Merhabalar,
Hanımın Çiftliği'ni (2. Kitap) bitirdim.
Orhan Kemal zaten çok sevdiğim bir yazardır. Yine kaleminden buram buram Çukurova kokan bir eser dökülmüş. Romanın esas konusu Adana'nın varoşlarından birinde yaşayan Güllü'nün Serap Hanım'a dönüşmesi. Hırsları, hayalleri, arzuları, aşkları, açıları, biraz sonradan görmeliği... Ve beni Güllü'yle ilgili en çok etkileyen aslında içindeki bir türlü dolduramadığı duygusal boşluk.
Öte yandan çok partili hayata geçiş dönemini de yakından görüyoruz. Halkın ilk kez farklı bir iktidar görüyor olmasının yarattığı şaşkınlık, çıkarlara göre şekillenen parti çatışmaları, yeni partinin iktidara gelmesiyle değişen ekonomi gibi durumları da gözlemliyoruz.
Aynı zamanda Orhan Kemal'in neredeyse her romanında olduğu gibi burada da ağa köylü çatışması mevcut. Nesilden nesile aktarılan kan ve toprak davaları, zengin toprak sahiplerinin hırsı ve köylünün öfkesi de romanı şekillendiren başlıca unsurlardan.
Ben kitabı beğendim. 50'ler Türkiyesine bakmamızı sağlarken sıkmıyor, yormuyor, akıp gidiyor. Yöresel ağızla yazılması da bir artısı.
Puanım: 8/10.