• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İşi Bırakma İsteği

söylediklerinde çok haklısın bazen bende darlanıyorum
ben emekli olacam diyorum sonra 9 günlük bir tatile denk geldikmi
işe geldiğimde herkesi öpesim geliyor :halay: o kadar bunalıyorum ki evde
ev işi bulaşık en fenası benım için yemek aman allahım
işe canımı zor atıyorum ve tekrar işteki mutlu günlerime dönüyorum ,

eşimede diyorum emekli olursam evdeki yardımcım çalışmaya devam edecek yoksa ben
80 yaşına kadar çalışırım diyorum sırf evde herşey hazır olsun diye ,

sizin durumunuz biraz yorgunsunuz ve dinlenmeye ihtiyacın var gibi geldi bana
 
Anlık düşünmeyin derim. Şimdi bile işten çıkarsam oğlumu kreşten almam lazım diyorsunuz. Bu çocuklar büyüdüğü zaman şimdi yaptığınız masrafı ×2 olarak düşünün.
Size tavsiyem rahat olun. Her işi aynı anda yapamazsınız. Gerekirse psikolojik destek alın. İnanın evde olduğunuz da herşey güllik gülistanlık olmayacak ;)
 
Tüm herkese yorumlarınız ve samimi yaklaşımlarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Diğer konularımı bilenler bilir zaten.
Ancak bilmeyenler için, son 6-7 ayın özeti şu şekilde ve beni de yıpratan bunlar oldu.

  1. Çocuklarıma annem bakıyordu ve annem bipolar olduğu için, ara ara sorunlar yaşamıyor değildik, ancak annemin doktoru annemin çocuklar ile ilgilenmesinin önemli olduğunu, ona uğraş olduğunu ve psikolojisini ayakta tuttuğunu söylediğinden annemin bakması bizim için önemliydi.
  2. Derken annem felç geçirdi, ancak vaktinde fark ettiğimizden kendisini 1 ayda toparladı. Ben de bu süreçte bakıcı tuttum, bakıcı o kadar iyiydi ki, etrafımdakilere "çok şükür Allah gönlüme göre verdi yoksa napardım" diye anlatıyordum hatta ablasını bir kaç arkadaşıma tavsiye etmiştim (iş arıyordu), derken bir gün bakıcı beni soydu, tüm altınlarımı çalmış... Konu halloldu bir şekilde, ama benim manevi yıkıntımı size anlatamam. Hala aklıma geldikçe çocuklarıma birşey olmadığına şükrediyorum.
  3. Babamın annemi 10 senedir aldattığını öğrendim. Babam yurtdışında, apartopar yurtdışına gittim, 2 haftada pasaport vize işlemlerimi hallettim ve gidip gördüğümdeki manzara beni yıktı. Kendine bir hayat kurmuş, annem ve ben yokuz o hayatın içinde, benim burada yaşadıklarım onun aslında umrunda değilmiş. Aramalar sormalar anneme maddi destek vermeye çalışmalar hep vicdan rahatlatmaymış. Babamın birlikte olduğu kadın benim çok eskiden yurtdışında yaşarken tanıdığım arkadaşım bu arada, siz düşünün bende yarattığı yıkımı.
  4. Çocuklara tekrar annem bakmaya başladığından her gün yüzyüze geliyoruz, anneme bu babamla olan durumları da açıklayamıyor olmak beni mahvediyor. Çünkü kadın ya felç geçirecek, inme inecek, beyin damarlarından bir tanesi hala %50 tıkalı. Bunun korkusu ile anlatamıyorum hiç birşey.

Kısaca böyle. Üst üste geldi birşeyler ve atladıklarım, anlatmadıklarım da var içlerinde.
Bütün hepsi bir kalemde beni buldu resmen.
Allah başka dert vermesin ne diyeyim.

Yapacaklarımı da söyleyeyim:

  1. İşi şimdilik bırakmayacağım dişimi sıkacağım. Düzende belki değişiklik yaparım, hayatımı başka şekilde düzenleme yollarını ararım, beni daha rahatlatacak daha iyi gelecek şekilde.
  2. Kesinlikle psikolojik destek alacağım, yoksa çıldırma eşiğinde bulacağım kendimi, bütün bu yaşadıklarımla baş edemiyorum, beynim hep dolu, konunun birini ötelesem diğeri takılıyor aklıma ve iş - ev hayatımı çok etkiliyor bu. Üzülüyorum.
  3. Kesinlikle eşim ile bir haftasonu kaçamağı ayarlayacağım, kendi beyin sağlığım ve ruh sağlığım için, sanırım bu da beni biraz rahatlatır belki odaklanmama yardımcı olur. Bir şekilde kendime ayırmış olacağım zaman illa iyi gelecektir düşüncesindeyim.
  4. tavsiyelerinizin hepsine kulak veriyorum ve vereceğim. Zaman içerisinde bir çoğunuzun tavsiyesini uygulayacağım. tekrardan çok teşekkür ederim sizlere. İyi ki varsınız.
 
Yapılan yorumları okuyamadım ama sana "ben de burdayım!" demeye geldim.
Tanışık olduğumuz anadolu anneliği(kadınlık) ve modern annelik (kadınlık) arasında sıkışıp kalan tek birey değilsin demeye geldim.
Hem "ne olucam?" diye düşünüp ekonomik özgürlüğünü bırakmak istemeyen, hem de "ne oldum? anne oldum" deyip çocuklarına kol kanat germe isteğini bastıramayan tek kadın değilsin demeye geldim :)
Benim de 2 çocuğum var,
Büyüğü kreşe gidiyor, küçüğüyle annanesi ilgileniyor, üstelik ben boşandım ve yalnız yaşıyorum, çocuklarımın tümm sorumlulukları benim üzerimde.
Annanenin yorulduğunu gözlerimle görebiliyorum ama o durumdan şikayet etmedikçe ben kendi içimde rahatsızlık duyuyorum.
Yemeklerini annem hazırlıyor, okullarıyla, eğitimleriyle o ilgileniyor ve ben anne olduğumu düşüyorum.
Oğlumun okuluna gidip bir kere olsun gidişatını kontrol edemedim, konuşamadım öğretmeniyle.
Çünkü hep koştur koştur, işe koş eve koş yatağa koş, kalk işe koş..

