yok. aileden kalan parayla aldım. yani miras.
teşekkürler. sizde güle güle oturun
hayırlısı olsun o zaman. umarım istediğiniz gibi bir ev bulursunuz.Biz alamadık maalesef. Dedim ya aralık ayında baktık ve anlaştık ancak bizim baktığım dönem faiz oranları 0,8lerdeydi, 17 aralık sonrasında birden faizler artınca alamadık maalesef. Şu an suların durulmasını, tekrar eski duruma gelmesini bekliyoruz...
Ses kayıtları ilgili yorumu mu hemen yukarıda belirttim. Az önceki sayfaya geçip okursanız o zaman cevap vermeniz daha kolay olur. Maddi kısımlara gelince, dediğim gibi ben yüksek lisans yapıyorum hala öğrenciyim ve şuan çalışmıyorum. Eşim devlet memuru. 1,5yıl oldu memuriyete başlayalı ve bu 1,5yılda maaşı yaklaşık 700TL arttı. Hani hep şikayet edenler var ya onlar için yazıyorum bu miktarı. Ayrıca ben çalışmıyor olsamda tek maaşla biz ev bakıyorduk alacaktık kiiii, bu ülke düzenini hazmedemeyip karıştırmak isteyenler sayesinde bir zamanlar 0,7-0,8 olan ev kredisi faiz oranları 1,8-1,9lara kadar çıktı. Biz tek maaşla ve de İSTANBULDA! ha o tek maaş da "memur" maaşıyken ev alabiliyorsak, eğer recidence yada bilmem kaç m2lik spor salonlu, havuzlu ve sıfır olduğu için 500bin olan dairelere bakmıyorsanız sizde alabiliyorsanız bu refah düzeyini gösterir bence evet...
Ben de cevap vermek istiyorum bu soruya "Yolsuzluğa adı bulaşmış bir partiye oy verme" kısmına... Öncelikle 17 aralık operasyonu çıktığında ilk söylenen şuydu: Bu soruşturma yeni değil 3 yıldır sürüyordu. Ee şunu soralım o zaman: 3 yıldır yolsuzluk yaptığından şüphelenilen bir hükümet vardı da neden dersaneler kapanacak kararı alındıktan sonra çıktı bu ortaya? Neden ciamaate bağlı okullarda çalışan çeşitli ülkelerdeki bir sürü öğretmenin 3-5milyar(kişi başı) uçak masraflarının "ciamaat" tarafından karşılanıp TRde olağanüstü toplantılar yapıldıktan tam da sonra? Peki 2.sorum: 17 aralık günü yapıldığı iddia edilen telefon konuşmaları 2,5 ay geçmesine rağmen neden bugüne kadar ortaya çıkarılmamış? Taaaam da ciamaatin 7000kişiyi dinlettiği ortaya çıktığı günün akşamı servis edilmiş? 3. ve son sorum: Telefon konuşmasında sabah 8de başbakan oğlunu arayıp operasyon yapıldığını söylüyor ve isimleri tek tek sayıyor. 17 aralık sabahı siz, biz bile operasyondan haberdarken Bilal Erdoğanın haberinin olmama ihtimali nedir? Hadi diyelimki haberi yoktu ilk kez babasından duyuyor, "efendim babacağım" dedikten sonra başbakan tekrar isimler ile birlikte operasyon yapıldığını söylediğinde Bilal Erdoğan gayet ruhsuz,tepkisiz bir "evet" diyor. Siz onun yerinde olsaydınız sesinizde bir korku, panik vs olmazmıydı? Tekrar dinleyin tam da bahsettiğim yeri? Ayrıca telefon konuşmasında "oğlum dinleniyorsunuz" diye bahsedip aynı konuşmanın öncesinde ve sonrasında paraları sıfırlayın denmesi ne derece mantıklı? Bana bunların hepsi oyun gibi geliyor ve bu oyuna gelmeyeceğim için oyumu vereceğim. Şimdi siz benim sorularıma cevap verin?
Ah... Ne kadar talihsiz bir yorum yapmışsınız...
Ben üretim diyorum siz devlet memurluğu diyorsunuz.
Yani buradaki kıstasa göre eşinizin mesleği ile üretimin pek alakası yok değil mi?
Ben o ses yorumu ile alakalı durumu sadece size yazmamıştım ama yazdığınız yorumu bulup da okuyamadım zira sayfalar var önümde...
