tabii ki önce sosyal sorunlarını halletmelisin, en önemlisi kesinlikle o, zaten diğer sorunlarda ardı sıra düzelecektir.
İstanbu gibi şehirde çok zor olmasa gerek sosyal olma, ufak bi anadolu ilçesinde olsan neyse,
bence artık dışarı çıkmanın zamanı gelmişte geçiyor
Arkadaşlar dilimin döndüğü kadar olanı biteni anlatmaya çalışayım...bunları yazarken bile konuya nerden başlayacağımı bilmiyorum...umarım yazdıklarımı anlarsınız...
ben 29 yaşında genç bir bayanım...açıköğretim kamu yönetimi bölümü son sınıf öğrencisiyim...şu an herhangi bir işte çalışmıyorum...8 sene önce annem vefat etti...ve annemin vefatından 6 ay sonra da babam işinden emekli oldu....annem vefat etmeden önce birkaç senelik bir iş hayatım olmuştu ama berbat geçmişti....annemin vefatı ve babamın emekliliği sonucu ben işi bırakmak zorunda kaldım ve hem babama gözkulak olmak onu teselli etmek ona arkadaş olmak, hem de evin işlerini yürütmeye devam etmek adına ev kızı haline geldim....şu an babamla birlikte yaşıyorum....
ancak babam da herhangi bir başka işle uğraşmadığı ve bu şehirde hiç tanıdık çevresi olmadığı için hiç dışarı çıkmıyor anlayacağınız sürekli burun burunayız....bu şehirde ne o ne de ben çevre edinemedik...çünkü daha önce ömrümüzün yarısı başka bir şehirde geçmişti ve oranın yaşantısına uygun kişileriz seneler geçmesine rağmen adapte olamadık....
neyse durum böyleyken aileden bir yakınımın iş icabı dolayısıyla eskiden yaşamış olduğumuz ve sevdiğim şehire tayini çıktı ve ben bu durumu fırsat olarak görmeye başladım....
çünkü yakınımızı görmek için sık sık o şehire gidip ziyaretlerde bulunacağız...belki o arada beni gören beğenen birileri olur da
yani hayırlısıyla o sevdiğim şehirden hayırlı bir kısmet bulup evlenip oraya yerleşmeyi düşünüyorum....bu yaşıma kadar beni 1 tane bile isteyen çıkmadı..ben oysa aile terbiyesi çok iyi olan ve babam için bile hayatımı feda edebilecek kadar duyarlı bir insanımdır....onu evde bırakıp dışarılarda çıkıp gezmiyorum...o onaylamıyor diye arkadaş sevgili edinmiyorum...ama bu böyle gitmez...
böylece hem istediğim şehirde yaşamış olurum hem de kendi hayatımı kurarım....
babam istanbulda kalmakta ısrarlı olduğu için ve şehir değiştirmeye sıcak bakmadığı ve oturduğu evi çok sevdiği değiştirmek istemediği için....başka çare düşünemiyorum..çünkü ben istanbulda yaşamak istemiyorum ve de artık bu şekilde yaşamaya devam etmek istemiyorum...çünkü çevrem yok sosyal imkan yok..çıkıp gezemiyorum...30 a geldim ama 40 ında 50 sinde aynı şeyi yapıyor olmak istemiyorum....
size sorum şu ki...ben kısmet bulup evlenmeden önce kendimde düzeltmek istediğim sorunlar var...sağlık sorunları, güzellik sorunları, psikolojik sorunlar ve sosyal çekingenlik gibi çeşitli dertlerim var...ideal eşimi bulmadan önce kendime çeki düzen vermek istiyorum ancak değişmeye hangi alandan başlasam bilmiyorum ? önce hangi konuya eğileyim sonra hangisine geçeyim...mesela fazla kilolarım var ben bunu dert etmezken babam benden fazla dert ediyor...ben de tam aksi psikolojiyi düzeltmenin daha önemli olduğunu düşünüyorum..
kısacası ben başka bir şehirden kısmetimi arıyorum ama onun karşısına olmak istediğim şekilde güvenle çıkmak istiyorum...beni beğenerek almasını isterim...
peki baban hiç evlenmiycekmisin kaç yaşına geldin kızım ,
yada çık gez biraz , işe gir v.s demiyo mu canım?
onun düşüncesi ne?konuşuyomusunuz hiç?
Yazını okuyunca aa dedim benden başka aynı hayata mahkum olanlarda varmış ..
Benim durumum seninkinden hem daha iyi hem daha kotu ..
Anladığım kadarıyla babanın ciddi sağlık sorunları yok . yani yalnız başına hayatını sürdürebilir suan sana yaptıgı bencillikten başka bişey değil ..
Babanı karşına al , kırmadan doğru cümlelerle böyle yaşamanın seni mutlu etmediğini hayatında değişiklikler yapmak istediğini anlat .. Ve hemen iş bulmaya bak , çunku kendini değiştirebilmen , geliştirebilmen için gerekli olan en önemli ihtiyaçlardan biride para ..
