• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İleri Yaşta Doğal Yolla Hamile Kalmak

Marjo Marjo benim de tadım yoktu son günlerde biliyorsunuz, girip okumak bile zor geliyordu ama sen böyle sıkıntım var depresyondayım yazınca sana destek olmak için sık sık girdim.
E laf lafı açtı bak ne güzel sohbet oldu, sen de uzak olma, hepimiz aynı dertten muzdarip olunca sıkıcı konuları galiba kimse de konuşmak istemiyor:)
Senin çocuklar nasıl, anlat biraz, şu şımarık dediğimiz tiplerden mi yoksa ağzı var dili yok olanlardan mı:)
Merak ettim:KK50:
 
can09e can09e L lyly mutlaka çocuklarınızın karakterleri de etkilidir ama sizin yetiştirmeniz de çok önemli. Bence çok güzel çocuklar yetiştirmişsiniz. Bence bir çocuğun bir şey istemesi, onun için sizinle müzakere etmesi değil mesele konuyu çirkefliğe bağlayıp, sadece onu susturmak için yıldığınız için birşeyler yapmamışsınız anladığım kadarıyla.. çocuklarınızda böyle davranmamış, siz de bu kapıyı hiç açık bırakmamışsınız ne güzel.
 
Marjo Marjo benim de tadım yoktu son günlerde biliyorsunuz, girip okumak bile zor geliyordu ama sen böyle sıkıntım var depresyondayım yazınca sana destek olmak için sık sık girdim.
E laf lafı açtı bak ne güzel sohbet oldu, sen de uzak olma, hepimiz aynı dertten muzdarip olunca sıkıcı konuları galiba kimse de konuşmak istemiyor:)
Senin çocuklar nasıl, anlat biraz, şu şımarık dediğimiz tiplerden mi yoksa ağzı var dili yok olanlardan mı:)
Merak ettim:KK50:
Gerçekten son bir kaç gündür neşemiz yerine geldi. Sürekli aynı konuyu konuşmak hepimizi bir parça depresif yapmıştı sanki. Şimdi gülüyoruz eğleniyoruz. Marjo Marjo gelse, gitmemi mi beklediniz vicdansızlar diye bizi azarlar.. umarım bir an önce gelirsin ve sen de bizimle günlük herhangi bir şeylerden bahsederek rahatlar neşelenirsin.
 
can09e can09e L lyly mutlaka çocuklarınızın karakterleri de etkilidir ama sizin yetiştirmeniz de çok önemli. Bence çok güzel çocuklar yetiştirmişsiniz. Bence bir çocuğun bir şey istemesi, onun için sizinle müzakere etmesi değil mesele konuyu çirkefliğe bağlayıp, sadece onu susturmak için yıldığınız için birşeyler yapmamışsınız anladığım kadarıyla.. çocuklarınızda böyle davranmamış, siz de bu kapıyı hiç açık bırakmamışsınız ne güzel.
Güzel düşüncelerin için teşekkür ederim canım.
Asla, tabi ki çocuğu susturmak falan, benim yapabileceğim bir şey değil..
Şöyle bir örnek vereyim; okullar tatil olacağı için veliler endişe duyar genelde, çocuklar okulda olsun ayak altında dolaşmasın isterler ve ben hep şaşırırım bu duruma, insan çocuğundan niye kurtulmak ister ki diye düşünürüm.
Tabi öyle bir niyetle istemez hiç bir anne ama ben tatil olduğunda çocuklarım dinlenecek diye çok sevinirim hatta onlardan daha çok tatil yolu gözlüyorum:)
 
Gerçekten son bir kaç gündür neşemiz yerine geldi. Sürekli aynı konuyu konuşmak hepimizi bir parça depresif yapmıştı sanki. Şimdi gülüyoruz eğleniyoruz. Marjo Marjo gelse, gitmemi mi beklediniz vicdansızlar diye bizi azarlar.. umarım bir an önce gelirsin ve sen de bizimle günlük herhangi bir şeylerden bahsederek rahatlar neşelenirsin.
Ya aslında Marjo Marjo nerdesin diye diye laf lafı açtı ama iyi de oldu, herkes toplandı bi Marjo Marjo eksik, o da gelir bence
 
Güzel düşüncelerin için teşekkür ederim canım.
Asla, tabi ki çocuğu susturmak falan, benim yapabileceğim bir şey değil..
Şöyle bir örnek vereyim; okullar tatil olacağı için veliler endişe duyar genelde, çocuklar okulda olsun ayak altında dolaşmasın isterler ve ben hep şaşırırım bu duruma, insan çocuğundan niye kurtulmak ister ki diye düşünürüm.
Tabi öyle bir niyetle istemez hiç bir anne ama ben tatil olduğunda çocuklarım dinlenecek diye çok sevinirim hatta onlardan daha çok tatil yolu gözlüyorum:)
Ben de senin gibi olacağımı sanıyorum. Sonuçta herkesin bir aşamadan sonra kendi hayatı oluyor. Beraber geçen zamanların kıymetini bilmek gerekir. Daha çok vakit geçireceğin her fırsat güzeldir..
bazen Türkiye’ye gelince kardeşim beraber vakit geçirmek istiyor. Oğlanı babaya bırakıp tek takılalım istiyor. Yeğenim de bana gelip inanılmaz üzgün bir şekilde “annem seninle tek olmak istiyor ama ben de seni özlüyorum, ben de gelmek istiyorum “diyor. Böyle var ya içimden birşeyler akıp gidiyor. Kendim doğursam bu kadar yoğun hissedebilirim. Ben de her seferinde “ben seni ne zaman bıraktım” diye soruyorum. O an ki neşesi dünyalara bedel. Kardeşime de kötü kadın müzeyyen diyorum bu nedenle :))
 
Kadın'ı izleyen yok mu?
Ben jet sosyetenin eski bölümünü izliyorum şu an. Kadını sürekli izlemiyorum ama arada bakıyorum. Dizileri her hafta izlemek gerekmiyor sanki ya arada bakarken konuya hakim olabiliyorsun :) dediğin gibi çocukları ile ilişkileri çok güzel.
 
Ben jet sosyetenin eski bölümünü izliyorum şu an. Kadını sürekli izlemiyorum ama arada bakıyorum. Dizileri her hafta izlemek gerekmiyor sanki ya arada bakarken konuya hakim olabiliyorsun :) dediğin gibi çocukları ile ilişkileri çok güzel.
İlk bölümler çok daha yalın ve güzeldi, artık mafya dizisine dönmeye başladı:)
 
Ahahaha hadi ordan diyesim geldi... kendi beben olunca gorucem ben seni... aman diyim kinayim deme... insanoglu de gec:))
Benim kuzumm hic yapmadi oyle seyler masallahh yaa bu kadar olgun bir cocuk gormedim.. kuzumm:))

ay bu cocuk susmuyor soyle de boyle de:KK53:

Kahkaha atarak okudum resmen anlattıklarını :) ama her kelimesine katılıyorum. Çocuklar elinde olmayan nedenlerle yapıyorsa bunu sonuna kadar sabırlı olmak gerekiyor. Mesleğini en iyi şekilde yapıyorsun bu denenle. Ama şımarıklık başka bir şey. Ben demiyorum ki otur deyince otursun, kalk deyince kalksın, ağlamasın.. hiç de sevmem öyle çocukları. Ama arkadaş ne yapmak istiyorsan gel tartış, elde etmek için bir zeka pırıltısı göster. Sadece ağlıyor. Bunu her çocuk bir dener zAten. Orada ailesinin reaksiyonu bu davranışı kullanıp kullanmayacağını belirler. Ben de ağlayarak birilerini parmağımda oynatabilsem yalandan ağlarım ne olacak :) iş gerçekten anne babada bitiyor.

Evet ya çok haklısın panic_attack panic_attack cidden sinir bozucu , benim çocuklarım hiç öyle olmadıkları için gerçekten sebep ne olabilir hiç bilmiyorum.
Anne baba mı sebep, yoksa çocuk mu cidden ele avuca sığmıyor..
İki oğlumla da, gayet iletişim kurarak anlaşabilmeyi başardım, öyle tutturmak, istemek hiç olmadı.
Belki yapıları öyleydi belki ben düzgün bir şekilde konuşabilmeyi başardım bilemiyorum.
Diyelim bir oyuncak veya bir şey istedi oğlum, onu alamayız çünkü sana uygun değil ama ben sana daha uygun bir şey bulabilirim, derim.
Oğlum da tamam annecim der.
Çok istese bile benim açıklamama ikna olur.
Maşaallah benim kuşlarım çok tatlı büyüdü cidden:)
Müthiş bir iletişim ve sevgi, güven bağı var aramızda, daha tecrübeli olduğumdan sanırım özellikle küçük oğlumla çok daha özel bir ilişkimiz var, birbirimize aşığız:)
Beni kıracak diye ödü kopar:)
Bu yıl biraz çabuk sinirlenmeye başladı gibi, siniri de kendi kendine üzülmek şeklinde:)
Hiç ses çıkarmam, biraz sonra gelip özür diler, seni çok seviyorum annecim der.
Birkaç yıl önce eşimin arkadaşının ailesiyle görüşmüştük, bir yerde yemek yedik,6 yaşında ikiz erkek çocukları vardı.
Ama nasıl çocuk, yemek boyunca defalarca masadan kalktılar, gelip bizim içeceklerimizden içtiler, o kadar şaşırdık ki..
Hiperaktiflik midir nedir bilmiyorum da ben çocuklarımda hiç görmedim öyle birşey

Bu işler yetiştirme tarzıyla alakalı. Aklı başında ve anne baba işbirliği içinde olan çiftlerin çocukları da efendi, söz dinleyen çocuklar oluyo.
Manyak çocukların aileleri de tuhaf oluyo. Ya hiç ilgilenmiyolar çocukla ya da bokunu çıkarıyolar olmayan psikolojisi bozulmasın diye.
Bizim zamanımızda da vardı psikoloji. Bi bakışla o davranışın tekrar edilmemesi gerektiğini anlardık. Bir şeyin ağlayınca elde edilemeyeceğini öğrendik, çünkü öğretildi.
Şimdi eğitim sistemi de öyle. Ben lisede öğretmen olsam kafayı yerim mesela. Hocasını öldüren öğrenci mi olur ya? Bunlar hep çöp aile üretimi işte. Her dediği yapılmış ya da tersine her seferinde yok sayılmış çocuklar.
Bazen aile dışından veya tanımadığın birinin ettiği bi laf bilinçaltına öyle bi işler ki davranış birden yön değiştirir. O yüzden anasını babasını iplemeyen çocuklara tenhada nutuk çekerseniz işe yarayabilir. :))
Ortamın patronunu kendi sanan çocuğa kimse söz geçiremez. Birinin "sen hayırdır yavrum" demesi lazım :) Robot olmasını istemiyoruz tabi de "hayır"dan anlamayan çocuktan hayır gelmez.
Ailesinin ipleri eline almış engelli çocuklar bile doğru / yanlış davranışı öğrenebiliyor. Engelini kullanan çocuk bile var. Ben bu cingözlerin ilk seanslardaki isyanlarını, çakallıklarını, numaralarını 40 dakika hiçbir şey yapmadan, tek kelime etmeden sadece oturup izliyorum. Bazen aylarca deniyolar şanslarını. Tepki vermedikçe zirveye çıkıyo ağlamalar, tepinmeler, eşya atmalar. Bi süre sonra baktı olmuyo, pes edip yanaşıyolar tatlı tatlı. :) Oyun oynayalım, konuşalım istiyolar. Sonra da arkadaş olup söz dinlemeye başlıyolar.
O inatlaşmalar, ağlamalar, dudak bükmeler anında kıyamayıp pes edersem, onların istediğini yaparsam bir daha asla beni ciddiye almıyorlar. İlk yılımda oluyodu öyle saflıklarım. :)) O yüzden sabır taşı olmak şart. Başını duvarlara vurup anneme söylücem seni diyerek tehdit edenler bile var. 4-5 yaşında bebe bazısı. Onları sünger duvarlı sınıflarda alıyoruz. İstediği kadar etrafa kafa atabiliyo. Bi süre sonra da vazgeçiyo. Ateşkes antlaşması imzalıyoruz ve asıl eğitim süreci o zaman başlıyo.
O yüzden "ay çocuum pek hareketli, napsam olmuyo, beni dinlemiyo" lafları hikaye. Dinler anam babam, dinler. :)

Ay çok sıkıldım yazarken, ekmek yapacam. :D
 
Ben de senin gibi olacağımı sanıyorum. Sonuçta herkesin bir aşamadan sonra kendi hayatı oluyor. Beraber geçen zamanların kıymetini bilmek gerekir. Daha çok vakit geçireceğin her fırsat güzeldir..
bazen Türkiye’ye gelince kardeşim beraber vakit geçirmek istiyor. Oğlanı babaya bırakıp tek takılalım istiyor. Yeğenim de bana gelip inanılmaz üzgün bir şekilde “annem seninle tek olmak istiyor ama ben de seni özlüyorum, ben de gelmek istiyorum “diyor. Böyle var ya içimden birşeyler akıp gidiyor. Kendim doğursam bu kadar yoğun hissedebilirim. Ben de her seferinde “ben seni ne zaman bıraktım” diye soruyorum. O an ki neşesi dünyalara bedel. Kardeşime de kötü kadın müzeyyen diyorum bu nedenle :))
İşte ben de asla yapamam, yani bazı insanlar için biraz ayak bağı gibi çocuk, belki ağır bir itham oldu ama eşim de öyledir.
Çocuğu kendi hayatına almaktansa bir süreliğine bakmak zorunda olduğu ve hayatını zorlaştıran bir şey gibi görür, mesela çocukları bırakıp tatil yapmak daha cazip gelir ona, ben ise çok daha farklı bakarım.
Bir tatil yapılacaksa en keyifli anlara çocuklarım da dahil olsun isterim, çocuk orada 'annem ne zaman gelecek' derken ben eğlenemem.
Hem tatilde gördüğüm ve yaşadığım şeyleri çocuğum da yaşasın isterim.
Bu durum aslında iyi veya kötü anne-baba olmakla değil de bakış açısıyla ilgili gibi..
Bir yaşında çocuğunu bırakıp tatil için başka ülkeye giden var, bunu hiç anlamayacağım.
Ama onlar da çocuklarını çok seviyordur mutlaka, sadece, çocuksuz hayatı mı özlüyorlar bazen bilemiyorum ki..
Ben her yere yanımda taşıdım çocuklarımı:KK45:, ne anneanne ne babaanne, sağlığım yerinde olduğu sürece kimseye bırakamadım.
Küçük oğlum benden ayrı bir gece bile geçirmiş değil mesela, büyük oğlum kendi isteğiyle geçen yazdan beri ara ara bekar olan amcasında kalır.
Ben de abartıyor muyum bilmiyorum ama zorunlu olmadan asla çocuğumdan ayrı yüzüm gülmez.
Büyük oğlum 8.5 yaşındaydı ve kardeşinin doğumunda hastaneye almıştım, bir gece benim odamda yatmıştı:KK16:
 
Bu işler yetiştirme tarzıyla alakalı. Aklı başında ve anne baba işbirliği içinde olan çiftlerin çocukları da efendi, söz dinleyen çocuklar oluyo.
Manyak çocukların aileleri de tuhaf oluyo. Ya hiç ilgilenmiyolar çocukla ya da bokunu çıkarıyolar olmayan psikolojisi bozulmasın diye.
Bizim zamanımızda da vardı psikoloji. Bi bakışla o davranışın tekrar edilmemesi gerektiğini anlardık. Bir şeyin ağlayınca elde edilemeyeceğini öğrendik, çünkü öğretildi.
Şimdi eğitim sistemi de öyle. Ben lisede öğretmen olsam kafayı yerim mesela. Hocasını öldüren öğrenci mi olur ya? Bunlar hep çöp aile üretimi işte. Her dediği yapılmış ya da tersine her seferinde yok sayılmış çocuklar.
Bazen aile dışından veya tanımadığın birinin ettiği bi laf bilinçaltına öyle bi işler ki davranış birden yön değiştirir. O yüzden anasını babasını iplemeyen çocuklara tenhada nutuk çekerseniz işe yarayabilir. :))
Ortamın patronunu kendi sanan çocuğa kimse söz geçiremez. Birinin "sen hayırdır yavrum" demesi lazım :) Robot olmasını istemiyoruz tabi de "hayır"dan anlamayan çocuktan hayır gelmez.
Ailesinin ipleri eline almış engelli çocuklar bile doğru / yanlış davranışı öğrenebiliyor. Engelini kullanan çocuk bile var. Ben bu cingözlerin ilk seanslardaki isyanlarını, çakallıklarını, numaralarını 40 dakika hiçbir şey yapmadan, tek kelime etmeden sadece oturup izliyorum. Bazen aylarca deniyolar şanslarını. Tepki vermedikçe zirveye çıkıyo ağlamalar, tepinmeler, eşya atmalar. Bi süre sonra baktı olmuyo, pes edip yanaşıyolar tatlı tatlı. :) Oyun oynayalım, konuşalım istiyolar. Sonra da arkadaş olup söz dinlemeye başlıyolar.
O inatlaşmalar, ağlamalar, dudak bükmeler anında kıyamayıp pes edersem, onların istediğini yaparsam bir daha asla beni ciddiye almıyorlar. İlk yılımda oluyodu öyle saflıklarım. :)) O yüzden sabır taşı olmak şart. Başını duvarlara vurup anneme söylücem seni diyerek tehdit edenler bile var. 4-5 yaşında bebe bazısı. Onları sünger duvarlı sınıflarda alıyoruz. İstediği kadar etrafa kafa atabiliyo. Bi süre sonra da vazgeçiyo. Ateşkes antlaşması imzalıyoruz ve asıl eğitim süreci o zaman başlıyo.
O yüzden "ay çocuum pek hareketli, napsam olmuyo, beni dinlemiyo" lafları hikaye. Dinler anam babam, dinler. :)

Ay çok sıkıldım yazarken, ekmek yapacam. :KK70:
Yaz yaz çok güzel oluyor okuması, köşe yazısı tarzında yazıların olduğu bir foruma dönüştü burası, gayet güzel:)
Yani evet bağırmak değil de 'hayır' dan anlayan çocuklar olmalı ama çocuğa küçüklüğünden itibaren hayır dediğinizde onun aklına yatacak bir alternatif de sunulursa, bu 'hayır' , çocukta bir inatlaşmaya sebep olmuyor.
Yani o hayır kelimesi, 'patron benim' i göstermek için değil de 'o senin için uygun değil ve ben seni bu konuda kontrol etmek zorundayım' mesajı verilerek çocuğa söylenirse, hiç bir sorun olacağını sanmıyorum.
Hayat her zaman bu hayalleri gerçekleştirme fırsatı vermeyebilir belki veya her anımız böyle akademik konuşmaları birebir uygular tarzda geçemeyebilir ama en azından farkında olmak, bilincinde olmak çok şey değiştirir, diye düşünüyorum.
Saygılar efenim:KK45::KK54:
 
İşte ben de asla yapamam, yani bazı insanlar için biraz ayak bağı gibi çocuk, belki ağır bir itham oldu ama eşim de öyledir.
Çocuğu kendi hayatına almaktansa bir süreliğine bakmak zorunda olduğu ve hayatını zorlaştıran bir şey gibi görür, mesela çocukları bırakıp tatil yapmak daha cazip gelir ona, ben ise çok daha farklı bakarım.
Bir tatil yapılacaksa en keyifli anlara çocuklarım da dahil olsun isterim, çocuk orada 'annem ne zaman gelecek' derken ben eğlenemem.
Hem tatilde gördüğüm ve yaşadığım şeyleri çocuğum da yaşasın isterim.
Bu durum aslında iyi veya kötü anne-baba olmakla değil de bakış açısıyla ilgili gibi..
Bir yaşında çocuğunu bırakıp tatil için başka ülkeye giden var, bunu hiç anlamayacağım.
Ama onlar da çocuklarını çok seviyordur mutlaka, sadece, çocuksuz hayatı mı özlüyorlar bazen bilemiyorum ki..
Ben her yere yanımda taşıdım çocuklarımı:KK45:, ne anneanne ne babaanne, sağlığım yerinde olduğu sürece kimseye bırakamadım.
Küçük oğlum benden ayrı bir gece bile geçirmiş değil mesela, büyük oğlum kendi isteğiyle geçen yazdan beri ara ara bekar olan amcasında kalır.
Ben de abartıyor muyum bilmiyorum ama zorunlu olmadan asla çocuğumdan ayrı yüzüm gülmez.
Büyük oğlum 8.5 yaşındaydı ve kardeşinin doğumunda hastaneye almıştım, bir gece benim odamda yatmıştı:KK16:
Ben çantasını alıp halasına teyzesine kalmaya gitmesinden de yanayım. Ben olmadan gidebilir ama hayalim gelip nasıl geçtiğini anlatmak için heyecan duyması :) umarım böyle bir şeyler olur. Herkes dört gözle bekliyor bir bebeğimiz olsa sevgi ve ilgi manyağı olacak. Daha ne istiyor bilmiyorum ki :)
 
