- 6 Ağustos 2015
- 7.208
- 19.831
- 348
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Bizim bir tanidikta böyleydi. Bir gun trafikte sikmislar bacagina simdi cok mulayim. Topallaya topallaya geziyor.10 yıllık evliyiz bu konudan dolayı çok tartismisliğimiz var o yüzden buraya konu açıp sizin de fikirlerinizi öğrenmek istedim.
Belki tartışmamız azalır belki düşüncelerim değişir diye düşündüm.
Belki de doğru davranıyorum bunu da en azından sizlerden öğrenmek istedim.
Dışarıdan gözlere ihtiyacim var.
Artık konuya geçebilirim.
Eşim ailesine, aileme, çevresine karşı hiç bir şeyi alttan almayan tabi haklıysa devamli savunma ve haklı çıkma derdinde olan birisi.
Çoğu konularda eşime hak vermiş olsamda bazen büyüklerine karşı saygıdan susan taraf olmasını o kadar isterdim ki .
Çünkü bu davranışı hep itici bulunuyor herkes tarafından kendi annesi tarafından bile.
Benimle bile bazen bir konuda 1 saat konuşur ta ki ben haklısın tamam bidahakine daha dikkat ederim diyene kadar.
Yakın zamanda olan olayları örnek vericem daha net anlarsınız.
2 Çocuğu doktora götürdük doktor birisine serum
Verelim ama diğerine gerek yok tahliller temiz dedi.
Eşim ama bu çocuk devamli kusuyor mide boş deyince doktor
Burda takip edelim onu da yine kusarsa ona da serum verelim dedi.
Eşim orda çok sinirlendi bağırarak
"İyi o zaman şimdi odanızın kapısına kussun bakalım o zaman verecek misiniz" diyerek doktoru tersledi.
Ben eşime döndüm.
"Tamam demek çok mu zor niye doktorun huzursuz ettin ki durduk yere" dedim.
Kendini savundu durdu.
Başka bir gün kasiyerle tartıştı. Hani kasaya şu indirimde almak ister misiniz diye soruyorlar ya
Almayacaksan almicam de geç de mi ?
Ama Eşim gitti "siz ne insan kandırıyorsunuz zaten o falan markette o fiyatta, siz indirim falan yapmıyorsunuz. " diye başladı tartışmaya kasiyer konuşuyor bizimki konuşuyor 10 dakika ben onları dinledim.
O kadar geriliyorum ki.
Trafik deseniz felaket her gün birine söylenir "ordan hiç gidilir mi mal?
Dönerken ne sinyal vermiyorsun" deyip arabadaki kişilere el kol hareketi yapıyor.
Ben de " ya niye daha mülayim olmuyorsun niye hazı şeyleri görmezden gelmiyorsun tamam haklı olabilirsin ama sakın kalsan "
diyorum bu sefer de asla öyle olamayacağına dair nutuk çekiyor.
Şöyle düşünün sayın hemcinslerim sizler güler yüzlü sakin kişilerin yanında siz de mutlu olursunuz değil mi?
Ama devamli gergin bir ortam düşünün tartışmayı çok seven birisi etrafındaki insanların yüzünü düşüren birisi sizin de gülen yüzünüz solar değil mi?
Bekarken cıvıl cıvıl olan ben şimdi gülmeyi özledim. Sakin ortamı özledim. Tatlı muhabbetleri özledim.
Tartışmak dozunda olunca güzel ama bu devamli olunca insanin sinirlerini oldukça yıpratıyor.
Bugün çocuklara bağırdım diye bana dedi ki
"Seni sinir hastanesine kapatmak gerek ."
Evet artık sinir hastasıyım ben de .
Doktora gittim yakında demir değerim düşük çıktı diye ilaç başladım.
Belki de bu sinir yapıyor ben de diyerek.
Ama ben kendimi biliyorum ben çocukluktan beri demir eksikliği yaşayan biriyim. Ama sırf yüzüm gülsün diye ilaca başladım bakalım.
