Işimi seviyordum ama özel sektör beni bitirdi

Konu sahibi, Her zaman emeklerin sömürülmemesinden yana oldum fakat maalesef ki Ülkemizde Bir çok işveren ellerine geçen firsatları*, karşısında ki işinde ne kadar iyi olmaya çalışırsa çalışsın değerlendirirler

Özellikle sizin gibi Özellerde çalışmaya çalışan kişiler için ..

Öncelikle, Örgün eğitim almamış Lisans mezunu değilseniz..

2 yıllık Çocuk Gelişimi bölümü mezunuysanız..

Ya da Belediyelerden vs..yerlerden kurslar sayesinde sertifika programları ile belgeler alıp çalışıyorsanız..

Öncelikle sizi, kurum sahipleri asla Öğretmen olarak görmez..

Veliler, biliyorsa bunu aynı aynı şekilde durumu değerlendirirler..

Açıkçası bana staja gelen Öğrencilerime her zaman söylediğim şey, ne yaparsanız yapın derslerinize iyi çalışıp Lisans okuyun Kpss ile Atanın yoksa bu işte, Özellikle Özel sektörde sizi çok kullanırlar..

Öğretmen olarak asla görmezler Düşük maaşla çalıştırıp tabir-i caizse Etinizden sütünüzden yararlanırlar, değer görmezsiniz.

dr_yad .!.:

Ne yapsın işi mı bıraksın tamamen? Yoksa başka yerde mı iş bulsun? Çalışmasa nasıl geçinsin?

Genişletmek için tıkla...

Çalışmasın Mı dedim ben? sırf okul müdürüyle hukuku var diye bu mutsuzluğa katlanmasın. başka bir yerde işe girebilir. Gerçi bizdeki özel okul anlayışı birçok yerde aynı ama...

kirginzambak .!.:

Şimdi hocam, ben sizi anlıyorum, anlıyorum ama tabi ülkenin gerçekleri var. Bunlardan bahsettim. Kardeşim tüm bu mobbingleri yaşamıyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Akşam bitmek bilmeyen mesaisi bazen 9’ları bulabiliyor hadi bu nadir dersek, 7 anca çıkışı oluyor. Peki kağıt üstünde öyle mi? Hayır. Yine ilk 5’de ki hukuk fakültesinden mezun olup 3.000 liraya başka avukat yanında çalışan 5 yıllık avukat kuzenim var. Demek istediğim çok daha stresli çalışanlar var. Karşılığını alamıyorlar, mesaileri uzun, sorumlulukları çok daha yüksek ve tabi üniversitelerinde gösterdikleri çaba dahi çok fazla. Örneğin ben okulda hiç zorlanmadım.
Evet keşke bunların hepsi çözülse hepimiz çok daha rahat yaşasak ama mesela bu kadar rahatsız olan biri nasıl devlete giremez anlayamıyorum gerçekten yanlış anlamayın sadece merak ediyorum. 15 sene çok uzun bir zaman? Özel sektörde hocamızın yaşadığı durum çok farklı bir olay değil bırakın eğitimi her sektörde vardır bu.

Genişletmek için tıkla...

Sondan başlayayım. Nasıl atanamaz? Eğer eğitimi edebiyat üzerineyse ve matematikten tarihten sorumlu tutulduğu saçma sapan bir sinava şart kosuluyorsa elbet atanamaz. Öyle bir konuşuyorsunuz ki sanırsın devlet her gelene buyurun kadronuz hazır diyor :) Atanamayan 350 bin öğretmen rahatsızlık duymadığı için mi atanamıyor sizce.

Gelelim diğer meseleye ben okurken de çok emek verdim,sizin branşınız ne bilmiyorum ama belli ki siz çok rahat okumussunuz ben Osmanlıca Farsça metinlerle boğuştum ezber yapmaktan migren peydah oldu,kısacası sizin gibi kolay okuyamadım ben.

Okuldan 9da değil 22.30da çıktığım günleri de çok iyi hatırlıyorum/gece etutleri sebebiyle 23.00'e sarkan çıkışlarımı da yani bu özel sektör için artık meslek ayırt etmeksizin sıradan bir olay.

Sonuca gelecek olursak madem kardeşiniz ve kuzeniniz cok rahatsiz ve mutsuz neden devlete atanmiyorlar onlar da sizin gibi rahatça çalışmanın sırrına vakıf olamadılar mı? Devlette mühendis devlette avukat olup daha huzurlu çalışsınlar..

