Hic yasamasa daha iyi olacak olan ben

 
Ben de ortamlarda rengini belli etmeyen göze hiç batmayan o insanlardan olmayı hep isterdim. Bir konuda kötü fikirleri olan birini gördüğümde yorum yapmadan duramıyorum yok yere bozuşuyorum. Ya da biri beni üzdüğünde illa ona bunu belli etmem gerekiyor. Dışa dönük biri olduğumdan bir hatam olduğunda da çok göze batıyor çok iyi olduğumda da göze batıyor milletin sidik yarışıyla uğraşıyorum. Belki de bu vakitten sonra ben de değişemiycem. Belki de Her durumun bir avantajı vardır diyip kendinizi avutun derim. Ben suskun insanları bilge bulurum genelde dostumu onlardan seçerim
 
İşiniz var sevgiliniz var ne güzel işte.
Ortamdaki sohbeti dinleyin keyif alın şimdi burada bir şey söyleyeyim insanlar çok beğensin çok gülsün eğlensin diye değil kasmadan içinizden geldiği gibi davranın.
 
Öz güven probleminiz var sanırım. Ortamlarda konuşabilmek, sohbeti sevilen bir insan olmak için en faydalı şeyin kitap okumak olduğunu söyleyebilirim. Bol bol kurmaca okuyun. Özellikle Dostoyevski, Peyami Safa, Sabahattin Ali, Jose Saramago vb. tavsiye ederim. Gözlem yeteneğiniz, olaylara ve kişilere bakış açınız değişir. Kendinizi geliştirirsiniz. Genel kültürünüzü artırmak için bulmaca çözmeyi, köşe yazısı okumayı, belgesel(silah endüstrisinden tutun da dünyadaki diktatörlerin hayatına, güncel olaylardan hiç gidemeyeceğiniz ülkelerdeki yaşamlara, bilimden sanata kadar her konuda belgesel var) izlemeyi de tavsiye ederim. Bunları yaptıkça birçok konuda bilginiz ve fikriniz olacak. Olaylara farklı açılardan bakabileceksiniz, fikirleriniz kabul görecek. Kendinize güveniniz artacak böylece. Uzun ama en az maliyetli yol bu. Üstelik öğrendikçe mutlu olmanın keyfi paha biçilemez.
 
 
Ya neden kendinize bu kadar yükleniyorsunuz? Siz kendinize böyle davranıp,böyle görürseniz insanlarda öyle görür. Herkes sosyal bir kelebek,espiri makinası olmak zorunda değil ki?

Onlar laf atmıyorsa siz atın günaydın,naber,nasılsın diyin. Havadan sudan,gündelik şeylerden bahsedin. Böyle böyle daha çok ortak nokta bulup sohbeti ilerletirsiniz.
 
Hayatı yeniden keşfedin , iyi hissetmek ve akış adlı kitapları şiddetle tavsiye ederim bunların yanında profesyonel yardımda alabilirsiniz. Beyhan budağı da YouTube’dan takip edebilirsiniz izlemek ve okumak yetmeyecek en zoru hayata geçirmek olacak yaptıkça beyninizi istediğiniz şekle sokabilirsiniz zamanla bol çaba ve sabır gerekecek tabi çözümsüz değil
 
Tiyatro grubu gibi bir ortam sizin acilmaniza fayda saglar. Kendi sevdiginiz bir alanda insanlarla iletişime gecmeye deneyebilirsikiz. Herhangi bir Hobby olabilir bu.

Ben aşiri konuşkan ve herkesi güldüren, girdigim ortamda 5 dakika icinde insanlarla şakalaşalan bir insanim ama eşim soguk ve sessizdir mesela. Kimseyle şakalaşmaz ve cok resmi takilir. Onun öyle olmasi benim cok hoşuma gidiyor. Sevgilinizde sizi oldugunuz gibi seviyordur.
 
Ayni seyleri yillarca yasadim ve calisma ortamimdan hep nefret ettim.her sabah ise giderken karnima agrilar girerdi.Ama simdiki aklim olsaydi terapi alirdim pskiyatriste giderdim bu halimi cozmeden evlenmezdim.Maddi durumumuz cok sukur iyi sayilir ama insanin calisip kendi parasini kazanmasi kimseye yuk olmamasi baska bir sey.
 
Aynı şey ben ve eşim içinde geçerli bazen onun daha mesafeli olmasına takılıyorum ama bu benim değil onun sorunu bende insanları güldüren şakalaşan biriyim eşime göre daha çok gülüyorum sanırım onunda biraz gülmesi iyi olurdu
 
Çalışmak her şeydir. Yıllarca kamu personeli olan ben, deprem sonrası çalışamadım ciddi psikolojik sorun yaşadım. Eşimin maaşı ortalamanın üzerinde ama çalışmak her şeydir.

Ev hanımları yıllarını verse bile çoğu eşin gözünde çalışan eşe daha saygı duyuyorlar. Sebebi ise evde olanın yaptıklarını görmezden gelip normalleştirmek, bana mecbur saçmalığı (istisnalar hariç)

Çalışan eş profili en başta ekonomik olarak özgür ve erkeğin yapabildiği bir çok işi daha iyi yaptığından dolayı içten içe bir korku salınıyor. Çalışan kadının özgüveni daha yüksek olduğundan ta en başından hadlerini biliyorlar.

Ve şu devirde erkeğinde Çalışan eş istemesi gayet normal çünkü ekonomi kötü. Benim eşimde bunu isteyen biri ama %100 para için değil. Ev de durmanın bana yaramadığını, öz güvenimi kaybedeceğimi, asosyal olacağımı biliyor ve mutsuz bir eş istemiyor.
 
34 yaşına kadar aşamadıysaniz kendi kendinize aşamayacaksıniz demek ki.ilaç desteği alın.işin var, sevgilin var.çocğu insandan daha başarılısın yani.
 
Ailenizden, yetistirilme tarzinizdan yahut kardeslerinizin size davranislarindan vs mi kaynakli bu durum ? bunu belirlediniz mi?
oncelikle tek kisilik arkadasliklarda konusmaya, kendinizi acmaya calisin.. coklu ortamlarda zaten cok disa donuk insanlar hep onceligi alir, digerlerine pek laf dusurmezler... siz kafanizin uyacagi 1-2 kisiyle gruplasmaya calisin. onlarla konusa konusa alisir rahatlarsiniz misal 1 kez topluluga sunum yapsak heyecandan yerimizde duramiyoruz fakat bu durum siklastikca heyecanimiz azalir, sizdeki de bu sekilde zamanla dagilir umarim . fakat siz kendinizi kapatmayin , aktivitelere falan katilmaya calisin, tanimadiginiz insanlarla ufak ufak sosyallesmeye calisin. kolayliklar dilerim
 
Siz de muhakkak psikolojik destek alın ve bazen ilaçlarla destekleniyor. Sizin anlattığınız profilde biri aile, eş, sevgili, iş hayatında sürekli eziklenir insanlar acımasız maalesef. Acı gerçektir ki sesi çıkan, hak arayan insanlar hangi ortamda olurlarsa olsunlar kaba tabirle "İte dalanacağıma, yolu dolanayım" dedikleri hesap ötede oynarlar. Kastım saygısız ve kaba olmak değil. Sessiz kalırsanız tepenize binen çok olur. Ama birisi sizin üstünüze vazife olmayan bir şeyi talep ettiğinde karşı çıkarsanız sizi o şekilde benimsediği için kafasında bunu normalleştirir ve talep etmez.

Herkes bıcır bıcır olmak zorunda değil. Ben her ortamda tarif ettiğiniz şekilde bıcır bıcır birisiyim ama herkese değil tabii ki. Gereken mesafe vardır. En yakın hem iş, hem dostum olan bir arkadaşımda fazla konuşkan değil. İş ortamında işini yapar, sohbete çok katılmaz, arkadaş edinmez veya edinemez ama kendini ezdirmez sert bir mizacı vardır.

Hatta onu ilk gördüğümde başka iş arkadaşları "Soğuk nevale, suratsız, konuşmayı bilmez vs. Dediler ama ben tanımayı seçtim ve çok sağlam bir dostluğumuz var şu an.

Siz kendinizi sevseniz aşagılamazsınız
her insan aynı olmak zorunda değil. Bir insanın konuşkan olması, espri yapması zeki olduğu anlamınıda taşımaz.

Nerde okudum tam hatırlamıyorum ama 2 cam varmış birisi kırık, birisi sağlam. Sağlam olana insanlar taş atmıyor ama kırık olan, nasılsa kırık diye taş atıyor. Siz sağlam ve ben herkesten değerliyim demezseniz sizi kırmaya devam ederler.

"Ben ve Hayır" demeyi öğrenin. Mesela ortak bir pasta alacaksanız Siz çilekten hoşlanmıyorsanız bunu "BEN çilekten hoşlanmam HAYIR " demelisiniz. Başka bir arkadaşınız sizin sevdiğinizi sevmiyorsada bencil olmadan orta yolu bulmalısınız ama ne o, ne Siz ödün vermeden.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…