• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

isteme sıkıntısı

Tamam işte aynen söylediğimi yazıyorsunuz.

Görünen şu yani:

Oğullarını evlendiriyorlar sonuçta, kırılmasınlar diye size olumlu katkılarını kabul ediyorsunuz

Ama 60 kişi ağırlamayı etmiyorsunuz

Nasıl davranacağınız elbette sizin kararınız ama son mesajım bu olsun, bence adil değil.

sanırım aynı pencereden bakmıyoruz. biraz yanlış anlama olmuş, onu düzelteyim.

her şeyin en pahalısı, en lüksü, en iyisi olsun istiyorlar evet ama bunlarla mutlu olunacak diye bir kural yok ki.

sevgilim evlenme teklif edeceği zaman, annesi onun seçtiği yüzüğü aldırmamış, kendi seçmiş. ben pırlantam olacağına sevgilimin kendi seçtiği gümüş bi yüzükle daha mutlu olurdum.

düğünümü hep sonbaharda, nikah töreni olarak hayal ettim. olmayacak.

sevgilimle kendi yaşayacağımız eve eşya seçmek isterdim. tek bir çöpü bile beraber seçemeyeceğiz. 1+1 eve bile razıydım, içindeki her şeyi beraber seçmiş olsaydık. yatak odası takımımı bile seçemeyeceğim mesela. çünkü onlar yaptırmak istiyor. hazır mobilya mı alınırmış?

sözü aile arasında, nişanı yaklaşık 150 kişilik bi akşam yemeği şeklinde istedim. bunlar da olmuyor.

kabul ettiğim şeyler olumlu olanlar değil yani. düğünümden tamamen dışlandım, eşya seçiminde söz hakkım yok ve söz nişan bari gönlüme göre olsun, çünkü onlar kız tarafının, sözümde olan hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum, tadını çıkarmak istiyorum diye düşünmem adil değil?
 
sanırım aynı pencereden bakmıyoruz. biraz yanlış anlama olmuş, onu düzelteyim.

her şeyin en pahalısı, en lüksü, en iyisi olsun istiyorlar evet ama bunlarla mutlu olunacak diye bir kural yok ki.

sevgilim evlenme teklif edeceği zaman, annesi onun seçtiği yüzüğü aldırmamış, kendi seçmiş. ben pırlantam olacağına sevgilimin kendi seçtiği gümüş bi yüzükle daha mutlu olurdum.

düğünümü hep sonbaharda, nikah töreni olarak hayal ettim. olmayacak.

sevgilimle kendi yaşayacağımız eve eşya seçmek isterdim. tek bir çöpü bile beraber seçemeyeceğiz. 1+1 eve bile razıydım, içindeki her şeyi beraber seçmiş olsaydık. yatak odası takımımı bile seçemeyeceğim mesela. çünkü onlar yaptırmak istiyor. hazır mobilya mı alınırmış?

sözü aile arasında, nişanı yaklaşık 150 kişilik bi akşam yemeği şeklinde istedim. bunlar da olmuyor.

kabul ettiğim şeyler olumlu olanlar değil yani. düğünümden tamamen dışlandım, eşya seçiminde söz hakkım yok ve söz nişan bari gönlüme göre olsun, çünkü onlar kız tarafının, sözümde olan hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum, tadını çıkarmak istiyorum diye düşünmem adil değil?

O zaman burada benim düşündüklerime geliyoruz. Sevgilin dengeyi şimdiden kuramıyor, bundan sonra kurabilecek mi? Ailesi evliliğinize müdahale ettiğinde ne yapacaksın?

Bu kadar olumsuzluğa rağmen neden evleniyorsun?

Aşk deme ne olur.
 
sanırım aynı pencereden bakmıyoruz. biraz yanlış anlama olmuş, onu düzelteyim.

her şeyin en pahalısı, en lüksü, en iyisi olsun istiyorlar evet ama bunlarla mutlu olunacak diye bir kural yok ki.

sevgilim evlenme teklif edeceği zaman, annesi onun seçtiği yüzüğü aldırmamış, kendi seçmiş. ben pırlantam olacağına sevgilimin kendi seçtiği gümüş bi yüzükle daha mutlu olurdum.

düğünümü hep sonbaharda, nikah töreni olarak hayal ettim. olmayacak.

sevgilimle kendi yaşayacağımız eve eşya seçmek isterdim. tek bir çöpü bile beraber seçemeyeceğiz. 1+1 eve bile razıydım, içindeki her şeyi beraber seçmiş olsaydık. yatak odası takımımı bile seçemeyeceğim mesela. çünkü onlar yaptırmak istiyor. hazır mobilya mı alınırmış?

sözü aile arasında, nişanı yaklaşık 150 kişilik bi akşam yemeği şeklinde istedim. bunlar da olmuyor.

kabul ettiğim şeyler olumlu olanlar değil yani. düğünümden tamamen dışlandım, eşya seçiminde söz hakkım yok ve söz nişan bari gönlüme göre olsun, çünkü onlar kız tarafının, sözümde olan hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum, tadını çıkarmak istiyorum diye düşünmem adil değil?

Son mesaj demiştim ama anlamamışsınız söylediğimi.

Bakın yazdığınız her şey doğru, düğününüzden sizi dışlamışlar resmen seçim konusunda ama siz kabul etmişsiniz?

Kabul etmişsiniz yani bunları?

Bunları kabul etmek bence daha zor. 60 kişiyi ağırlamaya mı kaldı hayır deme lüksünüz?

E siz diğerlerine hayır diyemeyip buna dediğinizde elbette bak pahalı şeyler almaya gelince kabul ediyor, ağırlamaya gelince etmiyor olacak. Bariz yani bu.

Onlara göre olumlu olanlar, bunda hemfikiriz değil mi?

Eşyaları seçmeleri daha ağır bir şey, ya da yüzüğü, bunlara hayır demiyor ama 60 kişi ağırlamaya diyorsunuz.

Adil değil elbette. Bence diğerlerinde ses çıkaramamanız içinizde kalmış, bu konuda o yüzden bu kadar ısrar ediyorsunuz.

İnanın 100 kişi kabul eder anneler aslında, yeter ki gönülleri olsun. Ağır bir şey değil ki istekleri
 
O zaman burada benim düşündüklerime geliyoruz. Sevgilin dengeyi şimdiden kuramıyor, bundan sonra kurabilecek mi? Ailesi evliliğinize müdahale ettiğinde ne yapacaksın?

Bu kadar olumsuzluğa rağmen neden evleniyorsun?

Aşk deme ne olur.

aşk değil. kötü niyet yok. sülalenin tek oğlu ve yapacakları tek düğün. annesi gerçekten kötü biri değil, bireysel bi sıkıntım yok yani. sadece benden çok daha fazla hevesliler. evlenince böyle devam edeceğini sanmıyorum, çünkü istediği şey sadece evi düzüp düğünü yapmak. evet benim isteklerime uymuyor ama kötü niyet yok.
 
Son mesaj demiştim ama anlamamışsınız söylediğimi.

Bakın yazdığınız her şey doğru, düğününüzden sizi dışlamışlar resmen seçim konusunda ama siz kabul etmişsiniz?

Kabul etmişsiniz yani bunları?

Bunları kabul etmek bence daha zor. 60 kişiyi ağırlamaya mı kaldı hayır deme lüksünüz?

E siz diğerlerine hayır diyemeyip buna dediğinizde elbette bak pahalı şeyler almaya gelince kabul ediyor, ağırlamaya gelince etmiyor olacak. Bariz yani bu.

Onlara göre olumlu olanlar, bunda hemfikiriz değil mi?

Eşyaları seçmeleri daha ağır bir şey, ya da yüzüğü, bunlara hayır demiyor ama 60 kişi ağırlamaya diyorsunuz.

Adil değil elbette. Bence diğerlerinde ses çıkaramamanız içinizde kalmış, bu konuda o yüzden bu kadar ısrar ediyorsunuz.

İnanın 100 kişi kabul eder anneler aslında, yeter ki gönülleri olsun. Ağır bir şey değil ki istekleri

siz onların göreceğini söylüyorsunuz, anlıyorum.
 
aşk değil. kötü niyet yok. sülalenin tek oğlu ve yapacakları tek düğün. annesi gerçekten kötü biri değil, bireysel bi sıkıntım yok yani. sadece benden çok daha fazla hevesliler. evlenince böyle devam edeceğini sanmıyorum, çünkü istediği şey sadece evi düzüp düğünü yapmak. evet benim isteklerime uymuyor ama kötü niyet yok.

