, anneniz ile de belli mesafede iletişim kurun.Bu arada annemi de değiştirmeye çalışıyorum.Çünkü onu iyileştirirsem ben de iyileşirim diye düşünüyorum.
Böyle bir şeyi asla istemem.Annem kötü biri değil,hatta bahsetmeyi unutmuşum bence onlar da bizim gibi çatışmalar yaşıyor.Detaylarını yazmak isterdim de burada çok uygun olmayabilir.Mesela teyzem baş örtülüdür ama yaz tatilinde mayo giyiniyor ve erkek kuaföre gidiyor.Sanki içlerinde tutarsızlıklar var gibi ama bu sadece benim gözlemim tabii.Anneniz ile uğraşmayın, bu ikinize de iyi gelmeyecek. O, şu yaştan sonra kayıplarının yüzüne çarpmasına dayanamaz ve çok yıkıcı olabilir. Kendini de sizi de yıkar. Siz kendinizi kurtarmaya bakın, anneniz ile de belli mesafede iletişim kurun.
Evet bunları duymak hoşunuza gitmiyor ama ben 20 yıl bunlarla büyüdüm. Hala da bunlarla yaşıyorum. Her gün bu cümleleri duyuyorum ve şimdi de sizden yardım istiyorum. Ben bu düşünceleri hiç desteklemedim. Hep direndim.