Size danışmak istediğim konu şu :
Eşim başkalarına kızarken ben hep onun yanında durup sırtını sivazlayan taraf mı olayım mutlu olmak için. Yoksa hep karşısında olup üzülen tarafın yanında mı olayım?
Sizler benim durumum da olsanız hangi tarafta dururdunuz?
Haklının10 yıllık evliyiz bu konudan dolayı çok tartismisliğimiz var o yüzden buraya konu açıp sizin de fikirlerinizi öğrenmek istedim.
Belki tartışmamız azalır belki düşüncelerim değişir diye düşündüm.
Belki de doğru davranıyorum bunu da en azından sizlerden öğrenmek istedim.
Dışarıdan gözlere ihtiyacim var.
Artık konuya geçebilirim.
Eşim ailesine, aileme, çevresine karşı hiç bir şeyi alttan almayan tabi haklıysa devamli savunma ve haklı çıkma derdinde olan birisi.
Çoğu konularda eşime hak vermiş olsamda bazen büyüklerine karşı saygıdan susan taraf olmasını o kadar isterdim ki .
Çünkü bu davranışı hep itici bulunuyor herkes tarafından kendi annesi tarafından bile.
Benimle bile bazen bir konuda 1 saat konuşur ta ki ben haklısın tamam bidahakine daha dikkat ederim diyene kadar.
Yakın zamanda olan olayları örnek vericem daha net anlarsınız.
2 Çocuğu doktora götürdük doktor birisine serum
Verelim ama diğerine gerek yok tahliller temiz dedi.
Eşim ama bu çocuk devamli kusuyor mide boş deyince doktor
Burda takip edelim onu da yine kusarsa ona da serum verelim dedi.
Eşim orda çok sinirlendi bağırarak
"İyi o zaman şimdi odanızın kapısına kussun bakalım o zaman verecek misiniz" diyerek doktoru tersledi.
Ben eşime döndüm.
"Tamam demek çok mu zor niye doktorun huzursuz ettin ki durduk yere" dedim.
Kendini savundu durdu.
Başka bir gün kasiyerle tartıştı. Hani kasaya şu indirimde almak ister misiniz diye soruyorlar ya
Almayacaksan almicam de geç de mi ?
Ama Eşim gitti "siz ne insan kandırıyorsunuz zaten o falan markette o fiyatta, siz indirim falan yapmıyorsunuz. " diye başladı tartışmaya kasiyer konuşuyor bizimki konuşuyor 10 dakika ben onları dinledim.
O kadar geriliyorum ki.
Trafik deseniz felaket her gün birine söylenir "ordan hiç gidilir mi mal?
Dönerken ne sinyal vermiyorsun" deyip arabadaki kişilere el kol hareketi yapıyor.
Ben de " ya niye daha mülayim olmuyorsun niye hazı şeyleri görmezden gelmiyorsun tamam haklı olabilirsin ama sakın kalsan "
diyorum bu sefer de asla öyle olamayacağına dair nutuk çekiyor.
Şöyle düşünün sayın hemcinslerim sizler güler yüzlü sakin kişilerin yanında siz de mutlu olursunuz değil mi?
Ama devamli gergin bir ortam düşünün tartışmayı çok seven birisi etrafındaki insanların yüzünü düşüren birisi sizin de gülen yüzünüz solar değil mi?
Bekarken cıvıl cıvıl olan ben şimdi gülmeyi özledim. Sakin ortamı özledim. Tatlı muhabbetleri özledim.
Tartışmak dozunda olunca güzel ama bu devamli olunca insanin sinirlerini oldukça yıpratıyor.
Bugün çocuklara bağırdım diye bana dedi ki
"Seni sinir hastanesine kapatmak gerek ."
Evet artık sinir hastasıyım ben de .
Doktora gittim yakında demir değerim düşük çıktı diye ilaç başladım.
Belki de bu sinir yapıyor ben de diyerek.
Ama ben kendimi biliyorum ben çocukluktan beri demir eksikliği yaşayan biriyim. Ama sırf yüzüm gülsün diye ilaca başladım bakalım.
Size danışmak istediğim konu şu :
Eşim başkalarına kızarken ben hep onun yanında durup sırtını sivazlayan taraf mı olayım mutlu olmak için. Yoksa hep karşısında olup üzülen tarafın yanında mı olayım?
Sizler benim durumum da olsanız hangi tarafta dururdunuz?
biz bir gun hastanede sira bekliyorduk, adamin biri sacma sapan bir sekilde sekretere bagirmaya basladi, onun yuzunden herkesin isi aksadi. sevgilim ve birkac kisi adama “abi hadi sakinles bak bizi de bekletiyorsun” falan dediler. sevgilim de normal insan boyutlarinin iki katidir. adam onlara da bagirinca sevgilim adamin gomleginin ensesinden tutup kaldirip koridorun basina birakip gelmisti. bildiginiz paket gibi adami goturdu koyup geldi. o deli gibi bagiran adam neye ugradigini sasirip ortaliktan kaybolmustu.Bizim bir tanidikta böyleydi. Bir gun trafikte sikmislar bacagina simdi cok mulayim. Topallaya topallaya geziyor.
Söylediklerinize ve son cümlenize o kadar katılıyorum ki ben de en çok bundan korkuyorum.i p e k anlattıklarınız haklı birinin hakkını savunmasına örnek konular değil, eşiniz hakkını savunmuyor, herkese karşı öfkeli ve sürekli alttan alınıp idare edilmek istenen bir adamın yaptıklarına örnek şeyler anlatmışsınız.
İlk sayfada daisy yazmıştı, diğer sayfalarda yazan oldu mu bilmiyorum, kabul etmez ama öfke kontrolü için yardım alması lazım.
Bu haklılık falan değil, market çalışanı herkese indirimli ürünlerden almak ister misiniz diye soruyor, şefi müdürü tarafından müşterilere indirimli ürün tanıtımı yapacaksın denilen çalışana bağırmak haklılık değil özür dilerim ama saygısızlık.
Hayır, teşekkür ederim almak istemiyorum der geçersiniz, çalışan size ölümü görün almazsanız diye ısrar edip poşetinize tıkmaya çalışırsa tepkinizi gösterirsiniz, ki öyle bir şey yapmıyorlar zaten.
Eşiniz her konuyu ben bilirim, benim dediğim olacak, herkes çenesini kapatacak haklısın paşam diyecek moduna girmiş, bir gün sert bir kayaya çarpar arada olan size olur![]()
Yani iste bi laf var dinsizin hakkindan imansiz gelir diye o hesap. Birisini surekli alttan alinca bor yerden sonra ego sisiyor saniyor ki kucuk daglari o yaratti buyukler dededen miras. :)biz bir gun hastanede sira bekliyorduk, adamin biri sacma sapan bir sekilde sekretere bagirmaya basladi, onun yuzunden herkesin isi aksadi. sevgilim ve birkac kisi adama “abi hadi sakinles bak bizi de bekletiyorsun” falan dediler. sevgilim de normal insan boyutlarinin iki katidir. adam onlara da bagirinca sevgilim adamin gomleginin ensesinden tutup kaldirip koridorun basina birakip gelmisti. bildiginiz paket gibi adami goturdu koyup geldi. o deli gibi bagiran adam neye ugradigini sasirip ortaliktan kaybolmustu.![]()
Evet böyle insanlar içinde ki çocukla yaşarlar.Doğan Cüceloğlu ' nun iki kitabında böyle bir durumdan bahsediyordu. Ebeveynlerin sevgisizliği ve yanlış tutumu yüzünden birçok insanın, çocukluğunda kaldığını anlatıyordu.Eşinin yaptıkları yanlış ve kendini telkin edemiyor ok...
Ancak bunun arkasına, iç dünyasına bakarsak orda üzgün ve hayatta istediği bişey ya da bişeyler olmamış birini görürüz...Eşin bişeylere üzgün, hayatında dile getiremediği bi hayalkurıklığı var gibi..O yüzden öfkeli, hayata öfkeli...İçerde çok üzgün bi adam var ama erkekliğe pok sürdürmemek için dile getirmiyor...Psikiyatriste gitmeli