• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İşi Bırakma İsteği

Ben de evliliğimde sizin üstlendiginiz sekilde bir misyon yüklemiştim kendime.Tek derdim kiradan kurtulup ev almakti.Ama beyimizin öyle tasasi yoktu pek.İş değişikliği yapti maas yönünden tatmin yasamaya baslayinca "isten cikabilirsin hayatimizi yasayalım bana da fazlasiyla vakit ayirmis olursun" diyince cazip gelmedi değil.Hem iş hem ev yoruyordu.Ama işimde istediğim yere gelmeme ramak kala bunu yapmak istemedim ciddi anlamda emek verdigim yerden vazgeçmek istemedim..
İşimden değil ama eşimden ayrıldım sonrasinda farkli sebeplerden.Bir kaç ay önce terfi aldım olabileceğim en iyi yerdeyim şuan.
En büyük iyiki'mdir işim.Mutlaka zorluyordur ama ilerde sizin de en büyük iyikiniz olacaktir biraz daha sabir olur mu? :KK66:


Sizin adınıza sevindim.
Çünkü, kararlarınız doğrultusunda emeklerinizin karşılığına kavuşmuşsunuz.
Bu çok önemli birşey bence, tebrik ederim sizi mesleki başarınızdan dolayı.

Ancak benim öyle bir pozisyonum yok.
Ben olabilecek en iyi mevkiyi de gördüm iş hayatımda, olabilecek en dip mevkiiyi de.
2 çocuk annesi olduktan sonra, benim için iş yeri hakkında tek beklentim, düzenli ve düzgün miktarda (hakkım olan) maaşı almak.
Çalıştığım arkadaşlarım genelde şu yorumu yapabiliyorlar "senin bu ingilizcen ile neden bu pozisyondasın? çok daha iyi pozisyonlara gelebilirsin" ancak ben istemiyorum ki.
Kafam rahat, karışanım yok, keyfim yerinde, sorumluluklarımın bilincindeyim ve sorumluluklarımı iyi yönetiyorum.
Ve evet, bulunduğum mevki de iyiyim.
Neden rahatımı ve huzurumu bozayım ki?
Benim de belli bir kapasitem var bunun farkındayım.
Daha iyi yerlere de gelebilirim, daha iyi işlerde yapabilirim, ama benim amacım bu değil işte.

Evet iş hayatı sabır istiyor.
Gün geliyor çekilmez anlar yaşanıyor.
Seninle mi uğraşıcam veririm istifamı gider noktasına getirebiliyorlar insanı.
Öyle zamanlar da yaşadım malesef.
Ve eminim iş hayatında olan herkes yaşamıştır.
Fakat beni iş hayatında tutan tek şey çocuklarım, ayrılmak isteme sebebim de onlar zaten.
Şu anda tek ilgi odağım onların gelecekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda.
 
Benim eski sitedede alt komşum öğretmendi zaten yarim gün çalişiyordu birde annesi hergün sabahtan gelip akşam kocasi gelene kadar hem çocuklara bakip hem büyuk çocugu okula birakip hemde evin işini yapiyordu ama kadin öyle azimliydiki bunlari yaparken bi görseniz annesi değil yardimcisi sanirdiniz. Bence maaşinin yarisini annesine veriyordu öyle tahmin ediyorum yoksa kimsenin annesi bu dünyada öyle canla başla çalişmaz:)

Öyle demeyin ne anneler var.
Gerçekten, içleri bilinmez.
Ama umarım maaşının yarısını veriyordur zaten, çünkü bu kadar özverili olunması taktir gerektiren birşey.
Benim annem öyle değil ve öyle bir beklentim de yok.
Zaten benim annem açısından tek düşüncem kadın iyi olsun, torunları ile vakit geçirsin.
Zorlandığı an bakıcı bulacağım, şimdilik sağlığı için özellikle annemin yardım isteğini kabul etmiş durumdayım.

Keşke sağlıklı olsaydı da, komşunuzun annesi gibi, koşuştursaydı.
 
Canım merhaba aslında konunun dün gördüm okudum sonuna kdar.. dün yorum yazacaktım vaktim olmadı
sen zaten kararını değiştirmissin. şimdilik en azından.. ben seni bilyorum eski konularını yaşadıklarını niyeyse bende yazmak istedim içimdekileri..
Oğlum 8 aylık tı.. eşim ozamanlar 1500 tl alıyordu geçinemiyorduk evet aç değildik bir kap yemek pişiyordu kıt kanat geçiniyorduk ama zordu çok zordu.. aç değildik açıkta değildik oglumu ben büyütüyordum kişisel bir harcama şu bu hiç birşeyim yoktu zaten, sosyal hayat desen işte parklarda gezme para harcamama vs. tatil olayı zaten yok nerde.. ? ev gezmeleri genelde.. evime et kıyma hiç girmezdi kurbandan kalanlar .. kendi üzerime hiç birşey alamazdım. yeri gelir kuaföre dahi gidemezdim
sınırlı ölçüde birşeyleri yapabiliyorduk hemde çok sınırlı cocuk olunca tabi masraflar büyüdü dağ gibi oldu
sevgili eşimin ailesi asla destek olmadı.. yardım eli uzatmadı kimseden fayda yoktu ben bunu anladım
bana bir iş nasip oldu.. 2 yıldır calışıyorum
iş yerim çok sıkıcı köhne bir yer gün içerisinde 3 4 kişi ancak gelir işlerini yapar gönderirim
ay sonu 2 gün yogun olurum bitti gitti.. bütün gün yalnızım tek bir odada kimseyi gördüğüm yok konuştuğum yok
Rabbime çok şükür bu günüme işe girdikten sonra ailemden kimse destek olmadığı için ne yazık ki bakıcı ile devam ettim yoluma
ilk sene elime 800 tl gibi bir para kalıyordu bakıcıdan sonra.. pes etmedim. çok zoruma gitti belki ama pes etmedim
800 tl benim masrafımı oglumun masrafını cıkarıyordu çünkü..
bazen gözümü kararttm cık gitsin eclip dedim.. kıt kanat geçin değmez..
hep eşim olsun arkadaşlarım olsun sabret dediler, bunun emeklisi var tazminatı var ilerisini düşün..
ben birde ilçede yaşıyorum. iş imkanı çok çok zor.. bu iş yerinde itiraf edeyim psikolojim çok bozuldu.
neyse eşim kendi iş yeirnde yükseldi ve maaşıda arttı bir anda 400 500 tl fazladan.. bize ilaç gibi geld
daha sonra iş yerim yemek parasını vermeye başladı
bende evde yediğim için yemek parası bana kaldı şu an elime 1100 tl kalıyor ocaktan sonra eğer ki asgari ücret 2 bin tl olursa 1500 tl kalacak.. çok şükür..
Benden getirdiklerini ve götürdüklerini yazmak istiyorum sana
Götürdükleri ; 3 bakıcı değiştirdim çok yıprandım yoruldum tükendim.. oglum için hep vicdan azabı cektim. hep bir koşturmaca eve gidince oturmak yok dinlenmek ne haddime düzen takıntısı bir insanım evim hiç düzenli olmadı istediğim gibi temiz olmadı, olmayacak biliyorum. birini yapsam biri yarım kaldı.. hep başkalarının eli değdi bakıcı annem teyzem vs..
2 yıldır bir kere olsun evimi istediğim gibi temizleyemedim mesela..
geceleri yorgunluktan uyuyamadığım oglumun uyku düzeni olmaduığı için sabah ruh gibi işe geldiğim günler oldu..
iş yerinde daralmak bunalmak körelmekde cabası üstelik.. çok pes ettim dibe battım tekrar cıktım
cok bırakmak istedim işi ama maddiyat yoktu..
şimdi işten cıkarsam geçinirmiyiz ? evet geçiniriz ama böyle değil bu kadar olmaz.
Şimdi bana getirdiklerini anlatayım ; öncelikle kendime güvenim geldi bakımlı bir kadın oldum üzerime başıma birşeylet alabilyorum ogluma alabiliyorum artık .. bütcemiz dahlinde yetiyor çok şükür.
Evimde herkes gibi et olmasa da kıyma olmasa da en azından aylık alabilyorum en azından tavuğumu balığımı yıyebiliyorum
oglumun hiç birşeyi eksik değil şu anda..
Hafta sonları dileceğimizce geziyoruz oglumu avm götürebiliyoruz eğlence merkezine götürebilyoruz
yeri geliyor dışarıda bir tatlımızı yiyebilyoruz bir pizza yiyebilyoruz misal..
Şimdi araba aldık kredi çektik.. onu ödeyeceğiz 2 yıl birikim olsun dedik.. zamlarda iyi gelecek gibiydi eşime.. şimdi istediğim bir arabam var ve binebiliyorum yazın tatile gittik bu sene antalyaya 5 gece kaldık herkes gibi belki 5 yıldızlı otelde tatil yapamadık ama 4 yıldızlı otelde yaptık bütcemiz dahilinde
düğün dernek oluyor artık kendime elbise ayakkabı alabiliyorum misal
evimde misafirimi 4 4 lük ağırlayabilyorum hiç birşeyi eksik etmiyorum..
şimdi benden getirdiklerine ve götürdüklerine bakınca biraz içime su serpiliyor nerden nereye diyorum
şu an işten cıksam evet yine geçinebiliriz belki lakın esktraya lükse kesinlkle girmeden bu saydıklarımın çeyreğini yaparak..
Benimle çok alay edenler oldu kazandığının yarısını veriyor calısıyor yazık denildi..
bakcııya bıraktığım için canı vicdansız bir anne oldum çıktım..
2 yılda çok darbe yedim dibe battım tekrar cıktım..
eğer ki eşimin maaşı bizi geçindirebilecek düzeyse olsa cıkardım işten evet.
ama o zamanda ne olurdu biliyormsun insan o zaman evde kafayı yiyor..
evet evin tertemiz mis gibi oluyor.. senin istediğin gibi düzenli cocugun senin istediğin gibi yetişiyor
mutfak dolapların camların temiz oluyor başkasının eli değmiyor ocağını kendin temizliyorsun vs..
ama o zamanda evde köreliyor insan evde kafayı yiyor bir süre sonra hambal bir insana dönüşüyor..
ev hanımlarının işi daha zor bizden daha zor evde iş güç hiç bitmiyor çünkü akşama kadar akşam birde eş ile ilgileniyorsun ve çalşmadığın için herkes senden üst düzey bir ilgi alaka performans bekliyor.
hele ki birde gidecek gelecek yerin yok sosyal hayatın yoksa çabala dur evin içinde birde buna maddiyat eklendi mi tamam..
borca harca girmeden de birikim olmuyor. biz mesela araba için kredi çekmeseydik aylık şu an 733 tl asla kenara koyamazdık ama şimdi mecburen koyacağız..
ben böyle hem çok mutluyum hem çok mutsuzum ortası hiç olmadı benim için
ve şimdi bir karar verdim 2020 kpss için iş yerinde hazırlanmak istiyorum ama kendime güvenemiyorum..
senden daha kötü şartlarda olan çalışan insanlar ve eline daha az para geçen (ben ) gibi insanlar var bizlerl düşün ve işini bırakma.. ama eğer dersen ki bizim çok maddi sıkıntımız olmaz iyi kötü geçiniriz vs o zaman cık düşünme işten derim.
eltin vs başkalarının hayatını boşver sen kendi hayatına bak.. kimseden fayda yok
benim yıllık iznim felanda yok kullanamıyorum ileride artık tazminatla alırım
onnu yerine 5 gün kafa iznim var yazn hafta sonlarım resmi günler tatil..
 