Ayrıca sorumlulukları daha yüksek demişsiniz ya şu ülkede sorumluluğu en yüksek meslek öğretmenliktir. Kusura bakmayın sizin ifadelerinizden pek sorumluluk akmıyor ama tanıdığım devlet/Özel tüm öğretmenler sorumluluk bilincinin farkındalar. Eğer biz olmasak ya da doğru yönlendirmesek ne kardeşiniz o mükemmel mühendisliklere ne de kuzeniniz ilk5'te kazandığı hukuk fakültesine gidemezdi.

careless forever .!.:

Boğaziçi, ODTÜ,İTÜ + Koç, Sabancı, Bilkent bursluları +Galatasaray Hukuk -> bunlar bence Turkiye’nin A sınıf üniversiteleri (tartışma için ad vermedim, kendi fikrimi beyan ediyorum, ayrıca tıpları ayrı tuttum, onlar farklı bir kulvar).

Burada iyi bölümlerde okuyanların giriş ücretleri diğer mesleklerle benzer de olsa deneyim kazandıkça maaşlarında ciddi artışlar oluyor. Yönetici pozisyonlarında bu üniversite mezunlarına daha çok şans veriliyor. Mesela giriş ücreti 3-5 bin bandında iken, 10. sene itibariyle 10 bin, 15. Sene itibariyle 15-20 bin bandında maaş alıyorlar. Tabi ben genelleme yapıyorum. Bunun çok üstü de alan var, altıda. Ama %80 böyle. Yani yoğun çalışıyorsunuz ama karşılığını maddi olarak alıyorsunuz. Ayrıca her zaman yurtdışında çalışma şansınız var.

Ama bir öğretmenin maaşı ne kadar artıyor? Verdiği emeğin karşılığını alabiliyor mu? Ayrıca bir de özel sektörde öğretmen olmak, tamamen emek sömürüsü haline geliyor.

Genişletmek için tıkla...

Evet ben söylediğinize katılıyorum zaten. O yüzden bir öğretmen için en iyi seçenek devlette çalışmak; çünkü kariyer imkanı dar. En fazla okul müdürü olursunuz. Bunları bu bölümleri okurken bilmiyor muyduk? Yapmayın Allah aşkına.
Bir arkadaşa gayet samimi bu kadar rahatsızlığı rağmen 15 sene neden özelde çalıştığını sordum, verdiği cevap kardeşiniz ve kuzeniniz neden devlette çalışmıyor çok basit; çünkü onların beklentileri var. Bir öğretmenin özelde beklentisi olmaz. Olay bundan ibaret. Burda ben düşmanmışım gibi oldu ama üzgünüm sadece gerçekleri yazdım.

Eğitiminiz ne

Okul öncesi lisans mezunu iseniz durduğunuz her saniye zarar

Anne baba evi de varmış çalışın sınava

Önlisans ise çalışın DGS ye gençlik tekrar gelmeyecek

Lise mezunu iseniz de bence işinize dört elle sarılın

Gençsiniz üzülüyor kırılıyorsunuz ama iş hayatında böyle pişiliyor

36-48 yaş grubuna 30 aylık alıyorlar oğlumun sınıfında 28 aylık vardı bir tane yıllar önce

Veli’ye durumu ilettim o beni şikayet etmiş maalesef klasik durum her öğrenci olan yerde Veli sorunu büyüyor

Etkinlik fotosu istiyor vs demişsiniz de 9 saatte bir foto çekecek kadar etkinlik de yapılmalı

Yani koyun bir tabak içinde mercimek verin kaşık yanına da boş tabak oldu montesorri etkinliği

Zaten günlük olan program da vardır

_Vendetta_ .!.:

Sondan başlayayım. Nasıl atanamaz? Eğer eğitimi edebiyat üzerineyse ve matematikten tarihten sorumlu tutulduğu saçma sapan bir sinava şart kosuluyorsa elbet atanamaz. Öyle bir konuşuyorsunuz ki sanırsın devlet her gelene buyurun kadronuz hazır diyor :) Atanamayan 350 bin öğretmen rahatsızlık duymadığı için mi atanamıyor sizce.

Gelelim diğer meseleye ben okurken de çok emek verdim,sizin branşınız ne bilmiyorum ama belli ki siz çok rahat okumussunuz ben Osmanlıca Farsça metinlerle boğuştum ezber yapmaktan migren peydah oldu,kısacası sizin gibi kolay okuyamadım ben.

Okuldan 9da değil 22.30da çıktığım günleri de çok iyi hatırlıyorum/gece etutleri sebebiyle 23.00'e sarkan çıkışlarımı da yani bu özel sektör için artık meslek ayırt etmeksizin sıradan bir olay.

Sonuca gelecek olursak madem kardeşiniz ve kuzeniniz cok rahatsiz ve mutsuz neden devlete atanmiyorlar onlar da sizin gibi rahatça çalışmanın sırrına vakıf olamadılar mı? Devlette mühendis devlette avukat olup daha huzurlu çalışsınlar..

Ayrıca sorumlulukları daha yüksek demişsiniz ya şu ülkede sorumluluğu en yüksek meslek öğretmenliktir. Kusura bakmayın sizin ifadelerinizden pek sorumluluk akmıyor ama tanıdığım devlet/Özel tüm öğretmenler sorumluluk bilincinin farkındalar. Eğer biz olmasak ya da doğru yönlendirmesek ne kardeşiniz o mükemmel mühendisliklere ne de kuzeniniz ilk5'te kazandığı hukuk fakültesine gidemezdi.

Genişletmek için tıkla...

Bende sondan başlayayım o halde; 15 yıldır memnun olmadığı bir sektörde çalışıp üstelik 15 sene önce mezun sayısı bu kadar fazla değilken; bir sınavı kazanıp devlette görev yapacak kadar sorumluluk sahibi olmayan birisi benim sorumluluk bilincime laf edemez. Cümlelerinizi daha dikkatli seçmenizi öneririm. Siz birine hakarete varan cümleler kurarsanız karşılığında size gül atmaz. Önce üslup. Benim yazdıklarımda size kişisel bir yaklaşım yokken siz bana gayet kişisel olarak hakaret etmişsiniz. Neden devlete girmediklerini aşağıda arkadaş çok ilintili bir yorum yapmış onun altına açıkladım isterseniz okuyun. Ha bu arada öyle her öğretmende ilk 5’e öğrenci göndermiyor. Benim matematik öğretmenim. öğretmen masasına oturup tırnak törpüler, oje sürer; kitabı açıp çalışın derdi. Matematik öğretmeniyim. O mu soktu şimdi beni okula :) Önce iğneyi kendimize batıralım.

Siz mesleğinizin en zor yanı olan 'vicdanı yükümlülük' altında eziliyorsunuz aslında.

Sizi yoran çalışma saatinin fazlılığı/ iş yoğunluğu vs değil.

Öğretmenliğin hakkıyla yapılmaya çalışıldığındaki stresi ; insan yavrusu için doğru/iyi/güzel şeyler yapmanın vicdani sorumluluğunun yarattığı stres çok az meslekte var. Siz bu baskı ve çalışmak zorunda olma arasında sıkışmışsınız.

Ordan ayrılmaktan başka çare yok.

kirginzambak .!.:

Bir öğretmen olarak söylüyorum; siz bu kadar zorluğa dayanamıyorsanız diğer meslek gurupları ne yapsın? İnanın bunlar dert-sıkıntı-yoğunluk değil.
En küçük kız kardeşim iyi bir teknik okuldan elektrik elektronik mühendisliği mezunu üzerine mühendislik yönetimi yüksek lisansı var. Özellikle lisansında okurken zaman kaybetmemek için üçü bir arada kahveyi soğuk suyla yapıp içtiğini, 46 sayfa rapor yazıp 40 aldığını bilirim. Giriş seviyesinde maaşıda hiç öyle çektiği çileye değecek kadar yüksek değildi. 4 yıllık tecrübe ardından ancak benim ortalama ek dersli maaşımı geçti. Üstelik benden çok daha yoğun ve saatleri uzun çalışıyor.
Onu gördükçe anlıyorum ki biz öğretmenler hem okurken çok daha rahatız, hem çalışırken özel-devlet rahatız. Tabi özel devlete göre zor ama bunlarada zorluk dersek o insanlara haksızlık ederiz bence.

Genişletmek için tıkla...

Diğer meslek grubuyla kıyasa girmenin lüzumu ne? O zaman kimse işinde yaşadığı sorundan sıkıntıdan bahsetmesin, kendinden daha zorda olan var diye haksızlığa mobbinge boyun eğsin öyle mi? Sizin mantıktan gidersek o zaman, kardeşinizin yaşadığı ne ki doktorlar ne zorluklarla ne sıkıntılarla boğuşuyor, kardeşiniz sussun otursun başına gelene razı olsun(!)
Ayrıca özel sektöre dair hiç mi bir bilginiz yok, iş yüklerinin fazlalığı, hak ettikleri ücreti alamamaları, fazla mesai az maaş mantığının olduğu bir alandan eften püften bir konu gibi bahsetmeniz, bir öğretmen olarak bunu yapmanız hayretlere soktu beni

kirginzambak .!.:

Bende sondan başlayayım o halde; 15 yıldır memnun olmadığı bir sektörde çalışıp üstelik 15 sene önce mezun sayısı bu kadar fazla değilken; bir sınavı kazanıp devlette görev yapacak kadar sorumluluk sahibi olmayan birisi benim sorumluluk bilincime laf edemez. Cümlelerinizi daha dikkatli seçmenizi öneririm. Siz birine hakarete varan cümleler kurarsanız karşılığında size gül atmaz. Önce üslup. Benim yazdıklarımda size kişisel bir yaklaşım yokken siz bana gayet kişisel olarak hakaret etmişsiniz. Neden devlete girmediklerini aşağıda arkadaş çok ilintili bir yorum yapmış onun altına açıkladım isterseniz okuyun. Ha bu arada öyle her öğretmende ilk 5’e öğrenci göndermiyor. Benim matematik öğretmenim. öğretmen masasına oturup tırnak törpüler, oje sürer; kitabı açıp çalışın derdi. Matematik öğretmeniyim. O mu soktu şimdi beni okula :) Önce iğneyi kendimize batıralım.

Genişletmek için tıkla...

Ben mezunken de böyleydi atama sayıları ya sanki ülkede her şey güllük gülistanlık gibi cümleler kuruyorsunuz. Çok ilginç.

Tamam hocam ennnnn çok sizin kardeşiniz hak ediyor ennnn çok sizin kardeşiniz mağdur. Girsin devlete çalışsın kolaymış ya nasıl olsa size de dert olmaktan çıkar böylece

kirginzambak .!.:

Evet ben söylediğinize katılıyorum zaten. O yüzden bir öğretmen için en iyi seçenek devlette çalışmak; çünkü kariyer imkanı dar. En fazla okul müdürü olursunuz. Bunları bu bölümleri okurken bilmiyor muyduk? Yapmayın Allah aşkına.
Bir arkadaşa gayet samimi bu kadar rahatsızlığı rağmen 15 sene neden özelde çalıştığını sordum, verdiği cevap kardeşiniz ve kuzeniniz neden devlette çalışmıyor çok basit; çünkü onların beklentileri var. Bir öğretmenin özelde beklentisi olmaz. Olay bundan ibaret. Burda ben düşmanmışım gibi oldu ama üzgünüm sadece gerçekleri yazdım.

Genişletmek için tıkla...

Okuduğunuzu anlarsınız diğer insanlara daha rahat aktarirsiniz cümlelerimi :)
Ben neden atanamadigimi anlattım o zaman da bu zaman da beni ilgim olmayan konulardan sorumlu tuttuklari icin dedim... siz o cevabı es geçip konuyu saptırma derdindesiniz.
Madem kardeşinizin beklentisi var o zaman ezilecek de horlanacak da mutsuz da olacak.
Özel sektör böyle sayın hocam siz bilmezsiniz ama biz biliyoruz o nedenle sizinkiler dert değil takmayın bu kadar

kirginzambak .!.:

Bir öğretmen olarak söylüyorum; siz bu kadar zorluğa dayanamıyorsanız diğer meslek gurupları ne yapsın? İnanın bunlar dert-sıkıntı-yoğunluk değil.
En küçük kız kardeşim iyi bir teknik okuldan elektrik elektronik mühendisliği mezunu üzerine mühendislik yönetimi yüksek lisansı var. Özellikle lisansında okurken zaman kaybetmemek için üçü bir arada kahveyi soğuk suyla yapıp içtiğini, 46 sayfa rapor yazıp 40 aldığını bilirim. Giriş seviyesinde maaşıda hiç öyle çektiği çileye değecek kadar yüksek değildi. 4 yıllık tecrübe ardından ancak benim ortalama ek dersli maaşımı geçti. Üstelik benden çok daha yoğun ve saatleri uzun çalışıyor.
Onu gördükçe anlıyorum ki biz öğretmenler hem okurken çok daha rahatız, hem çalışırken özel-devlet rahatız. Tabi özel devlete göre zor ama bunlarada zorluk dersek o insanlara haksızlık ederiz bence.

Genişletmek için tıkla...

Bir;kıyaslama neden?Daha beteri var haline şükret neden?Neden her meslek kendi içerisinde iyileştirilmesin?

İki;bahsettiğiniz rahatlık devlette var.Siz özelde asgari ücrete,haftanın 6 günü sabah 8 akşam 6 mesaisiyle çalıştırılan öğretmenleri görmediniz mi?

Üç;yorgunluk sadece fiziksel olmaz.Özellikle öğretmenlikte psikolojik olarak öyle çökersin ki eve gelince ağzını açasınız gelmez.


Ve gerçekten söylüyorum.Yok senin mesleğin böyle benim mesleğim böyle diyene kadar keşke her meslek hakettiği değeri alsa kafasına girsek.Yok benim kardeşim şöyle zor çalışıyor yok benim dayımın oğlu daha az ücrete çalışıyor.Geçin bunları.

kirginzambak .!.:

Bir öğretmen olarak söylüyorum; siz bu kadar zorluğa dayanamıyorsanız diğer meslek gurupları ne yapsın? İnanın bunlar dert-sıkıntı-yoğunluk değil.
En küçük kız kardeşim iyi bir teknik okuldan elektrik elektronik mühendisliği mezunu üzerine mühendislik yönetimi yüksek lisansı var. Özellikle lisansında okurken zaman kaybetmemek için üçü bir arada kahveyi soğuk suyla yapıp içtiğini, 46 sayfa rapor yazıp 40 aldığını bilirim. Giriş seviyesinde maaşıda hiç öyle çektiği çileye değecek kadar yüksek değildi. 4 yıllık tecrübe ardından ancak benim ortalama ek dersli maaşımı geçti. Üstelik benden çok daha yoğun ve saatleri uzun çalışıyor.
Onu gördükçe anlıyorum ki biz öğretmenler hem okurken çok daha rahatız, hem çalışırken özel-devlet rahatız. Tabi özel devlete göre zor ama bunlarada zorluk dersek o insanlara haksızlık ederiz bence.

Genişletmek için tıkla...

Bir öğretmen olarak insan biraz empati bekliyor.
Derdini anlatan genç bir meslektaşımıza cevabınız:
Bunlar dert, sıkıntı değil benim mühendis kardeşim neler çekti neler?
Verecek cevap bulamadım size.

Not: 20 küsur yıllık okul öncesi öğretmeni 11 yıllık anaokulu müdürüyüm.
Hep özel sektörde çalıştım.

_Vendetta_ .!.:

Okuduğunuzu anlarsınız diğer insanlara daha rahat aktarirsiniz cümlelerimi :)
Ben neden atanamadigimi anlattım o zaman da bu zaman da beni ilgim olmayan konulardan sorumlu tuttuklari icin dedim... siz o cevabı es geçip konuyu saptırma derdindesiniz.
Madem kardeşinizin beklentisi var o zaman ezilecek de horlanacak da mutsuz da olacak.
Özel sektör böyle sayın hocam siz bilmezsiniz ama biz biliyoruz o nedenle sizinkiler dert değil takmayın bu kadar

Genişletmek için tıkla...

Peki es geçmeyelim o halde, sizle ben veya şu an atanan binlerce öğretmen aynı sınavlara girip, aynı konulardan sorumlu olmadık mı? Sınav size özel mi yoksa genel bir sınav mı? Genel değil mi? Dolayısıyla hepimiz alanımız dışında sorular çözdük. Birde şöyle düşünelim; sizin yaptığınız tıpkı bir lise öğrencisinin ben tıp okuyacağım sadece biyoloji sınavına girmek istiyorum demesi gibi :) Ayrıca ben derdim var demedim farkındaysanız. Hem burada konu sahibinin bahsettiği sadece klasik bir velinin öğretmen şikayeti. Kendimi araba altına atacağım denecek bir konu değil yani. Artık devlette de veli gayet değerli. Aynı olayı devlette yaşasa yine müdürden uyarı alır. Ben burda kimsenin düşmanı değilim isterim ki mesleğim çok değerli olsun ama bunu isterken mevcut gerçekleri görebiliyorum. Okuduğunuzu siz anlayın bence hocam hem edebiyatçıymışsınız bakın mesleki gelişim olur. :)