Sabahları çalar saat kurmuş gibi benimle birlikte kalkıyorlar, 10 dakika yatağımda benimle yatmak için, koynuma girmek için kavga ediyorlar, birazda ben ortaya geçiyim anneme ben sarılayım diye yarışıyorlar.
Çok üzülüyorum, ağlıyorum.
Geçen sabaha karşı küçük oğlum bir anda uyanıp sıçradı ve hemen benim yatağıma baktı, "korkma oğlum burdayım" deyip yanağına dokundum, çenesiyle elimi kıstırıp boynuna, "ben uyanmayınca işe gittin sandım anne çok korktum" dedi, bu çocuk henüz 3 yaşında, ismini söylemeyi yeni öğrendi! Sabaha kadar uyuyamadım derdimden.

Evet kadın çalışmalı, evet üretmeli ama imkanlar eğer elverişliyse bunu çocukları belli bir yaşa geldikten sonra yapabilmeli.
Kadına bu şans tanınmalı, size hayatınız boyunca evde oturun diyemem ama en azından çocuklarınız büyüyene kadar böyle bir imkanınız varsa değerlendirmeniz hem szin hem çocuklarınız için hayırlı olacaktır bence.
Üretmek derken neyi kastediyoruz ayrıca?
Çocuk diyoruz! evlat.. onunla süre kısıtı olmadan konuşabilmek, oynayabilmek, ilgilenebilmek bi üretim değil midir?

En azından evlisiniz, bi eşiniz destekçiniz var :) bakın burda daha zor hayatlar da var, misal ben :)
Bir süreliğine, 2 - 3 sene dinlenmenizi öneririm, zaten daha fazlasından siz de sıkılır iş aramaya koyulursunuz.
En doğru kararı alabilmenizi dilerim.
 
Merhabalar hanımlar,
Yine bir derdim var, yine kafam karman çurman.
Son zamanlarda zaten olanlar, yaşananlar, beni çok kötü etkilediğinden.
Sağlıklı düşünemiyorum.

2 tane oğlum var, biri 2 yaşına girecek, diğeri de 5 yaşına.
Çalışıyorum, yıllardan beri çalışıyorum, 21-22 senelik bir iş hayatım var.
O kadar yorgun hissediyorum ki son zamanlarda kendimi.
Hem psikolojikman hem de bedenen.

İşi bırakmayı düşündüren sebeplerim çok.
Şu anda ufak oğluma bir bakıcı bulmak gibi bir arayışımın olmaması başta geliyor.
Önceki bakıcıdan ağzım yandı, ondan öncekinden de sorunlar yaşamıştık.
Annem şu an (şimdilik) idare ediyor bizi, ancak annem tam sağlıklı değil bana göre.
Benim için eve her gittiğim gün bir kaos, ne kendi düzenim var ne temizliğim ve ben takıntılı bir insanım.
Annem sağolsun her zaman açığımı kapatmaya çalışmıştır, elinden geldiğince.
Ancak ona da yüklenmek istemiyorum, bakıcı buluruz umuduyla annem idare ediyor şu an.
Fakat ben yeni birine güvenebileceğimi sanmıyorum, çocuğumu da yabancı ellere teslim etmek istemiyorum.
En büyük iş bırakma nedenim bu.
Hem çocuğum bensiz büyüyor diye üzülmem, hem de artık annemin idare edebileceğini düşünmemem.

Diğer yandan büyük oğlum kreşe gidiyor zaten.
Eğer işi bırakırsam, bir süre daha kreşe gidecek ve belki maddi anlamda yetersiz olacağımızdan onu artık kreşe gönderemeyeceğiz.
Kreş oğluma çok iyi geldi, her anlamda gelişimini görüyorum.
Bu beni sevindiriyor ve onu bu eğitimden mahrum bırakacak olmak beni üzüyor.

Kirada oturuyoruz.
Yakın zamanda ev alma planlarımız yok.
Kredilerin durumları ortada, emlak fiyatları aldı başını gidiyor zaten.
Sanırım kendi evimizin sahibi olmak hayal gibi birşey şu an bizim için.
İlerde ne gösterir zaman bilinmez tabii.
Kirada olmasaydık zaten bu kadar düşünmezdim işi bırakmalı mıyım diye.

Bir diğer neden ise, etrafıma bakıyorum, ömrü boyunca hiç çalışmamış kadınlar var.
Bunu eksi olarak söylemiyorum, hiç çalışma hayatı olmamış ancak ne kadar maddi sıkıntı yaşasalarsa bir şekilde çorbalarını kaynatmış aileler var.
Misal eşimin abisi çalışmıyor, eltim çalışmıyor, 1 tane çocukları var, hatta 1 tane köpekleri var.
Tencereleri nasıl kaynıyor benim de aklım almıyor gerçekten.
Hiç bir şeylerinden mahrum değiller.
Koltuklarını yeni kaplattı mesela, eşinin ve kendisinin elinde akıllı telefon mevcut, çocuklarında İpad var.
Filan gibi.
Eşimin ailesi (anne-babası) onları destekliyor farkındayım ve gerçekten gözüm yok Allah daha çok versin daha çok desteklesinler.
Ama benim zoruma giden ben yıllarca çalışarak birşeyleri edindim ve hiç hazır verilen birşeyim olmadı.
Şimdi bakıyorum da, herkes ne kadar yardımsever, bir tek bize karşı öyle değiller.
Karnım burnumda işe geldiğim günler geliyor aklıma ve eşimin abisinin bu kadar umarsızca çalışmamasını görüyorum, bazen diyorum elin delisi ben miyim?
Niye bu kadar kaygılanıyorum? Neden bu kadar kafaya takıyorum?
Evimin hanımı olmak varken neden bu kadar kendimi hırpalıyorum?

