firmalar gizli kapaklı yapmaya devam edecekler muhtemelen,,hepsi olmasa da,,,,bu işler sandığınız kadar kolay değil,,,mevzuatlar,uygulamalar ve yasaklar çoğunlukla kağıt üzerinde kalıyor,,,2004 den beri yasaktı zaten:)) ama durmadılar işte,,,,,devam edegeldi günümüze dek,,,,o nedenle özellikle ben hayvan deneyi yapmıyorum diye bas bas bağıran markalara yönelinmeli,,,,,,bazı markalrın bu pazarlama stratejisi doğru da olabilir yanlış da,,o nedenle peta ve buav gibi stkların o markaların ardında durup durmadıklarına bakmak önemli,,,,mümkün mertebe değişik yabancı basından araştırmak önemli,,,,kıstasınız bu olmalı,,,ayrıca ab dediğiniz topu topu 520 milyon bile yok,,,,oysaki çin dediğiniz ülke 1 milyar küsür:)) eee heralde hiç bir firma etik kaygı gütmedikçe çin pastasını yemekten vazgeçmez....avon,oriflame,estee lauder gibi kanlı rantiyerler en güzel örnekleri bunun.....bir de yapılan istatistikler kadınların iyi bulduğu ve tüketim alışkanlığı geliştiridği kozmetiklerden fiyatları artsa bile tüketici olarak faydalanmaya devam ettiklerini gösteriyor,,,,yani kadın denen canlı aklı-sabit....bişiye alışınca kolay kolay bırakmıyor kozmetikte,,,hal böyle olunca kanlı rantiyer de ürettiği kaliteli ürüne güveniyor tabi,,,,avrupalı kadın sen almazsan çinli hatun alır diyor..zaten çinde hayvan hakları yerlerde,,,her yerde vahşet dizboyu....hayvana işkence etmek nerdeyse tradisyonel,,,,çinde bir inanış vardır mesela......kesmeden önce hayvana işkence edilirse eti lezzetli olur diye,,,merak edenler araştırsın,,aslı var.....bunları üreticiler de biliyor,,yani tüketici kitlenin demografik özelliklerini,,o yüzden çinden kolay kolay kimse vazgeçmez,,,,ama etik olarak çine girmicem diyen firmalar da var....ilk aklıma gelen: paul mitchell firması mesela,,,,neyse,,,,olay budur yani kısaca,,,