Olamaz çünkü soruyu sorduğum üye "yakında çocuk için bile evlenmeyecekler" demiş.
Evliliğin değer kaybıyla ilgili endişesi ilk 4 cümlede çocuktan bağımsız.
Sevgililik kurumu kadına yasal hak tanımıyor. Evlenmek istemeyen adamların dolduruşuna gelip bu toplara giren hatta imam nikahı garabetine onay veren kadınlar mağdur olurken evlilik gereksiz demezseniz daha doğru bir tavır takınmış olursunuz. Ayrılırken hiçbir hakkı olmuyor kimsenin ama boşanırken oluyor.Olamaz çünkü soruyu sorduğum üye "yakında çocuk için bile evlenmeyecekler" demiş.
Evliliğin değer kaybıyla ilgili endişesi ilk 4 cümlede çocuktan bağımsız.
TamamEvet herkes kendi inancı ve görüşüne göre yaşar ve yaşıyor da zaten.
İnsanların kendi inanç ve görüşleri doğrultusunda yaşadıkları hayatlar "size göre" olan, "size uygun" olan hayatı etkilemiyor.
O yüzden herkese açık, her türlü hayat tarzına sahip bir sürü insanın olduğu bir platformda "vah ki vah evliliğin değeri kalmamış. Nerede o eski evlilikler" diye dertlenip canınızı sıkmayın bence.
Siz kendi değerlerinizle kendinize uygun evliliği yaşarsınız olur biter
Aklıma gelmemiş olabilir. Çünkü çocuk yapma konusunda gel git yaşayan biriyim. Olamaz diye benim düşüncem hakkında kesin kanıya varmayın, çok çocuk seven biri olmadığım için atlamışım onu.Olamaz çünkü soruyu sorduğum üye "yakında çocuk için bile evlenmeyecekler" demiş.
Evliliğin değer kaybıyla ilgili endişesi ilk 4 cümlede çocuktan bağımsız.
Bunu bilmeyen insan zaten evlilik yetkinliğinde değildir, evlenmemelidir.Sevgililik kurumu kadına yasal hak tanımıyor. Evlenmek istemeyen adamların dolduruşuna gelip bu toplara giren hatta imam nikahı garabetine onay veren kadınlar mağdur olurken evlilik gereksiz demezseniz daha doğru bir tavır takınmış olursunuz. Ayrılırken hiçbir hakkı olmuyor kimsenin ama boşanırken oluyor.
Sevgililik kurumu kadına yasal hak tanımıyor. Evlenmek istemeyen adamların dolduruşuna gelip bu toplara giren hatta imam nikahı garabetine onay veren kadınlar mağdur olurken evlilik gereksiz demezseniz daha doğru bir tavır takınmış olursunuz. Ayrılırken hiçbir hakkı olmuyor kimsenin ama boşanırken oluyor.
İkinci paragraf sizin için geçerli. Başka dünyalar da yaşanıyor maalesefBunu bilmeyen insan zaten evlilik yetkinliğinde değildir, evlenmemelidir.
Ben sizin anladığınız şekilde yasal hak istemiyorum mesela. Çok umurumda değil nafaka, mal, mülk. Evliliğin bana sağladığı çok büyük bir avantaj yok şu an için. Tek avantaj birbirimizin tıbbi vekili olabilmemiz. Onda da sağlığımız yerinde olsun hiç ihtiyacımız olmasın umarım.
Niye evlendin diyeceksiniz, cevap veriyorum; toplum baskısı.