Son düzenleme:
Merhabalar hanımlar,
Yine bir derdim var, yine kafam karman çurman.
Son zamanlarda zaten olanlar, yaşananlar, beni çok kötü etkilediğinden.
Sağlıklı düşünemiyorum.

2 tane oğlum var, biri 2 yaşına girecek, diğeri de 5 yaşına.
Çalışıyorum, yıllardan beri çalışıyorum, 21-22 senelik bir iş hayatım var.
O kadar yorgun hissediyorum ki son zamanlarda kendimi.
Hem psikolojikman hem de bedenen.

İşi bırakmayı düşündüren sebeplerim çok.
Şu anda ufak oğluma bir bakıcı bulmak gibi bir arayışımın olmaması başta geliyor.
Önceki bakıcıdan ağzım yandı, ondan öncekinden de sorunlar yaşamıştık.
Annem şu an (şimdilik) idare ediyor bizi, ancak annem tam sağlıklı değil bana göre.
Benim için eve her gittiğim gün bir kaos, ne kendi düzenim var ne temizliğim ve ben takıntılı bir insanım.
Annem sağolsun her zaman açığımı kapatmaya çalışmıştır, elinden geldiğince.
Ancak ona da yüklenmek istemiyorum, bakıcı buluruz umuduyla annem idare ediyor şu an.
Fakat ben yeni birine güvenebileceğimi sanmıyorum, çocuğumu da yabancı ellere teslim etmek istemiyorum.
En büyük iş bırakma nedenim bu.
Hem çocuğum bensiz büyüyor diye üzülmem, hem de artık annemin idare edebileceğini düşünmemem.

Diğer yandan büyük oğlum kreşe gidiyor zaten.
Eğer işi bırakırsam, bir süre daha kreşe gidecek ve belki maddi anlamda yetersiz olacağımızdan onu artık kreşe gönderemeyeceğiz.
Kreş oğluma çok iyi geldi, her anlamda gelişimini görüyorum.
Bu beni sevindiriyor ve onu bu eğitimden mahrum bırakacak olmak beni üzüyor.

Kirada oturuyoruz.
Yakın zamanda ev alma planlarımız yok.
Kredilerin durumları ortada, emlak fiyatları aldı başını gidiyor zaten.
Sanırım kendi evimizin sahibi olmak hayal gibi birşey şu an bizim için.
İlerde ne gösterir zaman bilinmez tabii.
Kirada olmasaydık zaten bu kadar düşünmezdim işi bırakmalı mıyım diye.

Bir diğer neden ise, etrafıma bakıyorum, ömrü boyunca hiç çalışmamış kadınlar var.
Bunu eksi olarak söylemiyorum, hiç çalışma hayatı olmamış ancak ne kadar maddi sıkıntı yaşasalarsa bir şekilde çorbalarını kaynatmış aileler var.
Misal eşimin abisi çalışmıyor, eltim çalışmıyor, 1 tane çocukları var, hatta 1 tane köpekleri var.
Tencereleri nasıl kaynıyor benim de aklım almıyor gerçekten.
Hiç bir şeylerinden mahrum değiller.
Koltuklarını yeni kaplattı mesela, eşinin ve kendisinin elinde akıllı telefon mevcut, çocuklarında İpad var.
Filan gibi.
Eşimin ailesi (anne-babası) onları destekliyor farkındayım ve gerçekten gözüm yok Allah daha çok versin daha çok desteklesinler.
Ama benim zoruma giden ben yıllarca çalışarak birşeyleri edindim ve hiç hazır verilen birşeyim olmadı.
Şimdi bakıyorum da, herkes ne kadar yardımsever, bir tek bize karşı öyle değiller.
Karnım burnumda işe geldiğim günler geliyor aklıma ve eşimin abisinin bu kadar umarsızca çalışmamasını görüyorum, bazen diyorum elin delisi ben miyim?
Niye bu kadar kaygılanıyorum? Neden bu kadar kafaya takıyorum?
Evimin hanımı olmak varken neden bu kadar kendimi hırpalıyorum?

Son zamanlardaki derdim bu.
Sağlıklı düşünemiyorum ve moralim çok bozuk.
İşler zaten sakin, malum son yaşananlar piyasadaki bir çok firmayı etkiledi.
Ancak benim yerim sağlam, bana çık diyen yok, olumsuz bir konu yok iş hayatımda.
Kişisel hayatım beni yoruyor ve artık iş hayatını kaldıramaz hale geliyorum sanırım.
Bu yorgunluk hem bedenimde fiziki olarak hissediyorum hem de ruhumda.
Ne enerjim var, ne de bir tebessüm suratımda.
Hayatımdan bezgin bir şekilde yaşıyormuşum gibiyim.
Her gün yataktan kendimi kazıyarak çıkartıyorum ki bu böyle değildi 5-6 ay öncesine kadar.

Çalışmadan gününü tamamlayan insanları gözümün önüne getirdikçe çalışmak zor gelmeye başladı sanırım bana.
Çocuklarımın hayatlarından çaldığımı, eşime yeterince özeni gösteremediğimi düşünmeye başladım iyiden iyiye.
Evime düzenimi verebilecekken, yıllardan beri (çocuklar oldu olalı) benim haricimde herkesin benim evimde düzeni var (bakıcı, annem, kayınvalide).
Kendim haricinde herkes bir şekilde evime düzen sağladı bir ben sağlayamadım gibi hissediyorum.
Sanki evimi, özümseyemeyerek yaşıyorum.

Duygularımı dile getirmek benim için zor gerçekten.
Sanırım bir psikolog yardımı bile almayı düşüneceğim.
Kafam o kadar karışık ve yoğun.


Okuyan arkadaşlara teşekkür ederim, umarım anlamışsınızdır anlatmak istediğimi.
Bazen ben bile kendimi anlayamıyorum çünkü.
İşi bırakmak istemekte haklı mıyım?
Sizce herşeyi göze alıp, maddi sorunlar ile karşılaşmayı bile göze alıp evimde çocuklarımın başında olmalı mıyım?

Eşim bu konuda kararı tamamen bana bıraktı.
Bana dediği tek şey "gün 1 den beri çalışmak veya çalışmamak konusunda özgürsün, bu tamamen senin tercihin, hangi eş istemez ki karısı sıcacık evinde otursun, çocuklarını büyütsün... maddi sorunlar yaşarız, yaşamayız değil ama benim de adam olup evime bakmam lazım..."

Bu anlattıklarınızla yaşadıklarıma tercuman olmuşsunuz gibi.
Çok değil 1 ay evvel 15 yıllık iş hayatımı bitirsemmi diye düşündüm.
Hatta ekonomik kriz şirketlerin kapanması derken işçi çıkarımları yorgunluk sağlıklı düşündürmedi beni.
Yerim sağlam Allahın izni ile bana burada bişey olacağından değil.
Ama 2 çocukla tam bir koşusturma halindeyiz.Hatta şimdi 3 numara yolda .
Rabbim güzel günlerini göstersi n.
Bence ayrılmayın büyük bir eksiklik olur sizin için.
Biraz evde vakit geçirecek senelik izniniz var ise onu kullanın.
Ben doğum iznine çıkacağım için o bile beni heycanlandıryor.
Sanırım azıcık kafa dinlememize ihtiyacımız var..
 
