- 20 Ocak 2016
- 2.305
- 4.726
- 133
Bu çok yapıcı zeka fışkıran yorum için teşekkür ederim, dilerim ki hayatta verdiğiniz hiçbir karar için sonrasında pişmanlık duymazsınız, zira bu lafınızı hatırlayıp susarsınız herhaldeNe çıkarsa bahtıma diyerek evlenmişsin zaten o da böyle bimadam çıkmış eeee neye şikayet ediyorsun ki o zaman
Bu çok yapıcı zeka fışkıran yorum için teşekkür ederim, dilerim ki hayatta verdiğiniz hiçbir karar için sonrasında pişmanlık duymazsınız, zira bu lafınızı hatırlayıp susarsınız herhalde
Evet planım bu yönde, umarım tayini ertelenmez kasım sonunda gönderirler.. Ben burda kalırım artık ne kadar süre olduğunu bilmiyorum.. O zamana kadar da Nasıl olacak aynı evde bilmiyorum... Şimdilik "hayırdır sorun ne ? " gibi bir yaklaşımı yok , dün gece geldi direk gidip yattı.. Konuşarak çözebileceğimize dair de bir inancım yok aslında, en son yatak konusunu konuşmaya çalıştığımda baya ağır cevaplar vermişti çünkü üste çıkmak için...Hislerin tamamen bitmeden boşanma, bu seni çok yıpratır ayrı kalın biraz, ama 3 5 gün değil 1 2 3 belki 5 ay, öyle karar ver Korun elbette bu arada
Evet planım bu yönde, umarım tayini ertelenmez kasım sonunda gönderirler.. Ben burda kalırım artık ne kadar süre olduğunu bilmiyorum.. O zamana kadar da Nasıl olacak aynı evde bilmiyorum... Şimdilik "hayırdır sorun ne ? " gibi bir yaklaşımı yok , dün gece geldi direk gidip yattı.. Konuşarak çözebileceğimize dair de bir inancım yok aslında, en son yatak konusunu konuşmaya çalıştığımda baya ağır cevaplar vermişti çünkü üste çıkmak için...
Yıllık izinler açıldığında onsuz biyerlere giderim bir hafta 10 gün arkadaş ayarlayabilirsem..
Şu an aynı evde bikaç ay yaşamak çok anlamsız geliyor ama ani karar vermemiş olmak adına bunu yapıcam...
Beddua mı ettin sen şimdi. Eleştiriye açık değilsen buraya yazmayacaksın. Hem tanımadan evlendim diyorsun hem de gelmiş burda benim zekama laf etmeye debeleniyorsun hey allahım ya. Komik kız seniBu çok yapıcı zeka fışkıran yorum için teşekkür ederim, dilerim ki hayatta verdiğiniz hiçbir karar için sonrasında pişmanlık duymazsınız, zira bu lafınızı hatırlayıp susarsınız herhalde
Çocuk sahibi olmayı evliliğin 2. Ayından itibaren denedik olmadı... İkimizde de bariz bir sorun yok, sebepsiz olmuyor olan da düştü 3 kere ve düşüklerin de bir sebebi yoktu.Bu gecen yillarda çocuk sahibi olmayi düşündünüz mu ?bugun bir arkadasim da sizinkine benzer seyler soyledi çocuk olmadikca uzaklastik dedi
Esin anlayisli iyi bi insan gibi ama iste bi o kadarda ilgisiz dusuncesiz zamana birakmak en dogrusu olur..Özet: eşimin sevgisini hissedemiyorum, bu tek başına boşanma sebebi mi karar veremiyorum....
nerden başlasam bilemiyorum kızlar... eşimle alakalı bazı sorunlardan bahsetmiştim daha önce. gittikçe uzaklaştığımı hissediyorum kendisinden. evlendiğimizden beri benden uzaklaşmak için hep bahane aradı sanki..
eşimin bazı mide bulandırıcı durumlarını da nikahımız yapıldıktan sonra faceinin şifresini kırarak öğrendim, o zaman başımdan aşağı kaynar sular aktı bu nasıl bir adam böyle diye.. o konuyu da bilenler var.. ama işte basiret bağlanması mı ne , "benden önce olmuş hepsi" dedim ve kapattım konuyu o zaman, nikah yapılmamış olsa sevgili olsak trilyon kere ayrılırdım ondan eminim... O olayla eşimin aşk sevgi adamı olmadığını anladım, kadınlara yaklaşımı maalesef ki berbat durumda...
evlendik evimize gideli 1 hafta olmadan ısrar kıyamet annesini çağırdı yanımıza (ailesine hiç düşkün biri değil oysa) , 1 hafta 10 gün kalır döner diye sesimi çıkarmadım ama annesi gitmek istedikçe hele dur daha yeni geldin dedi durdu. 20. gün ben "benden bu kadar çabuk mu sıkıldın niye göndermiyosun anneni" diye ağlama krizine girince "yaa ayıp olur diye göndermedim niye sıkılayım senden" dedi ve sonraki gün ben annesini de alıp memlekete döndüm , tayin için evrakları bahane ederek, ve sonra tekrar eşimin yanına gittim.
evliliğimiz aşırı hızlı oldu bilenler var, tanıştık 5 ay sonra nikahımız yapılmıştı tayin işi için, nikahtan 3 ay sonra da düğün oldu zaten. eşimi flört ve nişanlılık döneminde sadece günde yarım saatlik tlf konuşmalarından tanıyorum , onlar da "seni çok özledim keşke yanımda olsan"lardan ibaretti. ben o dönem de hep şikayetçi idim durumdan. seni hiç tanımıyorum bırakalım bu özledim sevsem öpsem muhabbetlerini başka konu yok mu konuşacak, paylaşımımız yok hiç diye şikayet ederdim , eşim "evlenince zaten herşeyi senle paylaşıcam merak etme" diye konuyu kapatıyordu.
eşimi tanımıyordum, o da beni tanımıyordu hiç. bu da bende benle acaba maddiyatı düşündüğü için mi evlenmek istiyor sorusunu ister istemez düşündürttü. ki keza arkadaşlarına "nasıl biri ?" diye sordurttuğum arkadaşlarım hep "maddiyatçı , çıkarcı, bencil, eşşeği alnından öpüyorsun" diye tarif ettiler eşimi. (bu arada ben de holding sahibi falan değilim sadece benim maaşım onunkinin 3 katı) ben de bunlar üzerine eşimin yaklaşımını anlamak için "evlendikten sonra 1-2 sene işten ayrılmayı düşünüyorum, sınava hazırlanıp şansımı deneyeceğim" dedim. eşim de "sen bilirsin ben sana çalış da diyemem çalışma da diyemem, çalışmazsan her türlü ihtiyacını da elimden geldiğince karşılarım" tarzı konuştu ve ben de "nasıl böyle kötü düşünebildim ne kadar ayıp ettim" diye kendi kendimi yedim. tayin istedim çıkarsa çalışayım yea , çıkmazsa da sınava çalışırım bir sene diye düşündüm. o dönem sülalesinin yüreğine iniyordu, annesi babası sanki çok vahim bir olaymış gibi vah vah tüh tühlerini eksik etmedi ve eşim tayinimin çıkması için bakanlıkların kapısında saatlerce koşturdu, araya birilerini sokmaya çalıştıben şok içerisinde izledim sadece ve tayinim onun yanına çıkmayınca ortak nokta olarak avuç kadar bir şehre geldik ikimizde....
ve eşim buraya yerleşir yerleşmez ticarete atılma heveslerine kapıldı. ben istifa edicem zaten yük olmayayım ona diye evlenirken hiçbir talepte bulunmadığım gibi mobilyalarımı inanılmaz uygun fiyatlara aldım. perdelerimi pazardan seçtim düşünün! eşim alelacele girdi ticarete , benim bir senelik maaşı kredi çektirdi bana, dükkan ödeyecek borcu hiç düşünme dedi. benden gizli de gitti kredi çekti, yakaladım, kavga gürültü... o dönem 6 ay bir sene kadar her boş saniyesinde dükkana koştu, avuç kadar şehirde ne arkadaşım var ne arkadaş edinebileceğim bir çevrem var ne de bir sosyal aktivitem.. kafayı yiyordum. her ay eşşek gibi gidip maaşımı yatırdım dükkanın kredisine! o ise kendi işi yeterince yoğun değilmiş gibi dükkana koştu her fırsatta.. bahanesi de boş bırakırsak çalışanlar para çalar vs idi.. neyse dükkan konusu zaten hayatımın en berbat olayı... sonunda ortağından kazık yedi yatırdığımız paranın yarısını alabildik devrettik ve ordan ilçeye tayin istedim ben geldik buraya...
bu sefer eşim sınava hazırlanıcam dedi, yıllık iznini aldı memlekete gitti ders çalışcam diye, sesimi çıkarmadım kazanamazsa bana patlamasın diye.. oysa evde çoluk çocuk yok pek rahat çalışabilirdi evde, ben zaten sabah 8 akşam 5 işteyim ev boştu...
o bitti çocuk konusu ile ilgili ameliyat oldu 20 günlük raporunu yine memlekette geçirdi bensiz(3. günde ayağa kalkmıştı öyle yatak döşeklik durumu yoktu) burda da bahanesi yüksek lisansımı tamamlayacağım olmuştu(oysa evlenmeden önce bana yüksek lisansını bitirdiğini söylemişti)
memlekete ne zaman gitsek, birlikte gezme teklifinde bulunsam ,bir saatin var ona göre derdi, sonra dakika sayardı 43 dakikan kaldı haberin olsun gibi.. benim bütün hevesim kaçar , git sen deyip yollardım arkadaşlarının yanına..
benden her fırsatta kaçtı , uzaklaştı... bin kere benle zaman geçirmekten hoşlanmıyorsan bitsin diye boşanmayı teklif ettim asla razı olmadı. ve ben şu anda zerrece sevildiğimi hissetmiyorum... hiç umrunda değilim onun sanki... kendi halinde yaşıyor... bu arada ne yüksek lisansı bitirdi, ne sınavı kazandı o dönemlerde. şimdi yeniden sınav açılmış ve her boş anında ders çalışcam diye gidiyor yanımdan.. izinler kapalı ama açıldığında ilk fırsatta izin alıp ders çalışcam diye gideceğinden de eminim...
bu sevgisizlik hissi her geçen gün daha çok evliliğimi sorgulatıyor.. yatakta da hissediyorum bunuhani şöyle bir bakış olur aşk dolu, ne bileyim bir okşayış, bir kokumu içine çeksin... yok böyle şeyler... afedersiniz film çekiyor sanki!! İlişkiden sonra kendimden bile nefret ediyorum o kadar aşktan sevgiden uzak oluyor ki...
