kadınlar kulübü okuma grubu

"İnsanlar birinci mevkide giderken, edebiyat yük katarına atılırsa, dünyanın anası bellenmiş demektir."

Yüzyıllı Yalnızlık-Gabriel Garcia Marquez-443
 
"......, Meşrutiyet dönemine kadar, "milli" kavramı "dini" anlamında kullanılmış; bu iki kavram, yani "ulusal" ile "dinsel", neredeyse eş anlamlı sayılmıştı."


Osmanlılık, Kültür, Kimlik-Hilmi Yavuz-13
 
"Ulusal kültürü temellendirmek için tutulacak yol, dünden bugüne gelmek değil, tam tersine bugünden düne gitmektir."

Osmanlılık, Kültür, Kimlik-Hilmi Yavuz-17
 
"Hilmi Ziya Ülken'e göre, ne 'sathi garpçılığın müfrit reaksyonları'na ne de dinsel düşüncenin 'içe kapanmış alemi'ne kapılmalıdır! Kozmopolit ya da içe kapnamış tiple 'kendimizi bulma'mız olanaksız..."

Osmanlılık, Kültür, Kimlik-Hilmi Yavuz-25
 
"İnsan talihinin mahpusudur. Ve bu talihin karşısında imandan ve bilhassa ıstıraba katlanmaktan başka silahı yoktur"

(Ahmed Hamdi Tanpınar-Huzur ) Hilmi Yavuz -Osmanlılık-KültürKimlik-44
 
"Ortaçağ İslam loncaları kültürünün, sanatın yerine zenaatı koyarak 'muayyen bir mükemmelliğe' ulaştığını belirten Tanpınar'ın kanısınca, geçiş kültürümüzün yetkinliğini, 'iç alem medeniyet' adını verdiği ruh eğitimini sağlayan lonca ahlakında; zenaatçıyı, yarattığı yapıtta kendi kişiliğini yadsımaya götüren inceliklerde aramalıdır: 'Bir Beethoven, bir Wagner, bir Debussyi bir Liszt, bir Borodine bu gördüğü edebiyat yıldızından ( Emin Dede'den) ne kadar ayrı insanlardı. Onların çılgın hiddet ve kinleri, bütün hayatı kendisi için hazırlanmış bir sofra zanneden iştihaları ve bunları tek başına yüklenebilmek için imkansız bir Atlas gayretiyle gerilmiş gururları, hiç olmazsa şahsiyetlerini değişik planda göz önüne koyan bir yığın nazariyeleri, garabetleri, yumuşaklığı bile etrafındaki her şeye bir arslan pençesi gibi geçen mizaçları vardı. Halbuki bu şöhretsiz dervişin (Emin Dede'nin) hayatı, üstü üste kendi şahsını inkardan ibaretti. Bu inkarlar mutlak'a karşı beslenen bir aşkta ve hayatın umumi gürültüsü içinde bu çifte kaybolma kararı, sadece Emin Bey'e ait bir şey değildi. "

(Ahmed Hamdi Tanpınar-Huzur ) Hilmi Yavuz -Osmanlılık-Kültür-Kimlik-45
 
Son düzenleme:
"Marksizm, toplumumuz gerçeklerine uydurulacak yerde, toplumumuzu kafamızdaki yarım yırtık, yani aptallığımızın Marksizmine uydurmak istemişizdir. Bunun için gerçekleri kendimize göre değiştirmeye, yanlış görmeye, hiç bir şey görmediğimiz halde uydurmaya kalkmışızdır."

"Dogmatizm, değişen durumların karşısına, eski gerçeklere göre alınmış eski tedbirlerle çıkmaktır. dünyada değişmez gerçek yoktur."

Hilmi Yavuz -Osmanlılık-Kültür-Kimlik-66
 
"Kemal Tahir'in 'Batılılaşma'ya karşı çıkması, Resmi İdeoloji'nin Türk gerçekliğini Batı'ya özgü kavram ve kategorilere göre yeniden üretmeye kalkışmasını yanlış bulmasındandır. Oysa Türk gerçekliğini Türk toplumuna özgü dönüşümlerin belirlediği kavram ve kategorilere göre yeniden üretmek gerekirdi; bu yapılmadığı için de 'ulusal' bir felsefeden, daha doğru deyişle 'tefekkürden' yoksunuz, Kemal Tahir'e göre."