İnşallah öyledir. Ne diyeyim.

Ama ben kayınvalidemin dekore ettiği, beğenip aldığı eşyalarda oturamazdım. İsterse trilyonlar vermiş olsun.

2 ucuz kanepe bi açılan masa olsun evimde ama ben kendim beğenmiş olayım.
Bari rengini, modelini sen seç, onlar malzemesini, marangozunu seçsinler. En azından fikrini belirt. Eşyalara karışması, dürüst olayım, iyi niyetli değil.
 
İnşallah öyledir. Ne diyeyim.

Ama ben kayınvalidemin dekore ettiği, beğenip aldığı eşyalarda oturamazdım. İsterse trilyonlar vermiş olsun.

2 ucuz kanepe bi açılan masa olsun evimde ama ben kendim beğenmiş olayım.
Bari rengini, modelini sen seç, onlar malzemesini, marangozunu seçsinler. En azından fikrini belirt. Eşyalara karışması, dürüst olayım, iyi niyetli değil.

peki sen söyle, oğluna yüzük seçtirmeyen kadın bana mobilya veya beyaz eşya seçtirir mi? "gitmedim" derim olur biter. "benim istediğimi almadılar" demek daha ağır değil mi?
 
aşk değil. kötü niyet yok. sülalenin tek oğlu ve yapacakları tek düğün. annesi gerçekten kötü biri değil, bireysel bi sıkıntım yok yani. sadece benden çok daha fazla hevesliler. evlenince böyle devam edeceğini sanmıyorum, çünkü istediği şey sadece evi düzüp düğünü yapmak. evet benim isteklerime uymuyor ama kötü niyet yok.

sülalenin tek oğlu olmakla senin düğünün ertesi gününden itibaren üzerlerinde seçme hakkın olmadığı eşyalara bakmak arasında bağlantı yok ki ama? düğün/dernek konusundaki hevesi anlıyorum ama gerçekten bu kadar müdahalenin sonu o kadar da iyi değil, ev yani orada yaşayacak olan sensin, önemli olan içindeki huzurumuz dersen haklısın tabi ama iyi niyetli de olsa bana sorulmadan alınmış kendi evimdeki dolabı tekmelerim :KK12:uzun zaman o yatak odası takımının tozunu alabileceksen, 3-4 saatliğine de o kadar kişiye de katlanabilirsin diyesim geldi bu haliyle. :KK51:

oğluna yüzük seçtirmeyen kadın değil bu arada benim anladığım, oğlunun seçtiğinin sana layık olmadığını düşünüp daha pahalısını alan kadın. Müdahalesini kesinlikle tasvip ettiğimden değil ama annesine "ben bunu uygun gördüm." diyemeyen oğul arada kaynamasın.
 
peki sen söyle, oğluna yüzük seçtirmeyen kadın bana mobilya veya beyaz eşya seçtirir mi? "gitmedim" derim olur biter. "benim istediğimi almadılar" demek daha ağır değil mi?

Ben evlenmezdim böyle bir kadının oğluyla. Annesine, sen karışma anne, bu ev bizim, biz seçeceğiz eşyalarımızı diyemeyen bir adamla evlenmezdim.
Aşkımdan gebersem de yapmazdım bunu kendime. Kendimi ateşe atmazdım.

Böyle insanlar doğumda da karışır, evinize eşya alırken de karışır, çocuğunu büyütürken de karışır.

İyi niyetli değil, iyi niyetli olsa gel yavrum sende fikir ver, senin evin, sen oturacaksın der. Tamam, her şeyi onlar yapıyor, o organize etsin, ne güzel kolaylık senin içinde, ama gerçekten iyi niyetli olsa seni dışarda bırakmaz.

O kadın yönetmeye alışmış. Hep yönetecek. Ben anlattıklarında iyi niyet görmüyorum, kendini kandırıyorsun.

Ve ayrıca, ben gitmedim demezdim, dahil etmedikleri, fikirlerime önem vermedikleri için evliliğin kötü bir tercih olduğunu anladım ve ilişkimi bitirdim derdim.

