Öncelikle herkese merhaba,
İnsan bir kere dert edinince ne dostlar ne aile hiçbiri fayda etmiyor. Kimseyle konuşamamaktan, yaşadıklarımı içime atmaktan öyle yoruldum ki en sonunda burada sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Sonuna kadar önyargısız bir şekilde okursanız sevinirim.
Her şey 2012 yılının sonlarına doğru okula gitmediğim bir günde başladı, bilgisayar başında pineklerken yakın bir arkadaşım, arkadaşının anonim arkadaşlık sitesindeki hesabının şifresini bana verdi. (siteyi bilenleriniz vardır belki, kayıtlı kullanıcılar var liste halinde ve siz birine tıklayıp ona anonim olarak yazıyorsunuz bu şekilde sohbet başlıyor. sizin kim olduğunuzu siz istemedikçe öğrenemiyor.)
Kim var kim yok siteye göz atarken okuldan mezun olmuş birini gördüm(bu kişi tabiri caizse okulun popüler çocuklarından, hani kimsenin konuşmaya cesaret edemediği, kimseye pas vermeyen tiplerden. Hal böyle olunca kendisiyle muhabbetim olmamıştı okulda bulunduğu sürece, hoşlanmıyordum da kendisinden. Yalnızca dış görünüşü herkes gibi benim de hoşuma gidiyordu.)
Tıkladım resminin üzerine ve yazmaya başladım, dün gibi aklımda konuştuklarımız.. Akşama kadar konuştuk, gün sonunda ona öyle alışmıştım ki nasıl böyle biri olabilir bu çocuk diye düşünmeye başladım. iki gün, üç, dört, beş.. sabah akşam onunla konuşmaya başlamıştım. (Tabii bu arada kendim olarak konuşmuyorum, arkadaşımın arkadaşının adıyla ve onun fotoğrafıyla..)
Zaman su gibi aktı.. Onunla konuşmaktan alıkoyamıyordum kendimi, bilgisayar başında sabahlıyorduk her gün. Hayatımda ilk kez birini kendime bu kadar yakın hissediyordum, tabii o da öyle. ikimiz de önceki ilişkilerimizden dolayı yıpranmıştık ve acılarımızı paylaşıyorduk. Bu şekilde ilerlerken sevgili olduk, buluşmak istiyordu sürekli erteliyordum. (kendim olarak yazmamıştım ki nasıl buluşabilirdim..)
Bir şekilde(nasıl olduğunu sormayın ben de bilmiyorum) onu doğum gününde buluşmaya ikna ettim, 2 ay sonrası falan oluyordu. Zaman daralıyordu doğum gününe az kalmıştı.. bir şekilde ayrılmam lazımdı, onu kırmaktan öyle korkuyordum ki, acı çekmesin istiyordum. deli gibi aşık olmuştum işte. Doğum gününden bir gün önce bir ton yalan uydurarak ailemin telefonumu internetimi elimden aldığını,(arkadaşımdan mesaj attığımı söyledim) ilişkimizin bitmesi gerektiğini, ailemin konuşmalarımızı okuduğunu ve bunun gibi bir ton cümle kurarak ondan ayrılmak istedim. öyle kötü oldu ki.. canı nasıl yandı kim bilir.. biz bu süre içinde bir çok şey paylaşmıştık, evlenecektik, kızımız olacaktı, çok mutlu olacaktık.. kaptırmışım işte kendimi, hayal kurmaya bile hakkım yokken..
Aradan bir süre geçti ve ben yine dayanamadım, bir bahaneyle işlerin yoluna girdiğini söyledim. (tabii bu arada üç beş mesaj atıyordum, irtibat halindeydik.) Kopamadım ondan, sonunun olmayacağını bile bile.
Bir yıla kadar sadece internetten ve telefondan konuşarak götürdük biz bu ilişkiyi.. (ben beni merak ettikçe, arkadaşımdan kızın fotoğraflarını alıp ona atıyordum.) birbirimize güvenimiz sonsuzdu. beni istediğim kadar bekleyeceğini söyledi. buluşma konusunda ısrarını kesti, çünkü gün gelince birlikte çok mutlu olacağımıza inanıyordu.
Bu bir yılda ben defalarca ondan ayrılmaya kalktım, defalarca ağladı, üzüldü, kırıldı.. psikolojisi bozuktu ilaç kullanıyormuş biz tanışmadan önce, biz tanışınca bırakmıştı. ben böyle canını yaktıkça birkaç tane alıyordu arada.
Arkadaşlarıyla kavga etti(nasıl güveniyorsun o kıza ya sahteyse? ya öyle biri yoksa? diye uyarıyorlarmış bunu) ama o öylesine inanıyordu ki bana..
Ben en sonunda içimde tutamadım çocukluk arkadaşım, en yakınım dediğim insana anlattım tüm yaşadıklarımızı, tüm yaptıklarımı.. Aradan biraz zaman geçtikten sonra o da sevgilisine(sevgilisi de bizim okuldaydı ve x ile arkadaşlar) anlatmış. Aslında öyle bir kızın olmadığını benim x'i kandırdığımı söylemiş. Sevgilisini söylememesi konusunda sıkı sıkı tembihlemiş. Tabii erkek tutar mı kendini bir hafta tutmuş iki hafta tutmuş sonra bir gün gidip anlatmış her şeyi.. "X" deliye dönmüş, inanamamış, yalan söylediğini, öyle bir şeyim imkansız olduğunu söylemiş. Beni de gerçek kimliğimle sevmiyormuş meğer.
Neyse çok uzattım buraları geçiyorum. "Bu beni aradı sen gerçek değil misin? sen aslında başka biri misin? kandırıyorlar beni dimi, bizi ayırmak istiyorlar. yalan söylüyorlar de bana..." bir sürü şey söyledi peş peşe. boğazım düğümlendi hiçbir şey diyemedim.
Bu olay olduktan sonra bana webcam aç dedi, inanmak istiyorum görmek istiyorum sevgilimi dedi. (hala gerçek olduğuma inanıyordu.) ben bu olayı nasıl çözeceğimi düşünürken her gün evden çıkıp gittim, kimsenin olmadığı kuytu köşelerde saatlerce ağladım. kendimi kaybettim, onu çok seviyordum ve benimle asla olmayacaktı. benden nefret edecekti böyle bir şey yaptığımı öğrenince..
En sonunda tüm cesaretimi toplayıp onu avm'ye çağırdım, (itiraf etmeden kim olduğumu) garson bir kıza zarf verdim, zarfın içinde her şey yazıyordu, içimi dökmüştüm ona. Geldi.. uzun zamandan sonra ilk kez onu yakından gördüm.. ben saklanıyordum. garson kız peşinden gitti verdi zarfı. okudu. aradı, ve ondan ne istediğimi, hiçbir şey beklemememi kısaca her şeyin bittiğini biraz buruk, biraz sinirli ve oldukça üzgün bir ifadeyle söyledi bana. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi, ben bana bir şans vereceğini umuyordum çünkü onun kocaman bir kalbi vardı.
O gün eve gittim konuştuk biraz, o kızın aslında kim olduğunu, ona aşık olduğunu, onu bir yalana aşık ettiğimi söyledi. bağırdı çağırdı küfretti. haklıydı da. bir yıla yakın kandırmıştım onu. Yazın başlarıydı bu olaylar olurken ve tüm yaz boyunca başka biri oldu o naif o kırılgan o romantik adam gitti yerine bambaşka biri geldi. Hala benimle konuşuyordu ama buz gibiydi. sürekli başka kızlarla olan muhabbetlerini duyuyordum, her gün dışardaydı. her günüm ağlamakla, başımı duvarlara vurmakla geçti. hayatımda ilk kez birine aşık olmuştum. (bundan önce de erkek arkadaşlarım olmuştu ama elimi dahi tutturmamıştım, ki bu yüzden bitti ilişkilerim. Kendimi gerçekten aşık olduğum insana saklıyordum.) O insanı bulmuştum ama benim değildi işte..
birkaç ay sonra bana karşı daha ılımlı olmaya başladı. fotoğraflarımı merak ediyordu, kıskanıyordu içten içe bunu belli de ediyordu, ama hep bir iyi bir kötü oldu bir gün iyiyken ertesi gün yaptıklarımdan dolayı bana yine küfürler savurdu.
Şu an sevgilim.. Çok çabaladım gururumu ayaklar altına aldım, onun için her şeyi yok saydım. Ettiği ağır küfürleri sineye çektim, yaptıklarını çektiğim acıları hepsini.. Sırf o günlerin hatrına, o günlerin yeniden geleceği zamanı bekliyorum hala.
Şu an hala çalkantılı bir ilişkimiz var. İki gün iyiysek üçüncü gün yine bazı şeyleri hatırlayıp yüzüme vuruyor, tartışma çıkıyor. Çok acı çekti biliyorum ama ben de öyle. Çok pişman oldum, çok ağladım. Ders çalışmam gereken dönemlerim ağlayarak kara kara düşünerek geçti. Sevgili olduktan sonra sadece iki kez görüştük ve tensel anlamda yakınlaşmamız oldu. Buluştuğumuzda her şey iyi hoştu, bana her şeyin geçtiğini söyledi. Ancak bu süre boyunca iki kez benden ayrılmaya kalktı, sonra barıştık.
Sürekli o günler geliyor aklına, söylediğim yalanlar, bir hiç uğruna çektiği acılar..
Velhasıl kelam, çok seviyorum.. ilk kez bu kadar çok seviyorum.. kendimden arkadaşlarımdan ailemden herkesten her şeyden çok seviyorum. onu geleceğimde istiyorum, kurduğumuz hayaller gerçek olsun istiyorum imkansızı mı istiyorum? Ondan başka birini hayatıma alamayacağımı biliyorum.
Bu konuda fikirlerinize ihtiyacım var sevgili kk üyeleri, ona nasıl yaklaşmalıyım? Bu gelgit dönemlerimiz çok oluyor, çok tartışıyoruz, hala küfür ettiği zamanlar, bana kızdığı, gurur kırıcı şeyler söylediği zamanlar oluyor ama sabrediyorum bekliyorum. Onu kaybetmekten, bir başkasının ona sahip olmasından deli gibi korkuyorum.
Nasıl bir tavır takınmam konusunda yardımlarınıza ihtiyacım var. (önerileriniz benim için değerli çünkü içimi dökebileceğim başka kimse yok.) Uzun oldu farkındayım, yorumlarınızı yaparken önyargısız olmanızı tekrar rica ediyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
İnsan bir kere dert edinince ne dostlar ne aile hiçbiri fayda etmiyor. Kimseyle konuşamamaktan, yaşadıklarımı içime atmaktan öyle yoruldum ki en sonunda burada sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Sonuna kadar önyargısız bir şekilde okursanız sevinirim.
Her şey 2012 yılının sonlarına doğru okula gitmediğim bir günde başladı, bilgisayar başında pineklerken yakın bir arkadaşım, arkadaşının anonim arkadaşlık sitesindeki hesabının şifresini bana verdi. (siteyi bilenleriniz vardır belki, kayıtlı kullanıcılar var liste halinde ve siz birine tıklayıp ona anonim olarak yazıyorsunuz bu şekilde sohbet başlıyor. sizin kim olduğunuzu siz istemedikçe öğrenemiyor.)
Kim var kim yok siteye göz atarken okuldan mezun olmuş birini gördüm(bu kişi tabiri caizse okulun popüler çocuklarından, hani kimsenin konuşmaya cesaret edemediği, kimseye pas vermeyen tiplerden. Hal böyle olunca kendisiyle muhabbetim olmamıştı okulda bulunduğu sürece, hoşlanmıyordum da kendisinden. Yalnızca dış görünüşü herkes gibi benim de hoşuma gidiyordu.)
Tıkladım resminin üzerine ve yazmaya başladım, dün gibi aklımda konuştuklarımız.. Akşama kadar konuştuk, gün sonunda ona öyle alışmıştım ki nasıl böyle biri olabilir bu çocuk diye düşünmeye başladım. iki gün, üç, dört, beş.. sabah akşam onunla konuşmaya başlamıştım. (Tabii bu arada kendim olarak konuşmuyorum, arkadaşımın arkadaşının adıyla ve onun fotoğrafıyla..)
Zaman su gibi aktı.. Onunla konuşmaktan alıkoyamıyordum kendimi, bilgisayar başında sabahlıyorduk her gün. Hayatımda ilk kez birini kendime bu kadar yakın hissediyordum, tabii o da öyle. ikimiz de önceki ilişkilerimizden dolayı yıpranmıştık ve acılarımızı paylaşıyorduk. Bu şekilde ilerlerken sevgili olduk, buluşmak istiyordu sürekli erteliyordum. (kendim olarak yazmamıştım ki nasıl buluşabilirdim..)
