tamamen "ben olsaydım" diye yorumlayacağım...
sevmediğim, deliler gibi aşık olmadığım birisiyle evlenmezdim. çünkü aşık olmadığım birisine evliliğin gerektirdiği fedakarlıkları yapamayacağımı biliyordum. bir melek gibi hiç sessiz, az önce düzelttiğim koltukta oturması bile sinirimi bozardı kendimi biliyorum.
diyelim ki yaptım bir hata evlendim. 5 yıl boyunca sevmeye uğraşmazdım muhtemelen 1 yıl bile sürmezdi.
hadi alışma süresini uzun tuttum, çocuk yapmazdım. Ama diyelim ki çocuğum oldu. Çocuğum babasız büyümesin diye ömür boyu sevmediğim bir adamla hayatımı paylaşmazdım. ben mutsuz olursam çocuğumun mutlu olabileceğine inanmiyorum.
ayrıca "buldun da bunuyorsun, ellerde ne kocalar var, dayak atsaydı severdin, bu devirde nerede böylesi, boşanınca tekrar evlendiğin kişi daha iyi mi olacak" gibi sözleri hiç duymazdım. başkaları sevgisiz de yaşayabiliyormuş, banane! güya çocuğu babasız büyümesin diye dayağa bile katlanıyorlarmış, katlansınlar çünkü annelik bu demek değil mi! ayrıca sırf evlendi boşandı diye birisi tekrar evlenmek zorunda değil ki. evimi sevmediğim yabancı bir erkekle paylaşana kadar tek başıma yaşarım, herkes evlenmek zorunda değil.
bir hatanın bedeli ömür boyu bunun acısını çekmek olmamalı.
şu eylülün konusu da geçmiş burada. orada bir yorum vardı, okuyunca baya gülmüştüm. güya adam yıllar sonra pişman olup gelecek ve çocuğundan özür dileyecekmiş boşandığı için :))) adam sanki çocuğu reddetmiş gibi, sanki çocuktan boşanmış gibi, terk etmiş gibi niye sevmediği birinden boşandığı için yıllar sonra çocuktan özür dilesin