- 29 Aralık 2010
- 8.416
- 23.872
- Konu Sahibi Merkur Retrosu
- #61
Ben de anlamamışımdır bunu, maaş eşit yapılan iş değil ama hadi ona da eşit diyelim, neyin derdinde bu insanlar kamuda anlamak güç. Sebep bence bunu yapan insanların leş olması, diploma vs boş insanın hamuru leş ise hep öyle kalıyor.Ablam memur benim de, aynen dediğiniz durumları yaşıyor garip bir şekilde. Kimse yükselmeyecek etmeyecek maaş belli düzen belli ama herkes birbirinin kuyusunu kazma, başkasına yağ çekme peşinde.
İnsanlar çookk zor, kendi mutsuzluklarını başkaları da yaşasın onlar da mutsuz olsun istiyorlar, herkes herkesin kötülüğünü istiyor. Aslında evet çalışma hayatından değil de çalışma hayatındaki insanlardan soğumuşum ben.
1. Bi kere işe torpille giriyor, her işini birilerini araya sokarak yaptırmaya alışmış. Kul hakkı vb mefhumu yok ahlaki değerleri baştan yok yani.
2. Balık baştan kokuyor, hak etmeden gelmiş, işten atılma korkusu da yok. Bu insanın faydalı işlerle uğraşmasını bekler miyiz? Nitekim uğraşmazlar, asla çalışmazlar, performans raporlarında en alt sıradadırlar ve sürekli uyarı alırlar (ama kim takar). Bordroda üç kuruş eksik için etraf telefon yağmuruna tutulur, herkesten toplanan 20 lira çay parasını vermemek için kırk takla atılır. Rapor vs uydurulup her fırsatta iş ekilir. Tatil yöresinde yapılacak eğitim asla kaçırılmaz, zaten dümdüz tatil derler adına da eğitim falan değil, ücretsiz izin bozulup o “tatile” gidilir sonra ücretsize devam edilir. Gibi gibi. Tabi nerede dedikodu, fesatlık varsa oradadırlar. Dedikodu kaynağı kesin o kişidir diye adları çıkar.
Bu örnekleri uydurmadım bu insanlarla birlikte çalışıyorum valla, hepsi yaşanmıştır ve yazmadığım daha neler var ben yine de işimi seviyorum çünkü beni çok geliştiren çok kaliteli iş arkadaşlarım da var, onlarla takılırım genelde. Bi de 10 senem dolacak iş hayatında biraz teflon suratlı be gamsız olmayı öğrendim diyelim. Zaman gerekiyor yani, ilk yıllar çok şanslı değilseniz zor geçer herkesin.
Son düzenleme: