Hayat enerjim yok hiç

Bigjetplane

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
6 Mayıs 2019
815
561
Beni kendime getirin diye açıyorum konuyu, biraz hırpalanmam gerek çünkü.

Ben eskiden de böyle aşırı mücadeleci bir tip değildim, yani başarı hırsım hep vardı, başarılı bir okul hayatım oldu ama salınca tam salıyorum işte şimdiki gibi.

Oğlum doğmadan önce iyi giden bir kariyerim vardı, çok istediğim bir firmaya geçiş yapacakken hamile olduğumu öğrendim, sonrasında erken doğum vs olduğu için çalışmaya ara verdim. Sonra devam ederim diye. Büyümesini bekledim, oğlum büyüyünce de çok ara verdiğim için eski işime devam edip tekrar yalpalamak istemedim, sektör değiştirdim tamamen, o sektörü sevdim, 2 sene içinde çok iyi birkaç projede görev aldım, ama işin yurtdışı tarafı olduğu için(geceleri çalışmam gerekebiliyordu) yine aile hayatımı gözeterek işten çıktım.

Şuanki çalışma modelimde evden çalışmam gerek, bir proje çıkarmam gerek ortaya, ama enerjim yok! Projeyi ortaya koyunca çok güzel paralar kazanabilirim ama o bile motive etmiyor. Ve bu projeyi yetiştirmem gerek. Ne zaman motive olsam işe başlasam oğlum hasta oluyor, bir hafta evdeyiz ona bakıyorum, evle uğraş, kendi de uyumuyor akşamları bir saat uyutmakla uğraş, okuldan gelince onunla oyna, sabah okula bırakmak için binbir naz vs. Yani okula gitmesine rağmen, benim evde zamanım olmasına rağmen bütün hayat enerjimi emiyor.(Okula 9-16 gidiyor)

Annelik çok zor geliyor bazen. Annelik, çocukla ilgilenme, ev düzeni, yemek… Kariyerimi düşünüyorum sonra, daha iyi yapabilirim diye ama hevesim kalmadı, komple bırakasım geliyor her şeyi, hepsine yetişemiyorum. Haftada bir temizliğe biri geliyor. Ama ben sürekli iş yapıyorum, çünkü biraz temizlik-düzen takıntım var.

Hiçbir şeyden hevesimi alamadım, evlendikten kısa süre sonra çocuk sahibi olduk, yani rahat rahat tatile gidemedik, gezemedik. Tatile gitsek sürekli oğlumun peşinde koşuyoruz bütün gün onun istekleri de bitmiyor ki. Haftasonları keza öyle. Evlenip 7-8 sene eşiyle vakit geçiren hemen çocuk yapmayan çiftlere özenirken buluyorum kendimi, biz o evreyi yaşayamadık.(Lütfen o zaman doğurmadan önce düşünseydin demeyin farklı birkaç durum var uzatmak istemediğim için yazmıyorum). Bunların hep birikmişliği var sanırım, depresyonda mıyım neyim uyuduğum uykudan da bir şey anlamıyorum sürekli yorgunum. Hayatımda bir şeyler yarım kalmış gibi. Benim gibi çocuktan sonra böyle aşırı yorgun ve her şeyden bıkmış hisseden var mı?
 
Son düzenleme:
Cocuklu değilim ama çocuklu hayat biraz yormuş sizi. Bu da normal geldi bana. Çünkü etrafımda ne kadar anne gorduysem hepsi bu evrelerden geçiyor. Eşiniz çocuk ve ev konusunda ne kadar sorumluluk sahibi? Bütün yük sizin omuzlarinizda mi? Sizi biraz rahatlatır ve alan tanırsa önce kendinize sonra da işinize zaman ayırmak isteyeceksinizdir muhakkak. Bir kere bir kadın olarak kazandığınız parayla yapmak istedikleriniz bile motive eder. Ailece çıkacağınız bir tatil, kendinize alacaginiz bir elbise, çocuğunuza yapacağınız bir yatirim ya da hediye... Hepsi motive eder. Ama önce sizin kendinizi mutlu edecek bir zaman ayırmaya ihtiyacınız var. Bu tek başınıza kahve içmeye çıkmak, kuaföre gitmek, hatta dümdüz yatmak bile olabilir.
 
Beni kendime getirin diye açıyorum konuyu, biraz hırpalanmam gerek çünkü.

Ben eskiden de böyle aşırı mücadeleci bir tip değildim, yani başarı hırsım hep vardı, başarılı bir okul hayatım oldu ama salınca tam salıyorum işte şimdiki gibi.

Oğlum doğmadan önce iyi giden bir kariyerim vardı, çok istediğim bir firmaya geçiş yapacakken hamile olduğumu öğrendim, sonrasında erken doğum vs olduğu için çalışmaya ara verdim. Sonra devam ederim diye. Büyümesini bekledim, oğlum büyüyünce de çok ara verdiğim için eski işime devam edip tekrar yalpalamak istemedim, sektör değiştirdim tamamen, o sektörü sevdim, 2 sene içinde çok iyi birkaç projede görev aldım, ama işin yurtdışı tarafı olduğu için(geceleri çalışmam gerekebiliyordu) yine aile hayatımı gözeterek işten çıktım.

Şuanki çalışma modelimde evden çalışmam gerek, bir proje çıkarmam gerek ortaya, ama enerjim yok! Projeyi ortaya koyunca çok güzel paralar kazanabilirim ama o bile motive etmiyor. Ve bu projeyi yetiştirmem gerek. Ne zaman motive olsam işe başlasam oğlum hasta oluyor, bir hafta evdeyiz ona bakıyorum, evle uğraş, kendi de uyumuyor akşamları bir saat uyutmakla uğraş, okuldan gelince onunla oyna, sabah okula bırakmak için binbir naz vs. Yani okula gitmesine rağmen, benim evde zamanım olmasına rağmen bütün hayat enerjimi emiyor.(Okula 9-16 gidiyor)

Annelik çok zor geliyor bazen. Annelik, çocukla ilgilenme, ev düzeni, yemek… Kariyerimi düşünüyorum sonra, daha iyi yapabilirim diye ama hevesim kalmadı, komple bırakasım geliyor her şeyi, hepsine yetişemiyorum. Haftada bir temizliğe biri geliyor. Ama ben sürekli iş yapıyorum, çünkü biraz temizlik-düzen takıntım var.

Hiçbir şeyden hevesimi alamadım, evlendikten kısa süre sonra çocuk sahibi olduk, yani rahat rahat tatile gidemedik, gezemedik. Tatile gitsek sürekli oğlumun peşinde koşuyoruz bütün gün onun istekleri de bitmiyor ki. Haftasonları keza öyle. Evlenip 7-8 sene eşiyle vakit geçiren hemen çocuk yapmayan çiftlere özenirken buluyorum kendimi, biz o evreyi yaşayamadık.(Lütfen o zaman doğurmadan önce düşünseydin demeyin farklı birkaç durum var uzatmak istemediğim için yazmıyorum). Bunların hep birikmişliği var sanırım, depresyonda mıyım neyim uyuduğum uykudan da bir şey anlamıyorum sürekli yorgunum. Hayatımda bir şeyler yarım kalmış gibi. Benim gibi çocuktan sonra böyle aşırı yorgun ve her şeyden bıkmış hisseden var mı?
Farklı bir durum falan yok.yapmışsın işte.sırf niye yaptın demesinler diye yazmışsın.eee haklısın da yapacak birşey yok artık.
 
Cocuklu değilim ama çocuklu hayat biraz yormuş sizi. Bu da normal geldi bana. Çünkü etrafımda ne kadar anne gorduysem hepsi bu evrelerden geçiyor. Eşiniz çocuk ve ev konusunda ne kadar sorumluluk sahibi? Bütün yük sizin omuzlarinizda mi? Sizi biraz rahatlatır ve alan tanırsa önce kendinize sonra da işinize zaman ayırmak isteyeceksinizdir muhakkak. Bir kere bir kadın olarak kazandığınız parayla yapmak istedikleriniz bile motive eder. Ailece çıkacağınız bir tatil, kendinize alacaginiz bir elbise, çocuğunuza yapacağınız bir yatirim ya da hediye... Hepsi motive eder. Ama önce sizin kendinizi mutlu edecek bir zaman ayırmaya ihtiyacınız var. Bu tek başınıza kahve içmeye çıkmak, kuaföre gitmek, hatta dümdüz yatmak bile olabilir.
Teşekkür ederim, kendimi o kadar bitik görüyorum ki son zamanlar tüm anneler bana nazaran çok enerjik geliyor inanın. Ben bir çocukla bu haldeysem çok çocukluklar nasıl beceriyor bu işleri diyorum. Eşim destek oluyor ilgileniyor ama ben yeterli bulmuyorum onun desteğini. Geç geliyor işten zaten 7.30 gibi anca ve o saate ben iyice bunalmış oluyorum, okuldan gelmiş olsak bile.
Aslında kendime zaman ayırıyorum, ama biraz daha zaman tanımalıyım sanırım.
 
Beni kendime getirin diye açıyorum konuyu, biraz hırpalanmam gerek çünkü.

Ben eskiden de böyle aşırı mücadeleci bir tip değildim, yani başarı hırsım hep vardı, başarılı bir okul hayatım oldu ama salınca tam salıyorum işte şimdiki gibi.

Oğlum doğmadan önce iyi giden bir kariyerim vardı, çok istediğim bir firmaya geçiş yapacakken hamile olduğumu öğrendim, sonrasında erken doğum vs olduğu için çalışmaya ara verdim. Sonra devam ederim diye. Büyümesini bekledim, oğlum büyüyünce de çok ara verdiğim için eski işime devam edip tekrar yalpalamak istemedim, sektör değiştirdim tamamen, o sektörü sevdim, 2 sene içinde çok iyi birkaç projede görev aldım, ama işin yurtdışı tarafı olduğu için(geceleri çalışmam gerekebiliyordu) yine aile hayatımı gözeterek işten çıktım.

Şuanki çalışma modelimde evden çalışmam gerek, bir proje çıkarmam gerek ortaya, ama enerjim yok! Projeyi ortaya koyunca çok güzel paralar kazanabilirim ama o bile motive etmiyor. Ve bu projeyi yetiştirmem gerek. Ne zaman motive olsam işe başlasam oğlum hasta oluyor, bir hafta evdeyiz ona bakıyorum, evle uğraş, kendi de uyumuyor akşamları bir saat uyutmakla uğraş, okuldan gelince onunla oyna, sabah okula bırakmak için binbir naz vs. Yani okula gitmesine rağmen, benim evde zamanım olmasına rağmen bütün hayat enerjimi emiyor.(Okula 9-16 gidiyor)

Annelik çok zor geliyor bazen. Annelik, çocukla ilgilenme, ev düzeni, yemek… Kariyerimi düşünüyorum sonra, daha iyi yapabilirim diye ama hevesim kalmadı, komple bırakasım geliyor her şeyi, hepsine yetişemiyorum. Haftada bir temizliğe biri geliyor. Ama ben sürekli iş yapıyorum, çünkü biraz temizlik-düzen takıntım var.

Hiçbir şeyden hevesimi alamadım, evlendikten kısa süre sonra çocuk sahibi olduk, yani rahat rahat tatile gidemedik, gezemedik. Tatile gitsek sürekli oğlumun peşinde koşuyoruz bütün gün onun istekleri de bitmiyor ki. Haftasonları keza öyle. Evlenip 7-8 sene eşiyle vakit geçiren hemen çocuk yapmayan çiftlere özenirken buluyorum kendimi, biz o evreyi yaşayamadık.(Lütfen o zaman doğurmadan önce düşünseydin demeyin farklı birkaç durum var uzatmak istemediğim için yazmıyorum). Bunların hep birikmişliği var sanırım, depresyonda mıyım neyim uyuduğum uykudan da bir şey anlamıyorum sürekli yorgunum. Hayatımda bir şeyler yarım kalmış gibi. Benim gibi çocuktan sonra böyle aşırı yorgun ve her şeyden bıkmış hisseden var mı?
Öncelikle kan değerlerinize baktırın.
Sonrasında anne-baba rollerinizi hatırlayın. Anlattıklarınızı okuyunca sanki hayatınız çocuğun istekleri etrafında dönüyormuş gibi geldi. Kızım doğduğundan sonra 3 aylıktan başladık tatil yapmaya. Bazı günler biz onun peşinden koştuk bazı günler o bizim plana uymak zorunda kaldı tatilde. Yük olarak bakmayın bu duruma. Uyku saatini düzenlemeye çalışın, erken uyutun ki kendinize ayıracak vaktiniz kalsın, kafanızı dinleyin. yani önerecek çok şey var ama ilk etapta bunları düzenleyin devamı gelecektir.
 
Benim gibi çocuktan sonra böyle aşırı yorgun ve her şeyden bıkmış hisseden var mı?
Olmaz mı… bu çalışamamayı, işe güce odaklanamamayı, sabah enerjimi emen çocuklarım yüzünden öğlende yorulmayı, çocuklar iki gün bir yere yatılı gidebilse kafasını benden iyi anlayan olamaz herhalde. Okulda bir yurtdışı projesi yapsam rutinden çıkmış olurum, prestijim artar… gel gör ki 24 saat dersim var yeni gelecek arkadaşa sınıf vermek için gün sayıyorum.
 
Siz sadece çocuğunuza odaklanmışsınız. Ama sizin hayatınız sadece çocuktan ibaret olmamalı. Size tavsiyem öncelikle kan değerlerinize baktırın olmadı terapi alın. Çok istediğiniz kariyenize dönün sosyal çevre edinin. Siz de bireysiniz sizin de kendinize ait bir hayatınız var.
 
Bence yaşadıklarınız çok olağan, kendinizi suçlamayın.

Çocuğum yok fakat dışarıdan bir göz olarak bazı ailelerde gözlemediğim bir şeyi belirtmek isterim belki size bir faydası dokunur. Yatağa gitmeye zor ikna ediyorum, hep naz gibi şeyler yazmışsınız. Bazı aileler maalesef, çocuklara sınır koyma konusunda çok yetersiz kalıyor, ben bakıyorum mesela çocuk küçük bir patronmuş gibi tüm aileyi, haftasonunu, boş vakti, yenilecek yemeğin ne olacağını yönetiyor. Gidilen her yeri zehir ediyor, yetişkinlere bir sohbet hakkı bile tanımıyor, ilgi hep çocuğu memnun etmeye yönelik oluyor. Ve gördüğüm bir şey var bu tarz çocuklar aksine aşırı memnuniyetsiz ve hırçın oluyor. Birden fazla örnekte uzun zaman gözlemledim bunu.
Eski jenerasyonlar gibi çocuğa hiç söz hakkı tanımayan ebeveynler olmayalım fakat, çocuğu da sürekli yapması gerekenler için "ikna edilmesi" gereken bir birey olarak konumlamak anne baba için de çocuk için de çok sağlıksız. Sizin yıprandığınızı tahmin edebiliyorum, ben dışarıdan biri olarak bile yıpranabiliyorum bu tarz ailelerle görüştüğüm zaman, çünkü sohbet bile resmen çocuktan izin alınarak devam ediyor neredeyse. Tatil bölgesinde yaşıyorum ben, konuştuğum zaman çoğu Türk ailesi onlar yabancı, genleri farklı gibi komik şeyler söylüyor fakat, yabancı çocuklar inanın restoranlarda ses çıkarmıyor, sakin tonda konuşuyor. Ben ne zaman sıkışık masaların arasında her yeri devirerek, sandalyeme çarparak geçen birini görsem Türk çocuğu. Yinede istisnalar kaideyi bozmaz diyelim.

Bunu eleştiriyorum çünkü bunun ne çocuğa ne aileye ne de topluma faydası var. Siz de belki kendinize karşı yorgun ve motivasyonsuz hissediyorsanız, çocuğun eşinizle size eşlik eden bir birey değil de merkezde sürekli tatmin edilmesi gereken bir canlı olarak konumlanmasından olabilir. Bence bu konularda düşünüp okuyabilirsiniz, çocuğunuz kaç yaşında bilmiyorum ama belirli bir yaştan sonra eşinizle de paylaşımlarınızda çocuk bölücü bir etken olmamalı. Kendi hayatınıza devam edebilmelisiniz. Maalesef yabancılarda bu çok güzel işliyor, bizde yapılamaz olarak bakılıyor. Sonuç ya evliliklerde paylaşımın bitmesi ya da annenin annelik dışında bir rolünün kalmaması olarak gelişiyor.
 
İşte en korktuğum şey hayatımı yaşayamadan anne olmak. Bir yanım büyük konuşma allah nasip etmezse görürsün diyor ama diğer yanım o kadar istemiyor ki. Çok zor bi durum gerçekten allah aratmasın ama en hayırlı zamanda nasip etsin
 
Öncelikle kan değerlerinize baktırın.
Sonrasında anne-baba rollerinizi hatırlayın. Anlattıklarınızı okuyunca sanki hayatınız çocuğun istekleri etrafında dönüyormuş gibi geldi. Kızım doğduğundan sonra 3 aylıktan başladık tatil yapmaya. Bazı günler biz onun peşinden koştuk bazı günler o bizim plana uymak zorunda kaldı tatilde. Yük olarak bakmayın bu duruma. Uyku saatini düzenlemeye çalışın, erken uyutun ki kendinize ayıracak vaktiniz kalsın, kafanızı dinleyin. yani önerecek çok şey var ama ilk etapta bunları düzenleyin devamı gelecektir.
Sizin adınıza sevindim, ne güzel kendi hayatınıza adapte etmişsiniz. Biz de aslında iyi gidiyoruz gibi görsem de yine de ailecek birlikte geçirdiğimiz zamanlara baktığımda hep ona göre yaşamışız diyorum. Mesela denize gitsek bütün gün onun peşinde koşuyoruz, gün sonunda ben amele yanığı 😂 Bir de yaşıtlarıyla oynamayı pek seven bir çocuk değil, çocuklu aile fazla yok görüştüğümüz. O yüzden tek oyun arkadaşı biziz, bu da yoruyor. Sizin kızınız kaç yaşında şimdi?
 
Olmaz mı… bu çalışamamayı, işe güce odaklanamamayı, sabah enerjimi emen çocuklarım yüzünden öğlende yorulmayı, çocuklar iki gün bir yere yatılı gidebilse kafasını benden iyi anlayan olamaz herhalde. Okulda bir yurtdışı projesi yapsam rutinden çıkmış olurum, prestijim artar… gel gör ki 24 saat dersim var yeni gelecek arkadaşa sınıf vermek için gün sayıyorum.
Evet sabah normal uyanıyoruz, her gün uyandırma konusunda yaşadığım zorluk, zorla kahvaltı yaptırmak, okula gitmek istemediği için sürekli hasta numarası yapması, bunları bertaraf etmek sabahtan modumu düşürüyor. Bazen sabahın köründe bağırıp çağırıyorum evde, sonra bir de buna pişman oluyorum. Ben beceremiyorum anneliği gibi geliyor sonra. Umarım bir an önce o motivasyonu siz de bulursunuz 🙏🏻
 
Geç yaşta ana baba olmanın da farklı yorgunlukları var.

Yani zor olan çocuk yetiştirmek bence.

Bu işin erkeni de aynı geçi de aynı.

Allahım güç kuvvet versin inşallah hepimize.
Bana işi gücü oturttuktan sonra çocuk sahibi olmak hep daha mantıklı, daha doğru geliyor. Ama bu kez de yaş geçince sabır daha az oluyor sanırım.
Amin, hepimize 🙏🏻
 
Bence yaşadıklarınız çok olağan, kendinizi suçlamayın.

Çocuğum yok fakat dışarıdan bir göz olarak bazı ailelerde gözlemediğim bir şeyi belirtmek isterim belki size bir faydası dokunur. Yatağa gitmeye zor ikna ediyorum, hep naz gibi şeyler yazmışsınız. Bazı aileler maalesef, çocuklara sınır koyma konusunda çok yetersiz kalıyor, ben bakıyorum mesela çocuk küçük bir patronmuş gibi tüm aileyi, haftasonunu, boş vakti, yenilecek yemeğin ne olacağını yönetiyor. Gidilen her yeri zehir ediyor, yetişkinlere bir sohbet hakkı bile tanımıyor, ilgi hep çocuğu memnun etmeye yönelik oluyor. Ve gördüğüm bir şey var bu tarz çocuklar aksine aşırı memnuniyetsiz ve hırçın oluyor. Birden fazla örnekte uzun zaman gözlemledim bunu.
Eski jenerasyonlar gibi çocuğa hiç söz hakkı tanımayan ebeveynler olmayalım fakat, çocuğu da sürekli yapması gerekenler için "ikna edilmesi" gereken bir birey olarak konumlamak anne baba için de çocuk için de çok sağlıksız. Sizin yıprandığınızı tahmin edebiliyorum, ben dışarıdan biri olarak bile yıpranabiliyorum bu tarz ailelerle görüştüğüm zaman, çünkü sohbet bile resmen çocuktan izin alınarak devam ediyor neredeyse. Tatil bölgesinde yaşıyorum ben, konuştuğum zaman çoğu Türk ailesi onlar yabancı, genleri farklı gibi komik şeyler söylüyor fakat, yabancı çocuklar inanın restoranlarda ses çıkarmıyor, sakin tonda konuşuyor. Ben ne zaman sıkışık masaların arasında her yeri devirerek, sandalyeme çarparak geçen birini görsem Türk çocuğu. Yinede istisnalar kaideyi bozmaz diyelim.

Bunu eleştiriyorum çünkü bunun ne çocuğa ne aileye ne de topluma faydası var. Siz de belki kendinize karşı yorgun ve motivasyonsuz hissediyorsanız, çocuğun eşinizle size eşlik eden bir birey değil de merkezde sürekli tatmin edilmesi gereken bir canlı olarak konumlanmasından olabilir. Bence bu konularda düşünüp okuyabilirsiniz, çocuğunuz kaç yaşında bilmiyorum ama belirli bir yaştan sonra eşinizle de paylaşımlarınızda çocuk bölücü bir etken olmamalı. Kendi hayatınıza devam edebilmelisiniz. Maalesef yabancılarda bu çok güzel işliyor, bizde yapılamaz olarak bakılıyor. Sonuç ya evliliklerde paylaşımın bitmesi ya da annenin annelik dışında bir rolünün kalmaması olarak gelişiyor.
Dediklerinize kesinlikle katılıyorum. Oğlum 5 yaşında, aşırı hareketli ve hırçın bir çocuk değil ama istekleri bitmeyen bir çocuk. Dışarı gittiğimizde benim almam gereken şeyler varsa 5 dakika bile dursam inadına o mağazada bir olay çıkarır. Alışverişe götürmemeye çalışıyorum mesela. Restorana gitsek oturur bizimle ama eğer tableti varsa, tabletsiz gidersek de bizi konuşturmaz ve saçma sapan hareketler yapar. Yani bazen yaşına veriyorum ama yanlış bir şeyler var biliyorum.
Kat komşumuz var yabancılar, kadın benimle yaşıttır. 2 çocuk ve bir köpeğe bakıyor, bütün gün evde. Karşılaşıyoruz bazen dışarıda ama çok mutlu çocukları belli oluyor. Ailecek mutlular yani. Ki burada yalnızlar görüştükleri pek kimse yok sanırım. Ben neden böyle değilim diye bile takıyorum kafama 😂
Her şeyi beraber yapıyoruz aslında ailecek mutlu olabileceğimiz şeyler yapmaya çalışıyoruz ama ben mutlu olamıyorum.
Teşekkür ederim yorumunuza.
 
İşte en korktuğum şey hayatımı yaşayamadan anne olmak. Bir yanım büyük konuşma allah nasip etmezse görürsün diyor ama diğer yanım o kadar istemiyor ki. Çok zor bi durum gerçekten allah aratmasın ama en hayırlı zamanda nasip etsin
Hangisi zor bilmiyorum ben de geç anne olmak mı, erken anne olmak mı? Ben tam orta diyebilirim yani çok da erken anne olmadım ama yine de halim bu.
 
Beni kendime getirin diye açıyorum konuyu, biraz hırpalanmam gerek çünkü.

Ben eskiden de böyle aşırı mücadeleci bir tip değildim, yani başarı hırsım hep vardı, başarılı bir okul hayatım oldu ama salınca tam salıyorum işte şimdiki gibi.

Oğlum doğmadan önce iyi giden bir kariyerim vardı, çok istediğim bir firmaya geçiş yapacakken hamile olduğumu öğrendim, sonrasında erken doğum vs olduğu için çalışmaya ara verdim. Sonra devam ederim diye. Büyümesini bekledim, oğlum büyüyünce de çok ara verdiğim için eski işime devam edip tekrar yalpalamak istemedim, sektör değiştirdim tamamen, o sektörü sevdim, 2 sene içinde çok iyi birkaç projede görev aldım, ama işin yurtdışı tarafı olduğu için(geceleri çalışmam gerekebiliyordu) yine aile hayatımı gözeterek işten çıktım.

Şuanki çalışma modelimde evden çalışmam gerek, bir proje çıkarmam gerek ortaya, ama enerjim yok! Projeyi ortaya koyunca çok güzel paralar kazanabilirim ama o bile motive etmiyor. Ve bu projeyi yetiştirmem gerek. Ne zaman motive olsam işe başlasam oğlum hasta oluyor, bir hafta evdeyiz ona bakıyorum, evle uğraş, kendi de uyumuyor akşamları bir saat uyutmakla uğraş, okuldan gelince onunla oyna, sabah okula bırakmak için binbir naz vs. Yani okula gitmesine rağmen, benim evde zamanım olmasına rağmen bütün hayat enerjimi emiyor.(Okula 9-16 gidiyor)

Annelik çok zor geliyor bazen. Annelik, çocukla ilgilenme, ev düzeni, yemek… Kariyerimi düşünüyorum sonra, daha iyi yapabilirim diye ama hevesim kalmadı, komple bırakasım geliyor her şeyi, hepsine yetişemiyorum. Haftada bir temizliğe biri geliyor. Ama ben sürekli iş yapıyorum, çünkü biraz temizlik-düzen takıntım var.

Hiçbir şeyden hevesimi alamadım, evlendikten kısa süre sonra çocuk sahibi olduk, yani rahat rahat tatile gidemedik, gezemedik. Tatile gitsek sürekli oğlumun peşinde koşuyoruz bütün gün onun istekleri de bitmiyor ki. Haftasonları keza öyle. Evlenip 7-8 sene eşiyle vakit geçiren hemen çocuk yapmayan çiftlere özenirken buluyorum kendimi, biz o evreyi yaşayamadık.(Lütfen o zaman doğurmadan önce düşünseydin demeyin farklı birkaç durum var uzatmak istemediğim için yazmıyorum). Bunların hep birikmişliği var sanırım, depresyonda mıyım neyim uyuduğum uykudan da bir şey anlamıyorum sürekli yorgunum. Hayatımda bir şeyler yarım kalmış gibi. Benim gibi çocuktan sonra böyle aşırı yorgun ve her şeyden bıkmış hisseden var mı?
Daha bu sabah iş yerinde arkadaşlara söyledim aynısını, hiç bir şey yapmak istemiyorum işe zorla geliyorum geçen gün sabah evden çıkarken ağladım hatta işe gitmek istemiyorum diye🥺 burhan altıntop gibi öldüm bittim sendromuna girdim sanıyorum. İki çocuk var bende de ne onlara ne kendime zaman ayıramıyorum.
Eve gidince yemek bulaşık faslı sonra yatış, e yardımcı alacak maddi imkanım da yok.
Siz en azından evde çalışıyorsunuz ne güzel.
Yani size verecek tavsiyem yok ama durumum daha vahim, bu da demek oluyor ki yaşadıklarımız normal 🤔 en azından tek ben değilmişim.
 
X