Son zamanlardaki derdim bu.
Sağlıklı düşünemiyorum ve moralim çok bozuk.
İşler zaten sakin, malum son yaşananlar piyasadaki bir çok firmayı etkiledi.
Ancak benim yerim sağlam, bana çık diyen yok, olumsuz bir konu yok iş hayatımda.
Kişisel hayatım beni yoruyor ve artık iş hayatını kaldıramaz hale geliyorum sanırım.
Bu yorgunluk hem bedenimde fiziki olarak hissediyorum hem de ruhumda.
Ne enerjim var, ne de bir tebessüm suratımda.
Hayatımdan bezgin bir şekilde yaşıyormuşum gibiyim.
Her gün yataktan kendimi kazıyarak çıkartıyorum ki bu böyle değildi 5-6 ay öncesine kadar.

Çalışmadan gününü tamamlayan insanları gözümün önüne getirdikçe çalışmak zor gelmeye başladı sanırım bana.
Çocuklarımın hayatlarından çaldığımı, eşime yeterince özeni gösteremediğimi düşünmeye başladım iyiden iyiye.
Evime düzenimi verebilecekken, yıllardan beri (çocuklar oldu olalı) benim haricimde herkesin benim evimde düzeni var (bakıcı, annem, kayınvalide).
Kendim haricinde herkes bir şekilde evime düzen sağladı bir ben sağlayamadım gibi hissediyorum.
Sanki evimi, özümseyemeyerek yaşıyorum.

Duygularımı dile getirmek benim için zor gerçekten.
Sanırım bir psikolog yardımı bile almayı düşüneceğim.
Kafam o kadar karışık ve yoğun.


Okuyan arkadaşlara teşekkür ederim, umarım anlamışsınızdır anlatmak istediğimi.
Bazen ben bile kendimi anlayamıyorum çünkü.
İşi bırakmak istemekte haklı mıyım?
Sizce herşeyi göze alıp, maddi sorunlar ile karşılaşmayı bile göze alıp evimde çocuklarımın başında olmalı mıyım?

Eşim bu konuda kararı tamamen bana bıraktı.
Bana dediği tek şey "gün 1 den beri çalışmak veya çalışmamak konusunda özgürsün, bu tamamen senin tercihin, hangi eş istemez ki karısı sıcacık evinde otursun, çocuklarını büyütsün... maddi sorunlar yaşarız, yaşamayız değil ama benim de adam olup evime bakmam lazım..."
Tam da beni anlatmışsın bende 8 yıldır çalışıyorum 7 yıl daha sabredebilirsem tazminatımı alıp çıkabiliyormuşum ,öyle de yapıcam inşallah.Gerçekten ev,iş,çocuklar insanı çok yoruyor hiç kendimize vakit ayıramıyoruz eşimle bile zor ilgileniyorum Allah tan çok anlayışlı hiç sorun olmuyor.O da çok yorgun çünkü ikizler bizi göremediği için eve geldiğimizde her sn bizimle vakit geçirmek, konuşmak ve oynamak istiyorlar .Sen de aynı durumdasındır.Bence destek alabilirsin.Benim maddi sıkıntım yok yani çalıştığım bana kalıyor fakat bende emekliliğimi garanti edebileyim yarının ne getireceği belli olmaz diye çalışıyorum.Seneye 6 ay ücretsiz izin kullanıcam sen de istersen ücretsiz izin alamazmısın.Alabilsen çok iyi olur
 
Bu kadar istemeden yapılan her şey insanın psikolojisini bozar.Mutlu değilsen ayrıl.Bi süre evde otur çocuklarınla ilgilen eğer istersen Sonra başka bir iş bakarsın.Kaç yıllık tecrübeliymişsin zaten.iş bulman zor olmaz bence.
 
Merhabalar hanımlar,
Yine bir derdim var, yine kafam karman çurman.
Son zamanlarda zaten olanlar, yaşananlar, beni çok kötü etkilediğinden.
Sağlıklı düşünemiyorum.

2 tane oğlum var, biri 2 yaşına girecek, diğeri de 5 yaşına.
Çalışıyorum, yıllardan beri çalışıyorum, 21-22 senelik bir iş hayatım var.
O kadar yorgun hissediyorum ki son zamanlarda kendimi.
Hem psikolojikman hem de bedenen.

İşi bırakmayı düşündüren sebeplerim çok.
Şu anda ufak oğluma bir bakıcı bulmak gibi bir arayışımın olmaması başta geliyor.
Önceki bakıcıdan ağzım yandı, ondan öncekinden de sorunlar yaşamıştık.
Annem şu an (şimdilik) idare ediyor bizi, ancak annem tam sağlıklı değil bana göre.
Benim için eve her gittiğim gün bir kaos, ne kendi düzenim var ne temizliğim ve ben takıntılı bir insanım.
Annem sağolsun her zaman açığımı kapatmaya çalışmıştır, elinden geldiğince.
Ancak ona da yüklenmek istemiyorum, bakıcı buluruz umuduyla annem idare ediyor şu an.
Fakat ben yeni birine güvenebileceğimi sanmıyorum, çocuğumu da yabancı ellere teslim etmek istemiyorum.
En büyük iş bırakma nedenim bu.
Hem çocuğum bensiz büyüyor diye üzülmem, hem de artık annemin idare edebileceğini düşünmemem.

Diğer yandan büyük oğlum kreşe gidiyor zaten.
Eğer işi bırakırsam, bir süre daha kreşe gidecek ve belki maddi anlamda yetersiz olacağımızdan onu artık kreşe gönderemeyeceğiz.
Kreş oğluma çok iyi geldi, her anlamda gelişimini görüyorum.
Bu beni sevindiriyor ve onu bu eğitimden mahrum bırakacak olmak beni üzüyor.

Kirada oturuyoruz.
Yakın zamanda ev alma planlarımız yok.
Kredilerin durumları ortada, emlak fiyatları aldı başını gidiyor zaten.
Sanırım kendi evimizin sahibi olmak hayal gibi birşey şu an bizim için.
İlerde ne gösterir zaman bilinmez tabii.
Kirada olmasaydık zaten bu kadar düşünmezdim işi bırakmalı mıyım diye.

Bir diğer neden ise, etrafıma bakıyorum, ömrü boyunca hiç çalışmamış kadınlar var.
Bunu eksi olarak söylemiyorum, hiç çalışma hayatı olmamış ancak ne kadar maddi sıkıntı yaşasalarsa bir şekilde çorbalarını kaynatmış aileler var.
Misal eşimin abisi çalışmıyor, eltim çalışmıyor, 1 tane çocukları var, hatta 1 tane köpekleri var.
Tencereleri nasıl kaynıyor benim de aklım almıyor gerçekten.
Hiç bir şeylerinden mahrum değiller.
Koltuklarını yeni kaplattı mesela, eşinin ve kendisinin elinde akıllı telefon mevcut, çocuklarında İpad var.
Filan gibi.
Eşimin ailesi (anne-babası) onları destekliyor farkındayım ve gerçekten gözüm yok Allah daha çok versin daha çok desteklesinler.
Ama benim zoruma giden ben yıllarca çalışarak birşeyleri edindim ve hiç hazır verilen birşeyim olmadı.
Şimdi bakıyorum da, herkes ne kadar yardımsever, bir tek bize karşı öyle değiller.
Karnım burnumda işe geldiğim günler geliyor aklıma ve eşimin abisinin bu kadar umarsızca çalışmamasını görüyorum, bazen diyorum elin delisi ben miyim?
Niye bu kadar kaygılanıyorum? Neden bu kadar kafaya takıyorum?
Evimin hanımı olmak varken neden bu kadar kendimi hırpalıyorum?

Son zamanlardaki derdim bu.
Sağlıklı düşünemiyorum ve moralim çok bozuk.
İşler zaten sakin, malum son yaşananlar piyasadaki bir çok firmayı etkiledi.
Ancak benim yerim sağlam, bana çık diyen yok, olumsuz bir konu yok iş hayatımda.
Kişisel hayatım beni yoruyor ve artık iş hayatını kaldıramaz hale geliyorum sanırım.
Bu yorgunluk hem bedenimde fiziki olarak hissediyorum hem de ruhumda.
Ne enerjim var, ne de bir tebessüm suratımda.
Hayatımdan bezgin bir şekilde yaşıyormuşum gibiyim.
Her gün yataktan kendimi kazıyarak çıkartıyorum ki bu böyle değildi 5-6 ay öncesine kadar.

Çalışmadan gününü tamamlayan insanları gözümün önüne getirdikçe çalışmak zor gelmeye başladı sanırım bana.
Çocuklarımın hayatlarından çaldığımı, eşime yeterince özeni gösteremediğimi düşünmeye başladım iyiden iyiye.
Evime düzenimi verebilecekken, yıllardan beri (çocuklar oldu olalı) benim haricimde herkesin benim evimde düzeni var (bakıcı, annem, kayınvalide).
Kendim haricinde herkes bir şekilde evime düzen sağladı bir ben sağlayamadım gibi hissediyorum.
Sanki evimi, özümseyemeyerek yaşıyorum.

Duygularımı dile getirmek benim için zor gerçekten.
Sanırım bir psikolog yardımı bile almayı düşüneceğim.
Kafam o kadar karışık ve yoğun.


Okuyan arkadaşlara teşekkür ederim, umarım anlamışsınızdır anlatmak istediğimi.
Bazen ben bile kendimi anlayamıyorum çünkü.
İşi bırakmak istemekte haklı mıyım?
Sizce herşeyi göze alıp, maddi sorunlar ile karşılaşmayı bile göze alıp evimde çocuklarımın başında olmalı mıyım?

Eşim bu konuda kararı tamamen bana bıraktı.
Bana dediği tek şey "gün 1 den beri çalışmak veya çalışmamak konusunda özgürsün, bu tamamen senin tercihin, hangi eş istemez ki karısı sıcacık evinde otursun, çocuklarını büyütsün... maddi sorunlar yaşarız, yaşamayız değil ama benim de adam olup evime bakmam lazım..."
Bence siz artik yorulmussunuz calismak istemiyorsunuz ve savunma gelistiriyorsunuz calismamanin pozitif yonleri varmis gibi.varmis gibi diyorum cunku calismayinca kendi paraniz olmayacak asosyal olacaksiniz..kayinbiraderinize bakan kayinpederiniz size el uzatmayacak ya da gucu yetmeyecek..ve cocuklariniz henuz cok kucuk.uzuuuun bir egitim hayati varnonunuzde
 
Valla senelerdır aynı dusuncelerdeyım. Calısmasam hayatım bu kadar telaşlı olmazdı galıba.
Kendıme aıt zaman dılımlerım olurdu, telaşsız gecırebılecegım bos vakıtlerım .
Bır cocugumu buyuttum , sonra bırde bebegım oldu hayatı sıfırladık başladığımız yere donduk.
Ancak ben hala çalışıyorum , umarım 40 yasıma geldıgımde ölmem ve pişman olmam bugünler ıcın
 