Canım merhaba aslında konunun dün gördüm okudum sonuna kdar.. dün yorum yazacaktım vaktim olmadı
sen zaten kararını değiştirmissin. şimdilik en azından.. ben seni bilyorum eski konularını yaşadıklarını niyeyse bende yazmak istedim içimdekileri..
Oğlum 8 aylık tı.. eşim ozamanlar 1500 tl alıyordu geçinemiyorduk evet aç değildik bir kap yemek pişiyordu kıt kanat geçiniyorduk ama zordu çok zordu.. aç değildik açıkta değildik oglumu ben büyütüyordum kişisel bir harcama şu bu hiç birşeyim yoktu zaten, sosyal hayat desen işte parklarda gezme para harcamama vs. tatil olayı zaten yok nerde.. ? ev gezmeleri genelde.. evime et kıyma hiç girmezdi kurbandan kalanlar .. kendi üzerime hiç birşey alamazdım. yeri gelir kuaföre dahi gidemezdim
sınırlı ölçüde birşeyleri yapabiliyorduk hemde çok sınırlı cocuk olunca tabi masraflar büyüdü dağ gibi oldu
sevgili eşimin ailesi asla destek olmadı.. yardım eli uzatmadı kimseden fayda yoktu ben bunu anladım
bana bir iş nasip oldu.. 2 yıldır calışıyorum
iş yerim çok sıkıcı köhne bir yer gün içerisinde 3 4 kişi ancak gelir işlerini yapar gönderirim
ay sonu 2 gün yogun olurum bitti gitti.. bütün gün yalnızım tek bir odada kimseyi gördüğüm yok konuştuğum yok
Rabbime çok şükür bu günüme işe girdikten sonra ailemden kimse destek olmadığı için ne yazık ki bakıcı ile devam ettim yoluma
ilk sene elime 800 tl gibi bir para kalıyordu bakıcıdan sonra.. pes etmedim. çok zoruma gitti belki ama pes etmedim
800 tl benim masrafımı oglumun masrafını cıkarıyordu çünkü..
bazen gözümü kararttm cık gitsin eclip dedim.. kıt kanat geçin değmez..
hep eşim olsun arkadaşlarım olsun sabret dediler, bunun emeklisi var tazminatı var ilerisini düşün..
ben birde ilçede yaşıyorum. iş imkanı çok çok zor.. bu iş yerinde itiraf edeyim psikolojim çok bozuldu.
neyse eşim kendi iş yeirnde yükseldi ve maaşıda arttı bir anda 400 500 tl fazladan.. bize ilaç gibi geld
daha sonra iş yerim yemek parasını vermeye başladı
bende evde yediğim için yemek parası bana kaldı şu an elime 1100 tl kalıyor ocaktan sonra eğer ki asgari ücret 2 bin tl olursa 1500 tl kalacak.. çok şükür..
Benden getirdiklerini ve götürdüklerini yazmak istiyorum sana
Götürdükleri ; 3 bakıcı değiştirdim çok yıprandım yoruldum tükendim.. oglum için hep vicdan azabı cektim. hep bir koşturmaca eve gidince oturmak yok dinlenmek ne haddime düzen takıntısı bir insanım evim hiç düzenli olmadı istediğim gibi temiz olmadı, olmayacak biliyorum. birini yapsam biri yarım kaldı.. hep başkalarının eli değdi bakıcı annem teyzem vs..
2 yıldır bir kere olsun evimi istediğim gibi temizleyemedim mesela..
geceleri yorgunluktan uyuyamadığım oglumun uyku düzeni olmaduığı için sabah ruh gibi işe geldiğim günler oldu..
iş yerinde daralmak bunalmak körelmekde cabası üstelik.. çok pes ettim dibe battım tekrar cıktım
cok bırakmak istedim işi ama maddiyat yoktu..
şimdi işten cıkarsam geçinirmiyiz ? evet geçiniriz ama böyle değil bu kadar olmaz.
Şimdi bana getirdiklerini anlatayım ; öncelikle kendime güvenim geldi bakımlı bir kadın oldum üzerime başıma birşeylet alabilyorum ogluma alabiliyorum artık .. bütcemiz dahlinde yetiyor çok şükür.
Evimde herkes gibi et olmasa da kıyma olmasa da en azından aylık alabilyorum en azından tavuğumu balığımı yıyebiliyorum
oglumun hiç birşeyi eksik değil şu anda..
Hafta sonları dileceğimizce geziyoruz oglumu avm götürebiliyoruz eğlence merkezine götürebilyoruz
yeri geliyor dışarıda bir tatlımızı yiyebilyoruz bir pizza yiyebilyoruz misal..
Şimdi araba aldık kredi çektik.. onu ödeyeceğiz 2 yıl birikim olsun dedik.. zamlarda iyi gelecek gibiydi eşime.. şimdi istediğim bir arabam var ve binebiliyorum yazın tatile gittik bu sene antalyaya 5 gece kaldık herkes gibi belki 5 yıldızlı otelde tatil yapamadık ama 4 yıldızlı otelde yaptık bütcemiz dahilinde
düğün dernek oluyor artık kendime elbise ayakkabı alabiliyorum misal
evimde misafirimi 4 4 lük ağırlayabilyorum hiç birşeyi eksik etmiyorum..
şimdi benden getirdiklerine ve götürdüklerine bakınca biraz içime su serpiliyor nerden nereye diyorum
şu an işten cıksam evet yine geçinebiliriz belki lakın esktraya lükse kesinlkle girmeden bu saydıklarımın çeyreğini yaparak..
Benimle çok alay edenler oldu kazandığının yarısını veriyor calısıyor yazık denildi..
bakcııya bıraktığım için canı vicdansız bir anne oldum çıktım..
2 yılda çok darbe yedim dibe battım tekrar cıktım..
eğer ki eşimin maaşı bizi geçindirebilecek düzeyse olsa cıkardım işten evet.
ama o zamanda ne olurdu biliyormsun insan o zaman evde kafayı yiyor..
evet evin tertemiz mis gibi oluyor.. senin istediğin gibi düzenli cocugun senin istediğin gibi yetişiyor
mutfak dolapların camların temiz oluyor başkasının eli değmiyor ocağını kendin temizliyorsun vs..
ama o zamanda evde köreliyor insan evde kafayı yiyor bir süre sonra hambal bir insana dönüşüyor..
ev hanımlarının işi daha zor bizden daha zor evde iş güç hiç bitmiyor çünkü akşama kadar akşam birde eş ile ilgileniyorsun ve çalşmadığın için herkes senden üst düzey bir ilgi alaka performans bekliyor.
hele ki birde gidecek gelecek yerin yok sosyal hayatın yoksa çabala dur evin içinde birde buna maddiyat eklendi mi tamam..
borca harca girmeden de birikim olmuyor. biz mesela araba için kredi çekmeseydik aylık şu an 733 tl asla kenara koyamazdık ama şimdi mecburen koyacağız..
ben böyle hem çok mutluyum hem çok mutsuzum ortası hiç olmadı benim için
ve şimdi bir karar verdim 2020 kpss için iş yerinde hazırlanmak istiyorum ama kendime güvenemiyorum..
senden daha kötü şartlarda olan çalışan insanlar ve eline daha az para geçen (ben ) gibi insanlar var bizlerl düşün ve işini bırakma.. ama eğer dersen ki bizim çok maddi sıkıntımız olmaz iyi kötü geçiniriz vs o zaman cık düşünme işten derim.
eltin vs başkalarının hayatını boşver sen kendi hayatına bak.. kimseden fayda yok
benim yıllık iznim felanda yok kullanamıyorum ileride artık tazminatla alırım
onnu yerine 5 gün kafa iznim var yazn hafta sonlarım resmi günler tatil..

