İçinizdeki Çocuğu Mutlu Edebildiniz Mi?

Ah chill ah
Kimse annesini babasini secemiyor,sevmek zorunda elbette degilsin. Sadece sunu soylemek istiyorum ,Allah kendisine omur versin de,
Öldügü zaman onu cok özleyeceksin
Ve de cok pisman olacaksin :KK43:
İcindeki cocugu mutlu etmek senin elinde. Umarim yaparsin ve olur. Sevgiler

Ona duygularımı açmıyorum ki
Ne yaşıyorsam gepsi içimde o bunu seziyor olabilir ama böyle bi durumun varlığı karşılıklı konuştuğumuz bir konu değil
Bu yüzden pişman olacağım bir şey görmüyorum
Kötü davranmıyorum ilgisiz değilim sadece onun gbi sahteyim
 
35'i gectim hala kizginim anneme. Ve annem vefat ettikten sonra daha cok kizginim. Kizginligim evlat sahibi olduktan sonra buyudu. Ve anneme benzer davranislarim olunca kizginligim dahada artti. Acaba o neler yasadi kucukken diye kendimi teselli ediyorum fakat onun hep mutlu cocukluk anilarini dinledim. Onu hic demir masalarla döven olmadi. Veyahut bodrumlara kilitleyen olmadi. Atesler icinde yanarken aglarken gidip yatakta doven olmadi. Süt sisesini bitirdigi icin bogazina bicak sokanda olmadi. Yani anneler kutsal degildir kutsal olan yaptiklari anneliktir. Ve cennet bazi annelerin ayaginin altindan kaysin..
 
Eski anneler.. Karşılıksız sevenler çocuklar.. 2 kilit cümle..

Aralarında çok sıcak anne kız/erkek ilişkisi olanlar anlayamaz bunu malesef..
Benim annem de bir çok şeyin hırsını bizden çıkarırdı. Kaldı ki hiç birimiz çok yaramaz, ele avuca sığmaz çocuklar değildik. Bilakis hep kontrol altında tuttu. Ufak tefek kudurmalarımız vardı.. Yiyeceğimiz sopayı göze alabilirdik bazen..

Çok iyi hatırlarım yanında gün gibi toplanılan misafirliğe götürürdü herkesin çocuğu oynayıp sosyalleşirken, öteki odalardan sesleri gelirken biz annemin yanında, bazen dizinin dibinde yerde otururduk. Sebep; X'in çocukları çok uslu densin diye.. Bir gün ev sahibi sanırım "hadi git sen de oyna" demişti anneme baktım "bana kalk git istersen" dedi ama "yok istemem" demiştim. Nasıl bir sindirilmişlikse artık :)
Bazen dayanamaz anneme hatalarını söylerim. Pişmanlık duyduğu da olur "aman ne yapalım geçmişte kaldı" dediği de. O pişman olunca tatmin olmuyorum ama söylüyorum işte..

Ama gelgelim hala eli üzerimizdedir. Güçlü kadındır. Başımız sıkışsa imdadımıza koşar. Ama ah o çocukluk yok mu? İnsanı girdap gibi içine çekiyor zaman zaman. Kutuyu açtın resmen bu konuyla
:)
Kafamızdan savuşturup atmaktan başka çare yok. Biz öyle olmayacağız deyip önümüze, geleceğe odaklanmaya zorlamak gerekiyor kendimizi.
 
konunun odak noktasına istinaden yazıyorum içimdeki çocuk mutlu değil hiç olmadı ve olmayacak .
işin peşini bırakalı sorgulamayalı çok oldu, sende bırak velev ki yüzleşmeyeceksin ( yüzleştim değişen birşey yok) yorma beynini.


Yüzleşemeyeceğim yüzleşsemde dediğin gbi bir şey değişmeyecek ama yinede son vermenin bir yolu olmalı diye düşünüyorum
 
Eski anneler.. Karşılıksız sevenler çocuklar.. 2 kilit cümle..

Aralarında çok sıcak anne kız/erkek ilişkisi olanlar anlayamaz bunu malesef..
Benim annem de bir çok şeyin hırsını bizden çıkarırdı. Kaldı ki hiç birimiz çok yaramaz, ele avuca sığmaz çocuklar değildik. Bilakis hep kontrol altında tuttu. Ufak tefek kudurmalarımız vardı.. Yiyeceğimiz sopayı göze alabilirdik bazen..

