Dediğiniz gibi Allah bizlere güç kuvvet ve sağlık versin ki bizler evlatlarımızın başında durup sağlıcakla ve mutlulukla büyütelim onları. Ben bu surecin üstesinden geleceğimi biliyorum, eminim ki siz de halledebilirsiniz. Sadece şu anda mutsuz hissediyoruz ama bu geçici bir mutsuzluk, bütün bir ömür mutsuz ve güvensiz bir evliliği sürdürmek daha zor. İlerleyen zamanlarda kaybettiğimiz mutluluğumuzu yeniden kazanıcaz ve iyiki diycez.Ne kadar da sizi kendime yakın hissettim. Böyle bir konuda benzeşmeyi istemezdim ama hayat beklentilerimizin ve hakettiklerimizin çok uzağına sürükleyebiliyor bizi. Şu an bende yaşadıklarımı kabullenme hazmetme aşamasındayım. Yıllarca verilen emek yapılan fedakarlıklar 1 günde yapmasaydın diyerek çöp oldu. Yıllardır da çalışıyorum hesap kitap yaparım sürekli gereksiz harcamamaya çalışırım. Eşim de öyle zannederdim halbuki adam ne kadar harcamadan kısarsam o kadar kumar bahis oynarım diye hesap yapıyormuş. 6 ve 1 yaşlarında allahın lütfü 2 güzel çocuğum var. Hamilelik sürecinde öğrendim ve stresten bende erken doğum yaptım. Ayrılamadım o süreçte tedavi olacağım diye beni ikna etti ailesi dahil kabul ettim. Ama hiç bırakmamış yine oynamış şimdi de ayrılıyorum. Çok üzülüyorum çocuklarım için ama başka şans yok ki bu durumda. Bu arada o yanımda olan ailesi benim boşanmakta kararlı olduğumu görünce 180 derece döndüler ve cirkeflestiler bana karşı... Icinizin nasil acıdığını biliyorum korktuğumuz kadar zor olmaz umarım sonrası. Allah sağlık güç versin bizlerde mutlu olacağız inşallah inanıyorum...
Benim ayakkabılarımı giymeden benim yürüdüğüm yollardan yürümeden böyle bir yorum yapmak ne kadar vicdansızca. Benim anneliğimi sorguluyorsunuz ki bu sizin haddinize değil. Asıl umarım siz anne değilsinizdir çünkü böyle merhametsiz ve empatiden yoksun bir insanın çocuklarına ben acırım asıl.Hikayenizde bir tek evlatlarınıza üzüldüm. Zira sizin üzülecek bir tarafınız yok, ne yapmışsanız bile isteye yapmışsınız. Eşiniz kendini saklama gereği bile duymamış. Adam size koca olamamış siz adamı ödüllendirir gibi bir de baba yapmışsınız, yetmemiş adamın karakterini ve babalığını gördükten sonra bir çocuğu daha bu mutsuz evliliğe dünyaya getirmişsiniz. Yazık değil mi o çocuklara hadi siz boşanıp kurtuldunuz o günahsız çocuklar sizin yanlış kararlarınız yüzünden öyle bencil bir adamla bir ömür baba olması sıfatı ile muhattap olacaklar. Belki size verdiği maddi zararların kat kat fazlasını o çocuklara verecek. O yüzden sizin gibi kadınlara böyle karaktersizleri sırf evliliğim kurtulsun, kocam eve bağlansın, anne olayım kafası ile baba yaptıkları için çok kızıyorum.
