- 2 Mart 2018
- 13
- 13
- 42
-
- Konu Sahibi Helpless06
- #21
Farkında değil. O İstanbul da ben Ankara’da zaten ayda bir kez yüz yüze görüşebiliriz. Yoğun çalışıyoruz. Telefonda görülüyoruz hep kızım yokken...Çok zor bir karar, karşınızdaki kişiyi iyice tanımadan aynı eve sokmayın kızınızla.
Sevgili gibi takılın bir süre, gelsin gitsin her hareketini gözlemleyin
Bütün düzen değişecek hiç kolay değil çocuk için
Kızınız ne diyor bu konuya? Farkında mı durumların?
Arkadaşlar hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Zaman ayırmışsınız.
Kızımın haberi yok hiçbir şeyden. Evet mantık çerçevesinde çok haklısınız akıllı tutulur bir tarafı yok şu an evlenmenin. Ben de düşününce bir ileri on geri adım atıyorum.
Ben ilk ayrıldığımda asla evlenmem erkekleri istemem vs diyordum. Ama gece nasıl ki 9 da kızım yatıyor. Ben yalnızlıktan duvarlara baka kalıyorum, o an her kadın gibi sevgiye ihtiyaç duyuyorum.
Aldatılmadan ayrılsam bu kadar kötü olmazdım.
O kadar zor ki gençliğini verdiğin birinin bir gün başkasını seviyorum deyip çekip gitmesi....
Eşimden sonra ilk defa birine aşık oldum. Değilse evet evlilik düşünülecek evrede değilim.
iyice tanımadan evlenme işin gücün var birsüre daha sevigili olarak kal evlilik için acele etme hakkınızda hayırlısı olsunHerkese selam ve sevgiler!
Burada karşılıksız bir çok insanın dayanıştığını gördüm ve ben de bu dayanışmadan şimdi yardım almak belki bir gün ben de yardım edebilmek adına üye oldum.
40 yaşındayım, çalışıyorum. 20 yıl evli kaldım. Ta ki bir gün eşimi bir başka kadınla yakalayana kadar. Beni sevmediğini söyleyerek evden gittin. Yaşadıklarımı anlatsam gözyaşları sel olur. Kederden aylarca kahroldum. Bir çocuğum var 8 yaşında. Neye yanacağımı bilemedim. Çocuk ailesini kaybedecek ona mı yanayım. Ben gençliğimin geçtiği iyi günü kötü paylaştığım eşime mi yanayım vs vs... dünyam yıkıldı... hala da içim paramparça desem yalan olmaz.
Sonrasında şok dönemi boyunca eşimin geri döneceğini bekledim. Affetmeye daha doğrusu razı olmaya hazırdım. Ben nasıl atacaktım düğün fotolarını nasıl atacaktım içimden çocuğumdan.... derken aylar geçti. Açımın yerini kin aldı. Yine de döner mi diye bekledim. Dönemedi o kadınla aşık olmuşlar....
Ben de tamam dedim. Gittim avukata ... anlaşmalı boşandık....
Bir yıl dolmaya yakın biriyle tanıştım. Benimle evlenmek istediğini çok sevdiğini kızımı da sahiplenip seveceğini söyledi. Yakışıklı, yüreği sevecen, Babacan bir adam. Yaşıtız. Ben de bu değersizliğin üzerine yüzüm az da olsa güldü. Kalbim yeniden çarpmaya başladı. Bir umut doğdu bana....
Ama gelin görün ki annelik nasıl bir hormonsa kızıma bunu yapamıyorum. Yani yabacı bir adamla aynı evde... yazık değil mi? Asla babası gibi olmayacak... asla babası gibi sarılmayacak... ve İstanbul a taşınmak zorunda kalacağım. Yani Ankara’da tüm aileyi babasını ve arkadaşlarını okulunu bırakacak sırf annesi evlendin diye....
Hep bir yanı buruk olacak...
Ve benim başka korkularım da var. Bu adamın bir oğlu var. Her gün oğlunun evine girip çıkıyor. Eski eşinin yani. Oğlu küçük annesi dışarı bırakmıyor. Ben bu duruma katlayabilecek miyim İnan’ın bilmiyorum.
İçimde erkeklere karşı güvensizlik var bunu aşabilecek miyim?
Bir de daha baştan ben çocuk isterim diyor. Kızım ne olacak? 40 yaşına geldim. Evlenene doğurana 45 olacak...
Arkadaşlar aranızda ikinci evlilik yapan var mı? Nasıl geçirdiniz bu evreleri? Ya da bu konuda fikri olan var mı çevresinde örnekler gören?
Ne yapayım? Ömür boyu tek kalıp kızımın başında mı durayım? Ben ne yapacağımı bilemiyorum.
Mevlam ne eyler, eylerse güzel eyler diyor geçiyorum....Zaman da geçiyor...
Aklımdan geçenleri yazmışsınız...Yani askin pesinden gidebilirsiniz tabi ama sizde biliyorsunuz ki o ask zamanla bitiyor.
Kendinize ve kiziniza bi yikim daha yasatabilirsiniz.
Yani oyle pis bi donemde yasiyoruz ki insankimseye guvenemiyor.Beni fazlaca dusunduren 8 yasindaki kiziniz.. 4-5 sene sonra ergenlige girecek, yani kizmayin ama evde istedigi gibi dolasamaz, uvey abi var, uvey baba var..
Ben sadece kizinizi dusunuyorum.
Benimde kizim var buarada.
Hayat bu ne getirecegi tabi belli degil ama madem asiksiniz gezin tozun gorusun iyice taniyin.
Inanin askla kalkip zararla oturmayin.
Canım yaşadıkların çok zor Allah yardımcın olsun öncelikle çok üzüldüm.benden yaşça büyüksünüz.ben 28 yaşımdayım 8 yıllık evliyim.zaman zaman bunu ben düşünürüm yani eşimden ayrılsam evlenirmiyim diye ben kesinlikle düşünmem evlenmeyi kızlarımız aynı yaşta birde oğlum var 2 yaşında.onların sevgisi dünyadaki hiç ama hiç birşeyden değerli değil.ben onlara kıyamam.bir başka adamla kızımı aynı evde asla düşünemem.ben onu gözümden bile sakınıyorum.hele ki şu devirde kime nasıl güveneyim.yani ben eşimden ayrılmış olsam kesinlikle kendimi çocuklarıma adarım.tabi bu sizin hayatınız en iyisini siz bilirsiniz ama kızınız daha çok küçük bence kimse için ne kızınızın nede kendinizin düzenini bozmayın.Herkese selam ve sevgiler!
Burada karşılıksız bir çok insanın dayanıştığını gördüm ve ben de bu dayanışmadan şimdi yardım almak belki bir gün ben de yardım edebilmek adına üye oldum.
40 yaşındayım, çalışıyorum. 20 yıl evli kaldım. Ta ki bir gün eşimi bir başka kadınla yakalayana kadar. Beni sevmediğini söyleyerek evden gittin. Yaşadıklarımı anlatsam gözyaşları sel olur. Kederden aylarca kahroldum. Bir çocuğum var 8 yaşında. Neye yanacağımı bilemedim. Çocuk ailesini kaybedecek ona mı yanayım. Ben gençliğimin geçtiği iyi günü kötü paylaştığım eşime mi yanayım vs vs... dünyam yıkıldı... hala da içim paramparça desem yalan olmaz.
Sonrasında şok dönemi boyunca eşimin geri döneceğini bekledim. Affetmeye daha doğrusu razı olmaya hazırdım. Ben nasıl atacaktım düğün fotolarını nasıl atacaktım içimden çocuğumdan.... derken aylar geçti. Açımın yerini kin aldı. Yine de döner mi diye bekledim. Dönemedi o kadınla aşık olmuşlar....
Ben de tamam dedim. Gittim avukata ... anlaşmalı boşandık....
Bir yıl dolmaya yakın biriyle tanıştım. Benimle evlenmek istediğini çok sevdiğini kızımı da sahiplenip seveceğini söyledi. Yakışıklı, yüreği sevecen, Babacan bir adam. Yaşıtız. Ben de bu değersizliğin üzerine yüzüm az da olsa güldü. Kalbim yeniden çarpmaya başladı. Bir umut doğdu bana....
Ama gelin görün ki annelik nasıl bir hormonsa kızıma bunu yapamıyorum. Yani yabacı bir adamla aynı evde... yazık değil mi? Asla babası gibi olmayacak... asla babası gibi sarılmayacak... ve İstanbul a taşınmak zorunda kalacağım. Yani Ankara’da tüm aileyi babasını ve arkadaşlarını okulunu bırakacak sırf annesi evlendin diye....
Hep bir yanı buruk olacak...
Ve benim başka korkularım da var. Bu adamın bir oğlu var. Her gün oğlunun evine girip çıkıyor. Eski eşinin yani. Oğlu küçük annesi dışarı bırakmıyor. Ben bu duruma katlayabilecek miyim İnan’ın bilmiyorum.
İçimde erkeklere karşı güvensizlik var bunu aşabilecek miyim?
Bir de daha baştan ben çocuk isterim diyor. Kızım ne olacak? 40 yaşına geldim. Evlenene doğurana 45 olacak...
Arkadaşlar aranızda ikinci evlilik yapan var mı? Nasıl geçirdiniz bu evreleri? Ya da bu konuda fikri olan var mı çevresinde örnekler gören?
Ne yapayım? Ömür boyu tek kalıp kızımın başında mı durayım? Ben ne yapacağımı bilemiyorum.
Mevlam ne eyler, eylerse güzel eyler diyor geçiyorum....Zaman da geçiyor...
Bende aynı fikirdeyim evlenmek şart değil.sevgili lik yaşanabilir.Bence kızınız büyüyene kadar aynı evde kalmayın.Sevgili gibi takılın.Çocukların üvey baba-abi ile büyümesine karşıyım.Elbetteki dört dörtlük insanlar var ama sizin müstakbel eşiniz onlardan birimi?Zor karar yani.Ben olsam evlenmem.