MükemmelYazdıklarınızın büyük çoğunluğu resmen beni anlatıyor ama gayet sosyalim neden kendinizi böyle değerlendirdiniz anlayamadım kulüplere derneklere falan üye olsanıza size kendiniz gibi insanlar denk gelmemiş o yüzden böylesiniz sizde sorun yok ki ben de 30 yaşımdan sonra farkettim kırmızı çizgilerimi kalın çizdim üstelik böyle daha mutluyum şimdi arkadaş olmak isteyenlere bile mesafeliyim istemiyorum kendimle daha mutluyum sanırım karakterime uygun dost olmayacaksa hiç olmasın daha iyi
burcu terazi ve yükseleni oğlak olan biri olarakBenden baska merak edenlerinde olması sevindirici
Ben buldum ve 3 yıl süren dönüşüm yaşadım. Ama çok uzun. Bugün vaktim olursa yazarım.ben de kimsenin hayatını merak etmiyorum, insanların saygısızlıklarında direkt siliyorum ama insanlara bakınca böyle hayatlarına devam ettiklerini görüyorum. Konuyu takipteyim. Çözüm bulan varsa
Gerçekten samanlıkta iğne aramak gibi. Bir de ben menfaatçi ilişkilerden çok bunalmış durumdayım.Tek çözüm kendimize benzeyenler ile arkadaş olmamız,gel de bul şimdi samanlıkta iğneyi hesabı,gerçek şu ki burada ben çok seviniyorum,gülüyorum çok tatlı insanları buldum ,iyi geldi kk bana
Bana da koç gibi gelmiştiÜstte bir üye de oğlak demiş. Neredeyse tüm burçları saymışız
Ay yok canım tepki vermiyorum
Gergin biri değilim günlük hayatımda sadece bana çok saçma geliyor bazı ilişkiler. Yeni bir şehre yerleştim. Adapte olamadım ben buraya.
mesela fiziksel temastan hoşlanmıyorum. Ama buranın insanları kadın erkek farketmiyor dokunarak iletişim kuruyor. Çok yakın mesafede duruyorlar.. kastettiğim örnekler de hep iş yerinden bu arada. Hiçbiri arkadaşım değil.
burcu terazi ve yükseleni oğlak olan biri olarakyazıyorum çok arkadaş canlısıyım ve bu kadar kindar değilim ertesi gün unuturum kavgaymış hakaretmiş
siz güven ve bağlanma sorunu yaşıyorsunuz... bence destek alın. rahatlarsınızMerhaba Kadınlar...
Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.
önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.
Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.
Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???
Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.
Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.
Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.
Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.
Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.
Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.
Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....
açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?
Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?
Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.
En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.
Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay
Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?
Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.
Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?
Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.
Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.
umarım derdimi anlatabilmisimdir
Şimdi yazabilirim. Uzun olacak biraz. Bu sınır konusu benim için adeta bir travma. Ben insanlara karşı hiçbir sınırını koruyamayan bir ebeveyn ve ona tepkisel olarak ekstra sinir koyan diğer ebeveynle büyüdüm. Bu da 20li yaşlarımda beni sınırlar konusunda fazla hassas duruma getirdi. Sizden farkım ben sizin tepki de koyabilen, tartisabilen versiyonuydum.ben de kimsenin hayatını merak etmiyorum, insanların saygısızlıklarında direkt siliyorum ama insanlara bakınca böyle hayatlarına devam ettiklerini görüyorum. Konuyu takipteyim. Çözüm bulan varsa
evet :) kimseyi değiştiremezsin sana uymuyorsa arkadaşlığı bu kadar ilerletemezsin :)bende teraziyim. asla unutmam
kindarımdır net bir şekilde.
konu sahibesi gibi de anında soğurum.
ama hoşlanmadığım davranışlarını törpülemeye çalışmam kimsenin. benimleyken böyle davranma şöyle konuşma vs gibi. baktım bana uymuyor görüşmem. konu sahibesinin yanlışı bu bence.e
Kesinlikle mutlu olmak haklı olmaktan çok daha önemli. Ayrıca deneyimizi paylaştığınız için de teşekkür ederim.Tr gibi sınırların hallaç pamuğu olduğu ülkede yel degirmenlerine karşı savaşıyordum. Esneklesmeye, akışta kalmaya, karsimdakinin kendi olmasına izin vermeye, daha az gurur yapmaya, kendi cikarlarimi gozetmeye başladım. En önemlisi yaşadığım coğrafyayı kabule geçtim.Ben İskandinav ülkesinde yaşamıyorum. Bu ülkede o kadar acı, o kadar büyük sinir ihlalleri var ki. Daha rahatladım. Haklı olmak mı mutlu olmak mı? Şimdi mutlu olmak, kazançlı olmak üzerine yeni bir hayat inşasına başladım. Size de tavsiye ederim.
Kesin oğlakBenden baska merak edenlerinde olması sevindirici
Bir çok kişi ile aynı yorumu yapacağımdan yeniden yazmadım. Benim asıl merak ettiğim; böyle net kırmızı çizgisi olan bir insan iş yerinde ki hakareti nasıl resmiyete dokmediniz. Haksızlık karşısında nasıl sumenalti edilmesine müsade ettiniz. Çok merak ediyorum aynı hakaretle amiriniz karşı karşıya kalsaydı dur affedeyim mi diyecekti.Merhaba Kadınlar...
Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.
önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.
Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.
Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???
Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.
Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.
Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.
Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.
Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.
Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.
Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....
açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?
Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?
Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.
En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.
Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay
Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?
Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.
Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?
Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.
Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.
umarım derdimi anlatabilmisimdir
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?