Howl'un Kitap Yorumları 📚

7 - 14 Yaş Eğitiminde 100 Temel Kural

Pedagog Adem Güneş okul çağı çocuğu da dediğimiz 7-14 yaş dönemi çocuklarıyla ilgili bilgileri kısa başlıklarla anlatmış. Yazarın daha önce bir çok konferansına katılmış çok da kıymetli bulmuştum anlattıklarını, hakeza youtube da dinlediğimde de aynı şekilde düşünmüştüm. Fakat aynı etkiyi kitaplarında yakalayamıyorum maalesef .Yine bu kitabında da çok tekrar ve de fazlasıyla genelleme yaparak herkesin aslında bildiği noktalara yer vermiş. Kisaca onlara baskı yapmamamizi,bagirmamamızı,güven vermemizi,haklarina saygı duymamizi v.s anlatmis. Açıkçası kitabın adına ve yazara olan güvenime aldanarak çok güzel bilgiler edinecegimi dusunerek almıştım kitabı ama umdugumu bulamadim. Fakat bu yaş grubu ile ilk kez muhattap olacak olan, tecrübem yok nasıl davranmalıyım diyen eğitimciler ve ebeveynler için faydası olabilir .

"Marifet çocuğa gelecek hazırlamak değil, çocuğu geleceğe hazırlamaktır "
 
Hüznün İsyan Olur - Ahmet Telli

Daha önce hiç şiir kitabı okumamıştım. Bazı şiirlerini beğendim, dürüst olmak gerekirse bazıları biraz anlamsız geldi, bilmiyorum aslında şiirden pek anlamam, veya her şiiri sevemiyorum. Çok beğendiğim şiirler de nadirdir aslında.
Okuyanların yorumlarına baktım biraz, genel olarak beğenilmiş bir kitap, şiir sevenlerin okuması lazım sanırım :) şiir konusunda yanlış kitaptan mı başladım bilemiyorum, bana pek hitap etmedi. Şiir seviyorsanız okuyabilirsiniz

"Günlüğü yoktur hüznün,
hiç bir zaman da tutulmayacaktır."
 
Her yerde kan var. Ayşe kulin
Abdülmecit dönemi anlatan bı kitap. Tarihi bı kitapin bu kadar akıcı ve anlaşır sürükleyici olması cok iyiydi. Ben biraz sıkıcı olabilir diye eline aldım fakat merak içinde okudum. Ozamn sarayın içinde olan entrika ve Abdülmecit ölümü Murat'ın tahta çıkışı anlatıyorlar çok beğendim. Tavsiye ederim
 
Necati Cumalı- Zeliş (Tütün Zamanı-1)

Su gibi akıp giden bir kitaptı.

Kitap Urla'da bir arada yaşayan Türk ve Rumlarla ilgili bilgi vererek başlıyor. Sonra mübadele döneminden ve Rumların göçmelerinden, onların yerine gelen Türklerin yerleştirilmesinden kısaca bahsediyor. Gelenler kasabadaki halka tütün ekmeyi öğretiyor. Bu hikaye içinde Zeliş'in ailesini ve Zeliş'i tanıyoruz. Zeliş aşık oluyor ve aşkı uğruna herkesi karşısına alıyor.
 
Merhabalar,
Hanımın Çiftliği'ni (2. Kitap) bitirdim.
Orhan Kemal zaten çok sevdiğim bir yazardır. Yine kaleminden buram buram Çukurova kokan bir eser dökülmüş. Romanın esas konusu Adana'nın varoşlarından birinde yaşayan Güllü'nün Serap Hanım'a dönüşmesi. Hırsları, hayalleri, arzuları, aşkları, açıları, biraz sonradan görmeliği... Ve beni Güllü'yle ilgili en çok etkileyen aslında içindeki bir türlü dolduramadığı duygusal boşluk.
Öte yandan çok partili hayata geçiş dönemini de yakından görüyoruz. Halkın ilk kez farklı bir iktidar görüyor olmasının yarattığı şaşkınlık, çıkarlara göre şekillenen parti çatışmaları, yeni partinin iktidara gelmesiyle değişen ekonomi gibi durumları da gözlemliyoruz.
Aynı zamanda Orhan Kemal'in neredeyse her romanında olduğu gibi burada da ağa köylü çatışması mevcut. Nesilden nesile aktarılan kan ve toprak davaları, zengin toprak sahiplerinin hırsı ve köylünün öfkesi de romanı şekillendiren başlıca unsurlardan.
Ben kitabı beğendim. 50'ler Türkiyesine bakmamızı sağlarken sıkmıyor, yormuyor, akıp gidiyor. Yöresel ağızla yazılması da bir artısı.
Puanım: 8/10.
 
Zülfü Livaneli - Leyla'nın Evi

Kitap belki de hayatlarının kesişme ihtimali en az olan üç insanın hikayesini anlatıyor: Roxy, Leyla Hanım ve Ali Yekta Bey.
Birbirlerinden bağımsız hiç ortak noktası bulunmayan üç hayat. Leyla Hanım köklü bir aileden gelme, bir paşa torunu. Aile yadigarı yalısından çıkarılması ve evini geri alma adına gösterdiği mücadeleyi okuyoruz kitapta. Leyla'nın Hikayesine ömrü boyunca İstanbul'un konaklarında, yalılarında uşaklık mesleğini nesilden nesilde aktaran bir ailenin oğlu olan Ali Yekta Bey ve hiç sevemediği bir aileye doğmuş, baskılarla sevgisizlikle büyümüş ve bu sevgisizliğin öcünü hayattan almaya çalışan Roxy (Rukiye) dahil oluyor.

Livaneli birbirinden ayrı bu üç hikayeyi hiç sıkmadan çok güzel aktarmış ve birbirleri ile karşılaşmalarının hikayesini çok güzel yazmış. Yazarın içinde bulunduğu toplumun her karakterine ayrı ayrı hakim olması hayran olunası
Ben kitabı çok severek okudum.
 
Amok Koşucusu/Stefan Zweıg

Hint Adaları’nda görev yapan bir doktordan bir gün gizemli ve zengin bir kadın yardım ister.Doktor ilk başta kadının tavrından ötürü talebini reddeder.Fakat sonra bundan pişman olur ve kadına yardımcı olabilme arzusu ile dolar ve hikaye başlar .
Yine kısa ama güzel etkileyici bir kitabı idi beğendim
 
Ayşe Kulin - Tutsak Güneş

Kulin bu kitapta politik, sosyolojik ve ekonomik bağlamda tam anlamıyla devlete bağlı, devletin kontrolü altında olan bir distopyada toplumun içindeki belli bir kesimin bu düzenden kurtulmak adına gösterdiği mücadeleyi anlatıyor.
Kitap için yorumum şu: Politik olarak 1984, sosyolojik olarak ise Cesur Yeni Dünya'nın Türk versiyonu. Bu bakımdan bana sürekli bu kitapları hatırlattığı için ben sevemedim, üzgünüm ama çok özgün gelmedi maalesef.
 
Ahmet umit kar kokusu
TKP üyesi on kadar öğrenci moskavada eğitim almaya gönderilir. Fakat orda bı arkadaslari öldürülür. Bunun sonunda Sovyet polisleri devreye girer ve serüven başlar. Güzel bı kitaptı. Ahmet umit klasiklerindendi . Fakat diğer kitaplarına göre bı tık heyecansizdi. Belki de çok Ahmet umit okudugumda bilemiyorum. Katili önceden billebildim yinede cok beğendim akiciydiydi.
 
Sabahattin Ali değirmen
Arkadaşlar kısa hikayelerden oluşan bı kitapti. Ben hikayeleri çok iyi bulmadım . Aslında Sabahattin Ali'yi çok severim ama hikayede olsa başarılıdır diye elime almıştım
Çok basit hikayeler vardı. Yinede okumak isteyene tavsiye ederim zaten cok kucuk bı kitaptı..
 
