• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İnsanlardan Resmen Kaçıyorum!.. :(

Ahuzarim

Isvicreden
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
24 Haziran 2009
2.291
497
398
Selam kizlar.

insanlardan kaciyorum evet, kendi kuyumun icinde yasiyorum. Kuyudan kafami disari cikarinca herkez kafama basip ezip geciyor sanki..Kafami disari cikarmaya korkar oldum.. Beni gorunce herkez beni uzmek icin ugrasiyor sanki..O nedenle kendi inimde yasiyor ve kimse ile gorusmek istemiyorum..

suan oyle gerginim ki, anlatamam. Migren hastasiyim bu kadar takmamam lazim biliyorum ama elimde degil. sanki herkez isbirligi yapmis, benim sinirlerim ziplatmak icin ugrasiyor etrafimda.. Gerek kendi ailem, gerek esimin ailesi, gerekse esim.. Ya bir insani anlamak, onun ne dedigini cozmeye calismak, empati yapmak bu kadar mi zor ? Benim ailem beni inanilmaz uzuyor. sinirlerimi harap ettiler.. Alkolu cok seven bir babam var yillardir icer,hakaret,dovme..vs herseyi vardi evde..Annem cocuklarini herkeze ezdirmis,pasif,el alem ne der diye dusunen bir kadin.. Kardeslerimde beni surekli rakip goren,kiskanan, morelimi bozmak icin birbirlerine destek olup, beni dislamaktan zevk alan insanlar..Hepsinden oyle farkliyim ki, olmuyor iste olmuyor.. Oz ailem ile anlasamiyorum. karakterlerimiz cok farkli.. Onlar son derece genis,bencil,rahatina duskun,kafaya hicbirseyi takmayan,herkezle canim,cicim,sekerim, diyen..yaglama islerini cok seven insanlar.. Bende oyle degilim iste.. kimseye ne yalakalik yapabiliyorum,nede eyvallah cekiyorum. yalnizim.. yalniz bile olsam halime sukrederim. seviyesiz insanlarla birlikte olacagima, yalniz kalirim daha iyidir,Allahin bir bildigi vardir diye dusunurum sukur ederim..

Anneme cok kirginim. Bazi olaylardan dolayi.. Esime diyorum ki, annem ikidebir evi ariyor. Ac telefonu konus benim adima. de ki, "Yakamoz kimse ile gorusmek istemiyor. cunku anlasilmiyorum,o kadar izah ediyorum kimseye anlatamiyorum kendimi, saygilari yok insanlarin benim kararlarima.. o nedenle konusmak istemiyorum. cunku konustukca Migren krizi tutuyor zor kendine getiriyorum Yakamozu" de diyorum. Adam orali olmuyorrrrrrrrrrrrrr! Hep bir bahane buluyor, yok simdi ben annene ne diyecegim, yok annen zaten orali olmuyor, ortada hicbirsey yok gibi, gulucukler atiyor, olaylari kapatmaya calisiyor, birsey olmaz ilac alsin gecer diyor, Annen..--. yada oglen ararim, tamam yarin ararim.. Ama bunlari hep gonulsuz soyluyor ben hissediyorum..

Kiziyorum! hemde cok kiziyorum kendime.. Ya ben esimin arkasinda hep delikanli gibi duruyorum,durmusumdur.. Ailesi, esime deger vermez,yok sayarlar..Ben bir sekilde ibreyi esime cevirttiririm, oglunuz uzgun,hasta oluyor, kafaya takiyor, durumu boyle soyle derim. Yardimci olun, ailesisiniz, sizin tek oglunuz derim..Ailesi aninda hemen esime yonelirler, ilgilenmelerine vesile olurum.. Hep arkasinda olurum esimin. Peki ben bunu hak etmiyor muyum,? ki; kaldi ki kendide goruyor ben ne hale geliyorum? Migrenim var, hastayim.. Ne olmus sende ara konus. beni uzen insanlara goz dagi ver.. "Esimi uzmeyin,cok kotu oluyor, hepimiz uzuluyoruz burda.. anlamaya calisin" de diyorum.. Ama adam orali olmak istemiyor bahaneleri hazir hemen.. Esini karistirma diyeceksiniz, ama ben demiyorum ki, acsin kavga etsin, insan gibi konussun.. CUNKU beni sahiden anlamiyor ailem.. Esime ise son derece saygi duyarlar..

Esim benim icin kimse ile kotu etmez kendini.. Daha bir gun benim icin, beni arkasina alip da beni korudugunu gormedim.. O kadar dikkat ediyor ki kendine, kimse ile papaz olmamaya..Cok politikaci!...Yapmissada ben zorlamisimdir yada cok berbat bir halde oldugumu gormusturde konusmustur.. Bazen diyorum ben bu adamin nesiyim? Demin kavga ettim,bagirdim cagirdim..Ben senin icin bu kadin halimle herkezle bas ediyorum,karsima aliyorum herkezi ailemi,aileni..(ortada sana karsi haksizlik varsa) Peki sen niye benim icin bu kadar dikkatli olup,tereddut edip kendini yormuyorsun? Bence bir kadinin kocasini arkasinda hissetmesi, onu sahiplendigini gormesi kadar onure edecek birsey yoktur bu hayatta.. zaten esim boyle davranmadigi icin ta basindan beri, gerek onun ailesi, gerek benim ailem bizi hep yok saydilar. zerre deger vermediler.. ben oyle degilim beni bilirler.. Ama is kocada bitiyor!