Bir şekilde(nasıl olduğunu sormayın ben de bilmiyorum) onu doğum gününde buluşmaya ikna ettim, 2 ay sonrası falan oluyordu. Zaman daralıyordu doğum gününe az kalmıştı.. bir şekilde ayrılmam lazımdı, onu kırmaktan öyle korkuyordum ki, acı çekmesin istiyordum. deli gibi aşık olmuştum işte. Doğum gününden bir gün önce bir ton yalan uydurarak ailemin telefonumu internetimi elimden aldığını,(arkadaşımdan mesaj attığımı söyledim) ilişkimizin bitmesi gerektiğini, ailemin konuşmalarımızı okuduğunu ve bunun gibi bir ton cümle kurarak ondan ayrılmak istedim. öyle kötü oldu ki.. canı nasıl yandı kim bilir.. biz bu süre içinde bir çok şey paylaşmıştık, evlenecektik, kızımız olacaktı, çok mutlu olacaktık.. kaptırmışım işte kendimi, hayal kurmaya bile hakkım yokken..
Aradan bir süre geçti ve ben yine dayanamadım, bir bahaneyle işlerin yoluna girdiğini söyledim. (tabii bu arada üç beş mesaj atıyordum, irtibat halindeydik.) Kopamadım ondan, sonunun olmayacağını bile bile.
Bir yıla kadar sadece internetten ve telefondan konuşarak götürdük biz bu ilişkiyi.. (ben beni merak ettikçe, arkadaşımdan kızın fotoğraflarını alıp ona atıyordum.) birbirimize güvenimiz sonsuzdu. beni istediğim kadar bekleyeceğini söyledi. buluşma konusunda ısrarını kesti, çünkü gün gelince birlikte çok mutlu olacağımıza inanıyordu.
Bu bir yılda ben defalarca ondan ayrılmaya kalktım, defalarca ağladı, üzüldü, kırıldı.. psikolojisi bozuktu ilaç kullanıyormuş biz tanışmadan önce, biz tanışınca bırakmıştı. ben böyle canını yaktıkça birkaç tane alıyordu arada.
Arkadaşlarıyla kavga etti(nasıl güveniyorsun o kıza ya sahteyse? ya öyle biri yoksa? diye uyarıyorlarmış bunu) ama o öylesine inanıyordu ki bana..
Ben en sonunda içimde tutamadım çocukluk arkadaşım, en yakınım dediğim insana anlattım tüm yaşadıklarımızı, tüm yaptıklarımı.. Aradan biraz zaman geçtikten sonra o da sevgilisine(sevgilisi de bizim okuldaydı ve x ile arkadaşlar) anlatmış. Aslında öyle bir kızın olmadığını benim x'i kandırdığımı söylemiş. Sevgilisini söylememesi konusunda sıkı sıkı tembihlemiş. Tabii erkek tutar mı kendini bir hafta tutmuş iki hafta tutmuş sonra bir gün gidip anlatmış her şeyi.. "X" deliye dönmüş, inanamamış, yalan söylediğini, öyle bir şeyim imkansız olduğunu söylemiş. Beni de gerçek kimliğimle sevmiyormuş meğer.
Neyse çok uzattım buraları geçiyorum. "Bu beni aradı sen gerçek değil misin? sen aslında başka biri misin? kandırıyorlar beni dimi, bizi ayırmak istiyorlar. yalan söylüyorlar de bana..." bir sürü şey söyledi peş peşe. boğazım düğümlendi hiçbir şey diyemedim.
Bu olay olduktan sonra bana webcam aç dedi, inanmak istiyorum görmek istiyorum sevgilimi dedi. (hala gerçek olduğuma inanıyordu.) ben bu olayı nasıl çözeceğimi düşünürken her gün evden çıkıp gittim, kimsenin olmadığı kuytu köşelerde saatlerce ağladım. kendimi kaybettim, onu çok seviyordum ve benimle asla olmayacaktı. benden nefret edecekti böyle bir şey yaptığımı öğrenince..