Yapılan yorumları okuyamadım ama sana "ben de burdayım!" demeye geldim.
Tanışık olduğumuz anadolu anneliği(kadınlık) ve modern annelik (kadınlık) arasında sıkışıp kalan tek birey değilsin demeye geldim.
Hem "ne olucam?" diye düşünüp ekonomik özgürlüğünü bırakmak istemeyen, hem de "ne oldum? anne oldum" deyip çocuklarına kol kanat germe isteğini bastıramayan tek kadın değilsin demeye geldim :)
Benim de 2 çocuğum var,
Büyüğü kreşe gidiyor, küçüğüyle annanesi ilgileniyor, üstelik ben boşandım ve yalnız yaşıyorum, çocuklarımın tümm sorumlulukları benim üzerimde.
Annanenin yorulduğunu gözlerimle görebiliyorum ama o durumdan şikayet etmedikçe ben kendi içimde rahatsızlık duyuyorum.
Yemeklerini annem hazırlıyor, okullarıyla, eğitimleriyle o ilgileniyor ve ben anne olduğumu düşüyorum.
Oğlumun okuluna gidip bir kere olsun gidişatını kontrol edemedim, konuşamadım öğretmeniyle.
Çünkü hep koştur koştur, işe koş eve koş yatağa koş, kalk işe koş..

Sabahları çalar saat kurmuş gibi benimle birlikte kalkıyorlar, 10 dakika yatağımda benimle yatmak için, koynuma girmek için kavga ediyorlar, birazda ben ortaya geçiyim anneme ben sarılayım diye yarışıyorlar.
Çok üzülüyorum, ağlıyorum.
Geçen sabaha karşı küçük oğlum bir anda uyanıp sıçradı ve hemen benim yatağıma baktı, "korkma oğlum burdayım" deyip yanağına dokundum, çenesiyle elimi kıstırıp boynuna, "ben uyanmayınca işe gittin sandım anne çok korktum" dedi, bu çocuk henüz 3 yaşında, ismini söylemeyi yeni öğrendi! Sabaha kadar uyuyamadım derdimden.

Evet kadın çalışmalı, evet üretmeli ama imkanlar eğer elverişliyse bunu çocukları belli bir yaşa geldikten sonra yapabilmeli.
Kadına bu şans tanınmalı, size hayatınız boyunca evde oturun diyemem ama en azından çocuklarınız büyüyene kadar böyle bir imkanınız varsa değerlendirmeniz hem szin hem çocuklarınız için hayırlı olacaktır bence.
Üretmek derken neyi kastediyoruz ayrıca?
Çocuk diyoruz! evlat.. onunla süre kısıtı olmadan konuşabilmek, oynayabilmek, ilgilenebilmek bi üretim değil midir?

En azından evlisiniz, bi eşiniz destekçiniz var :) bakın burda daha zor hayatlar da var, misal ben :)
Bir süreliğine, 2 - 3 sene dinlenmenizi öneririm, zaten daha fazlasından siz de sıkılır iş aramaya koyulursunuz.
En doğru kararı alabilmenizi dilerim.
Halamın bir arkadaşı vardı.Küçük yaşta çocuklarını bırakıp işe giderdi.Hemde evde yanlız bir şekilde.Oğlu evde yanlız kala kala psikolojisi bozuldu.Hemde maddi imkanı da iyiydi Yani mecbur değildi çalışmaya.Sizin zorunluluklarınız var.Kendinizi suçlu hissetmeyin.Bazen çalışmıyorum diye üzülüyorum.Bazende evlatlarımın sürekli yanındayım onları kendim yetiştiriyorum diye seviniyorum.Allah yardımcınız olsun.Şu şartlarda yaşamak gerçekten çok zorlaştı.
 
Tüm herkese yorumlarınız ve samimi yaklaşımlarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Diğer konularımı bilenler bilir zaten.
Ancak bilmeyenler için, son 6-7 ayın özeti şu şekilde ve beni de yıpratan bunlar oldu.

  1. Çocuklarıma annem bakıyordu ve annem bipolar olduğu için, ara ara sorunlar yaşamıyor değildik, ancak annemin doktoru annemin çocuklar ile ilgilenmesinin önemli olduğunu, ona uğraş olduğunu ve psikolojisini ayakta tuttuğunu söylediğinden annemin bakması bizim için önemliydi.
  2. Derken annem felç geçirdi, ancak vaktinde fark ettiğimizden kendisini 1 ayda toparladı. Ben de bu süreçte bakıcı tuttum, bakıcı o kadar iyiydi ki, etrafımdakilere "çok şükür Allah gönlüme göre verdi yoksa napardım" diye anlatıyordum hatta ablasını bir kaç arkadaşıma tavsiye etmiştim (iş arıyordu), derken bir gün bakıcı beni soydu, tüm altınlarımı çalmış... Konu halloldu bir şekilde, ama benim manevi yıkıntımı size anlatamam. Hala aklıma geldikçe çocuklarıma birşey olmadığına şükrediyorum.
  3. Babamın annemi 10 senedir aldattığını öğrendim. Babam yurtdışında, apartopar yurtdışına gittim, 2 haftada pasaport vize işlemlerimi hallettim ve gidip gördüğümdeki manzara beni yıktı. Kendine bir hayat kurmuş, annem ve ben yokuz o hayatın içinde, benim burada yaşadıklarım onun aslında umrunda değilmiş. Aramalar sormalar anneme maddi destek vermeye çalışmalar hep vicdan rahatlatmaymış. Babamın birlikte olduğu kadın benim çok eskiden yurtdışında yaşarken tanıdığım arkadaşım bu arada, siz düşünün bende yarattığı yıkımı.
  4. Çocuklara tekrar annem bakmaya başladığından her gün yüzyüze geliyoruz, anneme bu babamla olan durumları da açıklayamıyor olmak beni mahvediyor. Çünkü kadın ya felç geçirecek, inme inecek, beyin damarlarından bir tanesi hala %50 tıkalı. Bunun korkusu ile anlatamıyorum hiç birşey.

Kısaca böyle. Üst üste geldi birşeyler ve atladıklarım, anlatmadıklarım da var içlerinde.
Bütün hepsi bir kalemde beni buldu resmen.
Allah başka dert vermesin ne diyeyim.

Yapacaklarımı da söyleyeyim:

  1. İşi şimdilik bırakmayacağım dişimi sıkacağım. Düzende belki değişiklik yaparım, hayatımı başka şekilde düzenleme yollarını ararım, beni daha rahatlatacak daha iyi gelecek şekilde.
  2. Kesinlikle psikolojik destek alacağım, yoksa çıldırma eşiğinde bulacağım kendimi, bütün bu yaşadıklarımla baş edemiyorum, beynim hep dolu, konunun birini ötelesem diğeri takılıyor aklıma ve iş - ev hayatımı çok etkiliyor bu. Üzülüyorum.
  3. Kesinlikle eşim ile bir haftasonu kaçamağı ayarlayacağım, kendi beyin sağlığım ve ruh sağlığım için, sanırım bu da beni biraz rahatlatır belki odaklanmama yardımcı olur. Bir şekilde kendime ayırmış olacağım zaman illa iyi gelecektir düşüncesindeyim.
  4. tavsiyelerinizin hepsine kulak veriyorum ve vereceğim. Zaman içerisinde bir çoğunuzun tavsiyesini uygulayacağım. tekrardan çok teşekkür ederim sizlere. İyi ki varsınız.
Özet geçince diğer konularını da hatırladım.Allah yardımcın olsun iş değil hayat yormuş seni.
 
Merhabalar hanımlar,
Yine bir derdim var, yine kafam karman çurman.
Son zamanlarda zaten olanlar, yaşananlar, beni çok kötü etkilediğinden.
Sağlıklı düşünemiyorum.

2 tane oğlum var, biri 2 yaşına girecek, diğeri de 5 yaşına.
Çalışıyorum, yıllardan beri çalışıyorum, 21-22 senelik bir iş hayatım var.
O kadar yorgun hissediyorum ki son zamanlarda kendimi.
Hem psikolojikman hem de bedenen.

İşi bırakmayı düşündüren sebeplerim çok.
Şu anda ufak oğluma bir bakıcı bulmak gibi bir arayışımın olmaması başta geliyor.
Önceki bakıcıdan ağzım yandı, ondan öncekinden de sorunlar yaşamıştık.
Annem şu an (şimdilik) idare ediyor bizi, ancak annem tam sağlıklı değil bana göre.
Benim için eve her gittiğim gün bir kaos, ne kendi düzenim var ne temizliğim ve ben takıntılı bir insanım.
Annem sağolsun her zaman açığımı kapatmaya çalışmıştır, elinden geldiğince.
Ancak ona da yüklenmek istemiyorum, bakıcı buluruz umuduyla annem idare ediyor şu an.
Fakat ben yeni birine güvenebileceğimi sanmıyorum, çocuğumu da yabancı ellere teslim etmek istemiyorum.
En büyük iş bırakma nedenim bu.
Hem çocuğum bensiz büyüyor diye üzülmem, hem de artık annemin idare edebileceğini düşünmemem.

Diğer yandan büyük oğlum kreşe gidiyor zaten.
Eğer işi bırakırsam, bir süre daha kreşe gidecek ve belki maddi anlamda yetersiz olacağımızdan onu artık kreşe gönderemeyeceğiz.
Kreş oğluma çok iyi geldi, her anlamda gelişimini görüyorum.
Bu beni sevindiriyor ve onu bu eğitimden mahrum bırakacak olmak beni üzüyor.

Kirada oturuyoruz.
Yakın zamanda ev alma planlarımız yok.
Kredilerin durumları ortada, emlak fiyatları aldı başını gidiyor zaten.
Sanırım kendi evimizin sahibi olmak hayal gibi birşey şu an bizim için.
İlerde ne gösterir zaman bilinmez tabii.
Kirada olmasaydık zaten bu kadar düşünmezdim işi bırakmalı mıyım diye.

Bir diğer neden ise, etrafıma bakıyorum, ömrü boyunca hiç çalışmamış kadınlar var.
Bunu eksi olarak söylemiyorum, hiç çalışma hayatı olmamış ancak ne kadar maddi sıkıntı yaşasalarsa bir şekilde çorbalarını kaynatmış aileler var.
Misal eşimin abisi çalışmıyor, eltim çalışmıyor, 1 tane çocukları var, hatta 1 tane köpekleri var.
Tencereleri nasıl kaynıyor benim de aklım almıyor gerçekten.
Hiç bir şeylerinden mahrum değiller.
Koltuklarını yeni kaplattı mesela, eşinin ve kendisinin elinde akıllı telefon mevcut, çocuklarında İpad var.
Filan gibi.
Eşimin ailesi (anne-babası) onları destekliyor farkındayım ve gerçekten gözüm yok Allah daha çok versin daha çok desteklesinler.
Ama benim zoruma giden ben yıllarca çalışarak birşeyleri edindim ve hiç hazır verilen birşeyim olmadı.
Şimdi bakıyorum da, herkes ne kadar yardımsever, bir tek bize karşı öyle değiller.
Karnım burnumda işe geldiğim günler geliyor aklıma ve eşimin abisinin bu kadar umarsızca çalışmamasını görüyorum, bazen diyorum elin delisi ben miyim?
Niye bu kadar kaygılanıyorum? Neden bu kadar kafaya takıyorum?
Evimin hanımı olmak varken neden bu kadar kendimi hırpalıyorum?

Son zamanlardaki derdim bu.
Sağlıklı düşünemiyorum ve moralim çok bozuk.
İşler zaten sakin, malum son yaşananlar piyasadaki bir çok firmayı etkiledi.
Ancak benim yerim sağlam, bana çık diyen yok, olumsuz bir konu yok iş hayatımda.
Kişisel hayatım beni yoruyor ve artık iş hayatını kaldıramaz hale geliyorum sanırım.
Bu yorgunluk hem bedenimde fiziki olarak hissediyorum hem de ruhumda.
Ne enerjim var, ne de bir tebessüm suratımda.
Hayatımdan bezgin bir şekilde yaşıyormuşum gibiyim.
Her gün yataktan kendimi kazıyarak çıkartıyorum ki bu böyle değildi 5-6 ay öncesine kadar.

Çalışmadan gününü tamamlayan insanları gözümün önüne getirdikçe çalışmak zor gelmeye başladı sanırım bana.
Çocuklarımın hayatlarından çaldığımı, eşime yeterince özeni gösteremediğimi düşünmeye başladım iyiden iyiye.
Evime düzenimi verebilecekken, yıllardan beri (çocuklar oldu olalı) benim haricimde herkesin benim evimde düzeni var (bakıcı, annem, kayınvalide).
Kendim haricinde herkes bir şekilde evime düzen sağladı bir ben sağlayamadım gibi hissediyorum.
Sanki evimi, özümseyemeyerek yaşıyorum.

Duygularımı dile getirmek benim için zor gerçekten.
Sanırım bir psikolog yardımı bile almayı düşüneceğim.
Kafam o kadar karışık ve yoğun.


Okuyan arkadaşlara teşekkür ederim, umarım anlamışsınızdır anlatmak istediğimi.
Bazen ben bile kendimi anlayamıyorum çünkü.
İşi bırakmak istemekte haklı mıyım?
Sizce herşeyi göze alıp, maddi sorunlar ile karşılaşmayı bile göze alıp evimde çocuklarımın başında olmalı mıyım?

Eşim bu konuda kararı tamamen bana bıraktı.
Bana dediği tek şey "gün 1 den beri çalışmak veya çalışmamak konusunda özgürsün, bu tamamen senin tercihin, hangi eş istemez ki karısı sıcacık evinde otursun, çocuklarını büyütsün... maddi sorunlar yaşarız, yaşamayız değil ama benim de adam olup evime bakmam lazım..."



Ben sizi anladım
benzer şeyleri yaşıyorum, bazen çok bunalıyorum.
karar vermek zor
hele de 2 küçük cocukla
okula başlayana kadar ayrılsanız?
eşinizi alkışlıyorum, çok düzgün bir adam.
biraz izin kullansanız?
özellikle kısın çalışmak daha da zor, ve anlamsız geliyor. 1 odanın içinde yıllar aynı rutinde geçip gidiyor.
 
İş yerinde açık kapı bırakarak ayrılın bence. Şuan sizin dinlenmeye ihtiyacınız var hem bedenen ben ruhen. Yeterince rahata erip çocuklarınızı okula yerleştirdiğinizde geri işinize dönersiniz.
 
Biraz yıllık isin falan alma sansınız var mı ise gitmeden evde sakin bir sekilde kendinizi dinleseniz..
cunku bazen bende boyle hissediyorum ve haftasonu bile dusunmeme yardımcı oluyor.. ortamdan uzaklasıp dusunmek bazen en faydalı sey olabiliyor...
 
Yapılan yorumları okuyamadım ama sana "ben de burdayım!" demeye geldim.
Tanışık olduğumuz anadolu anneliği(kadınlık) ve modern annelik (kadınlık) arasında sıkışıp kalan tek birey değilsin demeye geldim.
Hem "ne olucam?" diye düşünüp ekonomik özgürlüğünü bırakmak istemeyen, hem de "ne oldum? anne oldum" deyip çocuklarına kol kanat germe isteğini bastıramayan tek kadın değilsin demeye geldim :)
Benim de 2 çocuğum var,
Büyüğü kreşe gidiyor, küçüğüyle annanesi ilgileniyor, üstelik ben boşandım ve yalnız yaşıyorum, çocuklarımın tümm sorumlulukları benim üzerimde.
Annanenin yorulduğunu gözlerimle görebiliyorum ama o durumdan şikayet etmedikçe ben kendi içimde rahatsızlık duyuyorum.
Yemeklerini annem hazırlıyor, okullarıyla, eğitimleriyle o ilgileniyor ve ben anne olduğumu düşüyorum.
Oğlumun okuluna gidip bir kere olsun gidişatını kontrol edemedim, konuşamadım öğretmeniyle.
Çünkü hep koştur koştur, işe koş eve koş yatağa koş, kalk işe koş..

Sabahları çalar saat kurmuş gibi benimle birlikte kalkıyorlar, 10 dakika yatağımda benimle yatmak için, koynuma girmek için kavga ediyorlar, birazda ben ortaya geçiyim anneme ben sarılayım diye yarışıyorlar.
Çok üzülüyorum, ağlıyorum.
Geçen sabaha karşı küçük oğlum bir anda uyanıp sıçradı ve hemen benim yatağıma baktı, "korkma oğlum burdayım" deyip yanağına dokundum, çenesiyle elimi kıstırıp boynuna, "ben uyanmayınca işe gittin sandım anne çok korktum" dedi, bu çocuk henüz 3 yaşında, ismini söylemeyi yeni öğrendi! Sabaha kadar uyuyamadım derdimden.

Evet kadın çalışmalı, evet üretmeli ama imkanlar eğer elverişliyse bunu çocukları belli bir yaşa geldikten sonra yapabilmeli.
Kadına bu şans tanınmalı, size hayatınız boyunca evde oturun diyemem ama en azından çocuklarınız büyüyene kadar böyle bir imkanınız varsa değerlendirmeniz hem szin hem çocuklarınız için hayırlı olacaktır bence.
Üretmek derken neyi kastediyoruz ayrıca?
Çocuk diyoruz! evlat.. onunla süre kısıtı olmadan konuşabilmek, oynayabilmek, ilgilenebilmek bi üretim değil midir?

En azından evlisiniz, bi eşiniz destekçiniz var :) bakın burda daha zor hayatlar da var, misal ben :)
Bir süreliğine, 2 - 3 sene dinlenmenizi öneririm, zaten daha fazlasından siz de sıkılır iş aramaya koyulursunuz.
En doğru kararı alabilmenizi dilerim.

Hoşgeldiniz, iyiki yazdınız.
Teşekkür ederim.
İşte benim de derdim bu tam olarak aslında.
Benim ufaklıklar da birbirini yiyor benimle yatmak için.
Uyku saatleri bir olduğundan, ufaklık kucağımda uyuyor.
Büyük olan genelde babası ile uyuyor, 21:30 yat saati bizde çocuklar için.
Ancak bu bazen 22:00 - 22:30 (yolu var yani) çocuklar işte, kurmalı saat değiller malesef.

Ufaklık benim kucağım haricinde uyumuyor, ne babasında ne başkasında (ben evdeyken).
Büyük olan da üzülüyor "ben annemle uyumak istiyorum" diye.
Genelde "tamam oğlum kardeşini uyutayım söz yanına geleceğim" diyorum.
Ben gidene kadar bazen bekliyor, bazen uyumuş oluyor, o zaman benim de içim eriyor.
Uyurken öpüyorum onu.

Yani, böyle şeyler işte.
Allah yardımcımız olsun.
Herşeye yetmeye çalışmak kadar zor bir durum yok ve yetememek.
Ancak hayatın getirisi bu sanırım.
Ben çalışmaya devam etmeye karar verdim, işi bırakmak pek mantıklı olmayacak.
Eşim çok destek hakkını ödeyemem onun, Allah bana onun gibi bir eş nasib ettiği için çok şanslıyım.
Bazen ne kadar beni sinirlendirip "yeter yahu" dedirtse de, dünyada bulunmaz bir eş bunu biliyorum özümde.

Elimdekilerin kıymetini bilmeyi öğrenmeliyim belkide.
 
bence krese giden cocugunuz ilkokula baslayana kadar dayanmaya calisin . sonra bir sure ara verin calismaya .
 
Halamın bir arkadaşı vardı.Küçük yaşta çocuklarını bırakıp işe giderdi.Hemde evde yanlız bir şekilde.Oğlu evde yanlız kala kala psikolojisi bozuldu.Hemde maddi imkanı da iyiydi Yani mecbur değildi çalışmaya.Sizin zorunluluklarınız var.Kendinizi suçlu hissetmeyin.Bazen çalışmıyorum diye üzülüyorum.Bazende evlatlarımın sürekli yanındayım onları kendim yetiştiriyorum diye seviniyorum.Allah yardımcınız olsun.Şu şartlarda yaşamak gerçekten çok zorlaştı.
Bırde çocuklar kucukken masrafları yok , okul cagı geldıgınde sınıflar ılerledıgınde hakketten masrafları cok baskalasıyor
 
Valla senelerdır aynı dusuncelerdeyım. Calısmasam hayatım bu kadar telaşlı olmazdı galıba.
Kendıme aıt zaman dılımlerım olurdu, telaşsız gecırebılecegım bos vakıtlerım .
Bır cocugumu buyuttum , sonra bırde bebegım oldu hayatı sıfırladık başladığımız yere donduk.
Ancak ben hala çalışıyorum , umarım 40 yasıma geldıgımde ölmem ve pişman olmam bugünler ıcın
Hayat pismanliklar silsilesi.ben de infertilite tedavileri yuzunden kendim ayrildim 8 sene calistigim isimden.simdi 15 aylik oglum var oglumu dunyalara degismem ama issizlik de baska dert.maddiyat sorun olmasa da calisan kadina evde olmak zor
 
SouvveniR SouvveniR ahh ahhh diyorum bende yoruldum 21 senedir çalışıyorum yoruldum bıktım sevdigim meslegimden nefret ettim..çalışcam diye geç evlendim zaten 9 sene sonra 38 yasimda kavustugum bebegimle ilgilenemiyorum..1 yaşına girdi şöle bölee ama çalışmam lazım maddi olarak zorlanıyoruz çünkü vs vs.....
Eyt yasası çıkması lazım
 
Arkadaşım çıkma işinden.
Bak ben çıktım 7-8 senelik çalışma hayatımdan sonra, deliriyorum. 20 sene çalışmış adam hayli hayli delirir. Ev yetmez, yetmiyor. İncik boncuk sararsın, temizlik bir yetmez iki yetmez üçe katlarsın. Çalışana ev iyi gelmiyor her zaman. Seninki bir süreç, çocuklar küçük diye, geçer bu günler kalmaz ama eve oturunca da hamlamaya başlarsın bi değişik hal gelir. Bana geldi bak el işinde çalışmam artık dedim kendi işimi kurmaya çalışıyorum. Yaza umarım olacak turistik bir sanat işi. Sende durum ne olur bilmiyorum ama bi psikolog ile görüşmeden karar verme derim. Sonra hala istersen ok, ama bu kafayla yapma. Ben çocuk sonrası bıraktım ve bir miktar pişman da oldum açıkçası.

Maddi olarak eski halimiz yok elbette ama yetiyor ev kira değil vb artılarımız var ama siz zorlanırız diyorsanız ele güvenip asla girmeyin bu düzene. Çocuklar cidden küçük, daha ne masrafları olacak. Bi psikolog ile görüşün diyorum ısrarla.
 
Back