Konu sahibi kesinlikle evlenmeyin. Yani en azından kesin olarak bir şeyleri, şartları netleştirmeden. Profilime girip bu konularda eski mesajlarımı okuyabilirsiniz, ben de şu an önceki evliliğinden 9 yaş bir erkek çocuğa sahip bir adamla evliyim. Bizim sevgililik ve nişanlılık sürecimiz, çok ama çok sıkıntılı geçti, mesajlarımda bulabilirsiniz.
Bir örnek de ben vereyim. Benim eşim boşandıktan sonra da biz nişanlıyken çocuk üzerinden sorunlar arttıkça defalarca söyledi, velayeti bana ver diye, hatta yeni kurulan evimizde oda kurulması için eşya bile bakıldı, ben ev alışverişime mahkemenin belirlediği baba yanında olması gereken 1 ay sürecinde bu nedenle 3 kişi gittim, şaka gibiydi. Biz baya baya çocuklu hayatı yaşamıştık, hatta size şöyle söyleyeyim iş öyle bir noktaya gelmişti ki, velayet ve nafaka resmi olarak annede olmasına rağmen, çocuk çeşitli sebeplerle (haftasonları istisnasız dahil) haftada 5 gün biz de kalmaya başladı. Fakat velayet asla verilmiyordu, cesedimi çiğnersin deniyordu.
Peki ben buradaki anne olanlara sorayım? Siz çocuğa babası da bakabilir diyorsunuz, 7-8-9 yaş çocuğa, anne yorulmuştur vermiştir diyorsunuz. Peki bunu böyle kabul edelim. Peki çocuk sizce evli bir çiftin aile evindeki psikolojiyle mi oluyor o evde? Benim eşimin çocuğu anneyi çok özlüyordu, bizden gizli telefon edip anne beni al diyordu, yine de anne almıyordu. Burada cezalandırılan sizce kim oluyor? O yaş grubu çocuklar sizce çok mu can atıyor 7/24 babası ve yeni eşle olmaya? Çocuk, hele ki erkek çocuğu babayla 2 oyun oynuyor, 1 film film izliyor hadi belki de bir kaç gün geziyor. Sonunda anne eksikliği hırçınlığı öyle bir hale geliyor ki çocuğun agresifliği bitmiyor. Ki anne velayeti verse belki çocuk yeni düzeni kabul edip, daha kolay uyum sağlayacakken bu kez keyfe keder zamanlarda çocuk paket gibi kapıya bırakılınca çocuğun asla aidiyet hissi olmuyor. Ben eşimin çocuğunun kaç kez söylediğini bilirim, "ben gelmek istemiyordum, annemin işi varmış" diye.
Biz asla aramazdık çocuk istiyor gel al diye, arasın diye teli de vermezdik, gizli arardı çocuk. Çünkü biz arattık diye işi inada bindirip alacağı zamanda da evde olmuyordu. Çocuk kaç kez zili çaldı, açan olmadı, telefonlar kapalı. Çocuğu bırakamadık gerisin geri eve döndük. Düşünün çocuk için nasıl travma?
Tüm bunlara iş bölümü diyenler ne yaşıyor bilmiyorum, hayatın gerçekleri çok farklı. 8 yaşındaki bir çocuğa "evet sen annenle yaşıyordun, ama artık baban sorumluluk alsın seni gönderiyorum"u anlatamazsınız, çocuk ne olursa olsun terkedilmiş hissediyor.
Ek olarak, mahkemenin belirlediği günle sınırlı mı kalır ya diyenler, evet kalmalı. En azından belirli bir yaşa dek, diğer türlü boşanan taraflar her zaman programlarını, hayatlarını "istediğim her an göreyim" e göre ayarlamayacakları için çocukta sürekli bir reddedilmişlik duygusu oluyor.
Çocuklar aptal varlıklar değiller. Çocuk annenin onu yük olarak gördüğünü anlıyor, bir çocuğun babadan beklentisiyle anneden beklentisi asla aynı değil. Bağlılığı da aynı değil. Birebir deneyimlemiş bir insan olarak konuşuyorum, annesi tarafından paketlenip bir yere bırakılmış hisseden çocuğun önüne dünyayı serseniz agresifliği hırçınlığı geçmez. İstiyorsa annesi dünyanın en kötü annesi olsun.
Bu nedenle anne rolu çok büyük sorumluluktur, babayla aynı değildir. Babayı evlendiği için cezalandırmaya çalışanlar sadece kendi çocuklarını cezalandırıyorlar, keşke bunu görseler.