İREM SAK (25)
Aslında leopar deseninden nefret ederim
- Siz de Çerkezsiniz. Sizin aileniz de kalabalık mıydı?
- Doğma büyüme Sivaslıyım. Çekirdek aileyiz. Annem ev hanımı, babam emekli doktor.
Çerkezler hep akraba gibidir. Gupse’yle de çok tanıdığımız çıktı.
- Neden konservatvuar değil de İstanbul Üniversitesi Amerikan
Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nde okudunuz?
- Annemler oyuncu olmamı istemiyordu. Onlara çaktırmadan ve korkutmadan
nasıl İstanbul’a gelirim diye düşündüm. İngilizce öğretmeni olacakmış gibi
bir imaj çizdim ve arkadaşlarımdan notları alarak mezun oldum.
- Aileniz oyuncu olmanızı istemezken. üstüne abiniz de yönetmen olmuş...
- Sakınan göze çöp batıyor işte.
- Nasıl keşfedildiniz?
- BKM bir ekip oluşturuyordu. İnternetten başvurdum, iki yıl sonra aradılar.
İki durak ötemdeki yere iki yıl sonra gidebildim. Çocuk oyunu seçmelerini
kazandım. Ardından reklam filmleri, ‘Şen Yuva’ ve ‘5’er 5’er’ dizileri geldi.
- Rol için pavyonda çalışan kadınları gözlemlediniz mi?
- Pavyon kültürüm yok. Senaryo iyi bilgi verdi. Ailemde herkes “bayılarak
izliyoruz” dedikçe alıştım artık. Yalnız teyzem “Kendine aşüfte dedirtme” diyor.
- O kadar ciddiye alıyor yani...
- Tabii “Sana aşüfte denmesini hoş karşılamıyorum” diyor ama söyledim
“Burada herkes bana aslında İrem Hanım diyor” diye... (Gülüyor).
- Leopar desenli tayt, zebra desenli çorap... Normalde de böyle mi giyinirsiniz?
- Leopar desenden nefret ediyorum. En fazla bir montun astarında olabilir.
Vahşi duruyor. Ama işte giymem demeyeceksin, böyle giydirirler.
- Kostümlerinizi giyerken zorlanıyor musunuz?
- Dar oldukları için kilolu gösteriyor. Olmayan yerlerim pörtlüyor. Ben bu
taytı asla tek başına giymem ama Tülay için canım feda.
- Bir de meşhur ince beliniz ve bacaklarınız var...
- Ekranda kilolu gibi duruyorum ya, herhalde bir tek orası düzgün
görünüyor (Gülüyor). O plazma televizyonlar olmaz olsun! Bacaklarımsa çarpık.
Tülay karakterini bir mücevherle tavlayabiliyorsunuz.
Siz etkilemek zor mu?
- Tülay’ın tam tersi, mücevherden nefret ederim. Bana kaliteli muhabbet
lazım. “İnsanlar konuşa konuşa” lafı geçerli.
ARABAM YOK, BÜTÜN SARILAR BENİM
Her tür müziği dinliyorum. iPod’umda operadan sonra türkü çalmaya başlar.
Kirada oturuyorum, iyi para kazanırsam ev almak isterim. Araba gibi
bir hayalim yok. Bütün sarılar benim.Yolda görenler
saçlarımdan tanıyor. İrem değil ama “Bu Yalan Dünya’daki kız” diyorlar.
Makyaj yaşımı büyütüyor. Yolda görünce “Ne kadar miniksin” diyorlar. Özelimde salaş, sporve rahat giyiniyorum.
Karşımdaki bayılır gibi olunca susuyorum