Kendini kandırma, dürüst ol, ayrılmaya cesaretim yok de, seviyorum, göze alıyorum, her türlü eziyete katlanırım de. Şansımı deneyeceğim, kumarsa kumar oynuyorum de. Ama iyi niyetliler deme.

Ve aptalasik'ı dinle. Çok iyi tespitleri var. Ama bence en kestirme yol, bitirmek. Ben bu işten hayırlı bir gelecek çıkacağına inanmıyorum.
 
sülalenin tek oğlu olmakla senin düğünün ertesi gününden itibaren üzerlerinde seçme hakkın olmadığı eşyalara bakmak arasında bağlantı yok ki ama? düğün/dernek konusundaki hevesi anlıyorum ama gerçekten bu kadar müdahalenin sonu o kadar da iyi değil, ev yani orada yaşayacak olan sensin, önemli olan içindeki huzurumuz dersen haklısın tabi ama iyi niyetli de olsa bana sorulmadan alınmış kendi evimdeki dolabı tekmelerim :KK12:uzun zaman o yatak odası takımının tozunu alabileceksen, 3-4 saatliğine de o kadar kişiye de katlanabilirsin diyesim geldi bu haliyle. :KK51:

oğluna yüzük seçtirmeyen kadın değil bu arada benim anladığım, oğlunun seçtiğinin sana layık olmadığını düşünüp daha pahalısını alan kadın. Müdahalesini kesinlikle tasvip ettiğimden değil ama annesine "ben bunu uygun gördüm." diyemeyen oğul arada kaynamasın.

o oğul arada kaynamadı merak etme, şu an yüzüğü takmıyorum, kendi aldığım gümüş yüzüğü takıyorum diye surat yapıyor. savunması "ama ben erkeğim, ne anlarım, annem iyisi olsun istedi, ayıp olmasın dedi" şeklinde. ama yemedim.
 
Ben evlenmezdim böyle bir kadının oğluyla. Annesine, sen karışma anne, bu ev bizim, biz seçeceğiz eşyalarımızı diyemeyen bir adamla evlenmezdim.
Aşkımdan gebersem de yapmazdım bunu kendime. Kendimi ateşe atmazdım.

Böyle insanlar doğumda da karışır, evinize eşya alırken de karışır, çocuğunu büyütürken de karışır.

İyi niyetli değil, iyi niyetli olsa gel yavrum sende fikir ver, senin evin, sen oturacaksın der. Tamam, her şeyi onlar yapıyor, o organize etsin, ne güzel kolaylık senin içinde, ama gerçekten iyi niyetli olsa seni dışarda bırakmaz.

O kadın yönetmeye alışmış. Hep yönetecek. Ben anlattıklarında iyi niyet görmüyorum, kendini kandırıyorsun.

Ve ayrıca, ben gitmedim demezdim, dahil etmedikleri, fikirlerime önem vermedikleri için evliliğin kötü bir tercih olduğunu anladım ve ilişkimi bitirdim derdim.

Kendini kandırma, dürüst ol, ayrılmaya cesaretim yok de, seviyorum, göze alıyorum, her türlü eziyete katlanırım de. Şansımı deneyeceğim, kumarsa kumar oynuyorum de. Ama iyi niyetliler deme.

Ve aptalasik'ı dinle. Çok iyi tespitleri var. Ama bence en kestirme yol, bitirmek. Ben bu işten hayırlı bir gelecek çıkacağına inanmıyorum.

gerçekten çoğunda haklı olabilirsin, cevap veremeyeceğim.

ama muhtemelen eşya seçmeye götürür orayı düzelteyim. ama benim beğendiğim onun beğendiği kadar kaliteli değilse kendi beğendiğini alır. sevgili sevgilim de "iyisi olsun işte" der. annesini onayladığından değil, en iyisi olsun istediğinden.

muhtemelen en pahalısını, en gösterişlisini beğenmeyeceğim ve benim beğendiğim görece daha mütevazı olduğundan alınmayacak. neden gideyim?
 
gerçekten çoğunda haklı olabilirsin, cevap veremeyeceğim.

ama muhtemelen eşya seçmeye götürür orayı düzelteyim. ama benim beğendiğim onun beğendiği kadar kaliteli değilse kendi beğendiğini alır. sevgili sevgilim de "iyisi olsun işte" der. annesini onayladığından değil, en iyisi olsun istediğinden.

muhtemelen en pahalısını, en gösterişlisini beğenmeyeceğim ve benim beğendiğim görece daha mütevazı olduğundan alınmayacak. neden gideyim?