Ben şimdiki eşim olan kişiye çok aşıktım, açıkça "biz neyiz?" diye sormuştum :) Yani bazıları için bu tuhaf olsa da, ben açıkçası pek sallamamıştım, aman kafam rahat etsin, böyle deliriyorum diye düşünmüştüm. Kendisi de "adını koymak için erken, zaman gösterir" (3 aydır tanışıyorduk) demişti. İyice çatlamıştım, sinir olmuştum. Bir de sonra 1 yıllığına başka ülkeye gitti mi bu!!! Ya o 1 yıl internetten haberleştik ve en sonunda ayrıldık, uzaktan ilişki yürümüyor diye, 3 hafta sonra falan tekrar barıştık. (internette oluyor bunlar). Yani ben kendisiyle internette tanışmadım, okulda tanışmıştık ve kendisi 1 yıllığına yurtdışına gitti. Neyse ben yine bir gün internette kendisiyle konuşurken "ne olacak böyle ya" dedim, o da bana "ne olacağı belli değil mi sence" demişti. Güldük falan, evlilik mi ima ediyor bu yoksa ayrılık mı, olabilir mi öyle birşey diye heyecan yaptım tabi ama ona çaktırmadım. Neyse bu geldi Türkiye'ye ve geldiği gibi evlenme teklifi etti ve sonra aileler tanıştı, Mayıs'ta teklif etti, Temmuz'da evlendik. 9 yıldır evliyiz.Neredeyse 7 aydır tanışıyoruz. Son üç aydırsa daha yakınız. Her hafta sonu ve işten arda kalan zamanlarda hafta içi de çok yorgun değilsek beraber kalıyoruz. Birlikte yemeğe çıkıyor, gezmeye ya da sinemaya gidiyoruz, sokakta elele de yürüyoruz, sarılarak uyuyoruz, cinsellikte yaşıyoruz, random bi şekilde öpüşüyoruz da, her gün günümüzün nasıl geçtiğine dair mesajlaşıyoruz, ailelerimiz, anılarımız, çocukluğumuzdan muhabbet ediyoruz, yürüyüşe çıkıyoruz, film izliyoruz, içiyoruz, müzik dinliyoruz... Aslında uzun zamandır bir ilişki içinde gibiyiz de ama değiliz gibiyiz de..
Hiç sevgi sözcüğü söylemedik. Hiç arkadaşlarımızla, ailemizle tanışmadık. Hiç beraber fotoğrafımız yok.. Duygusal bir an yaşamadık. Canım cicimli sözlerimiz hiç yok.. İki tarafta bunlar için adım atmadı henüz. Bu hep böyle mi gidecek? Nasıl oluyodu bu işler?
Başlarda daha içim kıpır kıpırdı tabi, dile dökmesede o da gözlerime bakarak zor konuşurdu, her buluşmamızda yüzü biraz pembe olurdu ve hızlı hareket ederdi. Aşk mı bilmiyorum ama onda da, ben de de bir heyecan bariz vardı.
Ama şimdi sanki biraz sıkıcıya bağlamak üzere.
Ne eksik ne eksik bu ilişkide bir türlü bulamıyorum. Ne olsa biraz daha yakınlaşırız? Çünkü ben biri sorduğunda rahatça sevgilim var diyebilmekte istiyorum. Arada kalmışlık süreci biraz uzun oldu gibi. Ya da sevgilimiyiz? Bilmiyorum aslında diğer yandan asla mutsuz değilim gayet keyifliyim. Sadece iki kişilik bi ilişkimiz var şu an ve güzel bence.. Ama bu böyle ne kadar gidecek? Sizce ben mi bir şey yapmalıyım? Bilmiyorum ben 30 yaşındayım ve uzun zamandır ciddi bir ilişki yaşamadım, son 5-6 yıldır hep flörtlerim oldu buna benzer ama onlar daha kısa sürede sıkıcılıktan bitti dürüst olmam gerekirse, 7 ay tanışıklık 3 ay beraberlik rekora koşuyorum..
Ne olunca ilişkiye başlamış oluyorduk, napmak gerekirdi unuttum..
Bi el atın ya lütfen
..... Güncelleme: ...Cinsellik yazdığım için, yorumlar, kullanılma, fuckbuddy olma vs. tarzına kaydığı için söylemeliyim. Sevgi ayrı konu. Yukarıda yazdığım gibi eğer daha duygusal anlar yaşarsak, birbirimizin sosyal hayatına girersek zamanla belki sevgi bağı oluşur bende.... Ama tutku ya da çekim benim için başlangıçta çok önemli, eğer bu süre de cinsellik yaşamamış olsaydık bu demek olurdu ki benim için, bir çekimimiz yok, ve onunla bu zamana kadar görüşmeye devam etmezdim.
