Hem evlilik hem iş evimi özlüyorum

Ayrıca özbakımdan sorumlu diyorsunuz ya özbakım tuvalet değildir sadece. Benim ki tuvalete döndü neyse soru da kaynamasın. İşimden memnun değilim ve çıkmak istiyorum eşime bunu nasıl söylemeliyim sorunum bu.
 
Bence yarım gün bir iş bulsanız ücret sorun değilse çok daha iyi olur sizin için. Hani senin kazandığın devede kulak kalıyorsa niye asgari ücret için tüm gün kendini paralayasın ki
Evet inşallah öyle bir şey olur :)
 
Uzun temizlik yapmak için veya kocaya yemek yapmak için hayat garantinizden vazgeçmek istemeniz bana çok tuhaf geldi. Çalışmak sadece ihtiyaçtan olmaz ki. Memnun değilseniz işinizi değiştirin bari.
Uzun temizlik derken biraz evliliğimi anlamak istiyorum :) sadece bu :)
 
Ben muhendisim. Sartlari neyi gosterirse onu yaparim zaten. Ogretmen olmus olsaydim da yardimci ogretmenligi secseydim bir is yerinde evet tuvalet kapisinda da beklerdim. Bunun iki universitesi uc universitesi yok ki. Meslekle alakali bir durum. Okul oncesi ogretmeni olanlar bu ise de kosullarina da katlaniyor,emin olun yalniz degilsinizdir. Tuvaletten siz enfeksiyon kaptiysaniz o okulu sikayet edin,hatta verin bilgileri bana ben sikayet edeyim. Cunku size varana kadar 45 ogrencinin sagligi soz konusu. Siz yetiskinken siz hastalik kaptiysaniz cocuklarinizin ölmesi gerekir allah muhafaza.
 
Anaokullarinda ogretmenlerin ne sekilde calistiklarindan haberdarim,gonullu isim geregi fazlasiyla ziyaret etmem gerekiyor kendilerini. Neyse

Esinize aynen su cumleyi kuracaksiniz iste “calismak istemiyorum, senin imkanlarin benim icin yeterli,bana harclik verirsin,ben de evde dort dortluk temizlik ve yemek yaparim ve bu sekilde mutlu olurum” hepsi bu kadar. Zor bir cumle degil.
 
Çalışmak güzel şey ama sosyal hayat dengemi bozuyorsa ve maddi kaygılarım da yoksa daha iyi bir iş bulana kadar ben de çalışmayabilirdim. Hep söylerim eve gidince yemek dışında kek yapacak enerjiyi de bulabildiğin iş güzel iştir, yani benim naçizane kriterim bu Şükür böyle bir işe sahibim kazancım da iyi, yani vaktimi f/p olarak iyi fiyata satıyorum. Saatimin f/p oranı kötüye gitseydi daha iyi bir iş arar ya da çalışmazdım. Evde olmanın tek handikapı insanı verimsizliğe ve miskinliğe daha kolay itmesi, gününü üretken harcarsan sıkılmazsın böyle de hissetmezsin.
Edit: imla
 
Aynen katılıyorum inşalllah bende tez zamanda bulurum daha uygun bir yer :) bu süre zarfında da inan kek yapmayı özlüyorum yeni evliyiz ama o kadar pert eve geliyorum ki eve 7 de gelip 8 de eşimle uyuyakalıyoruz sen düşün
 

O zaman anlamışsınızdır beni sindirememkten ziyade çok yoruldum ve sınıfım yok o yüzden çocuklara karşı bir sıkıntı olmuyor. Onlara tuvalete götürmekle yükümlüyüm hepsi bu
Şöyle anlamadım sizi; işe başlamadan hatta sözleşme imzalamadan önce görev tanımızı kurum yöneticilerinden öğrenmediniz mi?
Cevabınız hayırsa kapsamını ve işleyişini bilmediğiniz bir görevi kabul etmemeliydiniz.
Cevabınız evetse şu anda şikayet etmekte haklı değilsiniz.
 
Hocam iki üniversite mezunu öğretmen olarak, siz niye en başta wc önünde bekleme görevini kabul ettiniz?
İki ayrı üniversite derken lisans mezunu musunuz?
 
Kusura bakmayın mesleğimi dışarıdan gelip 2 saat gözlem yapıp değerlendirmeye kalkan biriyle tartışmayacağım çünkü bunu anca benimle aynı meslekte bulunan veyahut bulunmuş biri anlar. Bir anaokulu hademesi veya bir anaokulu hizmetlisi öğretmen stajyer müdür vs. 2 saat 3 saat vakit geçirmekle yargılamak gerçekten saçma. İlginize teşekkürler. İyi akşamlar
 
Durum şöyle işe girerken sunulan şeyler işe başlayana kadarmış. Mesele en basiti saat 4 de çıkış dediler 6 da çıkıyoruz. Haftasonu yok dediler 2 haftada bir haftasonu geliyoruz ve daha neler neler ama sözleşme imzalanınca kıpırdayamıyorsun tazminattan dolayı em başta midem bulandı zaten bu kurumdan. Ama ne yapayım. Sağlıkta çıkışım için bahane olabilir
 
Hocam iki üniversite mezunu öğretmen olarak, siz niye en başta wc önünde bekleme görevini kabul ettiniz?
İki ayrı üniversite derken lisans mezunu musunuz?
Evet aahh ahh böyle demediler ki işe alırken. Bende cv de isim olsun diye girdim işte bilsem yaparmıydım
 
Hocam ben görev tanımı ile ilgili bilgi edinmediniz mi? Diye sordum mesai saatlerini değil.
Her iki mesajımda da sorduğum asıl sorulara cevap alamadım.
 
Yargilamiyorum ki. Piyasada pek cok sizin sartlarinizda calisan ogretmen biliyorum ve taniyorum. Mezun sayisinin cok olmasindan kaynaklanan bir durum. Sektorun durumu bu, dogrulugunu ve yanlisligini tartismiyorum zaten. 4 yillik universite mezunlari,gayet guzel yabanci dili olan arkadaslari yardimci ogretmen olarak calistiriyorlar. 2 saatlik gozlem dediginiz sey 10 yillik gonullu deneyim benim icin. Ben sizin bilgi ve tecrubenizi kucuk gormuyorken sizin bana karsi bu davranisiniz hos degil.

Tuvaletten enfeksiyon kaptiginizi soylediginiz okul neresiyse mutlaka sikayet edin. Sartlarin duzelmesi gelen sikayetlere baglidir. Cocuklarin sagligi cok onemli. Mutlaka gerekeni yapin onlar icin.
 
Ay Allah aşkına kendinize gelin. Temizlik yapmayı özlemek, yemek yapmayı özlemek nedir? Çalışan insanlar da bunu yapıyor. Çalışmak, üretmek istemiyorsanız açıkça söyleyin. Bahanelere sığınmayın.
 
Uzun temizlik derken biraz evliliğimi anlamak istiyorum :) sadece bu :)

Anladım. Ben de birkaç yıllık evliyim özel okulda öğretmenim aşırı yoğun çalışıyorum bazen çok erken saatlerde uyuyakalıyorum bazen hiçbir işi yetiştiremiyorum o zaman da salıyorum çayıra ama çalıştığım yerde mutluyum huzurluyum bence sizin probleminiz bu. Mesela bizim tatilimiz uzun 2 ay evdeyiz ama ben daralıyorum evde. Ve evde olunca daha beter iş bitiremiyorum. Tabi herkes için farklıdır gerçekten çalışmak istemiyorsanız biraz ara verin bu sırada da başka işlere bakın gerçekten mutlu olacağınız bir yer bulana kadar da işe girmeyin.
 