Anneyim ve işim gereği sizin hikayelerinizden onlarcasına şahidim ve sizin kafa yapınıza benzer bir annenin evladıyım . İşimi bile çocuklukta yaşadığım şeyler yüzünden seçtim belkide. Bu nedenle anne olmadan önce kendime tek bir yeminim vardı, kesinlikle annem gibi olmamak. Zira böyle hikayelerde olan sadece çocuklara oluyor. İnsanın başına herşey gelir yanılır, yanlış tercih yapar, baştan iyi giden evliliği sonradan bozulur, eşi sonradan yanlışlara düşer. Böyle durumlarda eşinden ayrılıp evladını tek başına büyüten kadınlara sonuna kadar saygım var. Ama sizinki öyle birşey değil adamın kumaşı belliymiş, hani adam sonradan yoldan çıktı bir durum değil ,kendinizi kandırmaktan vazgeçin. Adam koca değilmiş ki baba olsun. Sizin olayınızda zaten tek başına kumar bahis konusuda değil. Adam ne sizinle ve evlatları ile ilgiliyken sonradan bir yanlışa düşmemiş. Zira adam zaten evliliğini baştan beri umursamıyormuş, bu gün kumar olmasa yarın ihanet olurmuş; adamın hayattaki önceliği ne siz ne de evlatlarınızmış çünkü.Başından itibaren tek başına yaşadığınız bir evlilikte hadi ilk bir tane çocuk yaptınız adam gene değişmemiş üstüne birde kumarı çıkmış, ikinciyi yaparken amacınız neydi cidden? Benim size kızdığım yeri bile anlamamışsınız . Bana kızmakla gerçeği değiştirebiliyorsanız değiştirin. Evlilik tek kişinin didinmesi ile ve çocuk sahibi olmakla devam eden bir kurum değildir. İki kişinin emeği ve çabası gerekir.Benim annemde babamdan az çekmemiş ilgisizlik ve evliliğe karşı sorumsuzluk konusında. Ama gerek boşanma korkusundan, gerek evliğini kurtarmak için önce beni sonra kardeşimi doğurmuş, sonra senelerce daha çekti, ben ve kardeşimde babamın ilgisizliğini çektik haliyle, senelerce evlatlını koruyup kollayan, babaları ile arkadaş olan vakit geçiren, onlara yemek yediren, herşeyleri ile ilgilenen işten sonra ve hafta sonlarını babaları ile geçiren çocukları ve babaları gördükçe imrendim durdum. Anneme de bahane olduk babamı çekmesi için, geçen gene babamın ne kadar hayırsız olduğundan yakınırken aynı şeyi onada sordum ; anne babam madem baştan böyleydi seni eş olarak umursamayan adamdan beni ve kardeşimi dünyaya getirerek bizden ne istedin diye, aynı soruyu ilerde evlatlarınızda size soracak emin olun. Zira sizin sorununuz kumardan önce kocanızın sizi ve çocuklarınızı umursamaması ve ilgilenmemesi.Benim ayakkabılarımı giymeden benim yürüdüğüm yollardan yürümeden böyle bir yorum yapmak ne kadar vicdansızca. Benim anneliğimi sorguluyorsunuz ki bu sizin haddinize değil. Asıl umarım siz anne değilsinizdir çünkü böyle merhametsiz ve empatiden yoksun bir insanın çocuklarına ben acırım asıl.
Bencilsiniz ama bunu annelik kılıfına uyduruyorsunuz. Bana göre annelik daha doğmamış çocuğunu düşünmektir. Siz sırf oğlunuz kardeş sevgisi tatsın diye yeniden anne olmuşsunuz, şimdi de ben evlatlarımı düşünürüm türküsü söylüyorsunuz... Evlatlarınızı düşünseniz bir tanesine ne sunduk ki, 2. Ye ne vereceğiz derdiniz.Çocuklukta benzer bir hikayeniz olduğunu tahmin etmiştim. Eğer anneniz de babanıza katlanmak yerine benim gibi yolunu ayırmayı seçseydi bugün bu kadar sert ve keskin köşeleri olan birine dönüşmezdiniz bence. Hayat matematik gibi kesin hesap yapıp doğru sonucu bulma yeri değildir hanımefendi. Çünkü insanız ve dogamiz gereği kendimiz ve ailemiz için hep iyisini umarız her ne kadar bazen bu ümit insanı körleştirse bile. İnsanı insan yapan da zaten bu umuttur. Ancak bazen bazı hikayeler iyi başlasa da benimki gibi evlenince tepetaklak olabiliyor. Benimki gibi diyorum çünkü biz eşimle uzunca bir süre görüştükten sonra evlendik. Sevgililik döneminde ilgili tarafını görünce evliliğin de bir dönem sonra rayına oturacagini düşünmek bir hata değil bence. İkinci çocuk konusuna gelince ilk yanlışının üstünden zaman geçmiş ve ben iyiyi umut etmeye başlamıştım. Eminim zor zamanlarınızda kardeşiniz size manevi olarak hep bir güç kaynağı olmuştur, işte ben de bu düşünce ve içimdeki umutla ikinci bir çocuğa cesaret edebildim ancak 7 yıl sonra. Evet belki bana olan ilgisizliği sineye çekmiş olabilirim evet belki ev içinde yüklendiğim ağır yükleri kabullenmiş olabilirim ama ben size patlama noktamdan bahsediyorum. Her şeyin üstüne bir de maddi olarak kullanılmak artık çekeceğim bir yük olmadığı için vazgeçme aşamasındayım zaten. Herkesin kaldırabilecegi ve tahammül edeceği yük eşiği farklıdır. Belli ki sizin de eşiğiniz çok alçak. Çocuklarımın psikolojisine gelince eğitimini almış biri olarak bu konuyu benden daha fazla düşünecek bir Allah in kulunu tanımam. Hayat düzeni kurmaktan kastım kendime yeni bir hayat kurmak değil zira, çocuklarımı en mutlu edecek bir düzen oluşturarak bu dönemi en az hasarla atlatabilmelerini saglamak. Umarım hayat sizi keskin köşelerinizi yontmaya mecbur bırakmaz.
Burda bencil diyerek hakaret etmek sizin haddinize değil bu bir. Bir ikincisi zaten bencil biri olsaydım bunlar başıma gelmezdi çünkü öncelikle kendimi düşünür karşımdakini ilk kavgada kapı önüne koyardım. Aksine karsimdakini hep kendimden fazla düşündüğüm için yaşadım bunları. Evlatlarıma verebileceğim imkanlarım ve duygusal yeterliliğim olmasa zaten onları dünyaya getirmezdim. O zaman sizin mantığıniza göre hiçbir bekar annenin evlat edinmesi de uygun değil. Çünkü bir çocuk yetiştirmek ve onu çok sevmek için size göre illa bir baba lazım.Bencilsiniz ama bunu annelik kılıfına uyduruyorsunuz. Bana göre annelik daha doğmamış çocuğunu düşünmektir. Siz sırf oğlunuz kardeş sevgisi tatsın diye yeniden anne olmuşsunuz, şimdi de ben evlatlarımı düşünürüm türküsü söylüyorsunuz... Evlatlarınızı düşünseniz bir tanesine ne sunduk ki, 2. Ye ne vereceğiz derdiniz.
Evlatlarınızın yolu aydınlık olsun inşallah...
Çocuklukta benzer bir hikayeniz olduğunu tahmin etmiştim. Eğer anneniz de babanıza katlanmak yerine benim gibi yolunu ayırmayı seçseydi bugün bu kadar sert ve keskin köşeleri olan birine dönüşmezdiniz bence. Hayat matematik gibi kesin hesap yapıp doğru sonucu bulma yeri değildir hanımefendi. Çünkü insanız ve dogamiz gereği kendimiz ve ailemiz için hep iyisini umarız her ne kadar bazen bu ümit insanı körleştirse bile. İnsanı insan yapan da zaten bu umuttur. Ancak bazen bazı hikayeler iyi başlasa da benimki gibi evlenince tepetaklak olabiliyor. Benimki gibi diyorum çünkü biz eşimle uzunca bir süre görüştükten sonra evlendik. Sevgililik döneminde ilgili tarafını görünce evliliğin de bir dönem sonra rayına oturacagini düşünmek bir hata değil bence. İkinci çocuk konusuna gelince ilk yanlışının üstünden zaman geçmiş ve ben iyiyi umut etmeye başlamıştım. Eminim zor zamanlarınızda kardeşiniz size manevi olarak hep bir güç kaynağı olmuştur, işte ben de bu düşünce ve içimdeki umutla ikinci bir çocuğa cesaret edebildim ancak 7 yıl sonra. Evet belki bana olan ilgisizliği sineye çekmiş olabilirim evet belki ev içinde yüklendiğim ağır yükleri kabullenmiş olabilirim ama ben size patlama noktamdan bahsediyorum. Her şeyin üstüne bir de maddi olarak kullanılmak artık çekeceğim bir yük olmadığı için vazgeçme aşamasındayım zaten. Herkesin kaldırabilecegi ve tahammül edeceği yük eşiği farklıdır. Belli ki sizin de eşiğiniz çok alçak. Çocuklarımın psikolojisine gelince eğitimini almış biri olarak bu konuyu benden daha fazla düşünecek bir Allah in kulunu tanımam. Hayat düzeni kurmaktan kastım kendime yeni bir hayat kurmak değil zira, çocuklarımı en mutlu edecek bir düzen oluşturarak bu dönemi en az hasarla atlatabilmelerini saglamak. Umarım hayat sizi keskin köşelerinizi yontmaya mecbur bırakmaz.