Hilmi Yavuz -Osmanlılık-Kültür-Kimlik-78
 
Son düzenleme:
"....:Gizlenmiş Tanrı, bir Jansenist yorum değil, Hristiyanlığın tanrısıdır; yolgösterici değildir. Gizlenmiş Tanrı'dır o. İnsanı, deyim yerindeyse arkadan izler. Hristiyan insanın önünde Tanrı'nın ayak izleri yoktur; Doğru yokun ne olduğunu, acı çekerek bulacaktır! Kendi başına... Oysa İslam'ın Allah'ı yolgöstericidir. Önden gitmiş, yolaçmıştır. Yasaklar ve uyarılar çitinin arkasındaki 'yol', O'nun aya izleridir."

Hilmi Yavuz-Osmanlılı-Kültür-Kimlik-89
 
"Bu durum Hristiyanlıkta Kilisenin varlığının üzerinde durulmasını gerektiriyor-Kilisenin işlevi üzerinde! Gizlenmiş Tanrı, sanıldığı gibi, insanı kaçınılmaz bir alınyazısına bağlamıyor, tersine özgür bırakıyor; önüne düşüp yol göstermiyor. Oysa bu, ideolojik düzey olarak Din'in doğasıyla bağdaşmıyor. Dolayısı ile, Hristiyanlıkta Tanrı değil, ama onun bıraktığı boşluğu, yani yol göstericilik işini Kilise, başka bir deyişle Kurumlaşmamış din üstleniyor. ...
....
İslam'da ise Allah zaten öndedir; Doğru Yol'u göstermiştir."

Hilmi Yavuz-Osmanlılık-Kültür-Kimlik-89
 
"Osmanlının inceliği ve imtidadının anlamı burada işte: Soylu ama tepeden bakmıyor; muhteşem, ama insanı ezmiyor; büyük, ama ürkütmüyor!..."

Hilmi Yavuz-Osmanlılık-Kültür-Kimlik-114
 
"..Toplumu Batılılaşmış (modern) ya da, Batılılaşma'ya ayak diretmiş (geleneksel) iki kesime bölme marifeti oryantalizme aittir ve bu bunun adı da oryantalistleşmedir. elbette; -Batılılaşma değil!"

Hilmi Yavuz-Osmanlılık-Kültür-Kimlik-116
 
"...Türk modernlerin, batılılaşmış öznelere atfedilen (modern) kimliğin, bir Fransız'a, bir İspanyol'a, ya da bir Danimarkalı'ya atfedilen 'Avrupalı'kimliğinden muhteva olarak farklı olmadığını düşünenler fena halde yanıldılar ve bu safdilliklerini çok pahalı ödediler. Çünkü bu kimlik, Batılılaşmaya değil, sadece ve sadece oryantalistleşmeye izin veriyordu: Oryantalistleşme, yani kendi toplumunu bir 'Avrupalı gözüyle' seyretme! Al gözüm seyreyle..."

Hilmi Yavuz-Osmanlılık-Kültür-Kimlik-117
 
"...'Leotinyef'i dinleyelim: Kapitalist uygarlığın ilk görevleri genellikle misyonerlerdi ve söde, yerli halkın ruhlarını kurtarmak için geliyorlardı' (Amerika kıtası yerlilerinin bir 'ruh'ları olduğu ancak 1537'de Papa Paul III'ün bir buyruğuyla kabul edilmişti). Kısaca, önce misyonerler, sonra tüccarlar, en sonra da askerler!...Oryantalzim, bunlara bir dördüncüsünün eklenmesini olanaklı kıldı: Oryantalist aydınlar ya da Batı kültürünün misyonerleri...Empreylaizm, şimdi küreselleşme maskesi arkasına gizlenen ideolojik taşıyıcıları ile egemen olmaya çalışıyor; -Oryantalist oku-yazarlarıyla..."

Hilmi Yavuz-Osmanlılık-Kültür-Kimlik-124
 
"Bizde şans yüzümüze gülmez. Bizde şans arkamızdan güler"

Kahraman Tazeoğlu-Bukre-43
 
"Aşk insanın kendi kendini kandırışını gerçeğe çevirme gayretine dönüşüyor bazen."

Kahraman Tazeoğlu-Bukre-44
 
"Bir çuval pirinçti kısacık ömrüm;içinden sadece siyah taşları ayıkladığım, ama beyaz taşların da olabileceğini bilmediğim..."

Kahraman Tazeoğlu-Bukre-82
 
"....Düşüncelerle cebelleşerek değil, onlara ayak uydurarak yaşıyorsunuz...Soluduğunuz hava düşünce devinimlerinin temizlediği hava olmalı, oysa siz düşünce devinimlerinin tozlandırdığı havayı soluyorsunuz."

Maksim Gorki-Mujik-19
 
".................aklının gelişmişliği yüzünden ruhu körelmiş nice adam yaşar..........."
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…