Benim koca, Anca ailemin, ailesinin arkasindan onlarin yanlislar yaptigini, haksizlik ettiklerini,soyle boyle olduklarini benim yuzume diyor, bir suru konusuyorrrr benim kafami sisiriyorrrr, o boyle,su boyle, bu boyleee..! Ama sirf sozde, hep bana dedikodu,sikayet.. Onlarla yuzyuze geldiginde ise yada telefonda konustumu da, adam sanki hicbirsey olmamis gibi oyle sakin,oyle guzel oyle guleryuzlu konusuyor ki..!! cildiriyorum. yahu sende biliyorsun onlar nasil insanlar, kendinde diyorsun madem oyle o zaman bu senin tavrin nedir? diye sorasi geliyor insanin iste..

zaten ben hep bu dogrulugumdan ve sekilci olmayisimdan kaybettim.
Allahtan yavrularim var cok sukurler olsun Yaradana ki, onlara sariliyorum herseyi o anda unutuyorum.. Binlerce kez sukur....
Beni uzen,yaralayan herkezden de uzak duruyorum. Ev telefonu kapattim. hicbir sekilde kimse bana ulasamaz.. butun yollari kapadim..Babam ariyor dunyanin lafini,hakaretini edip kapatiyor, diger cocuklari konusmuyor onunla, annem konusmuyor.. Birtek ben konusuyorum diye hep beni ariyor, tum acisini benden cikariyor.. Annem ariyor babana sunu de, bunu de..sanki ben ortada posta gorevlisiyim..Yani inanin cok yoruldum, beynim agriyor.. Eee bende insanim bende canim! Tek basima kalmak,huzur bulmak istiyorum.. insanin kendini anlamayanlar ile yasadigi bir hayat ne zor Yarabbim...

insanlar olmuş yalancı,iki yüzlü neden insanlarla konuşma gereği duyumki ? işimi yaparım evime gelip sıcak çayımı yudumlarım umrumda mı diğer insanlar..

bu dünyada sevgi,aşk,dostluk,arkdaşlık,akrabalık yok menfaat var...

[Cok UZUN olmus, kusuruma bakmayin, ozur dilerim herkezden]


:50:
:59::59::59:
 
Aynen öyle .
Ne yapsan da değiştiremezsin kimseyi .
İçindekileri söyle, söyledikçe rahatlayacaksın emin ol .
 
Cok soyledim,cok da soyluyorum ceylinim
Ama nafile kimse anlamiyor, anlamak istemiyor.. inan olan bana oluyor..
Bu yasimda Bas agrilarindan duramiyorum. o nedenle kendimi koruma altina aldim.. kimse ile gorusmuyorum.
Resmen bir sinavdayim sanki.. off of
 
Cok soyledim,cok da soyluyorum ceylinim
Ama nafile kimse anlamiyor, anlamak istemiyor.. inan olan bana oluyor..
Bu yasimda Bas agrilarindan duramiyorum. o nedenle kendimi koruma altina aldim.. kimse ile gorusmuyorum.
Resmen bir sinavdayim sanki.. off of

:97: Hayat bir sınav zaten...
Eşinizi karıştırmayın demeyeceğim ben, ailesiniz zaten olayların içinde eşiniz-farkediyordur herşeyi. Ama bu bireysel olarak sizin probleminiz. Hayatım boyunca kendi kendime yetebilmenin mücadelesini verdim hala da bunun peşindeyim. Kırılıyorsanız söyleyin...
Üzülüyorsanız haberleri olsun...
Konuşmak istemiyorsanız konuşmayın...
Ama bunların hepsini siz onlara söyleyin, bir başkası değil, sakin sakin-yavaşça olan biteni anlatın.
Dedikodu da bir erkeğe en yakışmaz meziyet :25:
Var aslında; dostlukta var aşkta, sadakatte var güvende, süper ailelerde var huzur da var...Ama birde kader ve imtihan var :34:
 
Cok soyledim,cok da soyluyorum ceylinim
Ama nafile kimse anlamiyor, anlamak istemiyor.. inan olan bana oluyor..
Bu yasimda Bas agrilarindan duramiyorum. o nedenle kendimi koruma altina aldim.. kimse ile gorusmuyorum.
Resmen bir sinavdayim sanki.. off of

Sanırım en iyisi .
Şükret, dua et, çocuklarınla vakit geçir .
Olumlu olmaya çalış .
Sürekli gülümse, emin ol huzura kavuşacaksın kısa sürede .
Allah yardımcın olsun .
 
:97: Hayat bir sınav zaten...
Eşinizi karıştırmayın demeyeceğim ben, ailesiniz zaten olayların içinde eşiniz-farkediyordur herşeyi. Ama bu bireysel olarak sizin probleminiz. Hayatım boyunca kendi kendime yetebilmenin mücadelesini verdim hala da bunun peşindeyim. Kırılıyorsanız söyleyin...
Üzülüyorsanız haberleri olsun...
Konuşmak istemiyorsanız konuşmayın...
Ama bunların hepsini siz onlara söyleyin, bir başkası değil, sakin sakin-yavaşça olan biteni anlatın.
Dedikodu da bir erkeğe en yakışmaz meziyet :25:
Var aslında; dostlukta var aşkta, sadakatte var güvende, süper ailelerde var huzur da var...Ama birde kader ve imtihan var :34:

imzaniz ne kadar guzel vede anlamli..
Cok begendim.. ne kadar ferah verici ordaki mesaj..

CoolKul canim inan bende cok konustum anlatmaya calistim. Ama bana,benim karakterime, kizdigim seylere hic onem vermiyorlar. ben buyum diyorum. Ne alttan alirlar,nede benim oldugum gibi kabul ederler. El olsa atayim disari,ama insanin ailesi olunca sahiden arada boyle kaliyor. Ama sana birsey sorucam ???
Ben niye esimin hep arkasindayim.?. Niye ona haksizlik ettiklerinde bende ona hak verip, ailesine insani bir sekilde durumu anlatiyorum bende.. Adam ailesine kirilsa bile demez yuzlerine, susuyor oyle.! ben konusuyorum annesi ile.. kizim sende soylemesen haberimiz olmayacak der.. Benim sansima iste korkak bir erkek denk gelmis.. :(

Kader ve imtihan haklisin..
Allahtan bana sabir vermesini diliyorum..
 