Burada gördüm ki, (ve zaten biliyordum ama somut olarak görmek başkaymış) her çatının derdi 3 aşağı beş yukarı aynı.
Geçim sıkıntısı ve kadınların çalışma zorunlulukları.

Benim eşimin de tek başına geçindirebilecek gücü olsa, gerçekten ben de çalışmazdım.
Ve zaten eşim her daim bu konuda "karar senin" demiş bir insan.
2012 senesinde çalıştığım firma kapanmıştı, bende iş arayışına girmeden önce 3 ay evde dinlenmek istedim.
Eşim destekledi beni, sonra hamile kaldığımı öğrenince 2 sene gibi bir zaman zarfında evde oturdum.
Çocuk yeni doğduğu için, çok fazla maddi anlamda etkilenmedik, ama sonrasında ufak ufak masraflar yığılmaya başladı.
O zaman anladım çalışmamın gerekli olacağını, çünkü istediğim gibi hareket edemiyordum.
Çalışan kadın, kendi harcamalarını özgürce (limit dahilinde) yapmaya alışkın oluyor.
Çalışmak istiyorum dediğim zaman (ilk oğlumun doğumundan sonra) hayır demedi.
Mecbur değilsin, bir şekilde ben toparlarım, ama evde yapamıyorum dersen çalış dedi.
Çok iş aradım o dönemde ve özgüvensizdim.
O yüzden saçma sapan bir işe girdim, kendi yetilerimin altında.
Özgüven kazandım, daha sonrasında kurumsal ve aslında ait olduğum şekilde bir iş buldum.
3 senedir de buradayım zaten.

Sizin anlattıklarınız o kadar samimi, o kadar içten ki, çok teşekkür ederim.
Siz ve sizin gibi kişilerin bu şekilde bana destek vermesi gerçekten beni çok mutlu ediyor.
Zaman ayırıp bu kadar ilgilendiğiniz için gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum.

Getiri ve götürü konusunda çok haklısınız.
Beni bu denge de birazcık yıpratıyor.
Evet, çalıştığım için bir misafirliğe dahi gitsem eli boş gitmiyorum.
Veya bir misafirim geldiğinde hakkıyla ağırlayabiliyorum.
En basitinden oğlum "anne bu akşam canım pizza çekti" dediğinde, bunu karşılayabiliyorum.
Artık oyuncak vs. alımlarını bıraktık, oğlumun yetişmesi konusunda titiz davranmaya çalıştığımız için.
Ancak çok istediği birşey olduğunda alabilecek gücüm var.
Eğer işi bırakırsam, bunarı yapamayacağımın ben de farkındayım artık.

O kadar psikolojikman etkilenmiştim ki bu farklı göremiyordum.
Getirisi ve götürüsü ayrımını yapamıyordum.
Kafama taktığım tek şey, ben niye çocuklarımın başında değilim.
Kuru ekmek yerim ama onların yanında olurum her an mantığı vardı.
Ama işin özü sadece başlarında olmak değil.
Ben çocuklarımın sağlık masraflarından hiç kısıtlama yapmadım.
En basitinden dün doktora gitti oğlum, göz doktoruna.
Normalde Dünya Göz'e götürüp dünya para bayılanlardandık ancak biraz harcamaları da kısıtlıyoruz bu dönemde.
Başka bir hastaneye götürdük, öğretim üyesi ilgilendi ve şahane bir muayene geçirdik.
65 TL muayene ücreti ödedik. Dünya Göz'e verdiğimiz paralara göre çok cüzi bir rakkamdı bu.
Ama yapılan işlem aynı. Komik ama gerçek, arasında bir fark yok fiyat ve isim haricinde.
Gözlük almıştık bundan 2 sene evvel, sadece çerçevesine 500 TL vermiştik zamanında.
Bunun sebebi oğlum o zaman daha küçüktü, çerçevesi kaliteli ve kırılmaz olsun.
Bir süre dayansın dedik, nitekim o dayanıklı zor bulunan Fisher Price marka gözlük bile kırıldı.
O yüzden bu sefer, daha büyüdüğü ve anladığı için gözlüğünün kıymetini, çerçeve cam dahil 200 TL verdik.
Şu anda bizim zaten önem verdiğimiz Camların kaliteli olması.

Bunun gibi bir sürü örnek verebilirim.
Bizi maddi çöküşe uğratan her zaman sağlık masrafları olmuştur.
Onun haricinde normal orta halli gelire sahip olan her aile gibi bir yaşantımız var.
Bir arabamız var, yıllardır değiştirmek istiyoruz ama maddi imkanlar gereği değiştiremiyoruz, ilk evlendiğimizde almıştık.
Hem benim tazminatım hem de altınları ekleyerek.
İyi ki almışız, çünkü bugün olsa alamazdık mesala, çünkü herşey ateş pahası ve giderek pahalılanıyor.
Ben bir gün duymadım "vay anasını be ev fiyatları da ne kadar düştü, sudan ucuz oldu" desin birisi.
Veya X birşey için aynı yorum yapılsın.
Herşeye zam üstüne zam.