Çok iyi hatırlarım yanında gün gibi toplanılan misafirliğe götürürdü herkesin çocuğu oynayıp sosyalleşirken, öteki odalardan sesleri gelirken biz annemin yanında, bazen dizinin dibinde yerde otururduk. Sebep; X'in çocukları çok uslu densin diye.. Bir gün ev sahibi sanırım "hadi git sen de oyna" demişti anneme baktım "bana kalk git istersen" dedi ama "yok istemem" demiştim. Nasıl bir sindirilmişlikse artık :)
Bazen dayanamaz anneme hatalarını söylerim. Pişmanlık duyduğu da olur "aman ne yapalım geçmişte kaldı" dediği de. O pişman olunca tatmin olmuyorum ama söylüyorum işte..

Ama gelgelim hala eli üzerimizdedir. Güçlü kadındır. Başımız sıkışsa imdadımıza koşar. Ama ah o çocukluk yok mu? İnsanı girdap gibi içine çekiyor zaman zaman. Kutuyu açtın resmen bu konuyla
:)
Kafamızdan savuşturup atmaktan başka çare yok. Biz öyle olmayacağız deyip önümüze, geleceğe odaklanmaya zorlamak gerekiyor kendimizi.

Benim annemde üzerimde o baskıyı hep kurardı. Seni düşününce ne kadar çok sindirildiği anlayabiliyorum. Çocukluğundan vaz geçiyorsun onun konforu ve egosu adına.
Aynı hikayeyi bana uyarlAsak eve döndüğümde yaptığım yaramazlık 'gürültü' sebebiyle tuvalete kitlenmiş olurdum

Tabi ki böyle bir anne olmayacağım kızım bunu ananesine borçlu..
 
Içimdeki cocugun yaralarini sariyorum bazen simartiyorum. Cogu zaman agliyorum onunla. Ama yalniz birakmiyorum. Cocuklarimdan iyi bakabilmeliyim onaki daha iyi bir anne olayim...
 
21 yaşındayım ben ve anneme ne zaman sarıldım en son,ne zaman anne dedim bilmiyorum.

sevmiyor,samimiyet onun hayatında yok,sohbete zamanı yok,"günün nasıl geçti" gibi basit sorular bile onun lugatında yok.

"babanla git,babanı sev,babanın eşi de mi böyle yapar" var sadece. kendisini de beni de delirten bir hırs var sadece. ne yapayım annem işte.

sarılmak istiyor muyum? evet. mutlu bir haber alınca önce babamı sonra annemi aramak hatta belki babamdan önce annemi aramak istiyorum ama olmuyor. denedim,aradım mesela "anne hazırlığı geçmişim" dedim. "tebrikler yassy,şimdi biraz işim var sonra tekrar konuşalım" dedi ama o sonra hiç gelmedi. hep ertelendim. ben aramadan aramadı,sormadı.

5 yaşındaki çocuğunun velayetinden vazgeçti. istemiyorum dedi. hala gözümün önünde babama "al ikisi de senin olsun" diye bağırması. sonra hiç aramaması. babama yalvarışlarım "annem de gelsin ben bale yapıcam o da izlesin" demem,babamın araması,annemin gelmemesi. hala annesinin elinden tutup giden bir kız çocuğu görünce burnumun direği sızlıyor. ben annemin elini tutup böyle gezdim mi hiç bilmiyorum.

neden böyle oldu,niye kabul ettiremedim kendimi bilmiyorum. 14 yaşımda yurtta herkesin ailesi haftasonu çocuğunu alırken eğer babamın bir işi çıkarsa ben o gün o yurtta tek başıma dururdum. ama çocukluk mu desem her neyse işte,acaba gelir mi diye bekledim. belki annemin aklına gelirim diye. sanırım hiç gelmedim.

içinizdeki çocuk büyüdü mü demişsiniz ya,benimki büyümedi. hala beklerim annem arar mı,sorar mı,merak eder mi diye. ama aramaz,sormaz,merak etmez. ben hep en dibe çakılırım.

ben de belli etmek istemedim annemle aramdaki soğukluğu hiç. ama hayatıma giren insanlar hep "senin annen neden hiç gelip gitmiyor" diye sordu. ne diyebilirdim ki,meşgul mü? ben de oturdum ağladım ne yapayım. annem benim bir tarafımı hep eksik bıraktı. dünyanın en mutlu insanı bile olacak olsam hep boğazımda bir düğüm var çözülmüyor. ilerde anne olmak istemiyorum.

Milana22 Milana22 ablam söyler hep "hayatta herkesin bir imtihanı var,seninki de annen" diye. sanırım kabullendim artık. annem var biliyorum ama o anne sıcaklığını hiç bilmiyorum canımı acıtan da bu oluyor.
 
35'i gectim hala kizginim anneme. Ve annem vefat ettikten sonra daha cok kizginim. Kizginligim evlat sahibi olduktan sonra buyudu. Ve anneme benzer davranislarim olunca kizginligim dahada artti. Acaba o neler yasadi kucukken diye kendimi teselli ediyorum fakat onun hep mutlu cocukluk anilarini dinledim. Onu hic demir masalarla döven olmadi. Veyahut bodrumlara kilitleyen olmadi. Atesler icinde yanarken aglarken gidip yatakta doven olmadi. Süt sisesini bitirdigi icin bogazina bicak sokanda olmadi. Yani anneler kutsal degildir kutsal olan yaptiklari anneliktir. Ve cennet bazi annelerin ayaginin altindan kaysin..

Bende evlat sahibi olduktan sonra daha yoğun yaşadım bunları
Anne olunca anlarsın dedikleri bunlarmıydı dedim.

Sizin anlattıklarınız -muhtemelen yaşadıklarınız- çok ağır şeyler unutulması kolay değilmiş

Anneler kutsal değil yapılan annelik kutsaldır buna kesinlikle katılıyorum
 
Bu tip tembihleri vardır evet, bahsettiğim böyle sevmek değil ki ama
Sokaktaki kedi üşüyor diyede üzülürüm ben
Bilsem ki paltosu var ona da sıkı giyin üşüme diyecek olurum

Annemin ara sıra gösterdiği ilgide
Sarılması da hatta çocuğuma olan yaklaşımları dahi hep sahte geliyor bana

Aramızdaki eksikliği o da bana sezdirmemeye çalışıyor gibi
Ama kendiside çok iyi biliyor
Haftalarca konuşmasak neden aramadın demez
Hastalık geçirsem neden haber vermedin demez
Bir sıkıntı mı anlatırsam o an telefonu caldı diye yarıda kesip gidebilir gelince ne anlatıyordun derdin neydi demez

Ablamın kaprisinden korkar iş çıkışı bile geçerken uğrar
Hasta olsun gider evine yemek yapar
Çocuğu hasta olsun hastaneye birlikte gider ilaçlarını takip eder

Bu kardeş kıskançlığı değil
Gözlem
Annem isterse içten bi annelik sergileyebiliyor demek istediğim o

ama bu arz talep meselesi.
kapris yapan abla . sessiz kalan sen.

ben seni anladım istiyorsun ki benim talebim olmadan mecbur olduğu için değil içinden geldiği için sevdiği için yapsın.
ablanın gördüğü ilgi ablanın karakterinden kaynaklı bence. ha bende talep etmem .
bak akşam yemeğe geldi yemek bitti koltuğa oturdum birden suyum boşaldı suyum gelmedi yani boşaldı göl oldu doğurucam yani, apar topar hazırlandık eşimle o arada yürüyemiyorum akıyor sürekli aldık çantalarımızı dedi ki bende geleyim mi gerek var mı? o lafın üstüne ben asla gel tabi falan demem demedim gerek yok anne der giderdim ama eşim benim gibi değil ablan gibi gel tabi anne doğuma gidiyoruz dedi..
 
Yüzleşemeyeceğim yüzleşsemde dediğin gbi bir şey değişmeyecek ama yinede son vermenin bir yolu olmalı diye düşünüyorum

değişmiyor evet yapıları bu .
son vermek olduğu gibi kabullenmek başka yolu yok .
 