En sonunda tüm cesaretimi toplayıp onu avm'ye çağırdım, (itiraf etmeden kim olduğumu) garson bir kıza zarf verdim, zarfın içinde her şey yazıyordu, içimi dökmüştüm ona. Geldi.. uzun zamandan sonra ilk kez onu yakından gördüm.. ben saklanıyordum. garson kız peşinden gitti verdi zarfı. okudu. aradı, ve ondan ne istediğimi, hiçbir şey beklemememi kısaca her şeyin bittiğini biraz buruk, biraz sinirli ve oldukça üzgün bir ifadeyle söyledi bana. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi, ben bana bir şans vereceğini umuyordum çünkü onun kocaman bir kalbi vardı.
O gün eve gittim konuştuk biraz, o kızın aslında kim olduğunu, ona aşık olduğunu, onu bir yalana aşık ettiğimi söyledi. bağırdı çağırdı küfretti. haklıydı da. bir yıla yakın kandırmıştım onu. Yazın başlarıydı bu olaylar olurken ve tüm yaz boyunca başka biri oldu o naif o kırılgan o romantik adam gitti yerine bambaşka biri geldi. Hala benimle konuşuyordu ama buz gibiydi. sürekli başka kızlarla olan muhabbetlerini duyuyordum, her gün dışardaydı. her günüm ağlamakla, başımı duvarlara vurmakla geçti. hayatımda ilk kez birine aşık olmuştum. (bundan önce de erkek arkadaşlarım olmuştu ama elimi dahi tutturmamıştım, ki bu yüzden bitti ilişkilerim. Kendimi gerçekten aşık olduğum insana saklıyordum.) O insanı bulmuştum ama benim değildi işte..
birkaç ay sonra bana karşı daha ılımlı olmaya başladı. fotoğraflarımı merak ediyordu, kıskanıyordu içten içe bunu belli de ediyordu, ama hep bir iyi bir kötü oldu bir gün iyiyken ertesi gün yaptıklarımdan dolayı bana yine küfürler savurdu.
Şu an sevgilim.. Çok çabaladım gururumu ayaklar altına aldım, onun için her şeyi yok saydım. Ettiği ağır küfürleri sineye çektim, yaptıklarını çektiğim acıları hepsini.. Sırf o günlerin hatrına, o günlerin yeniden geleceği zamanı bekliyorum hala.
Şu an hala çalkantılı bir ilişkimiz var. İki gün iyiysek üçüncü gün yine bazı şeyleri hatırlayıp yüzüme vuruyor, tartışma çıkıyor. Çok acı çekti biliyorum ama ben de öyle. Çok pişman oldum, çok ağladım. Ders çalışmam gereken dönemlerim ağlayarak kara kara düşünerek geçti. Sevgili olduktan sonra sadece iki kez görüştük ve tensel anlamda yakınlaşmamız oldu. Buluştuğumuzda her şey iyi hoştu, bana her şeyin geçtiğini söyledi. Ancak bu süre boyunca iki kez benden ayrılmaya kalktı, sonra barıştık.
Sürekli o günler geliyor aklına, söylediğim yalanlar, bir hiç uğruna çektiği acılar..
Velhasıl kelam, çok seviyorum.. ilk kez bu kadar çok seviyorum.. kendimden arkadaşlarımdan ailemden herkesten her şeyden çok seviyorum. onu geleceğimde istiyorum, kurduğumuz hayaller gerçek olsun istiyorum imkansızı mı istiyorum? Ondan başka birini hayatıma alamayacağımı biliyorum.
Bu konuda fikirlerinize ihtiyacım var sevgili kk üyeleri, ona nasıl yaklaşmalıyım? Bu gelgit dönemlerimiz çok oluyor, çok tartışıyoruz, hala küfür ettiği zamanlar, bana kızdığı, gurur kırıcı şeyler söylediği zamanlar oluyor ama sabrediyorum bekliyorum. Onu kaybetmekten, bir başkasının ona sahip olmasından deli gibi korkuyorum.
Nasıl bir tavır takınmam konusunda yardımlarınıza ihtiyacım var. (önerileriniz benim için değerli çünkü içimi dökebileceğim başka kimse yok.) Uzun oldu farkındayım, yorumlarınızı yaparken önyargısız olmanızı tekrar rica ediyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
Son düzenleme: