merhaba hanımlar,
kendi kendime düşünmek yerine birileriyle paylaşmak istedim. 4 buçuk yıl oldu evleneli ama bu yıllar nasıl geçti derseniz yılda 365 gün var biz ilk yıl 165 gün konuşmuşuzdur anca. evlendikten sonra kendini belli eden bi küsme huyu, a desem surat asar b desem 3 gün konuşmaz, ama sorsan küs değildir sadece susuyodur. zaten ikimizde bütün gün işteyiz sadece akşam görüşüyoruz onda da konuşmadan geçen zamanlar. ben aileme anlatmadım hiç kendi kendime ağlayarak geçiriyorum günleri. daha sonraları konuşarak biraz küsme huyundan uzaklaşmaya başladı en azından 2. yıl 250 gün falan konuşmuşuzdur. değişen saatleri olan bi işi var akşam 10 11 12 öyle geliyor ben her akşam evde tek başıma yemek yap ütü yap çamaşır bulaşık tv izle onun gelmesini bekliyorum. kapıdan giriyor ben ne yicem? bende iyiyim sağol deyip yemek koyuyorum önüne benle konuşmuyor yemek yiyorum şuan diyo, yemek bitiyo meyve getiriyo kendine bi elinde kumanda birinde telefon, benle iletişim yok. naptın bugün diyorum iyi nolsun sen naptın. ben artık sıkıntıdan patlamışım zaten anlatıyorum bişeyler o sadece dinliyo yorum bile yok gözü zaten hep tvde. ben burdayım diyorum arada bi yüzüme baksan. cumartesileri ben çalışmıyorum o da öğlen işe gidiyor. diyorum ki haftaiçi zaten hiç zaman geçirmiyoruz bari cumartesi öğlene kadar uyumasan biraz zaman geçirsek diyorum. 12de kalkıyor yarım saatte hazırlanıp çıkıyo evden. haftaiçi geceyarısına kadar tv izliyor ben kendim gidip yatıyorum. o hep koltukta uyuyup kalıyor gece gelirse geliyor. bide canı cinsellik isterse o zaman gelip yatıyor. adam akşam gelip yanımda ruh gibi oturuyo ilgi alaka sıfır. sonra gelip birlikte olmak istiyor bende o zaman çok kızdığım için istemiyorum. bide buna trip atıyo o zaman anında arkasını dönüyo bende diyorum sevişmeyeceksek sarılmana da gerek yok tabi sende haklısın diyorum. evde her işi kendi başıma yapıyorum giydiklerini çıkarıp bırakıyor meyve yiyip bırakıyor gece ertesi gün ben topluyorum yemekleri zaten ben toplayıp öyle yatıyorum. evde bulunan görevli gibiyim yemeğini yap ütüsünü yap önüne koy o sadece uyusun uyansın işe gitsin. birlite geçirdiğimiz tek gün pazar onda da daha evlendiğimiz günden beri bir hafta olmazsa diğer hafta annesine gidiyoruz o da başka şehirde. cumartesi gece gidiyoruz orda kalıyoruz yani ayda 2 cumartesi evde uyuyoruz. biz yeni evliyiz bu kadar sık gitmesek biraz birbirimize zaman ayırsak diyodum benim sorumluluğum var gitmem lazım diyodu artık sesimi çıkarmıyorum. ama benim aileme gidilecekse, ben seni bırakayım bi şuraya gidip geleyim falan diye bahaneler. kahvaltıya gidiyoruz mesela annemlere. kahvaltıdan kalkıyoruz biz mutfağı topluyoruz içeri giriyoruz hadi gidelim diyo hemen ama ben orda bütün haftasonumu geçiriyorum gidince. mesela 2 hafta önce evi su bastı mutfak giderinden taşmış bunu kendi başıma temizledim. ben hastayım deyip gelip yattı evde bütün pisliği kendim temizledim buzdolabına varana kadar kendim çekip ittim. adamdan herşeyi dileniyorum konuş aşkım öp aşkım sev aşkım yardım et aşkım. artık iyice yoruldum. geçen gün iş arkadaşım dedi çok mutsuzsun seni kaç yıldır tanıyorum eskiden böyle değildin sen diye. bende şaşırdım demekki insanlar da görüyor diye. sonra kardeşime sordum ben nasıl görünüyorum karşıdan bakınca diye. dokunsan ağlayacak gibisin içinde bişeyler yaşıyosun 40 yaşında gibisin falan dedi. işte konu böyle uzar gider. ben yine arada olaylardan bahsederim ama şuan yine konuşmadığımız bi dönemdeyiz. defalarca biz yapamıyoruz ayrılalım dedi ben hep konuştum yumuşattım ama bunu bir kez daha söylersen o zaman sana tamam dicem bunu bil dedim. şimdilik susuyor bakalım ne olacak. 5 yılda 10 yaş yaşlandım. benim saçımın boyuna bile o karar veriyor ama ben ondan birşeyler istediğimde kavga çıkıyor.