Her ne şekilde önüne geçilip kapatılacak olsa da gerçekler var bunlar sizin yorumunuzdan daha somut ve objektif ses kaydı konusunda ayakkabı kutuları konusunda...
500 bine ev alım gücüm olduğumu söylemedim piyasayı söyledim farkında mısınız?
Avrupa Yakasında Küçükköy adlı yerde Kağıthane adlı yerde ki buralar çok da refah seviyesi yüksek yerler değiller, en kötü dairelerin 350 binden başladığını söyleyebilirim.
Ha bir de, gerçek alım gücünü konuşalım lütfen...
Şişirilmiş fiyatlar ile değil, reel alım gücü ile
Mesajınızı şimdi buldum ve yorumlamak istiyorum.
3 senedir sürüp sürmeme kısmı şunla alakalı, cemaat ve polisleri ekmeklerine yağlarını sürerken herşey güzeldi.
Sonra kendilerine çevrilen oku ellerindeki kozlarla taçlandırdılar.
O sesin, Tayyip Erdoğan'a ait olduğu kesinleşiyor siz hala öyle miydi böyle miydi? O mu mantıklı bu mu mantıklı diyorsunuz.
Peki madem herşey haberliydi, herşey normaldi o zaman neden polis teşkilatındaki hemen hemen polis memurundan amirine kadar herkesin yeri değişti?
Sebep ne? Yağ satarım bal satarım oynamak için değil herhalde?
Eşimin üretim yaptığından bahseden kim? Asıl üretimi yapacak olan devlettir, kişilerde ona hizmet ederler ki üretim devam etsin. Ama eşimle, onun işiyle üretim konusunun hiçbir ilgisi yok siz yanlış anlamışsınız. "Memur maaşlarının" heeeer zaman şikayet edilmesinden dolayı memur olduğunu belirttim ve alım gücüne değindim. Yani her zaman şikayet eden grupta olduğu ileri sürülen kişiler bile çok rahat araba,ev sahibi olabiliyorsa dedim. Çevremdeki insanların %80inin arabası, %50sinin evi var. Ki çevremdekilerin çoğunluğu da hep maaşlarına üzülünen memur kesim.
Ben size üretimden bahsettim kalktınız bana eşinizden, onun işinden memurluğundan, aldığınız evden, çektiğiniz faizden bahsettiniz.
Ben de ironi yaparak sizin eşinizin mesleği ve aldığı zamla üretimin alakasını sordum.
arkadaşım bu saydığın azınlık.Devlet kalkıp fabrika kuracak sen sen gel çalış diyecek değil herhalde? Demek istediğim devlet desteği ve izni olmadan kim ithalat,ihracat vs yapabilir, kim fabrika kurabilir? Önce devlet desteği sonra üretim yapılacak tesis, sonra orada çalışacak iş gücü, en sonunda da alım gücü. Bu şekilde mi yazmalıydım yanlış anlamaya sebebiyet vermemek için? Kaldı ki ben hiç bir yazımda üretimden bahsetmedim kişilerin alım gücünden bahsettim. Konuyu siz değiştirdiniz farkındaysanız..
Başından beri "otobüse binecek parası olmayan halk" "kümes alacak parası olmayan halk" söylemlerinize cevaben kim miş o halk? Neredeymiş? Ben neden göremiyorum? Ben sadece kapısında 1 hatta 2 arabası olan, evi olan yada almaya çalışan insanlar görüyorum diyerek alım gücünden bahsettim. Ben alım gücü dedikçe siz üretim derken burada alakasız cevaplar veren ben mi oluyorum?
Siz nerede yaşıyorsunuz?Devlet kalkıp fabrika kuracak sen sen gel çalış diyecek değil herhalde? Demek istediğim devlet desteği ve izni olmadan kim ithalat,ihracat vs yapabilir, kim fabrika kurabilir? Önce devlet desteği sonra üretim yapılacak tesis, sonra orada çalışacak iş gücü, en sonunda da alım gücü. Bu şekilde mi yazmalıydım yanlış anlamaya sebebiyet vermemek için? Kaldı ki ben hiç bir yazımda üretimden bahsetmedim kişilerin alım gücünden bahsettim. Konuyu siz değiştirdiniz farkındaysanız..