Yalnız bizim hikayeden tek farkınız benim babamın kumar oynamaması. Eminim annemde ekonomik durumu bozulup geçinemez olsaydı bırakırdı babamı. Zira senelerce diğer bir savunmasıda içkisi yok kumarı yok masalıydı. Yani boşuna bana güçlü anne söylemleri ile gelmeyin. Bir annenin evladına yapabileceği en büyük kötülük kumaşında babalık olmayan, evladı ile ilgilenmeyen bir adamı bir daha baba yapmaktır. Zira insan eşini bile boşanarak hayatından çıkarıyor, ancak anne babayı çıkaramıyorsun , onların ilgisizliği, kötü muamelesi ya da yaptığı yanlışların etkisi bir ömür çocukları etkiliyor.Çocuklukta benzer bir hikayeniz olduğunu tahmin etmiştim. Eğer anneniz de babanıza katlanmak yerine benim gibi yolunu ayırmayı seçseydi bugün bu kadar sert ve keskin köşeleri olan birine dönüşmezdiniz bence. Hayat matematik gibi kesin hesap yapıp doğru sonucu bulma yeri değildir hanımefendi. Çünkü insanız ve dogamiz gereği kendimiz ve ailemiz için hep iyisini umarız her ne kadar bazen bu ümit insanı körleştirse bile. İnsanı insan yapan da zaten bu umuttur. Ancak bazen bazı hikayeler iyi başlasa da benimki gibi evlenince tepetaklak olabiliyor. Benimki gibi diyorum çünkü biz eşimle uzunca bir süre görüştükten sonra evlendik. Sevgililik döneminde ilgili tarafını görünce evliliğin de bir dönem sonra rayına oturacagini düşünmek bir hata değil bence. İkinci çocuk konusuna gelince ilk yanlışının üstünden zaman geçmiş ve ben iyiyi umut etmeye başlamıştım. Eminim zor zamanlarınızda kardeşiniz size manevi olarak hep bir güç kaynağı olmuştur, işte ben de bu düşünce ve içimdeki umutla ikinci bir çocuğa cesaret edebildim ancak 7 yıl sonra. Evet belki bana olan ilgisizliği sineye çekmiş olabilirim evet belki ev içinde yüklendiğim ağır yükleri kabullenmiş olabilirim ama ben size patlama noktamdan bahsediyorum. Her şeyin üstüne bir de maddi olarak kullanılmak artık çekeceğim bir yük olmadığı için vazgeçme aşamasındayım zaten. Herkesin kaldırabilecegi ve tahammül edeceği yük eşiği farklıdır. Belli ki sizin de eşiğiniz çok alçak. Çocuklarımın psikolojisine gelince eğitimini almış biri olarak bu konuyu benden daha fazla düşünecek bir Allah in kulunu tanımam. Hayat düzeni kurmaktan kastım kendime yeni bir hayat kurmak değil zira, çocuklarımı en mutlu edecek bir düzen oluşturarak bu dönemi en az hasarla atlatabilmelerini saglamak. Umarım hayat sizi keskin köşelerinizi yontmaya mecbur bırakmaz.
Ekonomik durumum eskisinden daha kötü duruma geldi evet ama hiçbir zaman gecinemeyecek duruma düşmedim. Siz babanızdan bu kadar nefret edecek kadar nasıl bir travma yaşadınız çocukluğunuzda ya da babanızdan nasıl bir kötü muamele gördünüz bilmiyorum ama benim çocuklarım çok şükür ki kötü bir muameleye maruz kalmadilar. Sadece biraz daha fazla ilgilenilmesiydi benim talebim. Ne iş yapıyorsunuz çok merak ettim eğer avukat falansaniz anlaşalım da beni de boşayın çünkü bu içinizdeki kötülük ve nefretle eminim ki boşayamayacağıniz çift yok. Umarım annenize de bu şekilde suçlamalari çok yöneltmemissinizdir onun adına çok üzüldüm gerçekten.Yalnız bizim hikayeden tek farkınız benim babamın kumar oynamaması. Eminim annemde ekonomik durumu bozulup geçinemez olsaydı bırakırdı babamı. Zira senelerce diğer bir savunmasıda içkisi yok kumarı yok masalıydı. Yani boşuna bana güçlü anne söylemleri ile gelmeyin. Bir annenin evladına yapabileceği en büyük kötülük kumaşında babalık olmayan, evladı ile ilgilenmeyen bir adamı bir daha baba yapmaktır. Zira insan eşini bile boşanarak hayatından çıkarıyor, ancak anne babayı çıkaramıyorsun , onların ilgisizliği, kötü muamelesi ya da yaptığı yanlışların etkisi bir ömür çocukları etkiliyor.
bence adam pek cok yalan soyluyor. ikinci cocuk dogmadan once borclari itiraf etmesinin nedeni de koseye sikistigi icin (kadin calismamayi planliyordum diyor, onu engellemek icin) malesef durum bueşiniz gerçekten bu borçları arkadasına mı ödüyor ?
Bana pek samimi gelmedi.
Kim arkadaşları için bir ev parası öder ki
Sizin bilmediğiniz kötü bir alışkanlığı olabilir mi ?
Madem sorunlarınız varmış 2. Çocuğu yapmasaydınız keşke.
Dolu tarafından bakın memursunuz, geliriniz var , aileniz destek.
Küçük bir yere tayin istersiniz. Anneniz çocuklara bakar siz de çalışırsınız. Borçlar için de yapılandırma yaparsınız.
hersey beklenir böyle adamdanbence adam pek cok yalan soyluyor. ikinci cocuk dogmadan once borclari itiraf etmesinin nedeni de koseye sikistigi icin (kadin calismamayi planliyordum diyor, onu engellemek icin) malesef durum bu
Birinci oldu ikinci niye diyenlerin geçmişi deşelemekte başka ne yaptığı var ve ne faydası anlamıyorum boşverin sorgulayanları sabır küpü olmalısınız hemen kaç kurtul yapın öyle bir yaratıktan. Borçların altında neler var kim bilirÇocuklukta benzer bir hikayeniz olduğunu tahmin etmiştim. Eğer anneniz de babanıza katlanmak yerine benim gibi yolunu ayırmayı seçseydi bugün bu kadar sert ve keskin köşeleri olan birine dönüşmezdiniz bence. Hayat matematik gibi kesin hesap yapıp doğru sonucu bulma yeri değildir hanımefendi. Çünkü insanız ve dogamiz gereği kendimiz ve ailemiz için hep iyisini umarız her ne kadar bazen bu ümit insanı körleştirse bile. İnsanı insan yapan da zaten bu umuttur. Ancak bazen bazı hikayeler iyi başlasa da benimki gibi evlenince tepetaklak olabiliyor. Benimki gibi diyorum çünkü biz eşimle uzunca bir süre görüştükten sonra evlendik. Sevgililik döneminde ilgili tarafını görünce evliliğin de bir dönem sonra rayına oturacagini düşünmek bir hata değil bence. İkinci çocuk konusuna gelince ilk yanlışının üstünden zaman geçmiş ve ben iyiyi umut etmeye başlamıştım. Eminim zor zamanlarınızda kardeşiniz size manevi olarak hep bir güç kaynağı olmuştur, işte ben de bu düşünce ve içimdeki umutla ikinci bir çocuğa cesaret edebildim ancak 7 yıl sonra. Evet belki bana olan ilgisizliği sineye çekmiş olabilirim evet belki ev içinde yüklendiğim ağır yükleri kabullenmiş olabilirim ama ben size patlama noktamdan bahsediyorum. Her şeyin üstüne bir de maddi olarak kullanılmak artık çekeceğim bir yük olmadığı için vazgeçme aşamasındayım zaten. Herkesin kaldırabilecegi ve tahammül edeceği yük eşiği farklıdır. Belli ki sizin de eşiğiniz çok alçak. Çocuklarımın psikolojisine gelince eğitimini almış biri olarak bu konuyu benden daha fazla düşünecek bir Allah in kulunu tanımam. Hayat düzeni kurmaktan kastım kendime yeni bir hayat kurmak değil zira, çocuklarımı en mutlu edecek bir düzen oluşturarak bu dönemi en az hasarla atlatabilmelerini saglamak. Umarım hayat sizi keskin köşelerinizi yontmaya mecbur bırakmaz.
Tamamını okuyamadım ama sandığınızdan da güzel yaparsınız, istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz. Kendi hayatlarımıza içeriden bakınca zor görünen çıkmaz görünen şeyler dışarıdan bi gözle çok daha kolay görülüyor. Unutmayın korkmanıza sebep olan şeyler gerçekler değil, sizin düşünceleriniz. Düşüncelerinizi değiştirirseniz korku da kalmaz. Herşey çok güzel olsun hayatınızda, sevmediğiniz sizi mutsuz ne varsa atın gitsinMerhaba kızlar. Çok zor günlerden geçiyorum bugünlerde. Kısaca bahsedeyim. Ben 8 yıllık evliyim oğlum 7 yaşında ve şimdi de 5 aylık bir kızım var. Evlendiğimden beri eşimle hep sorun yaşadık. Ben onun evi ile daha ilgili olmasını istedim hep. İlk evlendiğimde hiç bilmediğim İstanbula gittim ve hiç bir tanıdığımız yoktu orada. Ama eşim de çok yalnız bıraktı beni öyle ki haftasonlari öğleden sonra 3e 4e kadar uyurdu. Sonra başka bir ile tayinimiz çıktı ve oğlum doğmuştu bu arada yine yalnızdim ev içinde. Hafta içleri yorgun olduğunu söylüyor hafta sonları ise ya kavga ederek bizi dışarı cikariyor ya da çıktıktan sonra başıma kalkıyordu. Ben de çalışıyorum bu arada. Ev işlerinde ne kadar ufak tefek yardım istersem isteyeyim asla yardımcı olmadı. bir tane yaparsam ikinciyi üçüncüyü istersin derdi hep. Yemeği temizliği bulaşığı çamaşırı hep elimden geldiği kadarıyla ben yaptım. Sofradan tabağını bile kaldırmaz çorabını bile kirliye atmaz ve aksamları hep telefonuyla oynardı. Oğlum 7 yaşında babasıyla başbaşa birkaç kez dışında oyun oynamamistir. Alışveriş de dahil birçok şeyi hep bir başıma halletmeye çalışırdım. Her ne kadar bu konularda tartissak da hep olsun kötü bir huyu yok diye avuturdum kendimi. Ta ki 2017 yılına kadar. O yıl düğün altınlarımizi bozdurmustuk araba alıp satacak diye. O yıl benden habersiz arkadaşına bir miktar kredi çekti. Arkadaşı tabi ki ödemedi. Söylediğine göre bunu telafi etmek için elindeki parayla bahis oynamaya başlamış. O dönemde çiftlik bank gibi yapılar vardı hatırlarsınız. Oralara para yatırmış. Ben bişeyler olduğunu hissedip kurcalayinca 100 binden fazla borcu olduğunu kartlarının hep ekside olduğunu söyledi. Çok üzülmüş ve kızmıştım. Boşanmak istediğimi söyledim. Yeminler etti bir daha olmayacak affedersen senin istediğin gibi biri olmaya çalışcam değişeceğim evime daha düşkün olacağım dedi. Ben de bir süre sonra affettim. Sonraki 3 yıl evin bütün giderlerini hep ben karşıladım o da borcunu kapattı. Ben öyle sanıyordum en azından. Borcun bitmesine yakın kızıma hamile kaldım. Borç bitecek ben de ücretsiz izne ayrılıp 2 yaşına kadar çocuğumu buyutecektim kendi hesabıma göre. Bu arada eşim yine eski haline dönmüştu ama ben artık umursamıyordum pek. Ta ki doğuma 3 hafta kalincaya kadar. Bir akşam yine battığını ve altından kalkamadigini söyledi. Bu defa 200 bin dedi ama sonradan öğrendim ki asıl borcu 450 bin kadar. Tabi üzüntüden 2 hafta erken doğdu kızım. Doğum telaşı bebek sevinci derken çok üstünde durmak istemedim. Ama tamamen evden kopuk yaşıyor. hafta sonları bile beraber kahvaltı yapamıyoruz gerçi hep oyleydi. 