8.5 yıllık birlikteliğin ardından evlendik. Daha üç ay olmadı evleneli. Daha önceki konudan bilenler bilir belki, yatak odamızda sıkıntılar vardı. Şimdi uzun uzun anlatmak istemiyorum, mecalim yok gerçekten. O kadar yalnız hissediyorum ki bu konuyu açacak güvenebileceğim kimsem yok.
Dün yakın bir arkadaşımızı sevgilisiyle akşam çayına davet ettik. Şans bu ya dedem de hastalanmış onu da görelim dedim eşime, akşama hazırlık yetişir zaten diye düşündüm. Eşim de hazırlandı benimle, sonra bir ton bahane. İşte kargom gelecekti, dedi. Gerçekten de o gün gelecek bir kargosu vardı ama ürettiğim tüm çözüm yöntemlerine bir şey buldu. Mahalle bakkalına bıraksınlar, apartmanın posta kutusuna bıraksınlar gibi tüm çözümleri reddedip en sonunda tamam sen gelme o zaman dediğim an hemen kabul etti. Ben nereden bileyim adam ben evden çıkınca direkt cinsel içerikli oyunlara sarıyor!
Eve döndüğümde kargosu gelmişti, bilgisayarın başındaydı. Kargoyla alakalı bir sorunu çözmeye uğraşıyordu. Bilgisayar odamızda ufak bir yatak var o yatağın örtüsü bozulmuştu. Dedim burada mı uzandın ama ben hala olaya uyanmış değilim. Öylesine sordum, cevap vermedi. Ben de üstüne gitmedim.
Sonrasında arkadaşlarımız gelecek ya, hazırlığa başladım. Hazırlıklar bitti oturdum artık, eşim yanıma geldi. İçine anahtar, sigara vs koyduğumuz bir fanus var. Onun içine baktı karıştırdı biraz. (Burada bir detay vereyim, kayinvalidemlerin hemen bizim evin bir kat altında boş evleri var. Onun anahtarı da o fanusta) Sonra bir sigara aldı, kulağının arkasına takıp hiç tanımadığın bir arkadaşının adını verdi ve "Ahmet beni evin önüne sigara içmeye çağırdı, inip geliyorum." dedi. Ben de tanımıyorum çok iyi şekilde Ahmet kimdi diye sordum, köyden arkadaş çok samimi değiliz dedi. Hı tamam dedim, sonra evin içinde takılıyorum kendi halimde. Bir sigara alıp içtim ben de balkonda. Sonra içeri girdim, bilgisayar odasından bir şey alacaktım. Bilgisayar ekranı iki tane, biri diğerinden daha küçük ve görüş açımın tersinde. O küçük ekranın hareket ettiğini gördüm. Bi baktım c.nsel içerikli oyun dönüyor. Bekarken oynadığını biliyordum, böyle şeyleri ben uzaktayken yapmasına hiçbir zaman ses çıkarmadım zaten. Ama evliyken kesinlikle bunu yapamazdı. Özellikle diğer konuyu bilenler bilir. Bana dokunmadığı halde gidip o pis oyunları oynarsa, sevki bana değil de onlara uyanırsa bu evlilik benim için bitme noktasına kadar da gider. Ben bayağı bi izledim oyunu. Telefonu bilgisayara bağlamış, her neredeyse telefondan oyun oynuyor.
Benim elim ayağım titremeye başladı hemen aradım, baktım oyun durdu. "Ne oldu askim?" Dedi. Ben renk vermedim, markete git diyecektim para varsa sende deyip olayın üstünü kapadım. Sonra o fanusu çok incelediği aklıma geldi. Bir baktım boş evin anahtarı yok orada. İndim eve kapıya abandım. Ayakkabılarını da içeri almış. Oyle organize hareket ediyor salak, ya da öyle hareket ettiğini zannediyor. Kapı kilitliydi. Elimle vurdum vurdum, askim sen misin dedi. 1 dk aciyorum dedi. Açtı sadece gözlerine baktım. Eve gelip bilgisayari komple fisinden çekip kapattım. Anladı orada ne boklar yedigini öğrendiğimi.
Ben öfkeli şekilde iletişim kurmayı reddediyorum. İlk hissettiğim duygu öfke oldu. Ama kendimi tuttum çok az bağırdım, senden iğreniyorum dedim. Telefonu elinden aldım, ne whatsaptta ne de arama kaydında Ahmet ismi yoktu. Belki bir ümit gerçekten onun yanına gidecektir yalan söylememiştir dedim ama o da yoktu. Bunun üzerine bagirmadim telefonunu fırlatıp gittim.
Bir de peşimden gelip bana demez mi manipulasyoncu pez*venk, 'İşte ben bu oyunu oynayıp 31 çekmiyorum sadece oynuyorum sen böyle aşırı (!) tepkiler veriyorsun bilmem ne'
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü 9 senedir tanıdığım insan bana gözümün içine baka baka hiç dili sürçmeden, utanmadan yalan söylüyor. Organize şekilde yalanlarını destekleyecek planlar yapıyor ve ben aşırı tepki vermiş oluyorum.
Tüm ilişkimiz gözümün önünden geçti. Ben kendimden çok ona güveniyordum. Hiç sorgulamadan güvendim. Oyunu oynamasından çok bana bu kadar rahat yalan söyleyebilmesi benim canımı çok yaktı. Arkadaşlarımız gelmeseydi muhtemelen oyunu oynadığını fark ettiğim an evi terk ederdim.
Dün geceden beri görmezden geliyorum. Ben önce salonda uyudum. Beni yatak odasına getirmiş kendisi de bilgisayar odasında yatmış.
Bu da benim çiçeği burnunda yeni gelin olarak erkeklerin ne kadar güvenilmez ve aşağılık varlıklar olduğunu anlama hikayem. Allah topunu kahretsin. Benim için en hassas nokta yalandır. Bir insan gözlerime bakarak bana yalan söyleyebiliyorsa her boku yer, ondan korkarım. Bir daha nasıl güvenirim bilmiyorum.