Hanımlar birilerini boğmak üzereyim ama evden çıkmadan bunu yapamıyorum
9 marttan beri evdeyiz. Eşim haftanın belli günleri işe gidiyor tabi geldiğinde elinden gelse derisini değiştirecek. Önlemlerimiz çok sıkı.
Eşimin ailesi köyde ve bizi de görmek istiyorlar. Aslında sadece torunlarını da diyebilirim. Araç gönderelim, izin alalım buraya gelin, çocuğa değişiklik olsun. Fikir çok güzel değil mi? Yani bende de ısrar eden eş ailesi var. Peki ben ne yapıyorum? "HAYIR" diyorum. Allah sizi inandırsın kimse de gelip yaka paça beni dışarı çıkarmaya çalışmadı. Hayır diye bir kelime var ve yapmak istemediğimiz bir şey olduğunda kullanabiliyoruz.
X- Dışarı çıkalım mı?
Y- Hayır.
Bu kadar basit işte.
. Görümcemin kaynı "gelmezsen ölümü öp" dedi.
. Kayınpederimin köylüsünün komşusunun başı ağrımış geçmiş olsuna gitmek zorundaydık.
. Kendimi ve ailemi izole ettim bir aydır evdeyim bir kerecik hava almaya çıktık. (virüs 2 aydır var asgdsagsga)
Bu bahanelerle sokağa çıkıp insanlarla temas ettiğiniz zaman Covid-19 "ayda yılda bir çıkmışlar canım, en iyisi dokunmayım" ya da "ama iftara gitmişler, ne kadar minnoş sevgi pıtırcığı bir aile, bunları birbirinden ayırmayayım" diyerek ortamı terk etmiyor.
Zorunlu haller dışında sokağa çıkmayın deniliyor. Bunu anlamak ne kadar zor olabilir?
Kardeşim pandemi servisinde hem de yoğun bakımda çalışıyor, saç sakal birbirine girmiş yorgun argın bir yurt köşesinde uyuyor, sadece hastane yemeği yiyor.
18inde bitmesi gereken görevi bir ay daha uzatılmış, bilin bakalım neden?
Gelin adayımız kronik kalp hastası bir sağlık çalışanı ama acil serviste görev yapmak zorunda.
Anne babam evden dışarı adımını atmıyor.
Ben 10 aylık bir bebekle evde nefes alamıyorum, balkona çıkıyoruz günde bir iki saat.
Şimdi bakıyorum bir tarafımız eksilmemiş. Çıkıp kapı kapı gezmedim diye ölmemişim de.
İftar, bayram, birbirinin gönlünü hoş etme, ağlayıp sızlayan akrabaların yanına gitme... Offf! Bir ben miyim evde oturan? Hiç mi hak hukuk düşünmezsiniz?
Sağlık çalışanlarının ve çocuklarının canı sizinkinden daha mı az kıymetli?
Her sabah işe gidip çalışmak zorunda olan insanları da riske attığınızı fark etmiyor musunuz?
Kul hakkı, insan hayatı, erdem, ahlak... Hiçbir anlamı yok mu sahiden? Bu kadar kolay mı başkalarının hayatına sebep olma ihtimaliniz?
Sadece gezip tozduğu için ölenlere sahiden üzülmem de giderken yanlarında kaç kişiyi götürecekler ya da ağır hasar bırakacaklar kimbilir.
Keşke keyfi yere gezenlere bir belge imzalatılsa, "hastalandığım takdirde hiçbir sağlık hizmetinden faydalanmamayı kabul ediyorum"
Uzun oldu farkındayım ama tahammülüm kalmadı. Kaç masumun canı yanacak kaç çocuk anne babasını kaybedecek kaç annenin yüreği evlat acısıyla dolacak diye düşünmekten.
Evinden zaruri durumlar dışında çıkmayıp yazımı okuyarak gözlerini yoran hemcinslerime kucak dolusu sevgilerimi; eltisinin iftar davetinde ne giyeceğini düşünmekle meşgul olanlara da alttaki kamu spotunu gönderirim.
Enik k*çı yemiş gibi gezme, #evdekal.
9 marttan beri evdeyiz. Eşim haftanın belli günleri işe gidiyor tabi geldiğinde elinden gelse derisini değiştirecek. Önlemlerimiz çok sıkı.
Eşimin ailesi köyde ve bizi de görmek istiyorlar. Aslında sadece torunlarını da diyebilirim. Araç gönderelim, izin alalım buraya gelin, çocuğa değişiklik olsun. Fikir çok güzel değil mi? Yani bende de ısrar eden eş ailesi var. Peki ben ne yapıyorum? "HAYIR" diyorum. Allah sizi inandırsın kimse de gelip yaka paça beni dışarı çıkarmaya çalışmadı. Hayır diye bir kelime var ve yapmak istemediğimiz bir şey olduğunda kullanabiliyoruz.
X- Dışarı çıkalım mı?
Y- Hayır.
Bu kadar basit işte.
. Görümcemin kaynı "gelmezsen ölümü öp" dedi.
. Kayınpederimin köylüsünün komşusunun başı ağrımış geçmiş olsuna gitmek zorundaydık.
. Kendimi ve ailemi izole ettim bir aydır evdeyim bir kerecik hava almaya çıktık. (virüs 2 aydır var asgdsagsga)
Bu bahanelerle sokağa çıkıp insanlarla temas ettiğiniz zaman Covid-19 "ayda yılda bir çıkmışlar canım, en iyisi dokunmayım" ya da "ama iftara gitmişler, ne kadar minnoş sevgi pıtırcığı bir aile, bunları birbirinden ayırmayayım" diyerek ortamı terk etmiyor.
Zorunlu haller dışında sokağa çıkmayın deniliyor. Bunu anlamak ne kadar zor olabilir?
Kardeşim pandemi servisinde hem de yoğun bakımda çalışıyor, saç sakal birbirine girmiş yorgun argın bir yurt köşesinde uyuyor, sadece hastane yemeği yiyor.
18inde bitmesi gereken görevi bir ay daha uzatılmış, bilin bakalım neden?
Gelin adayımız kronik kalp hastası bir sağlık çalışanı ama acil serviste görev yapmak zorunda.
Anne babam evden dışarı adımını atmıyor.
Ben 10 aylık bir bebekle evde nefes alamıyorum, balkona çıkıyoruz günde bir iki saat.
Şimdi bakıyorum bir tarafımız eksilmemiş. Çıkıp kapı kapı gezmedim diye ölmemişim de.
İftar, bayram, birbirinin gönlünü hoş etme, ağlayıp sızlayan akrabaların yanına gitme... Offf! Bir ben miyim evde oturan? Hiç mi hak hukuk düşünmezsiniz?
Sağlık çalışanlarının ve çocuklarının canı sizinkinden daha mı az kıymetli?
Her sabah işe gidip çalışmak zorunda olan insanları da riske attığınızı fark etmiyor musunuz?
Kul hakkı, insan hayatı, erdem, ahlak... Hiçbir anlamı yok mu sahiden? Bu kadar kolay mı başkalarının hayatına sebep olma ihtimaliniz?
Sadece gezip tozduğu için ölenlere sahiden üzülmem de giderken yanlarında kaç kişiyi götürecekler ya da ağır hasar bırakacaklar kimbilir.
Keşke keyfi yere gezenlere bir belge imzalatılsa, "hastalandığım takdirde hiçbir sağlık hizmetinden faydalanmamayı kabul ediyorum"
Uzun oldu farkındayım ama tahammülüm kalmadı. Kaç masumun canı yanacak kaç çocuk anne babasını kaybedecek kaç annenin yüreği evlat acısıyla dolacak diye düşünmekten.
Evinden zaruri durumlar dışında çıkmayıp yazımı okuyarak gözlerini yoran hemcinslerime kucak dolusu sevgilerimi; eltisinin iftar davetinde ne giyeceğini düşünmekle meşgul olanlara da alttaki kamu spotunu gönderirim.
Enik k*çı yemiş gibi gezme, #evdekal.
Son düzenleme: