- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
-
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #1
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
www.kadinlarkulubu.com
www.kadinlarkulubu.com
www.kadinlarkulubu.com
Vb.
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.
Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.
Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...
Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Sanırım kendimi çok hırpalıyorum
Selam hanımlar; nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim için hayat şu ara fazla sıkı... Kısa kesemez, ufak bir kitabe yazarsam mazur görün lütfen, öylesine yazmaya ihtiyacım var, şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Buraya üye olduğum zaman sanırım 3 - 4 aylık hamileydim, tam bilemeyeceğim...
Benden 3-4 tane klonlasalar ne güzel olur
Selam hanımlar; Şu güzelim, romantik sonbahar günleri tatlı bir serinlikle buluşmuşken, şimdi tam gezmeler tozmalar ohh... İyisiniz umarım. Ben de aynı sonbahar günlerini, evde bebeyle delirerek geçiriyorum-bazen de sokakta bebeyle delirerek. Biraz yazayım, şikayet edeyim çocuğumu da...
Sosyal pıtırcık oğlum ve endişeli annesi ben
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım. Dünkü son gezmemizle birlikte kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istedim sizlere. Çocuğu benzer huylardan geçmiş olan annelerden yorum alabilirsem, sevineceğim. Şimdi hanımlar kafama takılan şu ki, bebekliğinden beri kucak kucak gezmemesine...
İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.
Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.
Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi...
Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...
Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.
Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.
Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:
Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.
Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.
Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?
İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...