Degerli konu sahibi ben de özel sektörde sömürüye uğradım, bakin çalıştım demiyorum, diyemiyorum eğitimle alakasi yoktu cünkü. Maddi sömürü bir yana ruhen sömürülmek ayri bir sorun. Yaşadiğiniz olaylar sadece carpik bir özel sektör eğitim anlayişini değil ayni zamanda kısmi bilinçsiz çocuk yetiştirme kültürünü de yansitmiş. Bazi aileler çocuklari hakkindaki sorunlari ne kadar uygun bir dille anlatmaya çalişsan da görmek istemiyorlar ya da göremiyorlar, o farkindaliğa sahip değiller. Oysa o çocuk bir aile ferdi, ileride okulun ferdi olacak, bir mesleğin ve toplumun bir ferdi olacak. Hircin tavir sergileyen çocuğun davranişlarini örtbas etmek, sorunun kaynağina inmek ve çocuğu iyileştirmek yerine, çocuğum neden böyle davraniyor diye sorgulamak yerine bunu geçiştirmek, bu gercegi gören öğretmene sinirlenerek onu şikayet etmek, bu ailenin ve o çocuğun ileride cok ciddi sorunlar yaşayacaginin göstergesi. İleride Gülseren Budayicioğlu dizilerinde izleriz belki de. Balik baştan kokar dedikleri bu işte, daha hayata karişmaya ilk başlanan yer olan anaokullarinda bile bir çocuğun kişiliği, hisleri, duyguları, davranislarinin doğruluğu yanlişliği sorgulanmaksizin sadece müşteri olarak görülen o minik eller..
Burada siz olmasaniz başkasi olacak, paraya ihtiyaci olduğu icin daha çok susacak daha cok içinde birikterecek belki de..
Ve siz sadece bariz yanlişlari gördüğünüz ve ifade ettiginiz için sikayet edilmenin verdiği ruh sıkıntısıyla, müdirenin zorlu talepleriyle, bazi velilerin sorunlarin arkadasindaki nedenleri görmeyi reddetmesiyle, eğitim ahlakının ayaklar altina alinmasinin verdigi hayal kirikliklariyla başetmeye çalışıyorsunuz.
Siz çekip gidebilirsiniz, gitmelisiniz de. İnşallah daha insanca koşullarda yasamak firsati bulur siz ve sizin gibi önce insan diyebilenler..

Benim asil üzüldüğüm, bu çarpik özel sektör eğitim anlayişinin çok zor değişeceğini, belki de hiç değişmeyeceğini bilmek... Bazi insanlarin eğitilemez oluşu ve bu insanlarin birer ebeveyn ya da işveren olmasi... Ve en temel sorun, paranin kücük bir çocuğun doğru yetişmesinden daha önemli olmasi.

Dİlerim her gelen gün bizi daha iyiye götürür.

kirginzambak .!.:

Bir öğretmen olarak söylüyorum; siz bu kadar zorluğa dayanamıyorsanız diğer meslek gurupları ne yapsın? İnanın bunlar dert-sıkıntı-yoğunluk değil.
En küçük kız kardeşim iyi bir teknik okuldan elektrik elektronik mühendisliği mezunu üzerine mühendislik yönetimi yüksek lisansı var. Özellikle lisansında okurken zaman kaybetmemek için üçü bir arada kahveyi soğuk suyla yapıp içtiğini, 46 sayfa rapor yazıp 40 aldığını bilirim. Giriş seviyesinde maaşıda hiç öyle çektiği çileye değecek kadar yüksek değildi. 4 yıllık tecrübe ardından ancak benim ortalama ek dersli maaşımı geçti. Üstelik benden çok daha yoğun ve saatleri uzun çalışıyor.
Onu gördükçe anlıyorum ki biz öğretmenler hem okurken çok daha rahatız, hem çalışırken özel-devlet rahatız. Tabi özel devlete göre zor ama bunlarada zorluk dersek o insanlara haksızlık ederiz bence.

