• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

hiç tadım tuzum yok

Erkek kardeşim şuan Malatya'da görevlendirme den dolayı deprem olmuş yine sanırım kendisini pencereden atmış daha önce bizde büyük bir deprem atlattık çoğu akrabamizi arkadaşımızı kaybettik hatta ben bir hafta sonra sozlenecegim adami kaybettim bı iki ay evden çıkmadım hatta artcilar oluyordu bilerek eve giriyordum geceleri kabus üstüne kabus sonra o halde sinava girdim aynı yıl üniversitesi yi kazandım nasıl kazandım inan bende anlamış değilim nitekim on yıl geçti ve ben şuan evliyim ve hamileyim sarilmayacak yara iyi olmayacak hiç bir şey gecemeeyecek acı yoktur bu hayat ta rabbim içimizi soğutuyor Allah bir daha kimseye getirmez inşallah
zamana ihtiyacımız var. gerçekten başkasının acısını hissedebiliyorsan insansın sözü çok doğruymuş. kalbim acıyor bu sebeple artık bakamıyorum haberlere falan.
 
Ben kotu sureclerde kendime zaman veririm. En son bosandigimda kendime sure verdim, durusmadan sonra 1 ay. Bu 1 ay icinde hersey serbest. Duzensiz uyku, yemek, sigara, kahve, asosyallik ama 1 ay sonunda hersey normale dönecek. O sure benim sindirme ve kabullenme zamanim. Bunlari bunlari yasadim, hayatta hersey var, hayat devam ediyor gibi telkinlerde bulunurum kendime. Sizede tavsiye ederim bunu. Yasadiginiz acıyı birgunde, bir haftada aşmak mumkun olmayabilir. Onemli olan düştüğünüz yerden ayaga kalkip devam edebilmek
 
kızlar merhaba. son bir aydır falan zaten tatsız bir haldeydim bir de yaşananlar, o felaket falan iyice keyfimi kaçırdı her konuda. deprem bölgesinde değilim ama sık sık deprem olan hatta 1-2 sene gibi yakın zamanda da yıkıcı deprem yaşamış bir şehirdeyim. haliyle kimsede psikoloji kalmadı. uzmanlar rutinlerinize dönün diyor, mecburen dönüyoruz iş vs gibi ama o kadar keyifsiz, o kadar tatsız ki her şey anlatamam. şimdi diyeceksiniz ki ya millet her şeyini kaybetti sen tatsızım diyorsun. benim tatsızlığımın üzerine tatsızlık ekleyen şey de o zaten emin olun. artık haberlere, sosyal medyaya vs pek bakmıyorum. ne enkaz görmek istiyorum ne de depremle alakalı bişey. bi yanım diyor ki, bak hayat ne kadar kısa bundan sonra saçma şeyler için üzülme, her anın tadını çıkar, yaşamayı sev, kendini daha çok sev... diğer yanım da diyor ki, iş güç, para, ev araba gibi şeyler için uğraşsan ne olacak, bak 1 dk'da yerle bir oldu hepsi diyor. ay beynim de kalbim de ikiye ayrıldı sanki.

kendimi yalnız hissediyorum. arkadaşlarla bile görüşesim gelmiyor buna rağmen. hem sohbet etmek istiyorum hem de iki cümle kuracak enerjiyi kendimde bulamıyorum. son ilişkim ihanet yüzünden bitti. zaten zor güvenen biriyim, bu saatten sonra ilişkilere de inancım kalmadı. yapmaz dediğim insan bile bunu yapıyorsa herkes yapar benim gözümde. tanışmak isteyen insanları eskiden ciddiye alabilirdim artık kesinlikle ciddiye alamıyorum kimseyi. tanıyasım yok. tanıyıp bişeyler hissetmeme düşüncesi hevesimi kırıyor. hissedip de hüsrana uğrama düşüncesi daha büyük heves kırma nedeni benim için. hep başa sarıyorum ilişkilerde. o yüzden bu aralar hiçbir şey istemiyorum. evet ihanet bir karakter sorunu, o insan daha önceki sevgililerini de aldattığını söylemişti. artık insanların birbirini aldatmayacağına yönelik düşüncelerim tamamen bitti. ay bu çok kötü bir düşünce.

öyle içimi dökmek için buraya konu açmak istedim. sahip olduğum her şeye her gece şükrediyorum, onda bi sıkıntı yok. ama günlerim bomboş geçiyor. sanki içim bomboş gibi. hem toplumsal olaylar hem de kendi hayatım buna sebep oldu. ne dersiniz kızlar, bahara toparlar mıyız? :KK43:
Bu ara hepimiz de var bu mutsuzluk zamn lazım.
 
Kendi sıkıntından utanacağın bir dönem ama öyle olamıyor bazen haklısınız, zaten öyle çok sevecek bir şey bulamayan, kötü dönemden geçen anksiyete, depresyon yaşayan insanlar da yaşamdan iyice el etek çekmek isteyebiliyor
. Ee bir de her şey yoz, güvensiz, sen iyi olsan birileri çok acı çekiyor. Gündelik hayatta dayanışma da olmayınca, sürekli neye yarıyor şimdi bu diyosun. Elimizden geldiğince yardım etmek, gündelik rutinler, iki hayvan sevmek, birbirine tutunmak, bence sıradan sohbetlerinizden utanmayın, sigara iki kadeh bir şey bu kadarını yapabiliyorum, bu kadarına yetebiliyorum.
yani hayatımın çok da aşırı parlak olmadığı bir döneme denk gelmesi kötü oldu. çünkü ayrıldığımda ben sadece sevgilimi değil aynı zamanda en yakın arkadaşımı da kaybettim. daha doğrusu o beni kaybetti. böyleymiş nasip, ne yapalım.
 