Piruze Sinan Akyüz
Turkbi kızın Şam'da yaşadığı hayatı anlatiyo. Sonu biraz hüzünlü bitiyor. Çok kucuk yaşta evlenip çok sıkıntı çekiyor. Ben lise öğretmeniyim öğrencilerimin okuması gerektiği bı kitapti bana göre Ders amaçlı. Akıcı bı dili var iki günde bitti . Tavsiye ederim.
 
Aksam Yildizi-Iskender Pala

Kitapta Gobeklitepe'nin kurulus hikayesi, insanlarin nasil tapinagi oldugu ve oradaki figurlerin neden, nasil islendigi, t seklindeki taslarin nasil ve neden yapildigi anlatiliyor. Ancak bu anlatim bir roman ve kurgu üzerinden ilerliyor.

Anlatilanlarin gercek olup olmadigi tabiki bilinmiyor. Bilimsel arastirmalar ve Iskender Pala'nin kendi gorusleri sonucu ortaya cikan bir roman. Kitap gayet akiciydi. Oralari gezip gorduyseniz okurken gozunuzde canlaniyor ve kendinizi o zamanlarin icinde buluyorsunuz. Ben kitabi begendim. Begenmemek ne haddime zaten
 
İnsancıklar /Fyodor Dostoyevski

Roman yaşlı bir katip olan Makar Devuşkin ile genç kimsesiz bir kız olan Varvara Alekseyevna ‘nın birbirine yazdığı mektuplardan oluşuyor.Mektupların içeriğini dönemin şartları ,karakterlerin yoksullukları bundan dolayı düştükleri çaresizlikler ,birbirlerine yaptıkları fedakarlıklar oluşturuyor.Okurken bende onlarla hüzünlenip mutlu oldum.Aralarındaki bağ çok güzeldi, sonu da hüzünlendirdi iyice

Dostoyevski nin 24 yaşında yazdığı ilk kitabı imiş ve geleceğinin ne olacağını ispatladığı bir eser olmuş gerçekten beğendim
 
Aziz Bey Hadisesi/Ayfer Tunç

Yazarın okuduğum ilk kitabı.Doğru bir seçim yaptığımı düşündürdü.
Kitap ismini aldığı tambur sanatçısı Aziz Bey in sonunu getiren olaydan başlayıp nedenlerini,hayatını,aşklarını,yanılgılarını anlatıyor.
Ah Aziz Bey biraz kibirli,fazla özgüvenli bir çok şeye geç kalmış Aziz bey ..

“Yine hicran ile gün bitti,güneş battı gönül
Yazık,Ümit seni bir gün daha aldattı gönül..”
 
Bir Çift Yürek/ Marlo Morgan
Avustralya’da bir kabile olan Aborijinlerle ilgili bir araştırma yapan Amerikalı bir doktor ,kabileye katılıyor ve onlarla üç dört ay bir ruhsal yolculuğa çıkıyor.Onların yaşamlarını,doğaya,hayvana,insanlara olan düşüncelerini,davranışlarını ,çöl hayatında hastalıklarla ve yaşamla nasıl mücadele ettiklerini ,kendilerine ait yöntemlerini ,ritüellerini telepatiyi öğreniyor.
Kitap öyle etkileyici ki kendinizi onlarla o çölde o yolculukta hissederek ilerliyorsunuz.
Ben çok beğendim.

“Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir.”

“Herkesin şifacısı kendi içindedir.”

“Bir sınavı geçmenin tek yolu bu sınava girmektir.”
 
Herhangi bir yöne doğru açılın ve gelişin, ödülünüz hem sevinç hem de acı olacaktır. Dolu dolu yaşanan bir hayat aynı zamanda acıyla da dolu olacaktır. Ama bunun tek alternatifi dolu dolu yaşamamak ya da hiç yaşamamaktır.
Az Seçilen Yol
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…