Annemle görünüşte soğuk gibi görünürüz öpüşmeyiz sarılmayız çokça özlediğimide söyleyemem ama öyle değil biliyorum :KK51: ufakken çok dayak yemişimdir annem hiç bir zaman bana kötü soğuk gelmedi gelemez sanırım ki illa birini sevmek zorunda değiliz mesela babamı sevmiyorum :işsiz:
Belkide anneme yaptıklarını gördüğüm muhtemelen babamın yüzünden her zaman sinirli mutsuz bir kadındı zaman zaman bende bunu düşünüp çok üzülürüm hayatı hep bu adam yüzünden diken üstünde geçmiş :KK12: ama bizi çok severdi biz ufakken büyüdüğümüzde uzaktan seviyor dediğim gibi öyle sarılma öpme falan yok bizde.
Sende o zamanki durumlara göre değerlendir maalesef birini kaybettiğinde asıl değerini anlıyorsun
 
Ona duygularımı açmıyorum ki
Ne yaşıyorsam gepsi içimde o bunu seziyor olabilir ama böyle bi durumun varlığı karşılıklı konuştuğumuz bir konu değil
Bu yüzden pişman olacağım bir şey görmüyorum
Kötü davranmıyorum ilgisiz değilim sadece onun gbi sahteyim
Elbette oylesindir,yasananlari sen biliyorsun. Ölüm bunlarin hepsini siliyor biliyor musun? Geriye keskeler kaliyor. Keske onunla sunu yapsaydim,keske onunla suraya da gitseydim,o bilirdi su sorumun cevabini keske sorsaydimlar kaliyor geriye. Ben annemde degil ama baska birinde yasadim bunlari.
 
Peki hala isteğiniz ya da bir beklentiniz/özleminiz var mı?

Ben, beni sevmesin istiyorum.
Bana tırnağını verip benden tüm vücûdumu istemesin.
Sürekli itaat beklemesin.
Kindar, agresif, nankör ya da neyle sıfatladıysa beni, sıfatlarıyla birlikte sussun istiyorum.

Artık sussun, her şeyi eleştirmesin, kendimi yetersiz hissettirmesin, çocuklarıma sevgime karışmasın onun gibi bir anne olmayacağım için ayıplamasın, çocuklarımla eşimle en özel anlarımızda kara bir bulut gibi tepemden inmeyen parmağını sallamasın, kendimi savunurken bulduğumda kendini acındırmasın, o da işe yaramazsa trip atıp herkese nankör diye anlatmasın, artık sussun istiyorum.

Sussun istiyorum.
Bunu isterken de kendime kızmak, vicdan azabı çekmek istemiyorum.
 
ama bu arz talep meselesi.
kapris yapan abla . sessiz kalan sen.

ben seni anladım istiyorsun ki benim talebim olmadan mecbur olduğu için değil içinden geldiği için sevdiği için yapsın.
ablanın gördüğü ilgi ablanın karakterinden kaynaklı bence. ha bende talep etmem .
bak akşam yemeğe geldi yemek bitti koltuğa oturdum birden suyum boşaldı suyum gelmedi yani boşaldı göl oldu doğurucam yani, apar topar hazırlandık eşimle o arada yürüyemiyorum akıyor sürekli aldık çantalarımızı dedi ki bende geleyim mi gerek var mı? o lafın üstüne ben asla gel tabi falan demem demedim gerek yok anne der giderdim ama eşim benim gibi değil ablan gibi gel tabi anne doğuma gidiyoruz dedi..

Yaklaşımlarımız aynı bu yüzden senin tepkini doğru buluyorum orada böyle durumda gelme ne yapıcaksın ki derim

Bak doğum dedin, doğumdan çıktım kızım hayati riskle yoğun bakıma gireli daha bir kaç saat olmuştu ki annem; 'çikolata bitiyor yetmeyecek x gitsin alsın' dedi benim o an ki endişelerime bak annemin endişelerine bak :)
çok başka bir dünyada annem hiç bir zaman benim dünyamda değil
 
Benim annemde üzerimde o baskıyı hep kurardı. Seni düşününce ne kadar çok sindirildiği anlayabiliyorum. Çocukluğundan vaz geçiyorsun onun konforu ve egosu adına.
Aynı hikayeyi bana uyarlAsak eve döndüğümde yaptığım yaramazlık 'gürültü' sebebiyle tuvalete kitlenmiş olurdum

Tabi ki böyle bir anne olmayacağım kızım bunu ananesine borçlu..

Annen aynı zamanda kinciymiş de. Biz "eve gidelim sen görürsün" tehdidiyle sinerken eve gittiğimizde bir şey olmadığını hatırlarım. Ama o an yaşadığımız korkulu ve endişeli bekleyiş o zaman etkili olurdu annem adına.. Biz daha çok anlık öfkelerin kurbanı olduk.