Son düzenleme:
imzaniz ne kadar guzel vede anlamli..
Cok begendim.. ne kadar ferah verici ordaki mesaj..

CoolKul canim inan bende cok konustum anlatmaya calistim. Ama bana,benim karakterime, kizdigim seylere hic onem vermiyorlar. ben buyum diyorum. Ne alttan alirlar,nede benim oldugum gibi kabul ederler. El olsa atayim disari,ama insanin ailesi olunca sahiden arada boyle kaliyor. Ama sana birsey sorucam ???
Ben niye esimin hep arkasindayim.?. Niye ona haksizlik ettiklerinde bende ona hak verip, ailesine insani bir sekilde durumu anlatiyorum bende.. Adam ailesine kirilsa bile demez yuzlerine, susuyor oyle.! ben konusuyorum annesi ile.. kizim sende soylemesen haberimiz olmayacak der.. Benim sansima iste korkak bir erkek denk gelmis.. :(

Kader ve imtihan haklisin..
Allahtan bana sabir vermesini diliyorum..
Neden biliyormusun :ssz:
Merhamet ve sahiplenme duygusu sonradan sahip olunabilecek olgular değil...
Bende merhametimi kaldırıp çöpe atmak istiyorum çoğu zaman; harcadığın emeğin-çabalarının tam karşılığını alabilmen mümkün değil bu dünyada :97:
Çok zor. Gerçekten çok zor...
Adaletli olsaydı bu dünya, ahiretin tarlası olmazdı...
Biz ekelim arkadaşım; inatla iyiliği-sabrı-merhameti ekelim...
Biçme zamanı da göz açıp kapayıncaya kadar gelir umarım :48:
 
Neden biliyormusun :ssz:
Merhamet ve sahiplenme duygusu sonradan sahip olunabilecek olgular değil...
Bende merhametimi kaldırıp çöpe atmak istiyorum çoğu zaman; harcadığın emeğin-çabalarının tam karşılığını alabilmen mümkün değil bu dünyada :97:
Çok zor. Gerçekten çok zor...
Adaletli olsaydı bu dünya, ahiretin tarlası olmazdı...
Biz ekelim arkadaşım; inatla iyiliği-sabrı-merhameti ekelim...
Biçme zamanı da göz açıp kapayıncaya kadar gelir umarım :48:

Aminnn arkadasim.. Ya cok guzel yazmissin biliyor musun, sakinlestirdi beni bu yorumun.
Oyle haklisin ki.. Merhamet ve sahiplenme duygusu herkezde yok..Ben herkeze karsi boyleyim. Bir haksizlik gorsem aninda onune gecer, mazluma yardim ederim. Hakkini ondan cok ben sorarim..
Ama kimse bana bunu yapmiyor iste, yapmiyor! :(

Insallah bunca iyiligimin karsiligini alirim bir sekilde..
O tarlaya ekiyorum devamli arkadasim, umarim Allah cocuklarimin karsisina cikarir benim ektigim iyilikleri..

sagol arkadasim.


Hepimizden, Allah çocuklarına size, yuvanıza huzur versin .
Sevgiler . :nazar:


Amin canim benim..
Cumlemize insallah, cok sagolasin Ceylinim.
 
Aminnn arkadasim.. Ya cok guzel yazmissin biliyor musun, sakinlestirdi beni bu yorumun.
Oyle haklisin ki.. Merhamet ve sahiplenme duygusu herkezde yok..Ben herkeze karsi boyleyim. Bir haksizlik gorsem aninda onune gecer, mazluma yardim ederim. Hakkini ondan cok ben sorarim..
Ama kimse bana bunu yapmiyor iste, yapmiyor! :(

Insallah bunca iyiligimin karsiligini alirim bir sekilde..
O tarlaya ekiyorum devamli arkadasim, umarim Allah cocuklarimin karsisina cikarir benim ektigim iyilikleri..

sagol arkadasim.





Amin canim benim..
Cumlemize insallah, cok sagolasin Ceylinim.

Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta, insanlığın-merhametin-iyiniyetin gibi. Bırak etrafta ne olursa olsun, sen gelecek huzurlu günlere inan. Öyle iyi anladım ki seni, ve öyle üzüldüm ki... Hiç tanımadığım insanlar için bile üzülüp kendimi paramparça edebiliyorum ve maalesef bu merhametin önüne geçilemiyor, defalarca telkin ediyorum kendimi; bırak cool sanane-herkes kendini düşünsün...Yok-olmuyor. Bencillik biraz bana da bulaşsaya diye günlerce kendi kendime konuştuğum oluyor :50:
Hayatım onun bunun yaşadıklarına üzülmekle geçiyor :50:
Ruhuma çok iyi gelen, bu dünyada neden diye isyan edip adalet aradığımda okuduğum bir kitaptan bir parça paylaşmak istiyorum müsadenle. Lütfen oku :31: Biz allah'tan istemekten hiç vazgeçmeyelim...



İSTEMEKTEN VAZGEÇENLER
Sonsuz hayatımızın sarayları, dünyadaki içten isteyişlerimizden yaratılır. İstemeyi terk ettiğimizde, kazanımlarımız son bulur. Arzuları çok güçlü olanların hayatları çok zor, yorucu; ama, renkli ve coşturucu geçecektir. Hedefsiz ve küçük düşünenlerin dünyaları ise, bir avuç vadide macerasız, sessiz ve ıssız olacaktır.

Gençlerden biri, köyünde koyun güderken, Kaderin Sahibi'nin ona sunduğu okuma fırsatını değerlendirerek, öğretmen oldu. Çok geçmeden Zahide Hanım'la evlendi. Sonra ikiz erkek çocukları ve ardından da bir kızları dünyaya geldi. Çocuklar hastaydı; erkek ikizlerin yıldırıcı hastalıklarını atlattıklarım sandıkları sırada, kızlarının aylar süren hastalıkları başlamıştı.

Öğretmen, maaşıyla ayakta durmaya çalışıyordu. Bir yandan akrabalarına yardım gönderiyor; diğer yandan eşinin ve çocuklarının bitmeyen hastalıklarıyla boğuşuyordu. Akrabalarının maddî ihtiyaçları öğretmenin sorumluluklarını artırmış; yükler sırtına dağ gibi çökmüştü.

Öğretmen acılı maceralarla dolu bir hayat yaşadı. Herkese tebessüm etti; isteyen herkese yardım etmeye çabaladı. Yoruldu, ezildi, tükendi, ölmek bile geçti aklından, vazgeçti, yine düşündü. Ölürse kaçabilecek miydi? Kaçarsa, dostları daha mı huzurlu yaşayacaktı?

Yılların saçlarını ağarttığı, yüzünü çizgilerle bezediği öğretmen, bir akşam, omuzları çökmüş; başını önüne eğmiş bir hâlde evine gidiyordu. O gün uzak illerdeki üniversitelere dağılan çocuklarına aylık harçlıklarını gönderemediği gündü.

Daha fazla istemekten vazgeçmek, oracıkta bir kar tanesi gibi toprağa düşüp erimek istedi. Dua edecek hâli kalmamış gibiydi. Bir yanı, ölüp unutulup gitmeyi arzuluyordu. Diğer yanı ise tüm sevdiklerini hasretle kucaklıyor, onlardan hiç ayrılmamayı, hayatı dopdolu yaşamayı istiyordu. Son bir can havliyle, bir kez daha dua etmek istedi; ama, kalbi kırılmıştı. Evrenin Sahibine yönelen ruhu, küsmek istiyor; dudakları bir cümle daha söyleyemiyordu. Küsüp gidemiyordu da. Çünkü, yardım isteyebileceği başka kimse olmadığını iyi biliyordu. Yaşadığı zorlukların hikmetini de hissedebiliyordu aslında. Zira Allah Cebrail (as) aracılığıyla Peygamberine selâm göndermiş ve şöyle demişti: "Ben dünyanın dostlarım için acı, bulanık, dar ve sıkıntılı olmasını vahyettim. Ta ki bana kavuşmayı özlesinler."58

Başı önünde evine yaklaşırken, müthiş bir ruhsal evren canlandı zihninde. Cennetin melekleri coşkular hâlinde çalışıyor, kalbinden çıkan içten dualardan, göz alıcı vadiler ve ışıklı gökdelenler inşa ediyordu...

Mekansız bir sesin uyarısıyla irkildi: "Neden vazgeçiyorsun? Bu melekler, sonsuz hayatında sana sunulacak şu vadilerin inşasını temsil ediyor. Senin yakarışlarınla beslenerek çalışan şu ruhsal evreni, duadan ve direnmekten vazgeçerek neden mahzun bırakıyorsun?

Sana eşin ve işin sunuldu! Ahlâklı ve onurlu üç çocuğun babasısın. Eğittiğin binlerce çocuğun anne babası seni sevgiyle selâmlıyor. Sen tarihte iz bırakıyorsun, sen öğretmensin. Bunların hiçbiri bile olmasa, şu Güneşin altında toplananlara katılmak ve Evrenin Sahibinin icraatlarının ihtişamından haberdar olabilmek bile çok büyük bir sevinç kaynağı değil midir?

Şu sağ köşedeki ruhanî canlılar geçen yıl Kandil Gecesi döktüğün gözyaşlarıdır. O geceden beri senin için iyilik dilemeye devam ediyorlar. O canlı sesler, senin seslerin! Kalbinden içtenlikle çıktıkları için, birer ruha dönüştürülerek canlandırıldılar.

Sol taraftaki tepeyi aydınlatan nuru görüyor musun? 0, senin her gün gördüğün Güneş değil. O, senin hasta kizının kırık kalbinden kopan yakarışları temsil ediyor. İstiyorsan daha da geçmişe git ve yıllarının nasıl da ışıklarla kuşatıldığını görüver!

Bu kadar önemli olmayı sen istemiştin. Hani altı yaşında, daha ilkokula yeni başlayacağın günlerde, rahmetli deden hasta ; yatağında inlerken, seni ona bakmakla görevlendirmişlerdi. Yanı başında beklerken, her susadığında, elinde ibrikle ve bardakla hemen koşuyordun. Sonra öldüğü haftanın perşembe akşamı, hıçkırıklarla sana yönelmişti de "Allah seni hepimizin onuru yapsın!" demişti. Sen de 'Allah'a söz veriyorum dede, üzülme, ben hepinizin onuru olacağım.' demiştin. Allah, sözünü tutabilmen için sana yardım ediyor, görmüyor musun?

Büyük bir söz verdin Rabbine; bu yüzden imtihanın çetin. Yoklukla yüzleşmeseydin, bu kadar içten olabilecek miydin? En candan sevdiklerin hastalıktan inlemeseydi, yakarışlarınla ruhundan bu kadar nuranî varlık yaratılacak mıydı? Ağlamayı bilecek miydin? Evrenin Sahibine ne denli muhtaç olduğunu tüm hücrelerinle hissedebilecek miydin? "Hastalık Allah'ın yeryüzündeki kamçısıdır. Onunla kullarını eğitir."59 sözünden ders alabilecek miydin?

İşte bu bir avuç ömürde, dualarından ve isteklerinden doğan ruhlar orada... Onlar senin ordun. Onlar senin adına, senin dileklerine destek oluyor. Bu üstün ufuklarla bağını koparıp, tüm bu zenginliği yok etmek mi istiyorsun? Günü geldiğinde kanatları üzerinde semaya yükseleceğin bu dostları mahzun bırakacak mısın?"

Öğretmen kendine geldi. Kalbine doluşan anlamlar, aklını başına getirmişti. Derin bir nefes aldı. Gözlerini sildi çabucak, hafiften tebessüm etti. "Vazgeçmiyorum!" dedi gülmeyle ağlamayı karıştıran bir sesle. "Vazgeçmiyorum! Vazgeçmiyorum! Sonsuzluktaki dostlarımdan vazgeçmiyorum."

Ardından, mırıldanmaya başladı: "Evet, dünyayı sırtıma ben aldım. Hayatta herkesin bir imtihanı var; çocuklarımın da, eşimin de, öğrencilerimin de... Bu hayatta herkesi bir acı eğitir. Ben bana düşeni yapmaya çabalamakla sorumluyum. Çabalarken düşer miyim, ezilir miyim, bana ne!

Yaratıcım beni bir karınca gibi ayaklar altında ezdirir mi? Beni bir ceylan yavrusu gibi aslanlara yedirir mi? Yoksa ben küçük bir çekirdekken, omuzlarımda dev bir ağaç yükseltir mi? Ben zavallı bir öğretmenken, binlerce yüksek ruhlu gencin yetişmesine bir vesile olmama izin verir mi?

Bana ne! Ben Ona aidim. Ben Ona gideceğim. Ben Onun emrindeyim. Ben Onun askeriyim. Ben Onun istediğini temsil etmek için yaşıyorum yeryüzünde! Ben en çok Onu seviyorum!"

Öğretmen bu düşüncelerle evinin önüne geldiğinde, anne Zahide ve kızları Zeynep sabırsızlıkla onu bekliyorlardı. Her şey bir akşama odaklanmıştı: Çocuklarının hazırladıkları projenin lâyık görüldüğü para ödülünün haberini verdiler. Gündüz bir heyet geldiğini; heyetin, öğretmeni belediye başkanlığına aday göstermek istediğini söylediler. Daha başka haberler de sayılıp dökülürken, öğretmenin kalbi burkulmuştu.

"Dünyayı arzuladım durdum, ama o hep kaçtı benden, tam sonsuzlukta bekleyen dostlarımla tanışmıştım ki, şimdi dünya dostlarımla aramıza girmeye kalkışıyor." dedi içinden.

Peygamberimiz "Biriniz acele edip, 'ben dua ettim de kabul olmadı' demedikçe, duası kabul edilir."60 demiştir. Yaratıcı da bizi şöyle uyarmıştır: "Siz dünyaya ait şeyleri istiyorsunuz. Allah ise sonsuz hayatınızı kazanmanızı istiyor."61
 
konu sahibi arkadaşım
vallahi ne yalan söyleyeyim,doğru söylüyorsun
maalesef yanıbaşında uzakta sokakta herkesten bende kaçıyorum artık
herkes yalancı çıkarcı riyakar olmuş
herkes çıkarına göre hareket ediyor
çıkarı varsa seviyor sayıyor
söyleyecek bişey bulamıyorum

3 çocuğum var,işim var evim var onun dışında ne kimseye güvenim ne kimseye inancım kaldı
mecburiyetten aile akraba eş dost ziyaretleri oluyor ya onlarda da
çok genel ve kısa konuşmalarım oluyor,onun ötesine asla geçmiyorum
ne derdimi paylaşıyorum kimseyle
nede bişeyimi anlatıyorum

çünkü maalesef şu zamanda kime neye güvenip inanacağımızı şaşırmış durumdayız
 
Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta, insanlığın-merhametin-iyiniyetin gibi. Bırak etrafta ne olursa olsun, sen gelecek huzurlu günlere inan. Öyle iyi anladım ki seni, ve öyle üzüldüm ki... Hiç tanımadığım insanlar için bile üzülüp kendimi paramparça edebiliyorum ve maalesef bu merhametin önüne geçilemiyor, defalarca telkin ediyorum kendimi; bırak cool sanane-herkes kendini düşünsün...Yok-olmuyor. Bencillik biraz bana da bulaşsaya diye günlerce kendi kendime konuştuğum oluyor :50:
Hayatım onun bunun yaşadıklarına üzülmekle geçiyor :50:
Ruhuma çok iyi gelen, bu dünyada neden diye isyan edip adalet aradığımda okuduğum bir kitaptan bir parça paylaşmak istiyorum müsadenle. Lütfen oku :31: Biz allah'tan istemekten hiç vazgeçmeyelim...



İSTEMEKTEN VAZGEÇENLER
Sonsuz hayatımızın sarayları, dünyadaki içten isteyişlerimizden yaratılır. İstemeyi terk ettiğimizde, kazanımlarımız son bulur. Arzuları çok güçlü olanların hayatları çok zor, yorucu; ama, renkli ve coşturucu geçecektir. Hedefsiz ve küçük düşünenlerin dünyaları ise, bir avuç vadide macerasız, sessiz ve ıssız olacaktır.

Gençlerden biri, köyünde koyun güderken, Kaderin Sahibi'nin ona sunduğu okuma fırsatını değerlendirerek, öğretmen oldu. Çok geçmeden Zahide Hanım'la evlendi. Sonra ikiz erkek çocukları ve ardından da bir kızları dünyaya geldi. Çocuklar hastaydı; erkek ikizlerin yıldırıcı hastalıklarını atlattıklarım sandıkları sırada, kızlarının aylar süren hastalıkları başlamıştı.

Öğretmen, maaşıyla ayakta durmaya çalışıyordu. Bir yandan akrabalarına yardım gönderiyor; diğer yandan eşinin ve çocuklarının bitmeyen hastalıklarıyla boğuşuyordu. Akrabalarının maddî ihtiyaçları öğretmenin sorumluluklarını artırmış; yükler sırtına dağ gibi çökmüştü.

Öğretmen acılı maceralarla dolu bir hayat yaşadı. Herkese tebessüm etti; isteyen herkese yardım etmeye çabaladı. Yoruldu, ezildi, tükendi, ölmek bile geçti aklından, vazgeçti, yine düşündü. Ölürse kaçabilecek miydi? Kaçarsa, dostları daha mı huzurlu yaşayacaktı?

Yılların saçlarını ağarttığı, yüzünü çizgilerle bezediği öğretmen, bir akşam, omuzları çökmüş; başını önüne eğmiş bir hâlde evine gidiyordu. O gün uzak illerdeki üniversitelere dağılan çocuklarına aylık harçlıklarını gönderemediği gündü.

Daha fazla istemekten vazgeçmek, oracıkta bir kar tanesi gibi toprağa düşüp erimek istedi. Dua edecek hâli kalmamış gibiydi. Bir yanı, ölüp unutulup gitmeyi arzuluyordu. Diğer yanı ise tüm sevdiklerini hasretle kucaklıyor, onlardan hiç ayrılmamayı, hayatı dopdolu yaşamayı istiyordu. Son bir can havliyle, bir kez daha dua etmek istedi; ama, kalbi kırılmıştı. Evrenin Sahibine yönelen ruhu, küsmek istiyor; dudakları bir cümle daha söyleyemiyordu. Küsüp gidemiyordu da. Çünkü, yardım isteyebileceği başka kimse olmadığını iyi biliyordu. Yaşadığı zorlukların hikmetini de hissedebiliyordu aslında. Zira Allah Cebrail (as) aracılığıyla Peygamberine selâm göndermiş ve şöyle demişti: "Ben dünyanın dostlarım için acı, bulanık, dar ve sıkıntılı olmasını vahyettim. Ta ki bana kavuşmayı özlesinler."58

Başı önünde evine yaklaşırken, müthiş bir ruhsal evren canlandı zihninde. Cennetin melekleri coşkular hâlinde çalışıyor, kalbinden çıkan içten dualardan, göz alıcı vadiler ve ışıklı gökdelenler inşa ediyordu...

Mekansız bir sesin uyarısıyla irkildi: "Neden vazgeçiyorsun? Bu melekler, sonsuz hayatında sana sunulacak şu vadilerin inşasını temsil ediyor. Senin yakarışlarınla beslenerek çalışan şu ruhsal evreni, duadan ve direnmekten vazgeçerek neden mahzun bırakıyorsun?

Sana eşin ve işin sunuldu! Ahlâklı ve onurlu üç çocuğun babasısın. Eğittiğin binlerce çocuğun anne babası seni sevgiyle selâmlıyor. Sen tarihte iz bırakıyorsun, sen öğretmensin. Bunların hiçbiri bile olmasa, şu Güneşin altında toplananlara katılmak ve Evrenin Sahibinin icraatlarının ihtişamından haberdar olabilmek bile çok büyük bir sevinç kaynağı değil midir?

Şu sağ köşedeki ruhanî canlılar geçen yıl Kandil Gecesi döktüğün gözyaşlarıdır. O geceden beri senin için iyilik dilemeye devam ediyorlar. O canlı sesler, senin seslerin! Kalbinden içtenlikle çıktıkları için, birer ruha dönüştürülerek canlandırıldılar.

Sol taraftaki tepeyi aydınlatan nuru görüyor musun? 0, senin her gün gördüğün Güneş değil. O, senin hasta kizının kırık kalbinden kopan yakarışları temsil ediyor. İstiyorsan daha da geçmişe git ve yıllarının nasıl da ışıklarla kuşatıldığını görüver!

Bu kadar önemli olmayı sen istemiştin. Hani altı yaşında, daha ilkokula yeni başlayacağın günlerde, rahmetli deden hasta ; yatağında inlerken, seni ona bakmakla görevlendirmişlerdi. Yanı başında beklerken, her susadığında, elinde ibrikle ve bardakla hemen koşuyordun. Sonra öldüğü haftanın perşembe akşamı, hıçkırıklarla sana yönelmişti de "Allah seni hepimizin onuru yapsın!" demişti. Sen de 'Allah'a söz veriyorum dede, üzülme, ben hepinizin onuru olacağım.' demiştin. Allah, sözünü tutabilmen için sana yardım ediyor, görmüyor musun?

Büyük bir söz verdin Rabbine; bu yüzden imtihanın çetin. Yoklukla yüzleşmeseydin, bu kadar içten olabilecek miydin? En candan sevdiklerin hastalıktan inlemeseydi, yakarışlarınla ruhundan bu kadar nuranî varlık yaratılacak mıydı? Ağlamayı bilecek miydin? Evrenin Sahibine ne denli muhtaç olduğunu tüm hücrelerinle hissedebilecek miydin? "Hastalık Allah'ın yeryüzündeki kamçısıdır. Onunla kullarını eğitir."59 sözünden ders alabilecek miydin?

İşte bu bir avuç ömürde, dualarından ve isteklerinden doğan ruhlar orada... Onlar senin ordun. Onlar senin adına, senin dileklerine destek oluyor. Bu üstün ufuklarla bağını koparıp, tüm bu zenginliği yok etmek mi istiyorsun? Günü geldiğinde kanatları üzerinde semaya yükseleceğin bu dostları mahzun bırakacak mısın?"

Öğretmen kendine geldi. Kalbine doluşan anlamlar, aklını başına getirmişti. Derin bir nefes aldı. Gözlerini sildi çabucak, hafiften tebessüm etti. "Vazgeçmiyorum!" dedi gülmeyle ağlamayı karıştıran bir sesle. "Vazgeçmiyorum! Vazgeçmiyorum! Sonsuzluktaki dostlarımdan vazgeçmiyorum."

Ardından, mırıldanmaya başladı: "Evet, dünyayı sırtıma ben aldım. Hayatta herkesin bir imtihanı var; çocuklarımın da, eşimin de, öğrencilerimin de... Bu hayatta herkesi bir acı eğitir. Ben bana düşeni yapmaya çabalamakla sorumluyum. Çabalarken düşer miyim, ezilir miyim, bana ne!

Yaratıcım beni bir karınca gibi ayaklar altında ezdirir mi? Beni bir ceylan yavrusu gibi aslanlara yedirir mi? Yoksa ben küçük bir çekirdekken, omuzlarımda dev bir ağaç yükseltir mi? Ben zavallı bir öğretmenken, binlerce yüksek ruhlu gencin yetişmesine bir vesile olmama izin verir mi?

Bana ne! Ben Ona aidim. Ben Ona gideceğim. Ben Onun emrindeyim. Ben Onun askeriyim. Ben Onun istediğini temsil etmek için yaşıyorum yeryüzünde! Ben en çok Onu seviyorum!"

Öğretmen bu düşüncelerle evinin önüne geldiğinde, anne Zahide ve kızları Zeynep sabırsızlıkla onu bekliyorlardı. Her şey bir akşama odaklanmıştı: Çocuklarının hazırladıkları projenin lâyık görüldüğü para ödülünün haberini verdiler. Gündüz bir heyet geldiğini; heyetin, öğretmeni belediye başkanlığına aday göstermek istediğini söylediler. Daha başka haberler de sayılıp dökülürken, öğretmenin kalbi burkulmuştu.

"Dünyayı arzuladım durdum, ama o hep kaçtı benden, tam sonsuzlukta bekleyen dostlarımla tanışmıştım ki, şimdi dünya dostlarımla aramıza girmeye kalkışıyor." dedi içinden.

Peygamberimiz "Biriniz acele edip, 'ben dua ettim de kabul olmadı' demedikçe, duası kabul edilir."60 demiştir. Yaratıcı da bizi şöyle uyarmıştır: "Siz dünyaya ait şeyleri istiyorsunuz. Allah ise sonsuz hayatınızı kazanmanızı istiyor."61

Arkadasim seni, kendimi en caresiz ve kotu hissettigim tam da suanda, Allah mi gonderdi bana? Bana bunlari yazdirtti sana..
Cunku biliyor suan nasil bir duyguda oldugumu, caresiz oldugumu.. iste seni yolladi bana, yaziyor ve beni rahatlatiyorsun.. zaten sabahtan beri duyguluydum, su yazdigin yazi ile aglattin beni.. Agliyorum suanda inan ki.. Tam yuregime isledi bu yazi..
O kadar guzel bir anlatim olmus ki, gelde umutlanma, gelde hayata karsi dimdik durma.. Gelde gozlerinden akan yaslari silme...
Beni oyle mutlu ettin ki, anlatamam.. yeniden bakis acimi dogruya cevirdin... Allah senden yuz bin defa razi olsun..
icime bir gunes gibi dogdu yazdiklarin.. Aklimdan hic cikarmam artik bu Ogretmen hikayesini...

Tuttugun hersey Altin olsun, Rabbim ne muradin varsa gercek etsin dilerim...
 
konu sahibi arkadaşım
vallahi ne yalan söyleyeyim,doğru söylüyorsun
maalesef yanıbaşında uzakta sokakta herkesten bende kaçıyorum artık
herkes yalancı çıkarcı riyakar olmuş
herkes çıkarına göre hareket ediyor
çıkarı varsa seviyor sayıyor
söyleyecek bişey bulamıyorum

3 çocuğum var,işim var evim var onun dışında ne kimseye güvenim ne kimseye inancım kaldı
mecburiyetten aile akraba eş dost ziyaretleri oluyor ya onlarda da
çok genel ve kısa konuşmalarım oluyor,onun ötesine asla geçmiyorum
ne derdimi paylaşıyorum kimseyle
nede bişeyimi anlatıyorum

çünkü maalesef şu zamanda kime neye güvenip inanacağımızı şaşırmış durumdayız

insanin oz ailesi anasi-babasi-kardesleri bile insana acimiyor, anlamaya calismiyorsa bu dahada zor...
senin yoklugunu bile fark etmeyen, sen olmayinca sanki cok mutlularmis gibi bir ortam yaratan bir ailen varsa hele, daha icler acisi.. Ama yukaridaki arkadasim yazmis ya: sende oku..

CoolKul cok hakli, Allah buyuktur.. Direnmeye ve vazgecmemeye devam....
 
Arkadasim seni, kendimi en caresiz ve kotu hissettigim tam da suanda, Allah mi gonderdi bana? Bana bunlari yazdirtti sana..
Cunku biliyor suan nasil bir duyguda oldugumu, caresiz oldugumu.. iste seni yolladi bana, yaziyor ve beni rahatlatiyorsun.. zaten sabahtan beri duyguluydum, su yazdigin yazi ile aglattin beni.. Agliyorum suanda inan ki.. Tam yuregime isledi bu yazi..
O kadar guzel bir anlatim olmus ki, gelde umutlanma, gelde hayata karsi dimdik durma.. Gelde gozlerinden akan yaslari silme...
Beni oyle mutlu ettin ki, anlatamam.. yeniden bakis acimi dogruya cevirdin... Allah senden yuz bin defa razi olsun..
icime bir gunes gibi dogdu yazdiklarin.. Aklimdan hic cikarmam artik bu Ogretmen hikayesini...

Tuttugun hersey Altin olsun, Rabbim ne muradin varsa gercek etsin dilerim...

:17: Allah sendende razı olsun canım benim, kul kula sebep işte, bak allah'ım bizi unutmadı-unutmaz asla.
Hep bir şekilde bak ben buradayım yalnız değilsin diyor. Görmek isteyene sebepleri o kadar çok ki :38:
Muhammed Bozdağ-İstemenin Esrarı... kitabından alıntı yazdıklarım, bulabilirsen mutlaka okumanı isterim, hatta e-kitap şeklindede olabilir, ben bir online e-kitap sitelerine bakayım, bulursam link'i özel mesaj yoluyla iletirim sana :48:
İyi hissetmene çok sevindim, çok :48:
Biz bu zor günleri de atlatırız, gel hep buralardayım ben yine konuşalım olur mu, atma hiçbirşeyi içine :48:
 
insanin oz ailesi anasi-babasi-kardesleri bile insana acimiyor, anlamaya calismiyorsa bu dahada zor...
senin yoklugunu bile fark etmeyen, sen olmayinca sanki cok mutlularmis gibi bir ortam yaratan bir ailen varsa hele, daha icler acisi.. Ama yukaridaki arkadasim yazmis ya: sende oku..

CoolKul cok hakli, Allah buyuktur.. Direnmeye ve vazgecmemeye devam....

Kitabı mutlaka oku arkadaşım, mutlaka...
Bak senin için kitaplığımdan çıkarıp aldım elime kitabı, altını özellikle çizdiğim birkaç cümlesini okuyalım birlikte :48:
''İnsanın çöküşünün durdurulduğu an, sınırsız kudret'in takdirine teslim olduğu an'dır.''
''Ötelerden yaşamak istediklerimiz sorulur da, biz kalbimizden geçenlerle cevap veririz.''
 
:17: Allah sendende razı olsun canım benim, kul kula sebep işte, bak allah'ım bizi unutmadı-unutmaz asla.
Hep bir şekilde bak ben buradayım yalnız değilsin diyor. Görmek isteyene sebepleri o kadar çok ki :38:
Muhammed Bozdağ-İstemenin Esrarı... kitabından alıntı yazdıklarım, bulabilirsen mutlaka okumanı isterim, hatta e-kitap şeklindede olabilir, ben bir online e-kitap sitelerine bakayım, bulursam link'i özel mesaj yoluyla iletirim sana :48:
İyi hissetmene çok sevindim, çok :48:
Biz bu zor günleri de atlatırız, gel hep buralardayım ben yine konuşalım olur mu, atma hiçbirşeyi içine :48:

Kitabı mutlaka oku arkadaşım, mutlaka...
Bak senin için kitaplığımdan çıkarıp aldım elime kitabı, altını özellikle çizdiğim birkaç cümlesini okuyalım birlikte :48:

''İnsanın çöküşünün durdurulduğu an, sınırsız kudret'in takdirine teslim olduğu an'dır.''
''Ötelerden yaşamak istediklerimiz sorulur da, biz kalbimizden geçenlerle cevap veririz.''

Ya ne diyeyim sana ki, sen ne tatli bir insansin..
Vallahi seninle yazistigima cok mutlu oldum.. Benim icin birde kitapliktan kitabi aldin oyle mi, ne iyisin ya..
Bu kitabi hemen bulup okumak istiyorum. canim sende bulursan e-kitap seklinde bana ozelden linki yollar misin rica etsem?
yemin ederim ilac gibi geldin, ilac.... cok sansliyim suanda..:nazar:
seni herzamanda takip de olacagimdan, hic suphen olmasin guzel insan..

sevgiler.
 
Ya ne diyeyim sana ki, sen ne tatli bir insansin..
Vallahi seninle yazistigima cok mutlu oldum.. Benim icin birde kitapliktan kitabi aldin oyle mi, ne iyisin ya..
Bu kitabi hemen bulup okumak istiyorum. canim sende bulursan e-kitap seklinde bana ozelden linki yollar misin rica etsem?
yemin ederim ilac gibi geldin, ilac.... cok sansliyim suanda..:nazar:
seni herzamanda takip de olacagimdan, hic suphen olmasin guzel insan..

sevgiler.

Ne demek, güzel bakan güzel görür, hem kendi diyen kendi tatlı oluuuuuuur :38: Bizim Geyik bölümünde sohbet başlığımız var, istediğin zaman gelebilirsin :48:
Elbette hemen bakacağım e-kitap şeklinde var mı diye :31:
 
Ne demek, güzel bakan güzel görür, hem kendi diyen kendi tatlı oluuuuuuur :38: Bizim Geyik bölümünde sohbet başlığımız var, istediğin zaman gelebilirsin :48:
Elbette hemen bakacağım e-kitap şeklinde var mı diye :31:

:17: Sagol canim benim,eksik olma..
Tamam sohbet bolumunuze gelicem insallah..Davet etmen bile cok zarif...Tsk.ederim.
bulursan da mesajini beklerim canim, sagolasin.
 
Son düzenleme:
Buldum bile e-kitab'ı, link özel mesaj kutunda. Asıl benden sevgiler :38:
 
Back