Hele kış ayları olunca, gerçekten masraflar boyunu aşabiliyor insanın.
Neyseki bu sene kışlık kıyafet ayakkabı anlamında bir sıkıntımız yok.
Onları kış bastırmadan hallettik eşim ile, uygun yollu birşeyler ayarladık.

Yani diyeceğim o ki çok haklısınız.
Bende en kısa zamanda eski oturduğum muhite taşınıp bir bakıcı ayarlayıp hayatımıza devam etmeyi düşünüyorum.
İş hayatımı da beni bırakmadıkları sürece bırakmamaya kararlıyım.
Çünkü buradaki bir çok kadının da anlattığı gibi, çalışma hayatım 1 - 2 seneden ibaret değil.
Yıllardır çalışıyorum ve evde yapamayacak kadınlardanım.
Kesin psikolojim alt üst olur ve takıntılı bir kadın haline gelirim.

Ev hanımlarına da sonsuz saygım var, yaptıkları zor iş.
Tatili yok, dinlencesi yok, dur ben bugün müsait değilim deme lüksleri yok.
Ev hanımlığı zor zanaat.
Ama bizim bünye alışmış bilgisayar başında, telefon hattında olmaya.
Evraklar peşinde koşturmaya.

Ek olarak bizde ev hanımlığı yapıyoruz ve gerçekten bedenen çok yoruyor herşeye yetişme zorunluluğu.
Fakat yıllardır bir şekilde düzen oluşuyor, bundan sonra da düzen yine kurulacaktır kendi açımdan.
Umarım sizin gibi sevgi dolu, iyi yürekli insanların da gönüllerindeki herşey olur.
Bana bu kadar destek verilmesi aslında az daha ne kadar kötü bir karar alacağımı gösterdi.
Herkese tek tek teşekkür ederim ayırdığı vakit için, paylaşılan güzel düşünceler ve iyi dilekler için.
Eminim bu zor zamanı da atlatacağım bir şekilde, zaman neye iyi gelmiyor ki.
Bu da geçecek, ben de inşallah bir gün düze çıkacağım.
Sağolun, varolun hepiniz.
 
Bunca senelik emeğinizle, ve birikimlerinizle (tazminat vs..) inşallah gönlünüze göre bir ev alır, emekli olursunuz. :nazar: (son yorumları okuyunca içimden geçen bu oldu sizin adınıza.)

Sıkıntıların mükafatını almak dileğiyle..
:KK6: :spor::KK54:
 
Bunca senelik emeğinizle, ve birikimlerinizle (tazminat vs..) inşallah gönlünüze göre bir ev alır, emekli olursunuz. :nazar: (son yorumları okuyunca içimden geçen bu oldu sizin adınıza.)

Sıkıntıların mükafatını almak dileğiyle..
:KK6: :spor::KK54:

Amin inşallah.
Cümlemiz için.
Herkes bir sıkıntı yaşıyor hayatında.
Herkesin de sınavı farklı haliyle.
Benim de sınavım hayatımın getirdiği zorluklar.
Elimde olmayan, çaresini bulamadığım zorluklar.
Allah başka dert vermesin inşallah.

Çok teşekkür ederim... :KK36:
 
Hay ağzın bal yesin.
İşte bunu demek istiyorum.
Ev hanımlarının belki sıkılarak yaptıklarını ve bunaldıkları şeyleri, ben ekstra efor sarfederek yapmak zorundayım.
Eşime bile özel zaman ayırırken kırk saat düşünüyorum, uygun şartları yaratmak için.

Düşün, eve girmişim iki çocuk üstüme atlıyor.
İkisi birden "anneeeaaa" nidalarıyla bağırıyor, benim de kafam ona göre şişmiş bütün gün.
Sabrımın son demindeyim ve çocuklarıma en iyi şekilde davranmaya özen gösteriyorum.
Kızmadan, kırmadan, çünkü zaten kısıtlı vaktim var.

Evde ne eksik var, onları tespit ediyorum ki eşim gelirken alsın.
Sonrasında eksik ne yemek var, çorba mı pilav mı yoksa ana yemek mi?
Yoksa şöyle uydur kaydır birşey mi yapmalı?
Hop yemek hazırla.
Sonrasında eşim geliyor, yemek sofrası hazırla.
Toparla derken zaten saat olmuş kaç
Çocukların uyku saatine kadar onlarla ilgilenmeye çalışıyorum ki bu ilginin arasına ya çamaşır girer ya evin bir süpürge geçilmesi girer.
Uyku zamanı, derken harala gürele çocukları giydir, toparla.
Banyo gerekliyse eğer banyolarını yaptır falan filan.

Hop saat olmuş 11 - 12.
Bu kadar beden yorgunluğunda bir de eşini ehle.
Ertesi sabah ya kalkılamaz o alarma, ya da geç kalınır.