Yorumları okumadım ama bir kadının niye çalışmak istemediğine anlam veremiyorum . Yaratılış desem o zaman ben de bir tuhaflık var . Ben de her kadın çalışmalı diyorum. 5 yıldır öğretmenlik yapıyorum yorulduğum çok oluyor okuloncesi öğretmenliği yapmak zordur . Velilerim her gün bu sese nasıl tahammül ediyorsun diye soruyorlar ; ama çalışmamak kesinlikle bana göre değil hele hele kocişime yemek yapayım temizlik yapayım mantığı hiç ama hiç ban göre değil. Bu mesleği yapmak istemesem yine bir işe girerim iyi ya da kötü mutlaka çalışırım . Niye başka bir insana bağlı yaşamak istiyorsunuz ki . Erkek değil mi o çalışsın mantığını zaten hiç anlamam zaten . Eşiniz ilerde git kendi başının çaresine bak derse ne olacak . Bilemiyorum benim fikrim her kadın ayakları üstünde durmalı .
 
Çalışma şartlarının ağır gelmesini anlıyorum herkesin işten beklentisi ve yapabilecekleri başka. Çalıştığınız yerin İyi bir kurum olduğunu yazmışsınız. Böyle kurumlarda önlisans mezunlarını sınıf öğretmeni yapmazlar. Siz kreşlerle karşılaştırıyor olabilirsiniz. Ancak sözleşme bağlayıcıdır. Size sözleşme dışında iş yaptırıyorlarsa, sözleşmeyi öne koyarak işi yapmak istemediğinizi söyleyebilirsiniz. Sözleşme dışında çıktıklarından, isterseniz bu durumu öne sürüp tazminatsız ayrılabilirsiniz. Bunda sakınca görmedim. Ancak,

Eğer yazınızda anlatmak istediğiniz “valla kocamın geliri iyi ben de çalışmak istemiyorum. Evlilik öncesi ben çalışacağım diye konuşmuştuk ama evde kek yapar tv izler vakit geçiririm mis gibi” ise, bu da sizin kararınız. Olamaz mı,,,olabilir. Fakat işten çıkma kararınızı yalan dolanlarla eşinize kabul ettirmeye hatta ona kendiliğinden söyletmeye çalışıyorsanız kusura bakmayın bu çok büyük terbiyesizliktir.
 
Madem bu kadar memnuniyetsizsiniz oturun konuşun eşinizle uzatmaya gerek yok .isinizi sevmediginizi ara vermek istediginizi evle ilgilenmek istediginizi soyleyin olsun bitsin
 
Zaten ön lisans mezunu olmak,ne yazık ki kimseye 'öğretmen' olma hakkını vermiyor aslında.
Öğretmen olabilmek için ya 4 yıllık eğitim fakültesi ya da 4 yıllık bölüm+formasyon eğitiminizin olması lazım.

Ülkemizde okul öncesi eğitime gereken önem verilmediği ve geçmiş yıllardan bu yana ön lisans hatta kız meslek lisesi mezunlarının bile öğretmen olarak çalıştırılması gibi yanlış alışkanlıklar devam ettiği için böyle bir karmaşa yaşanıyor.
Küçük ölçekli kurumlar da mevzuattaki boşlukları kullanıyorlar ve bu arkadaşlara sınıf bile teslim ediyorlar.
Çocukların yanında bu farkları gündeme getirmek uygun olmayacağından kız meslek lisesi mezunu 'çocuk bakım elemanı' olan arkadaşlar bile mecburen 'öğretmen' olarak tanımlanıyor.
Kısacası çark en baştan yanlış dönmüş, ne zaman,nasıl düzelir?
Çoçuğunun okul öncesi öğretmenini 'bakıcı' olarak gören ve çoçuğunun yanında ona 'ablası' diye hitap eden ebeveynlerin olduğu bir toplumda düzelir mi? Onu da bilemiyorum.
Bir dokunan, bin ah işitir benim gibi okul öncesi öğretmeninden...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…