Sonra bir spor salonuna yazıl , hafta sonları spor yap, belediyenin ücretsiz kurslarına katıl ( çevre edinirsin )
Zaten geriside kendiliğinden gelecektir.. Evlenme olayını en sona bırak , daha kendin ne yapmak istediğini hayatın tadını çıkaramadan evlendıgınde suankınden daha buyuk sorunlar yasayacaksın evlılık tek kısılık hayattan bın kat daha zor ..
Babanızla birbirinize bu kadar bağımlıyken evlenmek kolay olacak mı?
Yerinizde olsam önce bu sorunu çözerdim.
Dışarı çıkın.
İş bulmak kolay değil iş bulun diyemem ama spora gidin,Halk Eğitim'in kurslarına katılın.
Hatta anketörlük bile yapabilirsiniz.
Hem tüm gün dışarıda olursunuz hem 3,5 kuruş kazanırsınız hem de babanız bir gün sizin olamayacağınızı anlar.
evlilik düşünmemdeki sebeplerden birisi de, evlilik ve evliliğin getireceği şehir değişikliği kararının bir işe girme kararından daha radikal olacağı düşüncesiydi...
çünkü işe girmenin dönüşü kolayca yapılabilir...sonra aynı evle aynı babayla aynı şehirde yine başbaşa kalınabilir....istenince iş bırakılabilir veya sizin isteğiniz dışında işten çıkarılabilirsiniz....ama evlilik kararından dönmek daha zor...
ben de şu anki monoton hayatımı anca böyle bir radikal değişikliğin yokedeceğini ve kısır döngünün anca böyle kırılabileceğini düşünmüştüm...hem belki ondan ayrı bir şehirde olursam işin ciddiyetini daha iyi anlar ve kendi hayatında da birşeyler yapmaya niyetlenir diye düşündüm.
akşam eve döndüğümde ev aynı ev..babam ise aynı babam olacak..fazla birşey değişmeyecek gibi geliyor...
hepinizin önerilerini salim kafayla tek tek okuyup hatta not alarak değerlendireceğim teşekkür ederim hepinize :)
tek tek alıntı ederek yazamıyorum epey mesaj atılmış çünkü...ama şu mesaja cevap vermeden edemeyeceğim...
malesef demiyor canım..hatta bu durum hoşuna bile gidiyor işine geliyor çünkü...
ona kalsa ben 50 yaşına da gelsem demez yani...
iş konusunda da işten kaçtığım yok aslında ama çalıştığım dönem kendi evde tek başına sıkılıyor ve ben eve dönünce benden çok ilgi bekliyordu ben de yorgun olduğum için onu memnun edemiyordum surat asıyordu bu yüzden bıraktım..bir de kafasında dışarıda geziyomuşum gibi kuruyordu...tekrar işe girmemi ise istemiyor...kendisi de evlenmiyor...şaştım kaldım...
canımcım empati yaparak fikrimi söyliyim;
ben olsaydım eğer,öncelikle babamla konuşmayı denerdim..
"babacım bak artık 30uma geldim sayılır..ben evlensem gitsem sen yapayalnız kalıcaksın buda benim içime sinmez
sana iyi bir eş olucak birini bulsak evlensen hem sana yoldaş olur hemde ben içim rahat çalışırım"derdim.
böylelikle kendini değil babanı düşünüyorsun ona kıyamıyormussun gibi bir izlenim verirsen oda olaylara yumuşak bakıcaktır.
olaki ters tepki verdi.ki böyle bi konuşmadan sonra ters tepki verirse artık seninde yapabilicen bişiy kalmaz..
yinede babanı kırma derim..sana bakmış babalık etmiş annen yokken(allah rhmet eylesin canım bu arada)..
ama ters tepki verirsede"babacım ben iş aramaya başlıyorum artık kendi kararlarımı verebilicek yaşa çooktaaan geldim" dersin..sakın evlilik konusunu açma..
bi süre iş ara..memleketinizdeki yakınınıza ziyarete gidip gelirken oldu ki birini buldun tam sana uygun işte o zaman açarsın o konuyu..
ama ortada fol yok yumurta yok hesabı hiç aranızdaki ilişkiyi bulandırma..
böyle canım ben olsam böyle davranırdım..allah kolaylık versin..
haklısın canım..ortada neden yokken evlenip başka bir şehire yerleşmek istiyorum dersem ondan kaçtığım hissine kapılabilir..bugün az daha o konuyu konuşacaktım anlık cesaret gelmişti sonra vazgeçmiştim..iyiki de etmişim..yazdıklarını okuyunca böyle düşündüm şimdi :) hem konuşma sonucunda ankaraya gitmemi bile engelleyebilirdi orada aranacağımı düşünerek...en azından bir kısmet çıksın da konu öyle gündeme gelsin dimi :)
babamın evlenmesine gelince...kesinlikle istemiyor canım çünkü annemle kötü evlilik geçirdiler...2. kez aynı hatayı yapmam diyor...ve zaten bu yaştan sonra ona gelenin sadece emekli maaşına konmak için geleceğini düşünüyor kendisi...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?