Genişletmek için tıkla...

Kardeşinizden zor şartlarda çalışanlar var.
Şikayet etmiyordur umarım.

kahvetelvesi .!.:

Kardeşinizden zor şartlarda çalışanlar var.
Şikayet etmiyordur umarım.

Genişletmek için tıkla...

Gerçekten şikayet etmiyor. Zaten elektrik elektronik mühendisliği en zor temel mühendisliklerden biri. Mühendislik fakültelerinin genelinin zor olduğunu biliyorsunuz; en zorlarından birinin nasıl bir çabayla bitirilebileceğini tahmin edersiniz. Dolayısıyla sevmeyen zaten bu bölümü 4 yılda bitiremez. Mesleğini sevdiği ve kariyer yolu açık olduğu için bu sıkıntılara takılmıyor.

kirginzambak .!.:

Gerçekten şikayet etmiyor. Zaten elektrik elektronik mühendisliği en zor temel mühendisliklerden biri. Mühendislik fakültelerinin genelinin zor olduğunu biliyorsunuz; en zorlarından birinin nasıl bir çabayla bitirilebileceğini tahmin edersiniz. Dolayısıyla sevmeyen zaten bu bölümü 4 yılda bitiremez. Mesleğini sevdiği ve kariyer yolu açık olduğu için bu sıkıntılara takılmıyor.

Genişletmek için tıkla...

Kardeşiniz etmiyorsa da kimsenin etmeye hakkı yok elbette.
Teşekkürler, aydınlandım.

kahvetelvesi .!.:

Kardeşiniz etmiyorsa da kimsenin etmeye hakkı yok elbette.
Teşekkürler, aydınlandım.

Genişletmek için tıkla...

Ben kimsenin şikayet etmeye hakkı yok demedim. Burda konu sahibinin bahsettiği klasik bir veli şikayeti olayı. Öğretmen misiniz bilmiyorum ama şunu söyleyeyim veli her yerde değerli ve önemli. Bu olay her okulda yaşanıyor. Veliden şikayet alırsanız devlette de müdür uyarır sizi. Üstelik özel sektörünün her kolunda müşteri satıcı ilişkisi var. Bunun olması gayet doğal değil mi sizce. Ortada kendimi araba altına atmak istiyorumluk bir durum yok. Aksine insan daha çok hırslanır ve kpss yi kazanmak için odaklanır. Kazananlar abd den doktora sahibi değil :)

kirginzambak .!.:

Bir öğretmen olarak söylüyorum; siz bu kadar zorluğa dayanamıyorsanız diğer meslek gurupları ne yapsın? İnanın bunlar dert-sıkıntı-yoğunluk değil.
En küçük kız kardeşim iyi bir teknik okuldan elektrik elektronik mühendisliği mezunu üzerine mühendislik yönetimi yüksek lisansı var. Özellikle lisansında okurken zaman kaybetmemek için üçü bir arada kahveyi soğuk suyla yapıp içtiğini, 46 sayfa rapor yazıp 40 aldığını bilirim. Giriş seviyesinde maaşıda hiç öyle çektiği çileye değecek kadar yüksek değildi. 4 yıllık tecrübe ardından ancak benim ortalama ek dersli maaşımı geçti. Üstelik benden çok daha yoğun ve saatleri uzun çalışıyor.
Onu gördükçe anlıyorum ki biz öğretmenler hem okurken çok daha rahatız, hem çalışırken özel-devlet rahatız. Tabi özel devlete göre zor ama bunlarada zorluk dersek o insanlara haksızlık ederiz bence.

Genişletmek için tıkla...

Başlangıçta o kadar alır . Yıllar içinde başarılı olursa sizi öyle bir katlar ki şaşar kalırsınız.

girlinred .!.:

Başlangıçta o kadar alır . Yıllar içinde başarılı olursa sizi öyle bir katlar ki şaşar kalırsınız.

Genişletmek için tıkla...

Katlasın tabi ben çok memnun olurum. Üniversite sınavında sayısalda ilk 12.000’e girdiği çalışma düzenini, okurken yaşadığı zorluğun sıkıntının ben yakınen şahitiyim. Çalışırken uzun mesai saatlerinin, sorumluluğunun, stresinin farkındayım. Keşke şu an dahi beni katlasa.