Evet çocuğuma öyle davranmıyorum ama bazen kendimi saatli bomba gibi görüyorum. Böyle olmak istemiyorum diye düşünürken buluyorum. Oğlum için endişeleniyorum..
 
Bu durumu ben yaşamadım, annemle güçlü bağlarım oldu hep. Ama yaşayan kişileri çok yakından gördüm.

4 kızı olan bir kadın kızlarından en küçüğünü öyle çok seviyor ki, ona her şeyi yapıyor, evlenirken, gençken, evlendikten sonra.. Bakınca mesela en karakteri kötü olan sevilmeyecek kişi bence en küçüğü, ama annesi en çok onu seviyor. Annesine gram yardımı dokunmasa bile. Çocukları çok itici olsa bile anneanne olarak o yine küçük kızının çocuklarını seviyor.

Yüzleşme oldu mu? Oldu. Ama hiçbir şey, evet tam anlamıyla hiçbir şey değişmedi... Bazı durumlarda hayata 1-0 geriden başlayabiliyoruz.. Böyle bir durumda çok da yapacak bir şey olduğuna inanmıyorum.. Yola devam etmek lazım, onlar olmadan..
 
Elbette oylesindir,yasananlari sen biliyorsun. Ölüm bunlarin hepsini siliyor biliyor musun? Geriye keskeler kaliyor. Keske onunla sunu yapsaydim,keske onunla suraya da gitseydim,o bilirdi su sorumun cevabini keske sorsaydimlar kaliyor geriye. Ben annemde degil ama baska birinde yasadim bunlari.

Haklı olabilirsin bir anne gibi düşünüp canı sağ olsun da varsın sevmesin mi demeliyim o zaman :)
 
35'i gectim hala kizginim anneme. Ve annem vefat ettikten sonra daha cok kizginim. Kizginligim evlat sahibi olduktan sonra buyudu. Ve anneme benzer davranislarim olunca kizginligim dahada artti. Acaba o neler yasadi kucukken diye kendimi teselli ediyorum fakat onun hep mutlu cocukluk anilarini dinledim. Onu hic demir masalarla döven olmadi. Veyahut bodrumlara kilitleyen olmadi. Atesler icinde yanarken aglarken gidip yatakta doven olmadi. Süt sisesini bitirdigi icin bogazina bicak sokanda olmadi. Yani anneler kutsal degildir kutsal olan yaptiklari anneliktir. Ve cennet bazi annelerin ayaginin altindan kaysin..
Içim yaktın geçtin ya sen benim ben okurken çok kötü oldum peki sen yaşarken nasıldin gelip sımsıkı sarılmak istedim sana
 
İçimdeki çocuk büyüdü mü bilmiyorum ama benim en büyük şansım annemdir. Çok eleştiririm ama en büyük korkum anne olduğum zaman annem gibi olamamak.

Biz annemle çok farklı karakterleriz bazen düşünüyorum annemle yaşıt iki genç kız olsaydık arkadaş olamazdık diyorum kendime. Gerçekten de öyle ama.

Onun istediği gibi bir insan olamadım olamıyorum saçım başım giyimim onun istediği gibi değil bazı konulardaki düşüncelerimiz taban tabana zıt da olsa onunla paylaşmıyorum çünkü değiştiremeyeceği şeyler için üzülsün istemiyorum. Anneme söylediğim yalanlar da bu yüzdendir hep. O üzülmesin diye bazı fikirlerimi sakladım, saklarım.

Kırgın olduğum bir konu var ona karşı hala söyleyemiyorum sadece içimdeki bu kırgınlığın ona karşı kine dönüşmesini istemiyorum. Ona bu konuyu anlatamıyorum çünkü duyacaklarımdan korkuyorum belki de tekrar kırılmaktan korkuyorum.

Bir gün anne olursam umarım onun sevgisini, ilgisini verebilirim çocuğuma onun gibi koşulsuz şartsız sevmek isterim.

Allah onları başımızdan eksik etmesin.

Ama her annenin kutsal olduğuna asla inanmıyorum. Bazı kadınlar var ki ne bu sıfatı hak ediyorlar ne de doğurdukları çocukların saf sevgisini.
 
X