Günlükçüğüm,
Hani sana günler önce yazmıştım ya.
Mutluyum, mutluyum diye.
Günlük...ben halen mutluyum.
Alışkın değilim ama..korkmaya başladım.
Fırtına öncesi sessizlik olmasından, yine her şeyin tepe taklak olmasından.
Korkuyorum hayatımda hemen her şeyin yoluna girmeye başlamasından.
Bir yandan da diyorum ki, acaba tüm bunlar yıllar yılı çekilen eziyetlerin bir ödülü mü?
Gerçekten de her inişin bir çıkışı var mıdır?
Yoksa yanıltıcı mıdır?
Bu kadar mutlu ve huzurlu olmam aslında koskoca bir yalan mıdır?
Bilmiyorum.
Yoksa ben artık kendimi buldum mu sonunda?
Sonunda ne istediğime karar verdim mi, beni artık hiçbir şey yıkamayacak mı...?
İnan bilmiyorum.
Sadece anın tadını çıkarıyorum.
O kadar aç kalmışım ki huzura.
Çoğu sabah çırpınarak uyanıyorum. Bir kaç dakika kendime gelemiyorum.
Sanki tüm o kabuslar, o dertler yanıbaşımda duruyormuş gibi geliyor.
Sonra anımsıyorum iyi olduğumu, bir çok yel değirmeniyle baş ettiğimi, yıktığımı.
Sakinleşiyorum.
Beni bir daha yıkmasınlar günlük.
Çok kısa bir süredir nefes alıyorum.
Biraz daha alayım olur mu?
Kabuslar görmeyeyim, kan ter içinde uyanmayayım, ağlamayayım.
Biraz daha huzur dolayım, tek istediğim bu.
Para, pul, mal, mülk değil günlük...azıcık daha huzur depolayayım.
Azıcık daha....
Allahım, sen bana yarın sabah gözümü açtığımda yine bir gülümseme nasip et.
Sen büyüksün, büyüksün...