2 çocukla baş etmekte çok zorlanıyorum biri bebek biri 1. Sınıfa gidiyor. Üstüne bir de sen bana ne yaptın ki, bana ne faydan var diye yaptıklarımı görmezden geliyor. Çok acil elden borç ödemesi gerektiğini söyleyip bana da 75 bin kredi çektirdi ve kardeşimden altın borç aldık. Arabamız vardı satıp borçlarinin bir kısmını ödedi ama hala daha çektiği 2 kredi ve Bi dünya kredi kartı borcu var. Kaynanamlar eski evlerini satıp borçların bir kısmını kapatacaklar güya ama o bile sifirlamiyor borçlarını. Tayinim çıktı bu arada yine. Geçen hafta beraber gidip başlamamı yaptık. Ben hemen izne ayrıldım mecburen çünkü hem bebeğim çok küçük hem de daha eşim ilişik kesmedi. Dönüşte memlekete uğradık yine huzursuzuz tabi bir tartışma anında bosanalim artık yeter dedim. O da tabi götürdüm başlamani yaptirdim rapor da aldım sana şimdi dönersin sırtını dedi. Çok ağrıma gitti ben de hemen valizlerimi toplayıp babamlara geldim çocuklarımla. Arkadaşlarına çok yardım eder herkesin her sorununa çözüm bulmaya çalışır ama bize yaptığı şeyleri hep başıma kalkması çok ağrıma gidiyor. Kendimi çok değersiz hissediyorum ve evliliğim boyunca da kendi işlerimi hep kendim halletmek istedim bu yüzden. Bu defa boşanma konusunda kararlıyım ama cocuklarima bakınca içim acıyor. Bir de üstüme bıraktığı borçlar var tabi. Düşünüyorum düşünüyorum işin içinden çıkamıyorum. Sanki bir tarafım çok eksik ama bir tarafım da artık değişmez bu insan çocukların hep kavga olan bir evde büyümesin diyor. Ayrıca bana haksızlık yapıldığını ve kullanıldığımi düşünüyorum. İşin maddi boyutunu bir tarafa bırakıyorum ama evdeki yalnızlığım beni boşanmaya daha çok itiyor. Hem başka bir şehirde iki çocukla yeni bir düzene başlamaktan çok korkuyorum hem de aslında üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum. Annem babam da bana boşanma konusunda destek bu arada sagolsunlar gidersen biz seninle geliriz diyorlar ama ben sürekli onları yanımda hapsetmek istemiyorum, çünkü babam yazları köyde yaşamayı çok seviyor.zaten daha bir çok kere tayin göreceğim her zaman yanımda olamazlar ama ilk etapta destekleri benim için çok önemli. Bütün bunları biliyorum ama içimin bir tarafı hala çok huzursuz, alıştığım hayattan ayrılıp yeni bir hayat kurmak hem de yalnız bir anne olarak beni çok korkutuyor. Ne olur bana başarabilirsin deyin, iyi hissetmeye çok ihtiyacım var.