(Hatta cinsellik detayını yukarı yazmayaydım iyi olurmuş ama neyse silmedim geri:) )
Siz toplum baskısına yenik düşecek bir kadın mıydınız, şaşırdımNiye evlendin diyeceksiniz, cevap veriyorum; toplum baskısı
ben tekmesajınızdan yola çıktım önceden be yazdınız bilmiyorumNerede "evlilik gereksiz" demişim? Evliliği gereksiz bulduğumu daha önce öğrenseydim keşke. Boşuna evlenmezdim
İlk mesajımda evliliğin sevgililikten farklı olarak çiftlere yasal haklar tanıdığından bahsetmişim zaten farkındaysanız. Manevi olarak sevgililikten bir farkı yok dedim.
Yasal haklara sahip olmak isteyen evlenir, istemeyen evlenmez. Herkesin kendi problemi.
O yorumu yazan üyenin derdi de sonraki mesajından ve hatta ilk mesajından da anlaşılabileceği gibi "vah kadınlar mağdur oluyor, aman yasal haklarınızı alın" falan değil. İnsanlar evlenmeden sevişiyor diye üzülmüş. Sizin bahsettiğiniz şeylerle bir ilgisi yok yani.
Evlenmesin diyorsunuz tamamBunu bilmeyen insan zaten evlilik yetkinliğinde değildir, evlenmemelidir.
Ben sizin anladığınız şekilde yasal hak istemiyorum mesela. Çok umurumda değil nafaka, mal, mülk. Evliliğin bana sağladığı çok büyük bir avantaj yok şu an için. Tek avantaj birbirimizin tıbbi vekili olabilmemiz. Onda da sağlığımız yerinde olsun hiç ihtiyacımız olmasın umarım.
Niye evlendin diyeceksiniz, cevap veriyorum; toplum baskısı.
Benim hakkımda sallarken alıntılarsanız sevinirim. Üzüldüğüm bir şey yok. Herkes kendi tercihini yaşamakta hür, sonra hamile kalıp nasıl aldırırım konuları açılmasın yeter ki, bir şeyleri yaşama cesareti olan sonucuna da katlanma cesaretinde bulunabilmeli. Bana sevdiğim insanın sevgisi saygısı yetiyor cinselliği her önüme gelenle yaşamamak kendime saygımdan. Ve evliliğe saklamak istediğimden. Üzüldüüüm bir şey yok yani, üzülecek kişi ben değilimNerede "evlilik gereksiz" demişim? Evliliği gereksiz bulduğumu daha önce öğrenseydim keşke. Boşuna evlenmezdim
İlk mesajımda evliliğin sevgililikten farklı olarak çiftlere yasal haklar tanıdığından bahsetmişim zaten farkındaysanız. Manevi olarak sevgililikten bir farkı yok dedim.
Yasal haklara sahip olmak isteyen evlenir, istemeyen evlenmez. Herkesin kendi problemi.
O yorumu yazan üyenin derdi de sonraki mesajından ve hatta ilk mesajından da anlaşılabileceği gibi "vah kadınlar mağdur oluyor, aman yasal haklarınızı alın" falan değil. İnsanlar evlenmeden sevişiyor diye üzülmüş. Sizin bahsettiğiniz şeylerle bir ilgisi yok yani.
