Zaten eminim ki onunla bu kadar iyi anlaşmasan ve onun seni sevdiğini hissetmesen, daha önceden daha farklı bir yol seçerdin, buna zaten hiç şüphem yok. İnsanız ve hepimizin eksileri ve artıları var, hele evlilik kurumunun içerisine girince sanıyorum karşıdaki insanı tanıma süreci kendini daha bir belirginleştiriyor.
Üzüntünü anlıyorum ama öte yandan da şanslısın ki eşine saygı duyuyorsun , o sana saygı duyuyor birbirinizle iki dost gibisiniz, yani artı yönleri de bir hayli fazla..
Haklısın tamam sürekli birşeylerin adımını ( üzüntü duyduğun konu hakkında diyorum) atmaktan yorulmuş olabilirsin, ondan gelsin istiyor olabilirsin fakat belki de öyle kabul etmek daha mutlu bir sonuca yol açacak, ya da belki de değişecek..
Belki bir kez daha duygusal bir konuşma yapman gerekecek, mektup yazmaya ne dersin? :) Ben duygularımı yazarak daha iyi ifade ederim, eşimle anlaşamadığım bir nokta olduğunda mektup yazmayı denerim...
Beklentilerini daha duygusal cümleler ve örneklerle açıklarsan belki birşeyler değişebilir...
Ya da onu olduğu gibi kabul edip, biraz zorlayacaksın, dışarı zorla çıkardığında " suratındaki BEN NEREDEYİM ifadesini " bir süre görmezden geleceksin, kimbilir belki onun da belli bir alışma süresi vardır sonrasında açılır..
Kıskançlık konusunda da hımm bu konu biraz derin:) Bir süre giydiklerinin çok normal kıyafetler olduğunu tekrar etmen onun da üzerinde etki bırakacaktır ki eminim o da giyimine dikkat ettiğinin bilincindedir, ona kendi bildiği halde neden duygularını yönetemediğini kendisine sorgulatacak şekilde davranman, başarıyla sonuç verecektir...:)
Umuyorum..:)
Eşime evlenmeden önce olan duygularımı anlatan bir kıtap hediye ettim.
Duygularımı yazılı ifade etmeyi severim. Mail atarım bir kaç sayfacık.
Sonra gülerek beni arar, olay çıkarma hatun seni seviyorum der. bende yelkenler fora tabi.
unutur giderim.
ne zaman ciddi ciddi konuşmaya kalksam beni güldürür, biz bir defade ciddi konuşamayacak mıyız cağla.
Off kafam karıştı benim, bunları yazarken güzel anılarım geldi aklıma.