Hay ağzın bal yesin.
İşte bunu demek istiyorum.
Ev hanımlarının belki sıkılarak yaptıklarını ve bunaldıkları şeyleri, ben ekstra efor sarfederek yapmak zorundayım.
Eşime bile özel zaman ayırırken kırk saat düşünüyorum, uygun şartları yaratmak için.
Düşün, eve girmişim iki çocuk üstüme atlıyor.
İkisi birden "anneeeaaa" nidalarıyla bağırıyor, benim de kafam ona göre şişmiş bütün gün.
Sabrımın son demindeyim ve çocuklarıma en iyi şekilde davranmaya özen gösteriyorum.
Kızmadan, kırmadan, çünkü zaten kısıtlı vaktim var.
Evde ne eksik var, onları tespit ediyorum ki eşim gelirken alsın.
Sonrasında eksik ne yemek var, çorba mı pilav mı yoksa ana yemek mi?
Yoksa şöyle uydur kaydır birşey mi yapmalı?
Hop yemek hazırla.
Sonrasında eşim geliyor, yemek sofrası hazırla.
Toparla derken zaten saat olmuş kaç
Çocukların uyku saatine kadar onlarla ilgilenmeye çalışıyorum ki bu ilginin arasına ya çamaşır girer ya evin bir süpürge geçilmesi girer.
Uyku zamanı, derken harala gürele çocukları giydir, toparla.
Banyo gerekliyse eğer banyolarını yaptır falan filan.
Hop saat olmuş 11 - 12.
Bu kadar beden yorgunluğunda bir de eşini ehle.
Ertesi sabah ya kalkılamaz o alarma, ya da geç kalınır.
Benim yorgunluğum bu.
Buna ek olarak psikolojik olarak yaşadıklarım eklenince, hal içinden çıkılmaz oluyor.
Beynim doluyor, neyi nasıl düşüneceğim de organizasyonunu yapacağım diye kendimi yiyorum.
Şu an bile buraya yazarken bir çok işimi savsaklıyorum ayrıca....
Ve umrumda da değil nedense...