Başından beri "otobüse binecek parası olmayan halk" "kümes alacak parası olmayan halk" söylemlerinize cevaben kim miş o halk? Neredeymiş? Ben neden göremiyorum? Ben sadece kapısında 1 hatta 2 arabası olan, evi olan yada almaya çalışan insanlar görüyorum diyerek alım gücünden bahsettim. Ben alım gücü dedikçe siz üretim derken burada alakasız cevaplar veren ben mi oluyorum?
arkadaşım bu saydığın azınlık.
türkiyede çoğunluğun evi ve 2 arabası yok. yapma lütfen.
Siz nerede yaşıyorsunuz?
evi ve 2 arabası demedim. Ya evi ya arabası var. Hatta kiminin 2 arabası var dedim. "ve" değil "veya".
Ayrıca arkadaşa, otobüse binecek parası yok dediğiniz halkın evlerine örnek olacaksa eğer bu forumdaki "evim güzel evim" kısmını açıp bakmasının bile yeteceğini söyledim. Çok aramaya gerek yok, sadece forum içerisindeki o kısma bakın, otobüse binecek parası yok denen halkın evlerine...
Türkiye'de! İstanbul'da...
evim güzel evime konan resimler kıstas olamazki. zaten kendine güvenen koyar oraya evinin resimlerini. bu sitede 300000 üye var. kaçı koymuş ki oraya resim. ayrıca bakalım hepsi kendi evlerimi. kiradır bir kısmı.
otobüs duraklarını hiç gördünüzmü. iş çıkışı istanbulda. her durakta yüzlerce insan bekliyor. arabası olsa durumu iyi olsa öyle itişkakış gitmeyi tercih edermi.
Ben de tam "hayatı boyunca uçak bile görmemiş insanlar 3.havaalanını savunuyor ya,bana bi gülme geliyor sonra.." diyecektim ki....Hayatı toz pembe gören AKP seçmenine...
Borsada tek kuruş paran yok ''borsa yükselmiş'' diye seviniyorsun.
Bir bisikletin bile yok. ''Başbakan bölünmüş yol yaptı'' diye seviniyorsun.
IMF nedir desem bilmezsin ''borcumuz bitmiş baksana'' diye seviniyorsun.
Gırtlağına kadar borca batmışsın. ''Kredi derecemiz yükselmiş'' diye seviniyorsun.
Otobüse binecek paran yok ''3. hava alanı yapılacakmış'' diye seviniyorsun.
Bir kümes alacak kadar bile paran yok ''TOKİ ev yapıyor baksana'' diye seviniyorsun
Ekonominin E'sinden anlamazsın ekonomik terimlerle dolu uydurma rakamları duyunca ''Dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasındayız'' diye seviniyorsun.
Anlayacağını bilsem ''UYAN ARTIK'' diyeceğim ama UYUDUĞUNUN BİLE FARKINDA OLMADAN YAŞAYIP GİDİYORSUN...
siz fazla lüks çevrede yaşıyorsunuz demek ki bu anlattiginz yaşam kosullarını ben görmedim üstelik çok da gezdim ama çok nadir gördümevi ve 2 arabası demedim. Çoğunluğun ya evi ya arabası var. Hatta kiminin 2 arabası var. "ve" değil "veya".
Zamanında alınan "bis" marka minyatür arabaya bile sevindiğimizi, mahallede arabası olanların bir elin parmaklarını geçmediğini, araba almanın bile zenginlik göstergesi sayıldığını söyledim örnek olarak. Şimdi değil araba, ev almak bile çok kolaylaştı. Neden ev-araba örneğini veriyorum hep? Alım gücünü gösterebilecek pahalı şeyler olduğu için...
Ayrıca arkadaşa, otobüse binecek parası yok dediğiniz halkın evlerine örnek olacaksa eğer bu forumdaki "evim güzel evim" kısmını açıp bakmasının bile yeteceğini söyledim. Çok aramaya gerek yok, sadece forum içerisindeki o kısma bakın, otobüse binecek parası yok denen halkın evlerine...
Türkiye'de! İstanbul'da...
Ben de tam "hayatı boyunca uçak bile görmemiş insanlar 3.havaalanını savunuyor ya,bana bi gülme geliyor sonra.." diyecektim ki....
Evet küçümsüyorum.Kendisinin ve çevresindekilerin yaşam koşullarının zorluğunu görmeyip,o koşullarda hiçbir iyileşme olmadığını farketmeyip,hayatı boyunca hiç kullanamayacağı bir havaalanıyla gözü boyanan bir insan için başka birşey düşünmem mümkün değil çünkü.uçağa binmemiş insanları küçümsüyormusunuz?
bi insan uçağa binmese bile,ülkesi için yapılan birşeye sevinemezlermi?