kendi kendime düşünmek yerine birileriyle paylaşmak istedim. 4 buçuk yıl oldu evleneli ama bu yıllar nasıl geçti derseniz yılda 365 gün var biz ilk yıl 165 gün konuşmuşuzdur anca. evlendikten sonra kendini belli eden bi küsme huyu, a desem surat asar b desem 3 gün konuşmaz, ama sorsan küs değildir sadece susuyodur. zaten ikimizde bütün gün işteyiz sadece akşam görüşüyoruz onda da konuşmadan geçen zamanlar. ben aileme anlatmadım hiç kendi kendime ağlayarak geçiriyorum günleri. daha sonraları konuşarak biraz küsme huyundan uzaklaşmaya başladı en azından 2. yıl 250 gün falan konuşmuşuzdur. değişen saatleri olan bi işi var akşam 10 11 12 öyle geliyor ben her akşam evde tek başıma yemek yap ütü yap çamaşır bulaşık tv izle onun gelmesini bekliyorum. kapıdan giriyor ben ne yicem? bende iyiyim sağol deyip yemek koyuyorum önüne benle konuşmuyor yemek yiyorum şuan diyo, yemek bitiyo meyve getiriyo kendine bi elinde kumanda birinde telefon, benle iletişim yok. naptın bugün diyorum iyi nolsun sen naptın. ben artık sıkıntıdan patlamışım zaten anlatıyorum bişeyler o sadece dinliyo yorum bile yok gözü zaten hep tvde. ben burdayım diyorum arada bi yüzüme baksan. cumartesileri ben çalışmıyorum o da öğlen işe gidiyor. diyorum ki haftaiçi zaten hiç zaman geçirmiyoruz bari cumartesi öğlene kadar uyumasan biraz zaman geçirsek diyorum. 12de kalkıyor yarım saatte hazırlanıp çıkıyo evden. haftaiçi geceyarısına kadar tv izliyor ben kendim gidip yatıyorum. o hep koltukta uyuyup kalıyor gece gelirse geliyor. bide canı cinsellik isterse o zaman gelip yatıyor. adam akşam gelip yanımda ruh gibi oturuyo ilgi alaka sıfır. sonra gelip birlikte olmak istiyor bende o zaman çok kızdığım için istemiyorum. bide buna trip atıyo o zaman anında arkasını dönüyo bende diyorum sevişmeyeceksek sarılmana da gerek yok tabi sende haklısın diyorum. evde her işi kendi başıma yapıyorum giydiklerini çıkarıp bırakıyor meyve yiyip bırakıyor gece ertesi gün ben topluyorum yemekleri zaten ben toplayıp öyle yatıyorum. evde bulunan görevli gibiyim yemeğini yap ütüsünü yap önüne koy o sadece uyusun uyansın işe gitsin. birlite geçirdiğimiz tek gün pazar onda da daha evlendiğimiz günden beri bir hafta olmazsa diğer hafta annesine gidiyoruz o da başka şehirde. cumartesi gece gidiyoruz orda kalıyoruz yani ayda 2 cumartesi evde uyuyoruz. biz yeni evliyiz bu kadar sık gitmesek biraz birbirimize zaman ayırsak diyodum benim sorumluluğum var gitmem lazım diyodu artık sesimi çıkarmıyorum. ama benim aileme gidilecekse, ben seni bırakayım bi şuraya gidip geleyim falan diye bahaneler. kahvaltıya gidiyoruz mesela annemlere. kahvaltıdan kalkıyoruz biz mutfağı topluyoruz içeri giriyoruz hadi gidelim diyo hemen ama ben orda bütün haftasonumu geçiriyorum gidince. mesela 2 hafta önce evi su bastı mutfak giderinden taşmış bunu kendi başıma temizledim. ben hastayım deyip gelip yattı evde bütün pisliği kendim temizledim buzdolabına varana kadar kendim çekip ittim. adamdan herşeyi dileniyorum konuş aşkım öp aşkım sev aşkım yardım et aşkım. artık iyice yoruldum. geçen gün iş arkadaşım dedi çok mutsuzsun seni kaç yıldır tanıyorum eskiden böyle değildin sen diye. bende şaşırdım demekki insanlar da görüyor diye. sonra kardeşime sordum ben nasıl görünüyorum karşıdan bakınca diye. dokunsan ağlayacak gibisin içinde bişeyler yaşıyosun 40 yaşında gibisin falan dedi. işte konu böyle uzar gider. ben yine arada olaylardan bahsederim ama şuan yine konuşmadığımız bi dönemdeyiz. defalarca biz yapamıyoruz ayrılalım dedi ben hep konuştum yumuşattım ama bunu bir kez daha söylersen o zaman sana tamam dicem bunu bil dedim. şimdilik susuyor bakalım ne olacak. 5 yılda 10 yaş yaşlandım. benim saçımın boyuna bile o karar veriyor ama ben ondan birşeyler istediğimde kavga çıkıyor.