İşçi değilim, işveren değilim, üstelik iki çocuk sahibi bir anneyim. Buna rağmen sözleşmedeki madde bana mantıksız gelmedi. Öğretmenim, yıllarca özel sektörde çalıştım, ama sanırım lise kademesi olduğum için sözleşme görüşmelerinde çocuk hiç konuşulmadı. Ancak anaokulu ve ilkokul kademesinde bu çocuk mevzu çok konuşulur, hatta evlilik durumu bile sorulur(karışılır demiyorum, ama planlamayı sorar işveren). Haklı da bence. Bir çoğunuzun çocuğu var, “İlkokul öğretmenimiz çok izin alıyordu, çocuk adapte olamadı, hep şaşırdı.”, “Öğretmenimizin çocuğu oldu başka öğretmen geldi, çocuk okuldan soğudu.”, “Öğretmenin çocuğu çok sık hastalanıyor hep izin alıyor, çocuklarımız geri kaldı.” gibi şeyleri çevremde de burda da çok duyuyorum. Benim ilk okul çocuğu oğlumun nisan sonu öğretmeni (devlet) zorunlu emekli (yaştan) oldu. Okul kapanmasına 2 ay vardı. Veliler hala çocuklarına yazık oldu diye ahlayıp vahlıyorlar. Böyle bir ayrılma özelde olsaydı o kurumun canını yerlerdi.
Her sektörde kişi devamlılığı gerekli olmayabilir. Ben eğitim sektörünü biliyorum ordan örnek verdim.
Bir de hamile olduğunu öğrenince(ya da son dönemlerde) devletten doğum parası, süt parası(evet çok komik bir ücret ama) almak için yalandan işe giren bir grup var. Onların ahlakına hiç değinmeyeceğim bile.