• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

iç dökmesi midir nedir?

ya geçenlerde tv'de bir sahne var, dizinin biri. genç bir çift, yataktan kalktılar. oğlan kızdan kahvaltı istedi, kız da hazırlamak istemedi. öyle bi sahneydi yani tam hatırlamıyorum da. annem de şey dedi "e ne var kahvaltı istemiş, hazırlasana" dedi (televizyonla konuşur, kavga falan eder bizimkiler) ben de dayanamadım, "oğlan da hazırlayabilir, engelli falan değil eli ayağı tutuyor" dedim. annem kızdı bana, "ileride kocana da elin ayağın tutuyor kendin hazırla dersin sen" dedi. "derim tabi ne var bunda? hep kadın mı yapmalı?" dedim, neymiş ben boş konuşuyormuşum. çok biliyormuşum da falan filan. "valla o ileride kocamla benim aramda, herkes kendine baksın" dedim kapadım konuyu ama kafaları öyle çalışıyor, bir de biz moderniz diyorlar. mesela bir olay olsun, tv'de, haberlerde ya da ne bileyim, dedikodu yapıyorlarken, anneannemle ikisi. kadın erkek ilişkisiyse hemen kadına suç buluyorlar. bişey olur, "şimdiki kızlar fena, bozuk" derler. böyle çok fazla örnek var ve ben artık onlarla hiçbir şey konuşmak istemiyorum. bunu onlara da söyledim, siz hep kadını suçluyorsunuz falan dedim bana mısın bile demediler. kaldı ki bu iki kadın da kocaları sepetlemiş insanlar yani ikisi de boşandı, anneannem dedemden, annem de babamdan. ironik.
Zaten çocuğa çoluga önüne gelene sataşan tecavuz eden öldüren de kızlar. Sadece kızlar fena erkekler paşa paşa
 
çocuk sahibi olmak bencillik, kendi egomuzu tatmin etmekten fazlası değil.

tamamen beklenti.
beni Anne baba yapsın beklentisi
yaşlanınca bana baksın beklentisi
sosyal statümü yükseltsin beklentisi ( çünkü toplumda çocuğu olmayanlara ya acınıyor ya umursanmıyor olanlar kadar)
bazı ailelerde çocuktan (ileride) para beklentisi bile var
hiç bir şey yoksa hayatımda bi değişiklik yapsın beklentisi içindeyiz.

ben de hep bunu düşünmüşümdür.
bizim şartlarımız bu kadar demeyi biliyolar da bakalım ben o şartları istiyor muydum?

bizim de ailenin durumu pek iyi olmadı yani aç açık değildik ama hiçbir lüksümüz de olmadı.
ev araba tatil iş bunların hiçbiri yoktu
akrabalara özenerek geçti senelerce

neden doğurdunuz beni diye sorduğum da oldu
madem iyi imkanlar veremeyecektiniz?
ama doğurmasaydık sen olmazdın falan gibi abuk cevaplar verildi.
olmasaydım olmadığımın farkında olmayacağımdan sorun yoktu bence :D

mesela bir de kardeş yaptılar
bana arkadaş olsunmuş?
bence benim imkanlarımı daha da azaltmaktan başka bir şey değildi bu
haa ellerinden geleni yapmadılar mı
tabiki yaptılar
emekli olduktan sonra bile çalıştılar vs.
ama bilemiyorum ya, bence çocuğunun beklentileri istekleri ne olacak, nasıl imkanlarda yaşayacak, mutlu olacak mı bilemeden ve öngörmesi de mümkün olmadığından kumar oynuyoruz gibime geliyor.
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Tam olarak şu an benim kafamın içinde olan her şeyi uzun uzun yazmışsınız. Dünya hiç adil bir yer değil.
 
