Mâlikî mezhebi dışındaki diğer mezhebler; annenin çocuğunu emzirmesinin diyâneten vâcip, kazâen vacip olmadığı görüşündedir. Bu yüzden anne zaruret olması hâli dışında kazaen çocuğunu emzirmeye zorlanamaz. Çocuğun emzirilmesi yani nafaka sorumluluğu yalnız babaya aittir, bundan dolayı baba çocuğunu beslemek için, anneyi çocuğa süt vermesi için zorlayamaz. Anne ister alt tabakadan olsun ister üst tabakadan olsun, ister evlilik halinde bulunsun, ister boşanmış olsun farketmez. Cumhura göre, “Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler” ayeti, annenin çocuğunu emzirmeye mecbur olduğunu ifade eden bir unsur taşımaz. Bu ayetteki emir (emzirirler), nedb (teşvik) ve Allah’ın annelere çocuklarını emzirmeleri için bir irşadıdır. Ayrıca nafakanın babaya ait olduğuna dair, aynı ayette geçen; “onların örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi baba tarafına aittir” ile başka bir ayette; “sizin için çocuğu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir şekilde anlaşın” ifadesi geçmektedir. Annenin çocuğunu emzirmesinin mendub olması (teşvik edilmesi), anne sütünün çocuk için daha uygun, annenin çocuğuna şefkatinin daha fazla ve süt vermenin çocuk için olduğu gibi anne için de bir hak oluşundandır. Hiç kimse hakkını yerine getirmek için de mecbur tutulamaz. Bundan zorlamayı gerektiren bir sebebin olması hali müstesnadır.