Bana göre evlilik daha mahremlerin açıldığı alandır hem fiziksel hem manen, size göre öyle olmayabilir, sadece imza olarak görebilirsiniz. Din açısından girmiyorum bile. Yorum yapmak yasak olduğu için. Herkes kendi inancı ve görüşüne göre yaşar. Herkes inanmak zorunda da değil. Ha birde çocuk faktörü var bir arkadaş yazmış şimdi, soyun sopun belli olması açısından
BU kadar soru işareti ile boğulmaktansa sorsanız ?Neredeyse 7 aydır tanışıyoruz. Son üç aydırsa daha yakınız. Her hafta sonu ve işten arda kalan zamanlarda hafta içi de çok yorgun değilsek beraber kalıyoruz. Birlikte yemeğe çıkıyor, gezmeye ya da sinemaya gidiyoruz, sokakta elele de yürüyoruz, sarılarak uyuyoruz, cinsellikte yaşıyoruz, random bi şekilde öpüşüyoruz da, her gün günümüzün nasıl geçtiğine dair mesajlaşıyoruz, ailelerimiz, anılarımız, çocukluğumuzdan muhabbet ediyoruz, yürüyüşe çıkıyoruz, film izliyoruz, içiyoruz, müzik dinliyoruz... Aslında uzun zamandır bir ilişki içinde gibiyiz de ama değiliz gibiyiz de..
Hiç sevgi sözcüğü söylemedik. Hiç arkadaşlarımızla, ailemizle tanışmadık. Hiç beraber fotoğrafımız yok.. Duygusal bir an yaşamadık. Canım cicimli sözlerimiz hiç yok.. İki tarafta bunlar için adım atmadı henüz. Bu hep böyle mi gidecek? Nasıl oluyodu bu işler?
Başlarda daha içim kıpır kıpırdı tabi, dile dökmesede o da gözlerime bakarak zor konuşurdu, her buluşmamızda yüzü biraz pembe olurdu ve hızlı hareket ederdi. Aşk mı bilmiyorum ama onda da, ben de de bir heyecan bariz vardı.
Ama şimdi sanki biraz sıkıcıya bağlamak üzere.
Ne eksik ne eksik bu ilişkide bir türlü bulamıyorum. Ne olsa biraz daha yakınlaşırız? Çünkü ben biri sorduğunda rahatça sevgilim var diyebilmekte istiyorum. Arada kalmışlık süreci biraz uzun oldu gibi. Ya da sevgilimiyiz? Bilmiyorum aslında diğer yandan asla mutsuz değilim gayet keyifliyim. Sadece iki kişilik bi ilişkimiz var şu an ve güzel bence.. Ama bu böyle ne kadar gidecek? Sizce ben mi bir şey yapmalıyım? Bilmiyorum ben 30 yaşındayım ve uzun zamandır ciddi bir ilişki yaşamadım, son 5-6 yıldır hep flörtlerim oldu buna benzer ama onlar daha kısa sürede sıkıcılıktan bitti dürüst olmam gerekirse, 7 ay tanışıklık 3 ay beraberlik rekora koşuyorum..
Ne olunca ilişkiye başlamış oluyorduk, napmak gerekirdi unuttum..
Bi el atın ya lütfen
..... Güncelleme: ...Cinsellik yazdığım için, yorumlar, kullanılma, fuckbuddy olma vs. tarzına kaydığı için söylemeliyim. Sevgi ayrı konu. Yukarıda yazdığım gibi eğer daha duygusal anlar yaşarsak, birbirimizin sosyal hayatına girersek zamanla belki sevgi bağı oluşur bende.... Ama tutku ya da çekim benim için başlangıçta çok önemli, eğer bu süre de cinsellik yaşamamış olsaydık bu demek olurdu ki benim için, bir çekimimiz yok, ve onunla bu zamana kadar görüşmeye devam etmezdim.
(Hatta cinsellik detayını yukarı yazmayaydım iyi olurmuş ama neyse silmedim geri:) )
Yazdıklarınızın konu ile alakasını çözemedim, özellikle eski evlilikler ile. Hiç de öyle bir şey demedim, yaşamak isteyen Yaşar bu onu önüne gelenle yatıyor yapmaz kendi anlamak istediğiniz açıdan anlamayın. Sonucuna katlanıyorsa elbet yapsın, hiç sıkıntı değil. Sadece evlilikten önce her şey yapınca, işte evlilik gereksiz geliyor. Bundan bahsediyorum tam olarak. Evliliğe bir şey kalmıyor evlenmek saçma geliyor zaten ilişki de yaşıyorum farkı ne diyo bunu yaşayanlar, Evli iken aldatmalar var diye evliliği toptan kaldıralım mı. Gene evlilik dışı çocuk sahibi olmaya göre daha güvenli bir yol olduğu aşikar.Soyun sopun belli olmasi icin evlilik hiç garanti değil. Her gün gazetelerde okunuyor. Burda kaç konu var ihanet ne bilim ne ile.