Neden gitmeyesin?

Anne ben iyisinden, kalitelisinden anlamam. Sen daha iyi bilirsin. Bana yardımcı ol, kalitelisini seçelim ama bende kendi zevkime uysun istiyorum, yardımcı olur musun diyemez misin?
 
o oğul arada kaynamadı merak etme, şu an yüzüğü takmıyorum, kendi aldığım gümüş yüzüğü takıyorum diye surat yapıyor. savunması "ama ben erkeğim, ne anlarım, annem iyisi olsun istedi, ayıp olmasın dedi" şeklinde. ama yemedim.

:) erkeksin diye yüzükten anlayacak değilsin tabi, bu kadar senelik sevgilimsen neyi beğeneceğimi bilmiyor musun? lafıyla tamam o zaman deyip beraber gidip gümüş yüzük almış olsaydınız mutluluklar dilerdim. Annesinin yanında da yüzüğü tak en azından diye yorum yapardım ama bu haliyle ne bileyim, umarım her şey senin düşündüğün gibi devam eder ama ben açıkçası düğünden sonra artık bu çocukları kendi hallerine bırakalım kenara geçelim tavrına geçilebileceğini pek sanmıyorum. Yarın öbürgün de bu sefer çocuk muhabbetinde "sülalenin tek oğlunun ilk çocuğunda" aynı heves/iyi niyet türkülerini duymaya devam edecesin gibi gibi.
 
iyi geceler arkadaşlar. konuyu doğru yere mi açtım tam emin değilim ama burasının daha uygun olduğunu düşündüm çünkü kız isteme nasıl olur falan gibi bi paylaşım değil açık açık fikir almaya ihtiyaç duyduğum bi sıkıntı.

kısaca özet geçip konuya geliyorum.

9 senelik ilişkim var ve kasım sonu söz kesilecek.
ben egeliyim, sevgilim doğu karadenizli.

istemeye 60 kişi gelmekten bahsettiler, bizimkiler de istemenin bizde aile arasında olduğunu, birinci derece akrabalarla yapıldığını söyledi ki biz hep öyle gördük. annem gelen misafirini iyi ağırlamak istediğini söyledi. hatır gönül koyan olmasın diye de nişan için salon tutalım, istemeye gelemeyenler de oraya gelsinler dedik. bu sefer nişan için erkek tarafına 100 kişi ayırın dediler ona da tamam dedik.

gelen herkes ortama dahil olsun diye salondan taşılmasın, 20 kişiyi aşmasın dedim. sevgilim de vazgeçtik çekirdek aile geliyoruz dedi.

onlarda olay şu şekildeymiş ki istemeye gitmeyen nişana gitmezmiş. kahve içmeyen takı takmazmış. gerekirse ayakta dikilip yere otururlarmış, ağırlanma beklemezlermiş ama istemeye gelip kahve içmek isterlermiş.

çok fazla şey tartıştık ama benim asıl sormak istediğim, özellikle karadenizli arkadaşlar beni aydınlatabilir mi? bizde eve gelen misafir en iyi şekilde ağırlanır, başka türlüsü ayıptır. ben evime benim için gelen insanı nasıl ayakta bekletirim veya nasıl yere otururum? cidden bu normal bi durum mu?

İlkdefa duydum böyle birşeyi gerçekten . Büsürü karadenizli arkadaşım oldu hiç böylesini duymamıştım.Siz stüdyo bi evde yasasanız istemeyi de mi salonda yapın dicekler ozman ama işte adet böyle dendiyse birşeyde denilmez .
Bizim tanışmada istemede sözde aile arasında oldu haber bile vermedik kimsye söz sonuçta . Umarım anlaştıgınız orta yol bulursunuz canım şimdiden hayırlı olsun mutlu olun
 
Neden gitmeyesin?

Anne ben iyisinden, kalitelisinden anlamam. Sen daha iyi bilirsin. Bana yardımcı ol, kalitelisini seçelim ama bende kendi zevkime uysun istiyorum, yardımcı olur musun diyemez misin?

"açık renk olsun, ferah gösterir" falan dediğinde ne diyeyim?

:) erkeksin diye yüzükten anlayacak değilsin tabi, bu kadar senelik sevgilimsen neyi beğeneceğimi bilmiyor musun? lafıyla tamam o zaman deyip beraber gidip gümüş yüzük almış olsaydınız mutluluklar dilerdim. Annesinin yanında da yüzüğü tak en azından diye yorum yapardım ama bu haliyle ne bileyim, umarım her şey senin düşündüğün gibi devam eder ama ben açıkçası düğünden sonra artık bu çocukları kendi hallerine bırakalım kenara geçelim tavrına geçilebileceğini pek sanmıyorum. Yarın öbürgün de bu sefer çocuk muhabbetinde "sülalenin tek oğlunun ilk çocuğunda" aynı heves/iyi niyet türkülerini duymaya devam edecesin gibi gibi.

o zamana kadar mesafemi oturtmuş olmayı umuyorum.
 
"açık renk olsun, ferah gösterir" falan dediğinde ne diyeyim?



o zamana kadar mesafemi oturtmuş olmayı umuyorum.

Ferah göstermesi konusunda haklısın anne ama ben biraz daha koyu renkleri seviyorum. Seni de kırmak istemem ama içime daha çok sinecek öyle olursa diyebilirsin.

İyi niyetli mi değil mi o zaman anlarsın işte.

Madem iyi niyetinden yapıyor, sende huyuna giderek dahil ol olaya. Neden geri çekiliyorsun? Organizasyona dahil ol, kır düğünü mü yapılacak, git çiçekleri seç, renklere bak, masa düzenine bak, nikah masasını nasıl süsleyeceklermiş sor, dahil ol olaya. Neden hiçbir şeye dahil olmuyorsun?
 
Çoluk çocuk olunca kullanışı zor olur dersin
şimdiden mesafeni koymazsan bir daha koyamazsın

işte o zaman "yıkatıverirsin" falan der, huyumu biliyorum, "fikirlerimi önemsemeyecekseniz ben neden burdayım" derim. sonra olaylar olaylar.

Ferah göstermesi konusunda haklısın anne ama ben biraz daha koyu renkleri seviyorum. Seni de kırmak istemem ama içime daha çok sinecek öyle olursa diyebilirsin.

İyi niyetli mi değil mi o zaman anlarsın işte.

Madem iyi niyetinden yapıyor, sende huyuna giderek dahil ol olaya. Neden geri çekiliyorsun? Organizasyona dahil ol, kır düğünü mü yapılacak, git çiçekleri seç, renklere bak, masa düzenine bak, nikah masasını nasıl süsleyeceklermiş sor, dahil ol olaya. Neden hiçbir şeye dahil olmuyorsun?

"sonbahar düğünü olmazsa içime sinmeyecek, sahiplenemeyeceğim" dediğimde "bilmiyorsun, soğuk olur, olmaz" dedi de.

düğün organizasyonuna da dahil olamam gibi geliyor; çiçek yerine kurumuş, kızarmış yapraklar hayal ettim hep çünkü. içime sinmeyecek bir düğün için çabalamak içimden gelmiyor.
 
işte o zaman "yıkatıverirsin" falan der, huyumu biliyorum, "fikirlerimi önemsemeyecekseniz ben neden burdayım" derim. sonra olaylar olaylar.



"sonbahar düğünü olmazsa içime sinmeyecek, sahiplenemeyeceğim" dediğimde "bilmiyorsun, soğuk olur, olmaz" dedi de.

düğün organizasyonuna da dahil olamam gibi geliyor; çiçek yerine kurumuş, kızarmış yapraklar hayal ettim hep çünkü. içime sinmeyecek bir düğün için çabalamak içimden gelmiyor.
Sen böyle davranırsan daha çok konu açarsın bu kadar içli dışlı olma ailesiyle
mesafeli dur
soğuk konuş
hoşnut gibi davranma yoksa bu işin ipi elinden kaçtı mı bir daha toparlayamazsın
 
Back