BEN NEDEN BURADAYIM, HATTA BEN NEDEN YAŞIYORUM Kİ
o günler geçip gitti, geride kaldı ama ben insanlardan ciddi ölçüde uzaklaştım. güven yok, samimiyet yok, herkes tek ayak üstünde kaç yalan söylüyor acaba diye diye milletten de iyice bıktım

Ben bunu hep sorguladım, lisede çıkarcı, samimiyetsiz insanlarla asıl muhatap olmaya, asıl kırılmaya başladığım dönemde bir başladı "ben neredeyim, neden böyle herkes" demeye, tek başımayken ağlamalara, hayatım boyunca hiç sevmedim dünyayı, her şey zorunluluk geldi. O dönem tabi ergenlik hormonları ve yaşıtlarımın acımasızlığı da bu durumu arttırıyordu ama fikrim hiç değişmedi. Sonra buna yavaş yavaş alıştım, malum bir çaresi yok ama hala sevmem, insanlar çok yoruyor beni, yalnızımdır zaten genelde uğraşamıyorum. Ceza olarak gelmişiz ya dünyaya hani, gerçekten cezalık yer bence.
Şimdi de iş hayatı çok zor geliyor, çok komplike düşünüyor herkes.. Bir an samimi bir an çıkar peşinde olmak nasıl oluyor? "Eee bu işler böyle" lafını kabullenemedim yıllardır...

hayatımda aşk varken her şeyi o kadar güzel görüyorum, o kadar güzel görüyorum, içim öyle güzel bir huzurla kaplanıyor ki sormayın.

Maalesef bende de var bu, çok değişiyorum, bu çok hoşuma gitmiyor, keşke normalde de öyle olsam ya da bu kadar çok değişmesem, kaptırmasam.
 
Son düzenleme:
Bu ara bu medyada çıkan haberlerden ötürü ben de bunaldım.
TedX'te Kadın diye bi konuşma var, dün onu dinleyip eşime patladım mesela.
Kadının toplumda yeri yok, bizi sindirmeye çalışıyorlar falan diye, adam şok oldu, yorulmayayım diye çalışmamı istemiyordu, dün ikinci üniversite okumak konusunda anlaştık mesela, tekrar başlayacağım bir şeylere, sıfırdan.

Tatlım şükretmekten başka ne yapılabilir ki? Daha beterleri var bak doğuda.
Biz Doğuda görev yapıyoruz, neler neler duyuyoruz, Allah göstermesin...
 
çocuk sahibi olmak bencillik, kendi egomuzu tatmin etmekten fazlası değil.

tamamen beklenti.
beni Anne baba yapsın beklentisi
yaşlanınca bana baksın beklentisi
sosyal statümü yükseltsin beklentisi ( çünkü toplumda çocuğu olmayanlara ya acınıyor ya umursanmıyor olanlar kadar)
bazı ailelerde çocuktan (ileride) para beklentisi bile var
hiç bir şey yoksa hayatımda bi değişiklik yapsın beklentisi içindeyiz.

ben de hep bunu düşünmüşümdür.
bizim şartlarımız bu kadar demeyi biliyolar da bakalım ben o şartları istiyor muydum?

bizim de ailenin durumu pek iyi olmadı yani aç açık değildik ama hiçbir lüksümüz de olmadı.
ev araba tatil iş bunların hiçbiri yoktu
akrabalara özenerek geçti senelerce

neden doğurdunuz beni diye sorduğum da oldu
madem iyi imkanlar veremeyecektiniz?
ama doğurmasaydık sen olmazdın falan gibi abuk cevaplar verildi.
olmasaydım olmadığımın farkında olmayacağımdan sorun yoktu bence :KK70:

mesela bir de kardeş yaptılar
bana arkadaş olsunmuş?
bence benim imkanlarımı daha da azaltmaktan başka bir şey değildi bu
haa ellerinden geleni yapmadılar mı
tabiki yaptılar
emekli olduktan sonra bile çalıştılar vs.
ama bilemiyorum ya, bence çocuğunun beklentileri istekleri ne olacak, nasıl imkanlarda yaşayacak, mutlu olacak mı bilemeden ve öngörmesi de mümkün olmadığından kumar oynuyoruz gibime geliyor.
katılıyorum, ben de böyle düşünüyorum. çok derin konular bunlar, belki hayatta pek fazla kafa yormuyoruz ama bunalınca en azından düşünmüyor değiliz. kafasına göre çocuk yapıp sonra beklenti içine girmek neyin nesidir ben bunu anlamıyorum. babam yaşlılığı için kaygı duyuyor mesela çünkü işi gücü yerinde değil, hiçbir güvencesi yok. çok şükür şimdi sağlıklı ve çalışabiliyor ancak daha şimdiden çalışmayı bırakan, emekli moduna giren insanlara özeniyor. hayatı boyunca emekli olamayacak mesela. neymiş ben bakmalıymışım, ben ne güne duruyormuşum, evlatmışım başladı yani alttan alttan. 2 kere boşandı bu adam yahu, bi annemden bir de sonra evlendiği karısından. patladım en son, senin yalnız kalmanın sebebi ben değilim, dedim. yaşlanınca ne olacakmışmış, onu yaşlanınca düşünürüz deyince kızıyor kavga etmeye çalışıyor benimle. ne iş yapacağıma karışır, nasıl para kazanacağıma karışır, laf eder. ya ben mecbur değilim ki. vicdansız biri değilim, yanlış anlaşılmasın ama sorgulayınca ortaya bu çıkıyor arkadaş. sen kafana göre çocuk yap, eşlerine de höt zöt yap kadınlar arkasına bakmadan kaçsın senden ondan sonra evlattan medet um. valla bu hayatta beklentiler olunca mutsuz oluyoruz benden söylemesi. işte böyle sıkıldığım zaman sıkıldığımı belli edince de saçma sapan konuşuyorlar. ya ben neden dünyaya geldim ki? şart mıydı? Allah'tan dik kafalıyım da kimse bana abuk sabuk dayatmalar yapamıyor yoksa yanmıştım hepten.

ekleme yapayım, bir tanıdık var, boşanmış kocasından, 2 çocuğu var kadının. yakında evlenecekmiş, istanbul'a taşınacak falan evlenince. annemler konuşuyordu, bu aileyi de az çok tanırım, boşandılar çocuklar hep harap oldu falan, bi ara annesi istemedi, bi ara babaları istemedi falan karışık. ben de şey dedim, ya çocukların burada bi düzeni vardı, şimdi istanbul çok kalabalık, çocuklar nasıl alışacak bir de yabancı bi adam falan dedim, kadının kız evladı var. annem hemen şey dedi, alışırlar ne olacak filan. bence mantıklı değil, dedim, yani çocuk yapıyorlar, sonra evlilik yürümüyor, dikiş tutturamıyorlar, sonra gidiyorlar başkasıyla evlenmek uğruna çocuğun hayatını alt üst ediyorlar, farklı şehir, çocukların babaları burada, akrabaları vs. herkes burada ama onlar hiç bilmedikleri bir şehre gidecekler... dedim. annem bana demediğini bırakmadı, yok kadın çocuğu var diye hayatını yaşamasın mıymış da ben ne bilirmişim falan filan. tam bencillik yani, burada da bu durumda olanlar vardır onlar yanlış anlamasın ama sen hem sormadan etmeden çocuk yap, sonra çocuğu istediğin yere sürükle, ardından ben hayatımı yaşayacağım deyip çocukların psikolojisinde, hayatında radikal değişiklikler yap. çocuk mutlu mu mutsuz mu kimsenin umrunda değil arkadaş.
 
Benim de kedilere koydugum suyu atiyorlar. Sonunda ustune yazi yazdim, bu hayvanlarin suyunun size ne zarari var atmayin diye. Hani buraya cop atanin... Seklinde kufur ederler ya, onlari daha iyi anladim resmen.

Bunun disinda hepimize iyi ve kotu duygular gelip gidiyor. Onlari benimsemek veya reddetmek kendi elimizde.

Ornegin aklima gelince sinirimi bozan kisiler gun icinde aklima geliyor ve cogu zaman kiskislamaya calisiyorum. Baska seyler dusunmeye calisiyorum.

İsini seviyor musun? Mesela insanin mutlu olmasi icin hayatindan belli olcude memnun olmasi lazim. Degistirebilecegin seyler varsa bir dusun derim.

Degistiremeyeceklerimiz icin de durumu kabul etmek lazim.
 
Benim de kedilere koydugum suyu atiyorlar. Sonunda ustune yazi yazdim, bu hayvanlarin suyunun size ne zarari var atmayin diye. Hani buraya cop atanin... Seklinde kufur ederler ya, onlari daha iyi anladim resmen.

Bunun disinda hepimize iyi ve kotu duygular gelip gidiyor. Onlari benimsemek veya reddetmek kendi elimizde.

Ornegin aklima gelince sinirimi bozan kisiler gun icinde aklima geliyor ve cogu zaman kiskislamaya calisiyorum. Baska seyler dusunmeye calisiyorum.

İsini seviyor musun? Mesela insanin mutlu olmasi icin hayatindan belli olcude memnun olmasi lazim. Degistirebilecegin seyler varsa bir dusun derim.

Degistiremeyeceklerimiz icin de durumu kabul etmek lazim.
şu an normal bir iş yapmıyorum, gidip dışarıda çalışmıyorum yani, internet üzerinden web siteleriyle alakalı birşeyler yapıyorum, üç beş kazandırıyor tabi kendime kadar. tabi adam gibi bir işim olacak ama işte önümde bir engelim vardı, o engeli kaldırdık şimdi evrak işleri kaldı geriye, ondan sonra iyi şeyler olacak inşallah. var yani planlarım, hedeflerim, hedefsiz boş yaşayan bi tip değilim ama hemen gerçekleşmeyecek elbette.

araba alıcam mesela ilk fırsatta, çok istiyorum. araba alıcam sonra onunla yakın yerlere kafa dinlemeye gideceğim, çeşme'ye falan, ailece de gideriz, kendim de giderim. 2. el pek pahalı olmayan birşey almayı düşünüyorum, sonra para kazandıkça modeli vs. yükselecek elbette.
 
Bu ara bu medyada çıkan haberlerden ötürü ben de bunaldım.
TedX'te Kadın diye bi konuşma var, dün onu dinleyip eşime patladım mesela.
Kadının toplumda yeri yok, bizi sindirmeye çalışıyorlar falan diye, adam şok oldu, yorulmayayım diye çalışmamı istemiyordu, dün ikinci üniversite okumak konusunda anlaştık mesela, tekrar başlayacağım bir şeylere, sıfırdan.

Tatlım şükretmekten başka ne yapılabilir ki? Daha beterleri var bak doğuda.
Biz Doğuda görev yapıyoruz, neler neler duyuyoruz, Allah göstermesin...
haklısınız, yani ben her zaman şükrediyorum, her gece uyumadan önce yapıyorum bunu. türkiye'de birçok kişinin yılda sadece birkaç kez ya da belki daha da az kaçıp gelebildiği bir şehirde yaşıyorum, insanlar nispeten daha medeni, daha çağdaş. birçok konuda diğerlerinden daha şanslı olduğumun farkındayım. Allah herkesi kötülüklerden korusun ya, ülkemizin üzerinden de şu kötü olaylar, terör vs. gitse insanımız da daha iyi olacak psikolojik olarak ya bakalım.
 
Bende 14 yaşımdan beri hem çalışıyorum,hem okuyorum. İstediğim şeylere çalışarak çok çok zor bir şekilde sahip oldum, tek başıma didinip duruyorum hala..Bazen çok ama çok yorulduğumu hissediyorum ve bende sorgulamaya başlıyorum her şeyi.. Ama bir şekilde yaşamak zorundayız, yaşıyorsak da bunu keyifli bir hale getirmemiz gerekiyor. Yoksa bunca kötülüklere dayanmak mümkün olmaz ki..

Mesela boş vakitlerinde sinemaya git, güzel şarkılar keşfet, kendine bir liste yap; onları gerçekleştirdikçe üstüne çizik attığında mutlu olursun. :) kendine yeni kitaplar al, yada tek başına bir cafeye git kahveni iç kitabını oku. Bazen bence tek başına olmak, kafa dinlemek her şeyin çözümü.. Yada annene babana küçük sürprizler yap, en basiti en sevdikleri çikolatayı al cebinden çıkar. Onların mutluluğu ile sen daha çok mutlu olursun. Ya da en en çok sevdiğin bir eşyayı ihtiyacı olan birine ver, o mutluluk da senin kalbini mis gibi yapar. :) Hayatı biraz güzel şeylerle yaşanılabilir kılmak gerekiyor. Madem bu dünyaya gelmişiz, elimizden geleni mecburen yapacağız. En azından huzurlu olmak adına.. :)
 
Bana da geliyor bazen o ruh hâli. İçim sıkılıyor nefes alamıyorum. Ahh anam beni niye getirdin bu leş dünyaya diyorum ama yaşıyoruz işte yine de hayat güzel diye düşünmeye çalışıyorum.

