İş hayatında mutlu olan var mı


Yani kalabalik şekilde calişmiyor evet oyle dedikodu çay kahve ortami da olmuyor ama tamamen kopukta değiller surekli insanlarla iletişimi var devamli bir toplanti konuşma oluyor, evdeyken bile ardi ardina toplantiya giriyor.
 
Isten memnuniyet oranı iyimser tahminle %20 anca vardır diye düşünüyorum. Ama olgunlastikca, insanları tanıdıkça, kimseyi takmamayı öğrendikçe,işini iyi yaptıkça pek sorun kalmıyor. Zaman meselesi yani.
 
Kimse mutlu değil ki. Abimle yengem cumartesi pazar bile çalışıyorlar. Dün yengemle sohbet ettik. Abim biraz daha maaş alsa çalışmayacağını ima etti. İşyerleri evden çalışma verdi. Hiç özel hayatları yok. Ben de işsizim. Şirketler 2 kere mülakata çağırıyorlar yine ses yok. Çalışan da mutlu değil, iş arayan da
 
Ben sizin bundan önceki konunuzu anımsıyorum. Ay ilk defa bir üyenin önceki konusuna vakıfım, burada yazıyorlardı da şaşırıyordum nasıl hatırladılar diye haha
Ben o işe girmemeniz taraftarı olmuştum bana tavırları itici gelmişti. Bu bizim coğrafyanın kültürü bence ya. Habire övüp duruyorlar Anadolu insanı şöyle yardımsever böyle samimi. Nerede bu iyi insanlar hani diye sorguluyorum
Bir de çalışma saatlerinin gereksiz uzun olması da laçkalaştırıyor ortamı, verimliliği düşürüyor. Açık ofislerin performans azalttığını dair makaleler var.
Bence sıyrılmanın bir yorulunu bulmak gerek hukukta. Benimki de avukat kendi bürosunu açana kadar mesleğinden nefret ediyordu.
 

Ablam memur benim de, aynen dediğiniz durumları yaşıyor garip bir şekilde. Kimse yükselmeyecek etmeyecek maaş belli düzen belli ama herkes birbirinin kuyusunu kazma, başkasına yağ çekme peşinde.

İnsanlar çookk zor, kendi mutsuzluklarını başkaları da yaşasın onlar da mutsuz olsun istiyorlar, herkes herkesin kötülüğünü istiyor. Aslında evet çalışma hayatından değil de çalışma hayatındaki insanlardan soğumuşum ben.
 
O yaşa kadar görmedikleri saygının, itibarının acısını belli bi kıdeme pozisyona gelince alttakilerden çıkartmaya çalışıyor olabilirler. Dışarıda hiçbir vasıfları yok ama ofiste aslan kesiliyolar.
 
4. Seneme gircem ara ara kopukluklarım olsada mutluyum ya çok şükür iyi bir yer çok adil free bir iş ortamı asla laf sokma üstünlük taslamanın olmadığı bir ortamı var bölüm müdürleri bile o kadar çocuksu ki herkes birbiriyle şakalaşır gülüşür.Bazen üzülüyorum çocuk yaparsam burdan çıkmak zorunda kalırsam diye. Sanki babamın yeri

Ama burdan önce 3 yerde daha çalıştım hepsinde ayaklarım geri geri gidiyordu mobinglere maruz kalıyordum baskılara aptal insanlara katlanıyordum
 

Çok geçmiş olsun çok üzüldüm. Valla bazı insanlar için kullanılan ‘adamı kanser eder’ tabiri çok doğru. Bu da benzer bir örneği.

En azından şimdi bir nebze de olsa kurtulmuşsunuz zehirli insanlardan. Babanız komple kurtulmuş neyseki.

Kaliteli, işinde gücünde insanlar nerede sahiden keşke bu insanlar aynı iş ortamlarında çalışabilseler de saçma sapan yerlerde heba olup psikolojik sağlıklarından olmasalar.
 

Uygulayabiliyor musunuz bunları çok imrendim şu an. Umarım takmamayı öğrenebilirim ben de. İnsan ilişkilerinde saygıya önem veriyorum, yüz yüze bakıyorsak özellikle. Ama ofis ortamında herkes ortalığı karıştırma derdinde.
 
Azerbaycanda rüşvetin çok yaygın olduğunu biliyordum da bu kadarını bilmiyordum. Yaptıkları çok büyük bir saygısızlık… Neyse tamamen kurtuldunuz sanırım onlardan şimdi. Umarım bundan sonra düzgün insanlar çıkar karşınıza.
 
Yani aslinda avukat olmak basli basina anksiyete ve depresyon nedeni. İnsanlari takmayacaksin. Calisma ortamindna sikayet ediyorsun, dur daha muvekkillinle ugrasacaksin, asil sinavin o zaman basliyor. Neler goreceksin neler, sasirma duygun korelecek. Hemen pes etme. Avukat olmak bana gore degil diyebilirsin biraz zaman gecince. Cok gec olmadan yonunu ciz. Atiyorum yurt disi, hakimlik, kurum avukatligi, sadece danismanlik, ben kaymakam olurum diyorsan onun icin ugras. İyi dusun.
 
Genelde kayınvalideli aldatmalı konuların sahipleri hatırlanıyor benimki hatırlanınca çok şaşırdım şu an

Evet o konuda çoğu kişi dişini sık bir dene demişlerdi, ama haftanın 6 günü gecelere kadar çalışması olan bir yerdi. Siz dahil çok az kişi çalışma çok zorlanırsın demişti.

Ben sonra 2. Mülakata çağırıldım orada, büronun partneri inanılmaz ukalaydı özgeçmişimle ilgili en alakasız detayı bile eleştirdi, ben de bu kadar beğenmediyseniz neden dilekçeler yazdırıp birsürü aşamalardan geçirdiniz dedim birkaç münakaşa yaşadım ve sonuç olarak iş teklifini reddettim. Gerçekten hiç pişman değilim. Aldığım duyumlara göre de inanılmaz mobbing yapan bir kurummuş. İyi ki forumdaki siz dahil azınlığı dinlemişim diyorum.

Bu arada ben de birkaç yıla kendi büromu açmak istiyorum bir arkadaşımla beraber, sizin sevgiliniz/eşiniz memnun mu kendi işini kurmaktan, ne tarz zorluklar yaşadı avantajları neler oldu yazarsanız çok sevinirim
 
Kendi işimi kurmak şu anki hayalim ve birkaç yıla hedefim. En en güzelini yapmışsınız.
 

Kesinlikle avukatlık aşırı problemli bir meslek. Hukuk öğrencisi olmak çok keyifliydi dersler, insanlar vesaire ama meslek hayatı tam tersiymiş mezun olunca anladım. Yurt dışı seçeneğini devamlı düşünüyorum, hakimlik kurum kaymakamlık hep torpilden geçtiğinden şansım yok. Ama yurt dışı hep aklımda.
 

Şu anki çalıştığınız yer mükemmel iyi ki öncekinden kurtulmuşsunuz umarım ben de ebediyen kurtulurum böyle yerlerden
 

Öğrenciyken güllük gülistanlıktı herkes çok mutluydu sadece çok çalışmak gerekiyordu ama seviyorduk o tempoyu. Şimdi bakıyorum hiçbirimizde o çalışma şevki, hayattan meslekten zevk alma durumu yok. Avukatlık problemli bir meslekmiş anladım bir senede…

Siz insan hakları alanında nasıl çalışıyorsunuz, akademisyenlikten mi ilerliyorsunuz yoksa STK larda mı çalışıyorsunuz?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…