- 18 Ağustos 2016
- 4.914
- 20.311
- 308
- Konu Sahibi Pardonbakarmisiniz
-
- #61
Bu anlattığınız eğitim 30 sene önceydi artık ülkede o günler çok eskiden kaldıÖyle bir fırsatım olsa bir dakika düşünmem giderim.
39 yaşındayım, ilkokulu Ankara nın bir köyünde okudum. Harika öğretmenlerimiz vardı. Okul korosu çalışmaları için şehirden enstrüman kullanan hocalar gelirdi. Folklor derslerimizi davul zurna eşliğinde yapardık. Aldığım ilkokul eğitiminin kalitesi şu an merkezi, tanınmış okullarda yok.
Yani köy okulu deyip geçmeyin, çocuğunuzu kendiniz de desteklersiniz.
Herkese merhaba ..
Şimdi biz araba aldık ve borç ödüyoruz şimdiye kadar iyi kötü idare edebiliyorduk. Fakat Ocak ayı itibariyle kiramiz zamlandi. 20 bin istedi ev sahibi ve evimiz 20 vermek için aman aman güzel bir ev değil.
Esim bu parayı veremem gel biraz düşür dese de adam senin civardaki bütün komşular en düşük 20 veriyor işine gelmiyorsa çık dedi. Böyle gıcık gıcık konuşunca eşim durmak istemedi artık burada. Ve ev arayışına girdik ve gerçekten en düşük 18 bine bulabildik fakat orada köpek bağlasan durmaz derece kötü. Degmiyor yani güzel olsa o parayı verirken elin titremez.
Neyse eşim dedi ki yakın bir köye geçelim hem temiz hava, biraz da organik besleniriz, hem kira yok dedi. Bu arada eşim din görevlisi yani köy camilerinin genelde lojmanı oluyor.
Neyse bulduk bir köy şehire 30 dakika uzak ama tam çarşıya 40 dakika falan sürüyor.
Ailelerimiz kaçırmayın gidin dedi.
Fakat benim anksiyetem var orada daralır mıyım diye düşünüyorum
Şehrin kalabalığına alıştım birden sessiz bir ortama girmek anksiyetemi tetikler gibi hissediyorum. Eve baktık küçük şirin bir ev bahçeli güzel. Tek sıkıntım benim psikolojik sorunum. Oğlum 5 yaşında o köyde sadece 4. Sınıfa kadar okul var sonra yok. Eşim 4 yıl kalsak da yeter diyo en azından durumu toparlariz geliriz tekrar merkeze diyor fakat 4 yıl da az bir zaman değil. Siz ne yapardınız?
Kesinlikle eğitimde aynı kalite yok. Yalnız şehirlerde çok daha fazla denetime tabiiyiz, köy okullarında durum öyle değil. Çoğunlukla genç, idealist öğretmenler olur zaten. İnanın o öğretmenler köylerde şehirde olduğundan çok daha verimli oluyorlar. Her saniye tepelerine dikilen amirler, çok bilmiş veliler olmuyor. Güzelce soruşturup değerlendirmek lazım.Bu anlattığınız eğitim 30 sene önceydi artık ülkede o günler çok eskiden kaldı
Mutsuz şekilde gideceğiniz her yerde huzursuz, ait olamamış hissedersiniz. Mutlu şekilde gittiğiniz her yerde de kendinizle kalmak bile mutlu eder sizi. Tereddütlerinize ne kadar tahammül edebileceğinizi düşünerek de karar almaya çalışın. O kadar hepsi birbirine bağlı ki. Para mutluluğunuzu, mutluluğunuz huzurunuzu destekleyecekse gitmeyi mutlaka değerlendirmelisiniz. Aksi takdirde para sıkıntısı mutsuzluğunuza sebep olabilir daha keyifle yaşayacağınızı sandığınız büyük şehir her an sizi bitirir. Mantığınızın yanında bu sürece içten şekilde hazır olup olmadığınız çok önemli yani.Herkese merhaba ..
Şimdi biz araba aldık ve borç ödüyoruz şimdiye kadar iyi kötü idare edebiliyorduk. Fakat Ocak ayı itibariyle kiramiz zamlandi. 20 bin istedi ev sahibi ve evimiz 20 vermek için aman aman güzel bir ev değil.
Esim bu parayı veremem gel biraz düşür dese de adam senin civardaki bütün komşular en düşük 20 veriyor işine gelmiyorsa çık dedi. Böyle gıcık gıcık konuşunca eşim durmak istemedi artık burada. Ve ev arayışına girdik ve gerçekten en düşük 18 bine bulabildik fakat orada köpek bağlasan durmaz derece kötü. Degmiyor yani güzel olsa o parayı verirken elin titremez.
Neyse eşim dedi ki yakın bir köye geçelim hem temiz hava, biraz da organik besleniriz, hem kira yok dedi. Bu arada eşim din görevlisi yani köy camilerinin genelde lojmanı oluyor.
Neyse bulduk bir köy şehire 30 dakika uzak ama tam çarşıya 40 dakika falan sürüyor.
Ailelerimiz kaçırmayın gidin dedi.
Fakat benim anksiyetem var orada daralır mıyım diye düşünüyorum
Şehrin kalabalığına alıştım birden sessiz bir ortama girmek anksiyetemi tetikler gibi hissediyorum. Eve baktık küçük şirin bir ev bahçeli güzel. Tek sıkıntım benim psikolojik sorunum. Oğlum 5 yaşında o köyde sadece 4. Sınıfa kadar okul var sonra yok. Eşim 4 yıl kalsak da yeter diyo en azından durumu toparlariz geliriz tekrar merkeze diyor fakat 4 yıl da az bir zaman değil. Siz ne yapardınız?
Aracım varsa hiç düşünmem giderim.Herkese merhaba ..
Şimdi biz araba aldık ve borç ödüyoruz şimdiye kadar iyi kötü idare edebiliyorduk. Fakat Ocak ayı itibariyle kiramiz zamlandi. 20 bin istedi ev sahibi ve evimiz 20 vermek için aman aman güzel bir ev değil.
Esim bu parayı veremem gel biraz düşür dese de adam senin civardaki bütün komşular en düşük 20 veriyor işine gelmiyorsa çık dedi. Böyle gıcık gıcık konuşunca eşim durmak istemedi artık burada. Ve ev arayışına girdik ve gerçekten en düşük 18 bine bulabildik fakat orada köpek bağlasan durmaz derece kötü. Degmiyor yani güzel olsa o parayı verirken elin titremez.
Neyse eşim dedi ki yakın bir köye geçelim hem temiz hava, biraz da organik besleniriz, hem kira yok dedi. Bu arada eşim din görevlisi yani köy camilerinin genelde lojmanı oluyor.
Neyse bulduk bir köy şehire 30 dakika uzak ama tam çarşıya 40 dakika falan sürüyor.
Ailelerimiz kaçırmayın gidin dedi.
Fakat benim anksiyetem var orada daralır mıyım diye düşünüyorum
Şehrin kalabalığına alıştım birden sessiz bir ortama girmek anksiyetemi tetikler gibi hissediyorum. Eve baktık küçük şirin bir ev bahçeli güzel. Tek sıkıntım benim psikolojik sorunum. Oğlum 5 yaşında o köyde sadece 4. Sınıfa kadar okul var sonra yok. Eşim 4 yıl kalsak da yeter diyo en azından durumu toparlariz geliriz tekrar merkeze diyor fakat 4 yıl da az bir zaman değil. Siz ne yapardınız?
ben bu kadının çalışacağını sanmıyorumBana üstüne para verseler o tarz bir köy yasami istemem. Yaşam tarzlarını, ortamını hiç sevmiyorum. Onun yerine asgari ücretle bir işe girer alıştığım yerde kalırdım. Bayıla bayıla kalirim diyen de olduğuna göre çok göreceli bir konu. Buradan fikir alsanız da sizin yaşam tarzınız, beklentinize muhtemelen örtüşmeyecektir.
Yani o konuda zaten belli bir görüşüm var ama yazıp polemik yaratmak istemedimben bu kadının çalışacağını sanmıyorum
bizim köy imamlarının hiçbirinin eşi çalışmıyor, merkezde bildiklerimin de hiçbirinin eşi çalışmıyor.
köydekilerin hiçbiri bahçe tarla vs işi de yapmıyor ha
köyde eken biçen mahsülden toplayıp bunlara veriyor, nihayetinde hürmet görüyorlar ama köydeki kadın koştur koştur o kadar işi görüyor, bunlar oturuyor lojmanda.
"imam eşi" diye bir mefhum var
içlerinde %10 filan böyle dinayetin kadın kollarında aktif, cevval hanımlar da var, kendisi de hafız olan vs. de var. hatta öyle olan kadınlara kendi kendine kurs filan açan da oldu ama sonra yükselmek istedi kadın gitti. (haklı tabi)
ama kalan büyük kısım acaip bir naif, acaip bir hiçbirşeye ben el sürmeyeyim, doktora gidilcek eşim götürsün, alışveriş yapılcak eşim götürsün, evin geçimi eşim düşünsün, ben kendi kendime bir şey yapmayayım kafasında hanımlar.
hani bakın benim o kadar dindar çevrem var, o kadar muhafazakar tanırım/tanıdım (her türlüsünden, nurcusundan nakşisine, menzilcisinden kaplancısına, anadolu çomarından en tonton teyzesine) hakketen imam eşi diye bir mefhum var.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?