Hayat enerjim yok hiç

Benimki araba sireni gibiydi.Koy arabaya çık evden bildiğin araba sinyali.Hic susmaz hiç durmaz hiç uyumazmi bir çocuk .Ne doktor ne tavsiye ne benim meditasyonlar hiçbir halta yaramadı.Dedimki bumuymus.Bittim ben.O günleri yaşarken hiç bitmeyecek gibi geliyor ben anladimki benim kapasitem bu.Ben bir çocuk daha kaldiraramam.Öylede oldu çocukları bebekleri çok seviyorum ama bende o güç yokmuş bunu anladım.
 
Sizin adınıza sevindim, ne güzel kendi hayatınıza adapte etmişsiniz. Biz de aslında iyi gidiyoruz gibi görsem de yine de ailecek birlikte geçirdiğimiz zamanlara baktığımda hep ona göre yaşamışız diyorum. Mesela denize gitsek bütün gün onun peşinde koşuyoruz, gün sonunda ben amele yanığı 😂 Bir de yaşıtlarıyla oynamayı pek seven bir çocuk değil, çocuklu aile fazla yok görüştüğümüz. O yüzden tek oyun arkadaşı biziz, bu da yoruyor. Sizin kızınız kaç yaşında şimdi?
Biri 8 diğeri 2 yaşında. Kendi kendine oyuna yönlendirmenizde lazım sürekli onunla oynamanız tatili gözünüzde büyütüyor zaten. Oyun grupları, yaşı tutuyorsa anaokulu tavsiyemdir yine.
 
Bence yaşadıklarınız çok olağan, kendinizi suçlamayın.

Çocuğum yok fakat dışarıdan bir göz olarak bazı ailelerde gözlemediğim bir şeyi belirtmek isterim belki size bir faydası dokunur. Yatağa gitmeye zor ikna ediyorum, hep naz gibi şeyler yazmışsınız. Bazı aileler maalesef, çocuklara sınır koyma konusunda çok yetersiz kalıyor, ben bakıyorum mesela çocuk küçük bir patronmuş gibi tüm aileyi, haftasonunu, boş vakti, yenilecek yemeğin ne olacağını yönetiyor. Gidilen her yeri zehir ediyor, yetişkinlere bir sohbet hakkı bile tanımıyor, ilgi hep çocuğu memnun etmeye yönelik oluyor. Ve gördüğüm bir şey var bu tarz çocuklar aksine aşırı memnuniyetsiz ve hırçın oluyor. Birden fazla örnekte uzun zaman gözlemledim bunu.
Eski jenerasyonlar gibi çocuğa hiç söz hakkı tanımayan ebeveynler olmayalım fakat, çocuğu da sürekli yapması gerekenler için "ikna edilmesi" gereken bir birey olarak konumlamak anne baba için de çocuk için de çok sağlıksız. Sizin yıprandığınızı tahmin edebiliyorum, ben dışarıdan biri olarak bile yıpranabiliyorum bu tarz ailelerle görüştüğüm zaman, çünkü sohbet bile resmen çocuktan izin alınarak devam ediyor neredeyse. Tatil bölgesinde yaşıyorum ben, konuştuğum zaman çoğu Türk ailesi onlar yabancı, genleri farklı gibi komik şeyler söylüyor fakat, yabancı çocuklar inanın restoranlarda ses çıkarmıyor, sakin tonda konuşuyor. Ben ne zaman sıkışık masaların arasında her yeri devirerek, sandalyeme çarparak geçen birini görsem Türk çocuğu. Yinede istisnalar kaideyi bozmaz diyelim.

Bunu eleştiriyorum çünkü bunun ne çocuğa ne aileye ne de topluma faydası var. Siz de belki kendinize karşı yorgun ve motivasyonsuz hissediyorsanız, çocuğun eşinizle size eşlik eden bir birey değil de merkezde sürekli tatmin edilmesi gereken bir canlı olarak konumlanmasından olabilir. Bence bu konularda düşünüp okuyabilirsiniz, çocuğunuz kaç yaşında bilmiyorum ama belirli bir yaştan sonra eşinizle de paylaşımlarınızda çocuk bölücü bir etken olmamalı. Kendi hayatınıza devam edebilmelisiniz. Maalesef yabancılarda bu çok güzel işliyor, bizde yapılamaz olarak bakılıyor. Sonuç ya evliliklerde paylaşımın bitmesi ya da annenin annelik dışında bir rolünün kalmaması olarak gelişiyor.
Muhteşem tesbitler. Aslında söylemek istediğim bu, ip çocuktaysa yorulan ebeveyn oluyor. Merkez çocuk değil eşit dağılım olmalı.
 
Evden çalışmak çok zor bir şey. Mesai gerek size. Her gün oğlunuzdan sonra evden çıkın, kütüphaneye gidip orada çalışın. Saat 16’da da eve gelin. Bu şekilde çözersiniz bu sorununuzu.
Çocuk işine gelince, evet, çocuk çok zor. Özellikle ilkokula başladıktan sonra yavaş yavaş düzelecek her şey. Oğlunuzun enerjisini atması için bir spora veya dansa mı yönlendirseniz acaba?
 
Son düzenleme:
Daha bu sabah iş yerinde arkadaşlara söyledim aynısını, hiç bir şey yapmak istemiyorum işe zorla geliyorum geçen gün sabah evden çıkarken ağladım hatta işe gitmek istemiyorum diye🥺 burhan altıntop gibi öldüm bittim sendromuna girdim sanıyorum. İki çocuk var bende de ne onlara ne kendime zaman ayıramıyorum.
Eve gidince yemek bulaşık faslı sonra yatış, e yardımcı alacak maddi imkanım da yok.
Siz en azından evde çalışıyorsunuz ne güzel.
Yani size verecek tavsiyem yok ama durumum daha vahim, bu da demek oluyor ki yaşadıklarımız normal 🤔 en azından tek ben değilmişim.
Evde de çok verimli çalışılmıyor. Toparlar mıyız hiçbir fikrim yok 😔
 
Benimki araba sireni gibiydi.Koy arabaya çık evden bildiğin araba sinyali.Hic susmaz hiç durmaz hiç uyumazmi bir çocuk .Ne doktor ne tavsiye ne benim meditasyonlar hiçbir halta yaramadı.Dedimki bumuymus.Bittim ben.O günleri yaşarken hiç bitmeyecek gibi geliyor ben anladimki benim kapasitem bu.Ben bir çocuk daha kaldiraramam.Öylede oldu çocukları bebekleri çok seviyorum ama bende o güç yokmuş bunu anladım.
Geçti gibi anlatmışsınız şimdi ne durumdasınız? Geçiyor deyin nolur 😅 Ben bir de uykuyu da seven bi insanım, uyuyamazsam direkt dünyam kayıyor. Hadi bunu atlattım da benim de ikinci çocuğa cesaretim yok, istemiyorum.
 
Biri 8 diğeri 2 yaşında. Kendi kendine oyuna yönlendirmenizde lazım sürekli onunla oynamanız tatili gözünüzde büyütüyor zaten. Oyun grupları, yaşı tutuyorsa anaokulu tavsiyemdir yine.
Allah bağışlasın, sizinkiler belki birlikte de vakit geçiriyordur, oyun oynuyordur.
Kreşe gidiyor zaten orada sosyalleşiyor, ama eve adımını atar atmaz e şimdi ne oynayalım diyor. Akşam yemeği hazırlayana kadar bir yandan koşturma bir yandan oyun oynuyoruz. Bazen yemeğe yardım ettiriyorum oyalansın diye. Bu kadar oyun beklentisi normal mi ondan da emin değilim.
 
Evde de çok verimli çalışılmıyor. Toparlar mıyız hiçbir fikrim yok 😔

Valla kanka ben hiç katılmııyorum ona. Bizim şirket full uzaktan çalışıyor, herkes uzaktan ve verimli çalışıyor niye söyleyeyim herkes çok disiplinli ve bu işi ciddiye alıyor.Sen önce gerçekten çalışacak mısın ona karar ver. Ondan sonra gereken düzenlemeleri yap.Bir kere çalışacaksan gerçekten , yalnız olmalısın etrafında da kesinlikle dikkat dağııtan kimse olmamalı özellikle de çocuk. Sende çocuk yok, 9-16 arasında piyasada yok, verimli çalışırsan koskoca 7 saatlik bir zaman bu çalışmamak için gerçekten bahanen yok. İçdisiplinin varsa var, yoksa yok sende şu an yok ama motive ol biraz gir canavar gibi çık ucundan. Olmazsa evden uzaklaşabilirsin her gün kütüphaneye gidebilirsin veya coworking space bakabilirsin. İstanbul Ankara gibi büyükşehirlerde çok sayııda coworking space var , postala çocuğu okula sonra çık git gerisi gelir.
 
Valla kanka ben hiç katılmııyorum ona. Bizim şirket full uzaktan çalışıyor, herkes uzaktan ve verimli çalışıyor niye söyleyeyim herkes çok disiplinli ve bu işi ciddiye alıyor.Sen önce gerçekten çalışacak mısın ona karar ver. Ondan sonra gereken düzenlemeleri yap.Bir kere çalışacaksan gerçekten , yalnız olmalısın etrafında da kesinlikle dikkat dağııtan kimse olmamalı özellikle de çocuk. Sende çocuk yok, 9-16 arasında piyasada yok, verimli çalışırsan koskoca 7 saatlik bir zaman bu çalışmamak için gerçekten bahanen yok. İçdisiplinin varsa var, yoksa yok sende şu an yok ama motive ol biraz gir canavar gibi çık ucundan. Olmazsa evden uzaklaşabilirsin her gün kütüphaneye gidebilirsin veya coworking space bakabilirsin. İstanbul Ankara gibi büyükşehirlerde çok sayııda coworking space var , postala çocuğu okula sonra çık git gerisi gelir.
Yani sabah hazırlanma, süslenme derdi yok, trafik derdi yok müthiş bir şey kesinlikle. Ne giycem derdi yok ya en önemlisi benim için. Yapabilsem süper ama şu 1 aydır iç disiplinim yok, saldım diyorum. Dışarıda çalışmayı denicem yarından itibaren, umarım işe yarar 🙏🏻
 
Evden çalışmak çok zor bir şey. Mesai gerek size. Her gün oğlunuzdan sonra evden çıkın, kütüphaneye gidip orada çalışın. Saat 16’da da eve gelin. Bu şekilde çözersiniz bu sorununuzu.
Çocuk işine gelince, evet, çocuk çok zor. Özellikle ilkokula başladıktan sonra yavaş yavaş düzelecek her şey. Oğlunuzun enerjisini atması için bir spora veya dansa mı yönlendirseniz acaba?
Evet evden çalışmayı beceremiyorum sanırım ben, bir ara iyi gidiyordu sonra devam ettiremedim. Dışarıda deneyeceğim çalışmayı. Daha ilkokula başlamadık onu düşünemiyorum bile.
Haftasonları spora gidiyordu, 6 ay gitti sonra bıraktık. Sürekli gitmek istemediği için onu ikna etmeye çalışmaktan bıkmıştım. Yaza doğru olabilir aslında tekrar 🙏🏻
 
bir düşünün evden çalışmaya başladıktan sonra daha mı kötü oldu çünkü evden çalışmak sanılanın aksine o kadar cazip bir model olmayabiliyor herkes için. Hele siz çocuklardan dolayı boğulmuşken sanki iş yerinde de çocukla uğraşmak zorunda oluyormuşsunuz gibi hissediyorsunuzdur haliyle. Bence bu konuyu saptamak ve gerekirse hibrit ya da ofisten çalışmaya geçmek için bir istekte bulunmak mantıklı olacaktır.
 
Yanılmıyorsam perihan mağdenin bir tanımı vardı; erkekler hayatı tren gibi kompartmanlara böler. İş hayatı ayrı özel hayat ayrı evlilik ayrı arkadaşlık ayrıdır birbirinden. Kadınlar ise tek odada yaşar gibi annelik de iş hayatı da kendi bireyselliği de aynı yerdedir ve hepsi birbirine karışır dağınık olur. Sizde de aynı sorun var, tüm hayatınızı anneliğe odaklamışsınız doğal olarak kendi bireyselliğiniz de iş hayatınız da aşk hayatınız da sıkışmış. Ben de proje bazlı home office çalışıyorum. Anne değilim ama evliyim ve beş kedim var. Proje yetiştirirken mesai gibi çalışırım mesai bitene kadar ev yansa kıpırdamam başka türlü bitmez çünkü. Projeden kazanacağınız paranın bir kuşamını şimdiden mesai ortamı için harcayın, çocuğunuz bebek değil, siz mesainizi bitirene kadar onunla ilgilenecek birini bulun. Bu aynı zamanda sizin anneliğe odaklanacağınız zamana da kısıtlama getirir ve çocukla aranızda onun da bireyselliğini sizin de biteysellliğinizi düzenleyip geliştirecek bir ortam yaratır. Temizlik düzen takıntınızla hem mücadele edin hem de asgari düzen için eşiniz ve oğlunuzu da seferber edip sorumluluk verin. Eşinizle anne baba değil eş olarak geçireceğiniz rutin zamanlar yaratın. Günlük mutlaka baş başa kahve içmek ve birkaç gün de olsa çocuksuz tatil gibi.
 
Geçti gibi anlatmışsınız şimdi ne durumdasınız? Geçiyor deyin nolur 😅 Ben bir de uykuyu da seven bi insanım, uyuyamazsam direkt dünyam kayıyor. Hadi bunu atlattım da benim de ikinci çocuğa cesaretim yok, istemiyorum.
Şimdi mesela takma tırnak japon makyajı saçları maviye boyatmak crop dan başka birşey giymemek onuda bu soğukta giymek göbek kulak deldirmek istemek.Klasik özgürlük naraları var.Yani büyüdü dertler çeşitlendi seç seç al durumundayım.Her şeye mantıklı bir hayır demek isterken olabilir derken buluyorum kendimi 😂
 
Bence yaşadıklarınız çok olağan, kendinizi suçlamayın.

Çocuğum yok fakat dışarıdan bir göz olarak bazı ailelerde gözlemediğim bir şeyi belirtmek isterim belki size bir faydası dokunur. Yatağa gitmeye zor ikna ediyorum, hep naz gibi şeyler yazmışsınız. Bazı aileler maalesef, çocuklara sınır koyma konusunda çok yetersiz kalıyor, ben bakıyorum mesela çocuk küçük bir patronmuş gibi tüm aileyi, haftasonunu, boş vakti, yenilecek yemeğin ne olacağını yönetiyor. Gidilen her yeri zehir ediyor, yetişkinlere bir sohbet hakkı bile tanımıyor, ilgi hep çocuğu memnun etmeye yönelik oluyor. Ve gördüğüm bir şey var bu tarz çocuklar aksine aşırı memnuniyetsiz ve hırçın oluyor. Birden fazla örnekte uzun zaman gözlemledim bunu.
Eski jenerasyonlar gibi çocuğa hiç söz hakkı tanımayan ebeveynler olmayalım fakat, çocuğu da sürekli yapması gerekenler için "ikna edilmesi" gereken bir birey olarak konumlamak anne baba için de çocuk için de çok sağlıksız. Sizin yıprandığınızı tahmin edebiliyorum, ben dışarıdan biri olarak bile yıpranabiliyorum bu tarz ailelerle görüştüğüm zaman, çünkü sohbet bile resmen çocuktan izin alınarak devam ediyor neredeyse. Tatil bölgesinde yaşıyorum ben, konuştuğum zaman çoğu Türk ailesi onlar yabancı, genleri farklı gibi komik şeyler söylüyor fakat, yabancı çocuklar inanın restoranlarda ses çıkarmıyor, sakin tonda konuşuyor. Ben ne zaman sıkışık masaların arasında her yeri devirerek, sandalyeme çarparak geçen birini görsem Türk çocuğu. Yinede istisnalar kaideyi bozmaz diyelim.

Bunu eleştiriyorum çünkü bunun ne çocuğa ne aileye ne de topluma faydası var. Siz de belki kendinize karşı yorgun ve motivasyonsuz hissediyorsanız, çocuğun eşinizle size eşlik eden bir birey değil de merkezde sürekli tatmin edilmesi gereken bir canlı olarak konumlanmasından olabilir. Bence bu konularda düşünüp okuyabilirsiniz, çocuğunuz kaç yaşında bilmiyorum ama belirli bir yaştan sonra eşinizle de paylaşımlarınızda çocuk bölücü bir etken olmamalı. Kendi hayatınıza devam edebilmelisiniz. Maalesef yabancılarda bu çok güzel işliyor, bizde yapılamaz olarak bakılıyor. Sonuç ya evliliklerde paylaşımın bitmesi ya da annenin annelik dışında bir rolünün kalmaması olarak gelişiyor.
O kadar haklısınız ki ben bu çocukları gördükçe çok üzülüyorum çevremde o kadar çok var ki ben 3 çocuk annesiyim heryere gidebiliyorum evet zorlayıcı oluyor bazen ama sınırlarımız var bizim yapabildiklerimiz,yapamadiklarimiz fikirlerini soruyoruz ama mantigimiza yatarsa nihayetinde karar ebeveynler olarak bizim
Ya gecen bi tanıdıklayiz çocuk düşmeyi bilmiyor ya düşmeyi anne baba sürekli peşinde
Ben hiç karışmadım düştü kalktı devam ettiler hep kaldıkları yerden
Sorumluluklar verdim hataları oldu ve bunların sonuçları sırf çocuk sussun diye ağladığında istediğini yapmadım ben 4*4 bi anne elbet değilim ve dünya toz pembe bir yer değil fanusun içinde çocuğu büyüt yetiştir pamuklara sar peki sonra birden hayatın gerçekleri tokat gibi çarpıyor suratına insanin işte en çok afallayan o fanustakiler
 
Beni kendime getirin diye açıyorum konuyu, biraz hırpalanmam gerek çünkü.

Ben eskiden de böyle aşırı mücadeleci bir tip değildim, yani başarı hırsım hep vardı, başarılı bir okul hayatım oldu ama salınca tam salıyorum işte şimdiki gibi.

Oğlum doğmadan önce iyi giden bir kariyerim vardı, çok istediğim bir firmaya geçiş yapacakken hamile olduğumu öğrendim, sonrasında erken doğum vs olduğu için çalışmaya ara verdim. Sonra devam ederim diye. Büyümesini bekledim, oğlum büyüyünce de çok ara verdiğim için eski işime devam edip tekrar yalpalamak istemedim, sektör değiştirdim tamamen, o sektörü sevdim, 2 sene içinde çok iyi birkaç projede görev aldım, ama işin yurtdışı tarafı olduğu için(geceleri çalışmam gerekebiliyordu) yine aile hayatımı gözeterek işten çıktım.

Şuanki çalışma modelimde evden çalışmam gerek, bir proje çıkarmam gerek ortaya, ama enerjim yok! Projeyi ortaya koyunca çok güzel paralar kazanabilirim ama o bile motive etmiyor. Ve bu projeyi yetiştirmem gerek. Ne zaman motive olsam işe başlasam oğlum hasta oluyor, bir hafta evdeyiz ona bakıyorum, evle uğraş, kendi de uyumuyor akşamları bir saat uyutmakla uğraş, okuldan gelince onunla oyna, sabah okula bırakmak için binbir naz vs. Yani okula gitmesine rağmen, benim evde zamanım olmasına rağmen bütün hayat enerjimi emiyor.(Okula 9-16 gidiyor)

Annelik çok zor geliyor bazen. Annelik, çocukla ilgilenme, ev düzeni, yemek… Kariyerimi düşünüyorum sonra, daha iyi yapabilirim diye ama hevesim kalmadı, komple bırakasım geliyor her şeyi, hepsine yetişemiyorum. Haftada bir temizliğe biri geliyor. Ama ben sürekli iş yapıyorum, çünkü biraz temizlik-düzen takıntım var.

Hiçbir şeyden hevesimi alamadım, evlendikten kısa süre sonra çocuk sahibi olduk, yani rahat rahat tatile gidemedik, gezemedik. Tatile gitsek sürekli oğlumun peşinde koşuyoruz bütün gün onun istekleri de bitmiyor ki. Haftasonları keza öyle. Evlenip 7-8 sene eşiyle vakit geçiren hemen çocuk yapmayan çiftlere özenirken buluyorum kendimi, biz o evreyi yaşayamadık.(Lütfen o zaman doğurmadan önce düşünseydin demeyin farklı birkaç durum var uzatmak istemediğim için yazmıyorum). Bunların hep birikmişliği var sanırım, depresyonda mıyım neyim uyuduğum uykudan da bir şey anlamıyorum sürekli yorgunum. Hayatımda bir şeyler yarım kalmış gibi. Benim gibi çocuktan sonra böyle aşırı yorgun ve her şeyden bıkmış hisseden var mı?
Acaba bir yatırım yapmış borcun altına girsen seni motive eder mi bu durum ? Bi kaç arkadaşım var böyle motive oluyorlar
 
X