yok, duygusuzluk değil. benim de ilk iş deneyimim 11 ay falan sürmüştü ve aynı sizdeki gibi çok sık personel değişirdi. içlerinden bazılarıyla gerçekten çok iyi anlaştım, iş dışında da zaman geçirdim ama bu bana bir süre sonra zarar vermeye başladı. bilemiyorum karşımızdaki insanlarla da alakalı böyle şeyler. hele bir tanesi sanki kırk yıllık dostum gibi hissettirdi. en zor günlerimde bile yanımda oldu halbuki 6 ay bile olmamıştı o işe başlayalı. sonra bir öğrendim ki bu kişi benim inanılmaz şekilde kuyumu kazmış. devamlı arkamdan konuşmuş. muhtemelen bir noktadan sonra çıkarlarına uymadım ve bu yüzden öyle yaptı. ya düşünsenize kahve molasında çok beğendiği bir süs eşyasından bahsetmişti mesela ama sonra alırım deyip ertelemişti. ben sırf sürpriz olsun çok isteyerek bahsetti diye o süs eşyasını ona almıştım masasına koyması için. görseniz böyle nasıl sevindi. ama sonradan öğrendim ki neler neler demiş o gün hakkımda diğerlerine. 'bu ne böyle, ne gerek vardı, niye aldı ki, napıcam ben bunu' falan demiş ben şok tabii öğrendiğimde. sadece bu da değil. tek başına ayrı eve çıkmıştı ailesi de destek değildi. çamaşır makinesi alamamış parası yetmemiş laf arasında söylemişti. biz ona çaktırmadan aramızda ona bir makine parası toplayıp verdik, hepimizden ev hediyesi olarak kabul et dedik çok sevindi. duygusallığı bana sorun yaniMantık değil de duygu diyelim. Uzun süre beraber çalıştığınız bir kişiye bir süre sonra yakın hissedebilir insan bunun adı duygusal bağa girer.
Bana göre de siz biraz duygusuzsunuz.