Benim yorgunluğum bu.
Buna ek olarak psikolojik olarak yaşadıklarım eklenince, hal içinden çıkılmaz oluyor.
Beynim doluyor, neyi nasıl düşüneceğim de organizasyonunu yapacağım diye kendimi yiyorum.
Şu an bile buraya yazarken bir çok işimi savsaklıyorum ayrıca....
Ve umrumda da değil nedense...
Tüm çalışan kadinlar aynı duyguları paylaşıyoruz desem inanır mısınız?
Tüm mesajlari tek tek okuyorum ki çoğumuzun derdine derman olabilir..
Çalışmaya devam etmek bence de doğru karar gibi geliyor
 
Sanırım bardağım doldu ve taştı.
Annemden endişe ederken, şimdi kendim nöroloji birimine gidiyorum, yarın için randevu aldım.

Dün akşam sağ gözümde görme kaybı ve konuşma bozukluğunu tecrübe ettim.
Görme kaybı berbat birşey, Allah kimseyi sağlığından etmesin.
Ancak kendimi çok kötü hissettim ve kendim için korktum gerçekten.
Hayatımda ilk kez böyle birşey yaşadım.
:KK43:
 
Ama yine de bir anne olarak yetersiz kaldığımı düşünüyorum.
Sanki kendi üstüme düşenleri çocuklarıma yapamıyorum.
Evet çamaşırları temiz pak, kendileri de temiz pak.
Yemekleri her zaman düzgün ve düzenli.
Odalarının ve çarşaflarının temizliği de sorunsuz.

Fakat ya psikolojik ve eğitsel faktörler?
Yeterince gününün nasıl geçtiğine odaklanamıyorum mesela?
Yeterince vakit geçiremiyorum çocuklarımla.
Öpüp koklamak ve şefkatimi vermek için kısıtlı zamanım var.
Ufaklık zaten eve adım atar atmaz tepemde olduğundan, büyük oğlumdan çalıyorum sanki zamanları.
Ona zaman ayırdığımda ise kalan süre 1 saat bilemedin yarım saat oluyor, uyku saati geliyor.
Bu beni üzüyor. Yeterli gelmiyor sanki, bana yetmiyor ki ona nasıl yetsin.

Bazen sinirlilik hali oluyor üzerimde.
Yorgunluktan, sabahın köründe kalkıp (6:30) gecenin bir saatinde yatmak zorunda olmaktan...
Çok yoruyor beni, haliyle iş hayatının bana göre olamadığını algılamaya başlıyorum.
Yapamıyorum herhalde diyorum artık, yapamıyorum.

bence şu temizlik takıntınızı az bıraksanız

evim temiz pak değil muhtemelen oğlumun kılığı kıyafeti de

bakın her şeyin uç durumu zarardır

evime haftada yarım gün yardımcı geliyor ve onun dışında evde temizlik yok

oğlum küçükken de böyleydi hatta şimdi kedi de var tüyü vs de var

temizlik asgaride olsun

evin düzeni dediğiniz şey de az olsun

minimal yaşayın eşyayı azaltın vs vs

çocukları her akşam yıkayacağınıza iki akşamda bir yıkayın ama daha çok oynayın

cidden her akşam yıkanmasa da bir şey olmuyor ben kendimi bile her akşam yıkamıyorum mesela

bir de bunalmışsınız işler durgunken az izin isteseniz verirler mi

gelirleri yazmamışsınız ama tek maaşla geçinilir mi

eşiniz geçinmek için elimden geleni yaparım demiş de iki kişilik çalışamaz ki

çocukların yaş farkı az aynı anda okullu olacaklar

şartlarınızı vs bilemem tabii ama benimkinin harcamaları yüksek, çok basit sıradan istekler için bile dünyanın parasını dökmek gerekiyor

bir sinema bile 50 TL ye mal oluyor en az

kış geliyor vücut uyku istiyor hepimiz aynıyız

gün 08.15 te doğuyor ama biz 8 olmadan evden çıkıyoruz ki siz daha da erken çıkıyor olabilirsiniz

bu da vücudu mahfediyor

oturun öncelikler listesi yapın

sonra atın bize bakalım

önceliklerden eleyecek ya da arka sıraya atılacak neler var

belki biraz ferahlamanıza yarayacak fikirler de çıkar

örneğin kurutma makinanız var mı

yoksa edinin (pahalı ama değer)[/QUOTE]
Çok guzelyorum
 
Sanırım bardağım doldu ve taştı.
Annemden endişe ederken, şimdi kendim nöroloji birimine gidiyorum, yarın için randevu aldım.

Dün akşam sağ gözümde görme kaybı ve konuşma bozukluğunu tecrübe ettim.
Görme kaybı berbat birşey, Allah kimseyi sağlığından etmesin.
Ancak kendimi çok kötü hissettim ve kendim için korktum gerçekten.
Hayatımda ilk kez böyle birşey yaşadım.
:KK43:

Geçmiş olsun

Umarım kötü bir şey yoktur
 
Geçmiş olsun

Umarım kötü bir şey yoktur

Şu anda bilmiyorum, bugün sonuçlar için gideceğim.
Doktor kızdı baya, neden olduğu an gelmedin diye.
Herşey olmuş olabilir dedi o an.
Pıhtı atmış olabilir, damar tıkanıklığı olabilir.
Belki de hiç birşey olmayabilir dedi.

Kah tahlili ve MR sonuçları çıktı.
Kendim gördüğüm kadarıyla sonuçlardan ciddi birşey yok.
Ancak doktor değilim netice, bu benim düşüncem.
Bakalım doktor ne diyecek.
İnşallah ciddi birşey yoktur.
 
Back