- 20 Eylül 2017
- 2.368
- 9.347
- 38
-
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #121
çok sevindim vallahi saglikla sihhatle büyüsün küçük adamHayatım daha yoğun ama daha atraksiyonlu. Küçğk adam henüz 5.5 aylık, bana bağımlı, ek gıda dönemi ve sanırım diş huysuzluğu derken biraz sıkıntılıyız ama yine de ciddi manada değişim yaşadım. Geziyoruz tozuyoruz, büyüyoruz beraber :)
tamamını okuyamadım ama 2. çocuğun tam zamanı,Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...www.kadinlarkulubu.com Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...www.kadinlarkulubu.com Vb.Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...www.kadinlarkulubu.com
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Tabi zor hem de çok zor şu var cok şükür eşim çok yardimci yoksa delirirdim kesinlikle kizim cok cok hareketliydi hani disari cikmaktan nefret ederdim parka giderdik cocuklari iterdi vururdu yemek yemege çıkardık masalarin tepesinde gezer millet bize bakardi cok eve gelip ağladım eşim sakinleştirdi.Oglumu hiç sorma canimi okuyor inan kızımı geçti desem abartmis olmam disari cikiyoruz avazi ciktigi kadar bagiriyor asla durmuyor gece olsun diye bekliyorum bazen neyse ki eşim gelince banyolarini yaptirir uyutur bi cay sigara keyfi yapariz ancak oyle kendime geliyorum.Allah annelere sabır versin. İstemeden, hazır olmadan yaşamak çok daha zor olmalı.
olan çocuğa bakıp pişmanım demek için taş kalpli olmak lazım zaten. çünkü artık olmuş :)Bebeklerim arasında 13.5 ay var.
İlk bebeğim çok kolaydı.
2. Bebeğim korunurken oldu.
Beni çok ama çok zorladı.
Şuan 2 yaşında ve 1 yaşındalar.
İyiki olmuş diyorum.
Yoksa 2. Çocuk fikri hiç benlik bişey değildi.
Kreşe gidiyorsa evet daha kolay oluyor.
Ama istemek lazım.
Ne bileyim Anne adayı buna hazır olmalı.
Şöyle de bişey var,
2.3. Çocuğu yapanlar hiç duymadım pişmanım keşke yapmasaydım v.s
Ama yapmamış olanlar hep bi,
Keşke yapsaydım diyor. :)
Ben öyle düşünmüyorum.olan çocuğa bakıp pişmanım demek için taş kalpli olmak lazım zaten. çünkü artık olmuş :)
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...www.kadinlarkulubu.com Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...www.kadinlarkulubu.com Vb.Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...www.kadinlarkulubu.com
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Merhaba, öncelikle sıkıntınızı çok güzel anlatmışsınız. Neden istemediğinizi de, neden istemediğinize kızdığınızı da çok iyi anlıyorum. Ben de evlenmeden önce arka arkaya iki çocuk düşünen aralarında en fazla iki yaş fark isteyen biriydim. Evlendikten sonra 4 yıl kadar çocuk istemedik. Genç evlenmiştik zaten iki çocuğu arka arkaya doğuracaktım biraz bekleyebilirdik. Ama kızım dünyaya geldikten sonra en az beş yıl çocuk yapmayacağımın kararını verdim. Ve bu beş yıl oldu 9 yıl. Şimdi ikinci çocuğuma hamileyim. Doğru zaman kesinlikle siz isteyince gelir. Ve bunu geldiğinde hissedersiniz. Ben kızım beş yaşlarındayken hem kendi yaşım geçiyor olduğundan hem de artık kızım da yaş olarak çok yorucu bir dönemde olmadığından düşünmeliyim dedim. Ama birden fazla etken bana doğru zaman olmadığını hissettiriyordu. Bu kiminde ailevi sorunlar, kiminde maddiyat, kiminde iş, kiminde eşiyle ilgili sorunlar olarak ortaya çıkar. Kimi iki senede kendini hazır hisseder kimi on senede. Emin olun zamanı geldiğinde hissedeceksiniz.Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...www.kadinlarkulubu.com Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...www.kadinlarkulubu.com Vb.Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...www.kadinlarkulubu.com
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Bence siz ikinci çocuğa da harika bi anne olursunuz.Hayatımıza bakalım ney kolayki.Hem gercekten kardeş dunyanın en guzel şeyi.Evet çok zor ama ne yapalım.2 si beraber buyur guzelce.Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...www.kadinlarkulubu.com Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...www.kadinlarkulubu.com Vb.Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...www.kadinlarkulubu.com
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Calisiyor musunuz peki? PBenim pıtırcığım 3 yaşına girmek üzere... doğumdan sonra ağır lohusa depresyonu geçirdim... anneliği ilk bir yıl benimseyedim. Ama o büyüdükçe bende rahatladım ve tam hersey süper derken 2. Çocuk meselesi kafamı karıştırdı. Çok düsündük çok vazgeçtik ve tek çocuk olan arkadaşlarla röportajlar yapıp, yapıverdik gittiŞuan hamileyim ve başıma az buçuk ne gelicek biliyorum ama Allah'ın izniyle gelirim üstesinden diyip avutuyorum kendimi ❤ Yani demek istediğim çokta şeeeey yapmamak lazım
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...www.kadinlarkulubu.com Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...www.kadinlarkulubu.com Vb.Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...www.kadinlarkulubu.com
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Merhaba, Ekim ayında doğum yapacağım, ilk doğumum olacak ve ikinci çocuğu biz de düşünmüyoruz. Umarım eşinizi ikna edersiniz, ben de tek çocuğum ve kendimi eksik de hissetmiyorum. Gayet normal, herkes gibi bir eğitim ve iş hayatım oldu, aile içinde de eşimle de uyumlu ve sıkıntısız bir hayatımız var. İnşallah bebekli hayata geçince de böyle devam eder, ama dediğim gibi kararımız tek çocuk ve hiç değiştirmeyi düşünmüyorum bir aksilik olmazsa.Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...www.kadinlarkulubu.com Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...www.kadinlarkulubu.com Vb.Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...www.kadinlarkulubu.com
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...www.kadinlarkulubu.com Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...www.kadinlarkulubu.com Vb.Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...www.kadinlarkulubu.com
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Konu hortlamış aşağı inerken sonunda hamilelik takvimi görür müyüm acaba dedim olmadı :)Yokuspokus