Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.
Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.
Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" ve "herşeyi en iyi kendisi bilen" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan; diğer gelini ile de durum aynı olduğundan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet de normal, eltime davrandığı gibi davranıyordu. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.
Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış ve kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç birşey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.
Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz,eşimin kahvaltısını verip işe yollar yollamaz erkenden soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorken, benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde karşı çıktılar. Keseler, kararlar ortaktı, kimse yeni gelin olarak "alışabiliyor musun, nasılsın, ne hissediyorsun, fikrin ne" diye sormazdı. Eşimin küçük çocuk olması sebebiyle de olabilir, abisi ve yengesi daha kıymetliydi. (babanın yerine şirkette abi geçtiğinden diye düşünüyorum; parayı kazanan her zaman daha değerlidir) Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,aşağılamalar, beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse her gün ağlıyordum... Kendi kararımla yaptığım evliliğim, tam bir hayal kırıklığı olmuştu. Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Heryere birlikte gidilmesi gerekiyordu, çağırmayınca surat asılıyordu, sürekli birlikten kuvvet doğar empoze edilmeye çalışılıyordu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi, bana göre ise herşeyin bir vakti vardı.
Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık,ailem evden kovuldu,eşim dolduruşa gelmişti ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni tüketti.(bu olay diğer paragraftan sonra) Surat asmaya başlamışım farkında olmadan,bunlar bahane edildi. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".
Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Ailemin isteği üzerine barıştım. Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv nin ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu,bildiği gibi devam etti.
Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim çaresizce "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıp, moralimi bozup, gitmem için tüm şartları zorluyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım; aşsam en başında bana onca lafı söylerken zaten aşardım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için sevmesem de saygı duymaya çalışıyordum. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Olmaya çalışmak için kendimi zorlayınca da "yapmacıksın" dediler. Evet zorla olmuyordu,ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş" ve kavga kıyamet.
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu...
Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun, sen bizim namusumuzsun falan gibi yalan cümleler dahi olsa kurmadı (!) Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum, Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.
Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, beynini yıkayıp, vicdanlarını rahatlatmışlar ailecek. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.
Biraz süründürdüm, günlerce beklettim... Önce kendime bir iş buldum, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, altından yıllardır kullandığı babasına ait olan aracı aldı, çıktığımız evin kirasını vermeyerek (şuan hala boş) ,annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tüm tabuları yıktık. (bu yıllardır kimsenin yapmaya cesaret edemediği bir baş kaldırı idi,o saatten sonra da ebedi bir düşman kazandığımı biliyordum fakat eşimden böyle bir şey de beklemiyordum. Kafamdaki şey ayrılıktı,hazırlamıştım kendimi gayet dik duruyordum)
Karşılıklı sözler verdik, geçmişin açılmaması üzerine, kendi kurallarımızla kurduğumuz düzenimizde Şuan 1,5 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor.(zamanla affetti, neticede aile; yeğenlerine arattırıp çağırıyorlar gitmeyince) Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bir laf söylerler üzülürsün yine diye. Çünkü gerçek yüzlerini gördü, zamanında inanmıyordu. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar. Şimdi yine eşimin kuzeni nişanlanıyor, sizce gitmeli miyim geçen seferki terbiyesizlikten sonra?
Toplum içinde gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...
Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da "gençler,cahiller,yapmışlar bir hata" diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile eminiz.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum ayırca, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl devam ettirirdiniz?
Ve bir bebeğim olduktan sonra, durumlar nasıl olur kestiremiyorum. (eltimin 5 ve 2 yaşlarında olan iki çocuğunu da kv büyüttü, hala da büyütmeye devam ediyor kimseye bırakmaz annesinden başka. Hastaneye gelip, ortamı gerecekler diye doğum bile yapmak istemiyorum tövbe :) Bebek sahibi olmak için uygun kıvama gelmek gerekiyor her iki anlamda ama bizim aile içi ilişkiler hiçbir zaman iyi olmayacak galiba. Fakat ilerde istemem ki, eşim çocuklarımı alıp babaannelerine bensiz götürsün. Siz ne düşüyorsunuz bu konuda? Çocuklu ve eşinin ailesi ile sorun yaşamış hanımlar, bebek sahibi olduktan sonra neler yaşadılar yorumlarınızı tek tek okuyorum.
Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun... Sevgiler.