- 26 Temmuz 2018
- 2.459
- 3.110
Merhaba Hanımlar,
Size bir günümü pardon her günümün nasıl geçtiğini anlatıcam ve benim yerimde olsanız ne yapardınız öğrenmek istiyorum.
Çalışan bir kadınım 1 yaşında kızım var. Çalıştığım için kızıma annem bakıyor ama kızıma bakma zorunluluğu olmasa köyde evimiz var oraya yerleşmeyi istiyorlar. Çünkü babam hasta ve her işte çalışamıyor şuan gündelik işler kovalıyor ama ben bu konuda kendimi haksız görüyorum. Kiradalar ve zar zor geçiniyorlar biz destek olmaya çalışsakta çok fazla katkımız olmuyor çünkü evimize 2 maaş girmesine rağmen yetişmiyor üstüne eşim ek işler bulursa yapıyor yine yetişmiyor.
Diyeceksiniz ki madem para yetmiyor ne diye bu soruyu sordun şimdi o kısıma geçiyorum J
Sabah kalkıyorum ki aynı saatte kızımda uyanır onla artık nasıl hazırlanıp evden çıkılırsa öyle zar zor çıkıyorum ve zaten işe 5 10 dk hep geç kalıyorum kahvaltı yapamıyorum.
İşe geliyorum bu sefer her yük bana kitleniyor ön muhasebeci olarak sözde işe girdim ama burada yapmadığım tek iş kaldı o da aşağıda üretime inip makinalara bakmak J onu da yaparsam tamamdır. Telefona bakmak, tahsilata çıkmak ,muhasebe ,müşteri özel istekleri (dertleri istekleri bitmiyor) mali müşavirin istekleri , işçilerin özel istekleri (hastane randevusu araç randevusu vb.) bitmiyor. Yumuşak yüzlüyüm hayır diyemiyorum desem de pişman olup tamam tamam ver yapim diyorum. Kimseyi kırmak istemiyorum ama kırılan yıpranan enayi yerine konulan ben oldum.
Şuan 3 patron var. Biri patron diğeri patronun kızı ve kızın dayısı. Hepsi ayrı telden çalıyor. Örneğin bir fatura gelmiş olsun 4 el geziyor. Baba kız fiyat kontrol ediyor dayı bey ne gelmiş deftere yazıyor ayrı kayıt tutuyor bende faturayı hem işliyorum hem de ayrı excelde ne gelmiş kayıt ediyorum.
Bunu neden söylüyorum burada en basit iş bile 4 5 kere yapılıyor. Matbaa burası ve bize karton kağıtlar gelir işte kitap kapağı gibi düşünün o kağıt üstüne kaç adet çıkmış fiyatı ne yazarlar bana verirler ben onu hem excele hem deftere hem irsaliyeye hem de fatura giriş yerine yazarım ve bu her iş için tek tek yapılan bir rutin. Yazı yazmaktan fatura kesemiyorum bu sefer fatura keselim ödeme alalım modu başlıyor ee habire yazıyorum ben ne faturası dicen olmuyor..
Ben kız gelince sevinmiştim açıkçası birlikte yaparız o da işi öğrenir yüküm hafifler ya da genç bakış bu yazma faslına falan bir kolaylık gelir diye ama malesef iş yüküm daha da ağırlaştı düşündüğüm herşey terse döndü. Örneğin fiyatları onlar verir ben yazarım demiştim ya şimdi excel de bir formül kurdu ve işleri yazınca fiyat otomatik çıkıyor ben iş kağıdına yazıyorum onlar kontrol ediyor. Hatalı olunca neden böyle diyorlar bir de ee gülüm senin formülün bu soruyu bana değil kendine sorman gerekmez mi ?
Bu işyerinde olanlar bunun daha ev versiyonu var. İşten çıkıyorum eve gelirken ilk anneme uğruyorum kıza bir bakıyorum evde yapılcak bir iş varsa yemek temizlik vb ona göre evime çıkıp onları aciliyete göre halledip kızımı alıyorum o geldiğin de oyuna vakit kalmıyor artık çünkü uyku vakti oluyor maxsimum 15 dk benimle o da mama yerken alt değişimi ninni söyleme halinde. Bazen inat eder uyumaz sefer benim pilim biter eşime sararım. Eşim desen 8de işten çıkar 9 9 buçuk gibi gelir ki bazen kız uyumuş olur bazen beni yormuş olur. Ona yemek koy et ortalığı yeniden toparla makinalar açılcaksa aç derken saat gece 1 olur tam hadi zehra sende dinlen git yat dediğim an kızım uyanır eşim zaten yemek yemiş uyumuştur yani top patlasa duymaz artık. Dinlenmek ne haddime kızı alırım tekrar uyuturum bende yatarım ama uykuya dalamıyorum çünkü kız max. 20 dk o da en uzunu 10 15 5 dk olma ihtimalleri daha yüksek. Ve o uykulu halle işe geliyorum ve her şey yeniden başa sarıyor.
Yoruldum ne anneliğimden bir şey anlıyorum ne evliliğimden ne ev hanımlığından hep bir koşturma. 1 sene olmuş adam akıllı kızımla geçen vaktim yok alıp götürdüğümüz gezdirdiğimiz bir yer yok 1 resmimiz yok çekirdek aile olarak. Ona bile vakit yok bugün kızımın doğum günü kutlama bile hayal oldu kimle kutlucam eve gidene kadar saat 7 olcak kızın uyku vaktı gelcek uyutmasam huysuzlancak bu sefer hepten uyumucak esımı beklesem ee çocuk yok ne anlamı kaldı aman ıkı ucu tezeklı herseyımız..
Eşim ona vakıt ayırmıyorum dıye tavırlı ben kendıme vakıt ayıramıyorum kızımla oyun bıle oynayamıyorum dıye mutsuz kızım desen bızı görünce sevınıp napcanı bılemez haldeyken bıle uykuya yenılen bır halde.
Eşimle olan sorunlar çözülüyor gibi ama temel sorun zamansızlık birbirimizle paylaştığımız bir şey yok olamıyor ikimiz de farkındayız ama para lazım mecbur çalışıyor ve bız ayrı düşüyoruz gun ıcınde konuşarak telafı etmeye calıssakta karşılıklı oturmanın yerını tutmuyor. Tam onla oturacabileceğim zamanlar da ben eve sarıyorum ertesı güne yemek yaptığım bıle oluyor bazen kalkıp yardım ettıgı de oluyor gıdıp erken yattığı da. Şuan izlediğim bir dizi sayesin de eşime farklı açıdan baktığım ıcın davranışlarını anlamdırabıldım. Kırmızı odadaki Mehmet izlerken kocamı görüyorum o da kendin.. öyle ki o adamla ılgılı konular çıkınca pür dikkat izliyor ilgisini çekiyor çünkü o da kendini görüyor.
Çalışma sebebim ev sahibi olup biraz da sgk. Ama borcun bitmesi için 5 6 sene geçmesi lazım. Ki daha evin içinde değiliz birevim kayıtlıyız kura ile çıkıyor ve o kura henüz bıze çıkmadı ne zaman çıkar meçhul o zamana kadar kıracıyız belkı sonrasında da kıracı olucaz ucuz bır mıktara gırdık o fıyata ev yok dıyebılırım ama bır umut uzakta da olsa buluruz dıye çabalıyoruz. Evden vazgeçip arabaya çevirelim araba alalım dıyorum bazen ama çevrem araba daha cok masraf araba alırsan evı temellı unut dıyor.
Eee böyle de olmuyor kendı aılemde zorda kalıyor babam hasta halde hala calısma cabasında.. kardesım daha lıse son ogrencısı onun da cok masrafı olucak köye gıtseler emeklı maaşı ıle gecınecekler mı ondan da emın degılım
Size bir günümü pardon her günümün nasıl geçtiğini anlatıcam ve benim yerimde olsanız ne yapardınız öğrenmek istiyorum.
Çalışan bir kadınım 1 yaşında kızım var. Çalıştığım için kızıma annem bakıyor ama kızıma bakma zorunluluğu olmasa köyde evimiz var oraya yerleşmeyi istiyorlar. Çünkü babam hasta ve her işte çalışamıyor şuan gündelik işler kovalıyor ama ben bu konuda kendimi haksız görüyorum. Kiradalar ve zar zor geçiniyorlar biz destek olmaya çalışsakta çok fazla katkımız olmuyor çünkü evimize 2 maaş girmesine rağmen yetişmiyor üstüne eşim ek işler bulursa yapıyor yine yetişmiyor.
Diyeceksiniz ki madem para yetmiyor ne diye bu soruyu sordun şimdi o kısıma geçiyorum J
Sabah kalkıyorum ki aynı saatte kızımda uyanır onla artık nasıl hazırlanıp evden çıkılırsa öyle zar zor çıkıyorum ve zaten işe 5 10 dk hep geç kalıyorum kahvaltı yapamıyorum.
İşe geliyorum bu sefer her yük bana kitleniyor ön muhasebeci olarak sözde işe girdim ama burada yapmadığım tek iş kaldı o da aşağıda üretime inip makinalara bakmak J onu da yaparsam tamamdır. Telefona bakmak, tahsilata çıkmak ,muhasebe ,müşteri özel istekleri (dertleri istekleri bitmiyor) mali müşavirin istekleri , işçilerin özel istekleri (hastane randevusu araç randevusu vb.) bitmiyor. Yumuşak yüzlüyüm hayır diyemiyorum desem de pişman olup tamam tamam ver yapim diyorum. Kimseyi kırmak istemiyorum ama kırılan yıpranan enayi yerine konulan ben oldum.
Şuan 3 patron var. Biri patron diğeri patronun kızı ve kızın dayısı. Hepsi ayrı telden çalıyor. Örneğin bir fatura gelmiş olsun 4 el geziyor. Baba kız fiyat kontrol ediyor dayı bey ne gelmiş deftere yazıyor ayrı kayıt tutuyor bende faturayı hem işliyorum hem de ayrı excelde ne gelmiş kayıt ediyorum.
Bunu neden söylüyorum burada en basit iş bile 4 5 kere yapılıyor. Matbaa burası ve bize karton kağıtlar gelir işte kitap kapağı gibi düşünün o kağıt üstüne kaç adet çıkmış fiyatı ne yazarlar bana verirler ben onu hem excele hem deftere hem irsaliyeye hem de fatura giriş yerine yazarım ve bu her iş için tek tek yapılan bir rutin. Yazı yazmaktan fatura kesemiyorum bu sefer fatura keselim ödeme alalım modu başlıyor ee habire yazıyorum ben ne faturası dicen olmuyor..
Ben kız gelince sevinmiştim açıkçası birlikte yaparız o da işi öğrenir yüküm hafifler ya da genç bakış bu yazma faslına falan bir kolaylık gelir diye ama malesef iş yüküm daha da ağırlaştı düşündüğüm herşey terse döndü. Örneğin fiyatları onlar verir ben yazarım demiştim ya şimdi excel de bir formül kurdu ve işleri yazınca fiyat otomatik çıkıyor ben iş kağıdına yazıyorum onlar kontrol ediyor. Hatalı olunca neden böyle diyorlar bir de ee gülüm senin formülün bu soruyu bana değil kendine sorman gerekmez mi ?
Bu işyerinde olanlar bunun daha ev versiyonu var. İşten çıkıyorum eve gelirken ilk anneme uğruyorum kıza bir bakıyorum evde yapılcak bir iş varsa yemek temizlik vb ona göre evime çıkıp onları aciliyete göre halledip kızımı alıyorum o geldiğin de oyuna vakit kalmıyor artık çünkü uyku vakti oluyor maxsimum 15 dk benimle o da mama yerken alt değişimi ninni söyleme halinde. Bazen inat eder uyumaz sefer benim pilim biter eşime sararım. Eşim desen 8de işten çıkar 9 9 buçuk gibi gelir ki bazen kız uyumuş olur bazen beni yormuş olur. Ona yemek koy et ortalığı yeniden toparla makinalar açılcaksa aç derken saat gece 1 olur tam hadi zehra sende dinlen git yat dediğim an kızım uyanır eşim zaten yemek yemiş uyumuştur yani top patlasa duymaz artık. Dinlenmek ne haddime kızı alırım tekrar uyuturum bende yatarım ama uykuya dalamıyorum çünkü kız max. 20 dk o da en uzunu 10 15 5 dk olma ihtimalleri daha yüksek. Ve o uykulu halle işe geliyorum ve her şey yeniden başa sarıyor.
Yoruldum ne anneliğimden bir şey anlıyorum ne evliliğimden ne ev hanımlığından hep bir koşturma. 1 sene olmuş adam akıllı kızımla geçen vaktim yok alıp götürdüğümüz gezdirdiğimiz bir yer yok 1 resmimiz yok çekirdek aile olarak. Ona bile vakit yok bugün kızımın doğum günü kutlama bile hayal oldu kimle kutlucam eve gidene kadar saat 7 olcak kızın uyku vaktı gelcek uyutmasam huysuzlancak bu sefer hepten uyumucak esımı beklesem ee çocuk yok ne anlamı kaldı aman ıkı ucu tezeklı herseyımız..
Eşim ona vakıt ayırmıyorum dıye tavırlı ben kendıme vakıt ayıramıyorum kızımla oyun bıle oynayamıyorum dıye mutsuz kızım desen bızı görünce sevınıp napcanı bılemez haldeyken bıle uykuya yenılen bır halde.
Eşimle olan sorunlar çözülüyor gibi ama temel sorun zamansızlık birbirimizle paylaştığımız bir şey yok olamıyor ikimiz de farkındayız ama para lazım mecbur çalışıyor ve bız ayrı düşüyoruz gun ıcınde konuşarak telafı etmeye calıssakta karşılıklı oturmanın yerını tutmuyor. Tam onla oturacabileceğim zamanlar da ben eve sarıyorum ertesı güne yemek yaptığım bıle oluyor bazen kalkıp yardım ettıgı de oluyor gıdıp erken yattığı da. Şuan izlediğim bir dizi sayesin de eşime farklı açıdan baktığım ıcın davranışlarını anlamdırabıldım. Kırmızı odadaki Mehmet izlerken kocamı görüyorum o da kendin.. öyle ki o adamla ılgılı konular çıkınca pür dikkat izliyor ilgisini çekiyor çünkü o da kendini görüyor.
Çalışma sebebim ev sahibi olup biraz da sgk. Ama borcun bitmesi için 5 6 sene geçmesi lazım. Ki daha evin içinde değiliz birevim kayıtlıyız kura ile çıkıyor ve o kura henüz bıze çıkmadı ne zaman çıkar meçhul o zamana kadar kıracıyız belkı sonrasında da kıracı olucaz ucuz bır mıktara gırdık o fıyata ev yok dıyebılırım ama bır umut uzakta da olsa buluruz dıye çabalıyoruz. Evden vazgeçip arabaya çevirelim araba alalım dıyorum bazen ama çevrem araba daha cok masraf araba alırsan evı temellı unut dıyor.
Eee böyle de olmuyor kendı aılemde zorda kalıyor babam hasta halde hala calısma cabasında.. kardesım daha lıse son ogrencısı onun da cok masrafı olucak köye gıtseler emeklı maaşı ıle gecınecekler mı ondan da emın degılım