Genelde müzik dinlerim böyle zamanlarda iyi gelir tavsiye ederim.
 
hanımlar merhaba, bu aralar her zamankinden fazla sıkılıyorum, konu falan açmazdım aslında ama öyle içimi dökmek istedim. cümle baş harflerini büyük yazmadığım için özür diliyorum, böylesi daha basit geldi şimdilik.

bende bu aralar birşeyler var, ne olduğunu bilmiyorum. devamlı sıkılma halindeyim, yani bunalıyorum. hiçbir şeyden memnun olamıyorum bu aralar, her şeyden şikayet eder oldum. dışarı çıkıp gezsem kalabalık beni boğuyor, insanların kabalıkları, saçmalıkları beni bıktırdı. evde otursam ailem ufacık şeylerde bile gözüme batıyor. her şeyi de sorgular oldum, en basitinden mesela ailemiz bizi dünyaya getirirken zaten bize sormuyorlar, bunun imkanı da yok, düzen böyle falan filan biliyorum ama aile dünyaya getiriyor... her ailenin her şeyi birbirinden farklı, benimkiler mesela 14-15 sene sonunda ayrıldı, hiçbir maddi varlığa sahip değiller, ne ev var ne araba, ancak geçinecek kadar para var hepsi o. ben hayatımda doğru düzgün tatil bile yapmadım, yapamadım, onlar da aynı şekilde. 1 aydır falan neredeyse böyleyim, bir durum yaşadım ve o zamandan beri düşünüyorum, üniversiteyi bitirdim ama bitirmem gerekiyordu, onu bile kredi borcuyla (kyk) bitirebildim, yurtta kaldım 4 sene, her şeyim kıt kanaatti bir de o kadar insanla yaşamak zorunda kaldım, sinirlerim o kadar çok yıprandı ki artık daha tahammülsüz ve sinirliyim mesela. ailem beni dünyaya getirmiş de birşey olduğunda ve ne bileyim paraya falan ihtiyaç olduğunda "biz bu kadar yapabiliyoruz, bizden bu kadar" falan deyip kenara çekildi. halime her zaman şükreden bir insanım, sıkıntım varken bile bunu asla ihmal etmem ama hep bizden daha kötü hayatlara bakıp bakıp "buna da şükür" diye diye geçiyor hayatımız. bu ne kadar doğru ki? mesele oradan bakınca para gibi gözükebilir aslında ama değil, ben sadece örnek verdim. parayı elbette kazanabilirim, şimdilik kendime yetecek kadar kazanıyorum da zaten ama mutlu muyum? hayır.

sürekli sorgulama modundayım, bir taciz haberi çıkar mesela, yahu kadın olmak zor, mesela ben (empati yaptığım için) neden kadın olmam sebebiyle tacize uğruyorum? neden benim kıyafetime karışma hakkı görüyor insanlar? neden benden iş-güç yapmam beklenirken erkeklerden beklenmiyor (evimizde örneği var), ben neden sırf cinsiyetimden dolayı sıkıntı yaşıyorum bu ülkede? gibi gibi şeyler geçiyor aklımdan öyle zamanlarda. aile çocuğu dünyaya getiriyor ve iyi bir bölüm falan bitirmesini, iyi bir yerde çalışmasını bekliyor, beraberinde daha farklı beklentiler falan oluyor hep yaşıyoruz bunu... ya iyi de ben mi istedim dünyaya gelmeyi? ben bu beklentileri karşılamaya mecbur muyum? ailem,ne annem ne babam, bir kere bile hayatımda olan biteni sormadı, canın mı sıkkın, iyi miyim, mutlu muyum, kafam mı karışık, ne istiyorum ne istemiyorum vs. bunların hiçbiri yok. ben her şeyle kendi başıma uğraştım hep, aynı şeyi kardeşime de yapıyorlar, çocuğun dersleri kötüydü, debeleniyordu ama tembelleşiyordu... annemin falan umrunda olmadı, ben uğraştım da biraz düzeldi.