Sanırım hepimiz aynı durumdayız. Ben ve ailem deprem bölgesindeyiz. Farklı illerde yakalandık. O an evde yalnızdım. Sonrasında da tek başıma nereye gideceğimi ne yapacağımı şaşırdım. Her şeyi göze alarak daha riskli bölgeye, ailemin yanına gittim. İnsan böyle zamanlarda bir arada olmak istiyor. Gördüklerim, duyduklarım asla unutamayacağım şeyler. Burdan uzaklaşmak iyi gelirdi ama biz kalmayı tercih ettik. İş arkadaşlarım şehri terkettiler. İyi misin diye sormak bir yana tüm işleri üzerime yıktılar. Yine de böyle şeylere dertlendiğim için kendime kızıyorum. Şükretmem gereken o kadar çok şey var ki. Şu sıralar mutlu olmak çok zor. Tv izlemiyorum, sosyal medya kullanmıyorum. Sadece depremden zarar gören arkadaşlarımla iletişim halindeyiz. Hiç ağlayamadım. Bağıra bağıra ağlayıp rahatlamak istiyorum. Bir süre sadece ailemle vakit geçirmek istiyorum. Kafamız dağılsın diye annemle el işleriyle uğraşmaya başladık. Odaklanmak zor olsa da kitap okumaya çalışıyorum. Geleceğe dair planlar yapmaya, güzel şeyler hayal etmeye çalışıyorum. Çünkü hayat devam ediyor. Ne kadar zamanım kaldıysa onu da mutlu geçirmek istiyorum. Kaybettiğimiz arkadaşımı düşündüm. Güzel yaşamış mıydı, aşık olmuş muydu mesela, hayatında hiç tatil yapmış mıydı? Benim gördüğüm bildiğim kadarıyla atanmak için kendini paralamıştı. Hep stresli ve kaygılıydı. Daha yeni atanmıştı, tam sefasını sürecekti, buna vakti kalmadı. Bu yüzden kalan zamanımı dolu dolu, kaliteli ve mutlu geçirmek istiyorum. İşte kendimi toparlamam için motivasyonum ve gerekçem bu
çok haklısın. sürekli stres stres de bir yere kadar. arkadaşın için çok üzüldüm, başın sağolsun... allah erken almış onu yanına. kaç günümüz var bilmiyoruz, mümkün olduğunca iyi geçirmek boynumuzun borcu bence.
 
kızlar merhaba. son bir aydır falan zaten tatsız bir haldeydim bir de yaşananlar, o felaket falan iyice keyfimi kaçırdı her konuda. deprem bölgesinde değilim ama sık sık deprem olan hatta 1-2 sene gibi yakın zamanda da yıkıcı deprem yaşamış bir şehirdeyim. haliyle kimsede psikoloji kalmadı. uzmanlar rutinlerinize dönün diyor, mecburen dönüyoruz iş vs gibi ama o kadar keyifsiz, o kadar tatsız ki her şey anlatamam. şimdi diyeceksiniz ki ya millet her şeyini kaybetti sen tatsızım diyorsun. benim tatsızlığımın üzerine tatsızlık ekleyen şey de o zaten emin olun. artık haberlere, sosyal medyaya vs pek bakmıyorum. ne enkaz görmek istiyorum ne de depremle alakalı bişey. bi yanım diyor ki, bak hayat ne kadar kısa bundan sonra saçma şeyler için üzülme, her anın tadını çıkar, yaşamayı sev, kendini daha çok sev... diğer yanım da diyor ki, iş güç, para, ev araba gibi şeyler için uğraşsan ne olacak, bak 1 dk'da yerle bir oldu hepsi diyor. ay beynim de kalbim de ikiye ayrıldı sanki.

kendimi yalnız hissediyorum. arkadaşlarla bile görüşesim gelmiyor buna rağmen. hem sohbet etmek istiyorum hem de iki cümle kuracak enerjiyi kendimde bulamıyorum. son ilişkim ihanet yüzünden bitti. zaten zor güvenen biriyim, bu saatten sonra ilişkilere de inancım kalmadı. yapmaz dediğim insan bile bunu yapıyorsa herkes yapar benim gözümde. tanışmak isteyen insanları eskiden ciddiye alabilirdim artık kesinlikle ciddiye alamıyorum kimseyi. tanıyasım yok. tanıyıp bişeyler hissetmeme düşüncesi hevesimi kırıyor. hissedip de hüsrana uğrama düşüncesi daha büyük heves kırma nedeni benim için. hep başa sarıyorum ilişkilerde. o yüzden bu aralar hiçbir şey istemiyorum. evet ihanet bir karakter sorunu, o insan daha önceki sevgililerini de aldattığını söylemişti. artık insanların birbirini aldatmayacağına yönelik düşüncelerim tamamen bitti. ay bu çok kötü bir düşünce.

öyle içimi dökmek için buraya konu açmak istedim. sahip olduğum her şeye her gece şükrediyorum, onda bi sıkıntı yok. ama günlerim bomboş geçiyor. sanki içim bomboş gibi. hem toplumsal olaylar hem de kendi hayatım buna sebep oldu. ne dersiniz kızlar, bahara toparlar mıyız? :KK43:
Kimin tadı tuzu var ki.
 
Back