Bu ayirten daha özgür olan insanlara bir damga. Sanki dindar olmayan yada evlilik kurumuna bu kadar anlam yüklemeyenler hep önüne gelen ile sex yapiyorlarmiş gibi, hiç sonuçlari düşünmeden.
Evlilik kurumu genel olarak ne zaman değerli olduda? Annelerimiz çokmu mutluyduda? Geçmus nesiller boşanamiyordu, en kötü evlilikleri çekiyorlardi. Eskiden, avrupadada zaten evlilik iş anlaşmasiydi. Yani kadinin maddi bağimsizliği olmadiği için mecburen iyi kazanan bir erkek seçiliyordu. Yada onun peşindeydi. Değer görmek, mutlu olmak bile gaye değildi.
Bizim kültürdede insan evlendiğini bile doğru düzgün seçemiyor, halen. Sonu hüsran olup buralarda okuyoruz.
Çankırı’da yasıyorum. 30’larıma dayandım. Ne toplum baskısı, ne ne zaman evleneceksin, cocuk ne zaman olacak, görücü baskısı vs yok. Ailem zaten evlenmemem tarafında. Babam hayatını yasa evlenip ne yapacaksın der. Büyükbabamda aklın varsa evlenme diye diye gitti bu dünyadan. 18’lerimde de bir evlilik düsüncem yoktu, 30’a geldim yine yok. Bulundugum yerde 3 fb’ım var.ben tekmesajınızdan yola çıktım önceden be yazdınız bilmiyorum
Evlenmesin diyorsunuz tamamişte zaten sorun orda. Evleniyorlar, evlenmeden aynı eve giriyorlar, sevişiyorlar, korunmadan ilişki yaşıyorlar ya da korunurlen hamile kalıyorlar. İşte bunların her birini yetkinliği olmasa da yaşıyor insanlar. Evlilik her halükarda bunları bir sistematiğe bağlıyor. Bu arada İzmirde size baskı yapan toplum Çankırı’daki Halimeye ne yapmıyor ki
Ağaç kovuğundan çıkmadım, bir ailem var benim de. Annem babam falan var.Siz toplum baskısına yenik düşecek bir kadın mıydınız, şaşırdım
Toplum baskısı değil aile baskısı olmuş o zaman, anne babadan niye girdiniz onu anlamadım :) burda toplumu hiç önemsemediğinize dair yorumlarınızı çok görüyorum da , kendinize gelince demek ki önemliymiş toplum baskısı denen şey.Ağaç kovuğundan çıkmadım, bir ailem var benim de. Annem babam falan var.
Örnek vermiştim sadece ya ahahah tesadüfe bakÇankırı’da yasıyorum. 30’larıma dayandım. Ne toplum baskısı, ne ne zaman evleneceksin, cocuk ne zaman olacak, görücü baskısı vs yok. Ailem zaten evlenmemem tarafında. Babam hayatını yasa evlenip ne yapacaksın der. Büyükbabamda aklın varsa evlenme diye diye gitti bu dünyadan. 18’lerimde de bir evlilik düsüncem yoktu, 30’a geldim yine yok. Bulundugum yerde 3 fb’ım var.
Sağda solda bir yerlerde bi’ halime varsa oturup dertleşeydik.
Anne babama yapılan toplum baskısı bana da aile baskısı olarak yansıdı doğal olarak. Aradaki bağlantıyı kurabilirsiniz sanmıştım.Toplum baskısı değil aile baskısı olmuş o zaman, anne babadan niye girdiniz onu anlamadım :) burda toplumu hiç önemsemediğinize dair yorumlarınızı çok görüyorum da , kendinize gelince demek ki önemliymiş toplum baskısı denen şey.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?