sadece benim hayatım, benim ailem de değil, bazı ailelere bakıyorum mesela daha fenalar. arkadaşlarımın ailesi evlen falan diye baskı yapıyor örneğin, düşünsenize, kızı doğurmuş, bir şekilde okutmuş kız 24 yaşına gelmiş, işsizlik var tabi iş bulamamış, küçük yerde yaşıyor üstelik ve kalkıp kıza "evlen artık, yaşın geliyor, torun sevelim" diye baskı kuruyor. pardon da ne hakla? tam cinnetlik bana göre ama ülkemizde çoğu kişiye göre bu çok normal. evlilikte, bir evde çalışsa da çalışmasa da evin iş güç yükünün kadının üzerinde olması, öyle kabul edilmesi, kadının göreviymiş gibi lanse edilmesi, erkek de bir işin ucundan tutunca sanki herif lütfediyormuş gibi "ay ne iyi kocan var yardım ediyor, öp başına koy" denmesi... ya bunlar normal mi?

çok uzattım farkındayım, şimdi buraya gelip "okumadım/kör oldum" falan yazanlar olacak :) işte kısasını arayanlar için SIKILDIM, BUNALDIM, HER ŞEYİ SORGULUYORUM BEN NEDEN BURADAYIM, HATTA BEN NEDEN YAŞIYORUM Kİ falan gibi şeyler. uzun lafın kısası bu. geldiler yani bana... e bana birşeyleri sevdirecek birisi de yok, aşksız da bişeyler yapamıyorum, içim almıyor. hayatımda aşk varken her şeyi o kadar güzel görüyorum, o kadar güzel görüyorum, içim öyle güzel bir huzurla kaplanıyor ki sormayın. ama o da yok bu aralar işte.

çalışır daha çok para kazanırım, araba da alırım ev de alırım kazanabildikten sonra, sorun bu değil. 4 sene yurtta kaldım mesela, üniversiteyi o şekilde okudum ve o dönem benim için güzel değildi, hep bunaldım, sinir ve stres doluydu. o günler geçip gitti, geride kaldı ama ben insanlardan ciddi ölçüde uzaklaştım. güven yok, samimiyet yok, herkes tek ayak üstünde kaç yalan söylüyor acaba diye diye milletten de iyice bıktım. burada da geldim gözlerinizi kör ettim, kafanızı şişirdim, kusura bakmayın...
Tüm bunlara ek olarak bir de "ben ne işe yarıyorum ki" hissi geliyor ilerleyen süreclerde insana. Belki hafif bi depresyon baslangıcı, belki de yasadıklarınızın agırlıgından dolayi girdiginiz bir sürec. Ama her ne olursa olsun bu sorgulama süreci insana baska pencerelerden bakmayı saglar. Yalnız kalabileceginiz bir yer secin ve kendinizi saatlerce dinleyin, bi deftere düsüncelerinizi yazın. Bir süre sonra düsüncelerinizin agırlıgı altında ezilmekten vazgececeksiniz
 
ben kanbağına inanmam mesela konu sahibi.beni üzen sömüren insan anne dışında kim olursa olsun hayatımdan çıkarırım.yaptım da gerek dayı gerek kardeş vs.anne hakkı na değer verırım sadece.bana baksın diye evlat yapılmaz.babana da acıma.İnan sen hiç aile kurmasan çalışıp ölene dek ona baksan nolacak bu kız demez memnun olur.acıma acınacak duruma düşersin konu sahibi
 
haklısınız, yani ben her zaman şükrediyorum, her gece uyumadan önce yapıyorum bunu. türkiye'de birçok kişinin yılda sadece birkaç kez ya da belki daha da az kaçıp gelebildiği bir şehirde yaşıyorum, insanlar nispeten daha medeni, daha çağdaş. birçok konuda diğerlerinden daha şanslı olduğumun farkındayım. Allah herkesi kötülüklerden korusun ya, ülkemizin üzerinden de şu kötü olaylar, terör vs. gitse insanımız da daha iyi olacak psikolojik olarak ya bakalım.
Çok yıprandık ülke olarak, Allah yardımcımız olsun inşallah...
Bak ne kadar şanslısın, çoğu böyle bi şans elde edemiyor :)
 
Back