Bu işler yetiştirme tarzıyla alakalı. Aklı başında ve anne baba işbirliği içinde olan çiftlerin çocukları da efendi, söz dinleyen çocuklar oluyo.
Manyak çocukların aileleri de tuhaf oluyo. Ya hiç ilgilenmiyolar çocukla ya da bokunu çıkarıyolar olmayan psikolojisi bozulmasın diye.
Bizim zamanımızda da vardı psikoloji. Bi bakışla o davranışın tekrar edilmemesi gerektiğini anlardık. Bir şeyin ağlayınca elde edilemeyeceğini öğrendik, çünkü öğretildi.
Şimdi eğitim sistemi de öyle. Ben lisede öğretmen olsam kafayı yerim mesela. Hocasını öldüren öğrenci mi olur ya? Bunlar hep çöp aile üretimi işte. Her dediği yapılmış ya da tersine her seferinde yok sayılmış çocuklar.
Bazen aile dışından veya tanımadığın birinin ettiği bi laf bilinçaltına öyle bi işler ki davranış birden yön değiştirir. O yüzden anasını babasını iplemeyen çocuklara tenhada nutuk çekerseniz işe yarayabilir. :))
Ortamın patronunu kendi sanan çocuğa kimse söz geçiremez. Birinin "sen hayırdır yavrum" demesi lazım :) Robot olmasını istemiyoruz tabi de "hayır"dan anlamayan çocuktan hayır gelmez.
Ailesinin ipleri eline almış engelli çocuklar bile doğru / yanlış davranışı öğrenebiliyor. Engelini kullanan çocuk bile var. Ben bu cingözlerin ilk seanslardaki isyanlarını, çakallıklarını, numaralarını 40 dakika hiçbir şey yapmadan, tek kelime etmeden sadece oturup izliyorum. Bazen aylarca deniyolar şanslarını. Tepki vermedikçe zirveye çıkıyo ağlamalar, tepinmeler, eşya atmalar. Bi süre sonra baktı olmuyo, pes edip yanaşıyolar tatlı tatlı. :) Oyun oynayalım, konuşalım istiyolar. Sonra da arkadaş olup söz dinlemeye başlıyolar.
O inatlaşmalar, ağlamalar, dudak bükmeler anında kıyamayıp pes edersem, onların istediğini yaparsam bir daha asla beni ciddiye almıyorlar. İlk yılımda oluyodu öyle saflıklarım. :)) O yüzden sabır taşı olmak şart. Başını duvarlara vurup anneme söylücem seni diyerek tehdit edenler bile var. 4-5 yaşında bebe bazısı. Onları sünger duvarlı sınıflarda alıyoruz. İstediği kadar etrafa kafa atabiliyo. Bi süre sonra da vazgeçiyo. Ateşkes antlaşması imzalıyoruz ve asıl eğitim süreci o zaman başlıyo.
O yüzden "ay çocuum pek hareketli, napsam olmuyo, beni dinlemiyo" lafları hikaye. Dinler anam babam, dinler. :)

Ay çok sıkıldım yazarken, ekmek yapacam. :KK70:
Ekmek de dört saat sürüyor bence sen dinlenmeye çekil. Bu arada söylediğin herşeye katılıyorum. Bildiklerimizi hayatımıza da uygulayacağımıza inanıyorum. Gerisi iyilik güzellik :)
 
Mesela 5. Sınıftaki oğlumun Türkçe öğretmeni biraz daha 'sözümü geçiririm' tarzı biri ama Sosyal Bilgiler öğretmeni 'bu dersi öğrenmenizi sizin için istiyorum, öğrenemediğinizde üzülüyorum' mesajı veriyor.
Tatilde ödev yaparken oğlum Türkçe ödevini, 'öğretmen kızmasın' düşüncesi ile yaptı ama Sosyal Bilgiler ödevini yaparken, bunu da bitirmeliyim demişti, ben de; bu öğretmen de mi çok kızar yapmazsan dedim birden:)
Hayır anne o kızmaz, üzülür dedi.
Öyle çok şey anlatıyor ki bu cümle, bayıldım.
Çocukların gönlünde böyle yer tutmak böyle bilinmek ne güzel.
O öğretmen kızmıyor diye yapmıyım bari demiyor çocuk hatta daha özenle yapıyor, çünkü üzülebilir, çünkü öğrencilerinin başarısını istiyor.
Demek ki 'sözünü dinletmek için' bağırıp çağırmaya, ezmeye hiç gerek yokmuş.
Ha her çocukta aynı etkiyi yapar mı bilemem o da var tabi:)
Sürekli azarlanarak büyütülmüş bir çocuk belki de öğretmen kızmıyor diye önemsemiyordur.
İşte o yüzden eğitim toplumsal olmak zorunda, her koyun kendi bacağından asılsa bile kokusu tüm mahalleye yayılıyor:)
 
Ben çantasını alıp halasına teyzesine kalmaya gitmesinden de yanayım. Ben olmadan gidebilir ama hayalim gelip nasıl geçtiğini anlatmak için heyecan duyması :) umarım böyle bir şeyler olur. Herkes dört gözle bekliyor bir bebeğimiz olsa sevgi ve ilgi manyağı olacak. Daha ne istiyor bilmiyorum ki :)
İsterse tabi ki gidebilir, benimkiler gitmiyor:)
Ben de kendim gezmek için 'bırakma' taraftarı değilim.
Bazen abisi ile evde kalıyor ben markete gidiyorum mesela, kaç defa arıyor, seni çok özledim ne kadar da uzun sürdü diyor, o durumda, sürekli beni sorar halde bırakmak istemiyorum, rahat edemem ki o beni beklerken
Hayatıma dahil olabilirlerse zaten güzel bir şey çocuk sahibi olmak.
Gün boyu okulda zaten bir de ondan ayrı tatil planı bana uzak:KK33:
 
İsterse tabi ki gidebilir, benimkiler gitmiyor:)
Ben de kendim gezmek için 'bırakma' taraftarı değilim.
Bazen abisi ile evde kalıyor ben markete gidiyorum mesela, kaç defa arıyor, seni çok özledim ne kadar da uzun sürdü diyor, o durumda, sürekli beni sorar halde bırakmak istemiyorum, rahat edemem ki o beni beklerken
Hayatıma dahil olabilirlerse zaten güzel bir şey çocuk sahibi olmak.
Gün boyu okulda zaten bir de ondan ayrı tatil planı bana uzak:KK33:
Kesinlikle çocuğun kendi karakteri de önemli. Daha bağlı bir çocuğu özgürlüğe kendi başına olmaya da itecek değilsin sonuçta. Ama mesele ben yeğenimi alıp gidiyorum bir yerlere. Aynısını kardeşim de yapabilirsin isterim. Tabiki çocuğun karakteri de önemli.. hayalinde bir çocuk yaratıp mevcutu ona uydurmaya çalışmak büyük bir hata olur. Yaşamaya hayal ettiğim bazı durumlar var. Çocuğum olursa ve o da isterse çok eğleniriz. Ama ben de tatile onunla giderim. Mesela yeğenimi biz hiç bırakmazdık ama bir gün annesine ben misafirlikte tek kalmak istiyorum dedi. Teklif ondan gelince de annesi uyum sağladı. Çantasını hazırladı üzülme tamam mı yarın geleceğim dedi yürüdü gitti :)
 
Selam gençler:)

seheryeli77 seheryeli77 teşekkürler. Sen bayağı doğal besleniyormussun. Demekki yumurta rezervinin sırrı doğal beslenmekte.

Kızlar bu arada yarın benim bat günüm takvimime göre. Ama ovu testinde 2 gün geç oldu. Doğal olarak 3 gün sonra olcaktir. Bu arada hiç belirtim yok, sadece vücut isim yüksekti bugün itibariyle düştü gibi hissediyorum. Perşembe günü trioid için ultrason randevum var. O zamana kadar adet olmazsam ultrasonun zararı olur mu?

Bu arada bende aşılama mi denesem kızlar. Tüp ten sonra aşılama deneniyor mu? Yaptıracak olan arkadaşlar maliyet ne tutuyor araştırdınız mi?
 
Back