Şimdi düşünüyorum işte.. Bu evliliği neden devam ettireyim ki diye... Yuva kurmak zor yıkmak kolay tamam da ben evliliğimi yuva olarak tarif edemiyorum ki...
Eşimin iyi huyları da var yemek temizlik olayına evde ise %80-90 yardım eder, eğer ki evde yoksa ve ben yapmamışsam hiç dert etmez niye yemek yok yada niye ev dağınık diye.. Ütüsünü kendi yapar, ailesi için benle hiç tartışmaya girmedi, ailesine para yedirme derdi yok, kıskanç yada kısıtlayıcı değil, sadakatsizliğini yakalamadım...
Kafam çok ama çok karışık
Canım msjların hepsini okuyamadım yazan olmuştur muhakkak aile terapistine gitmenizi öneririm.gittiniz ve buna ragmen sana karsı davranışlarını degiştirmiyorsa yapacak birsey yok..bazı arkadaslar adamın karakteri bu demiş.bu karakter meselesi degil bence.tamam romantik bi erkek olmayabilir ama seni ve hislerini düşünüp biraz daha sana vakit ayırabilir.
Ne bilim seninle bi muhabbet etmemesi bile baslı basına bi problem olurdu benim için..
Her kadın özel hissetmek ister ve ilgiyi sever..Evlilik sadece afedersiniz yatakta olmaz.İnan ben kolay kolay boşan diyen biri asla değilimdir yinede boşan demiyorum sonuna kadar zorlanmalı ki elimden geleni yaptım diyebilesin
Bu fikirlerin devam ettiği sürece çocuk olayını ertele.çocuk olduktan sonra boşanma işleri iki kat daha zorlaşıyor.
Hakkınızda hayırlısı olsun inşallah
Gidecek olan mal mülk para umrumda değil.. Ben şu an mevcut ne varsa versem de bikaç seneye hepsini kendi başıma hallederim zaten.. Annem de babam da çalışıyordu maddi sıkıntı üniversite dönemi dışında çekmedik, ünide de mesleğim zaten belliydi, 3-5 sene sonra rahata ericem zaten dedim dert etmedim yokluğu.. Eşimin annesi çalışmıyor ev hanımı, babası da eşim daha ortaokulda iken emekli olmuş, defter kitap isterken bile korka korka gitmiş babasının yanına hatta iş eğitim dersinde babası malzemeleri almadığı için öğretmeninden dayak yediğini falan anlatır.. O daha sıkıntılı bir hayat geçirmiş ve okuduğu bölüm de fen edebiyattan atanması zor bir bölüm, iş garantisi yok , hani bikaç sene dişimi sıkayım da diyememiş ailem bana yardımcı olur da..
Onun paraya karşı düşkünlüğünü pintiliğini hep bunları düşünerek hoşgördüm. Ama olmadı işte...
Bir süre ayrı kalmak en iyisi olacak ama bende çalışıyorum burası da küçücük ilçe , işim gereği de tanımadığım kimse yok ilçede.. Ayrı ev tutayım falan olmaz.. Aileme boşanmaya kesin karar vermeden durumumu anlatmaya hiç niyetim yok. Annemle çok problemli bir ilişkim var zaten, en son onlara duyururum durumu, memleket yakın işe ordan git gel yapayım desem annemin sorularını cevaplamaktansa otururum evde konuşmam diyorum...
Eşimin tayini çıktı gidecek ama aralık yada haziranda, bunca ay dayanabilir miyim bilmiyorum.. En güzeli o gitsin ben tayin istemiyim burda kalayım bir süre, duruma bakayım olacak ama çok var daha..
Ahahahhazamaninda biriyle tanismistim, 2 gunde bir naber yazardi, telefonda ne guzel gozlerin var, cok guzelsin muhabbetinden öte konusmazdi. şaka gibi gelecek size ama sadece 1 kez yüzyüze gorusmustuk, bulusmak istemiyordu. telefonda bi animi ya da olayi anlatacagim zaman konuyu yine gözlerime v.s getirirdi. ama pesimi de birakmadi uzun süre. cok hoslanmistim ondan, içim titremisti gördüğümde..bir gün instagramini buldum, 400 küsür garip profilleri olan açık saçık kiz eklemis. o an bundan bi cacık olmaz dedim ama 1 yıl onu düşündüm üzülerek, ama arasa da acmadim. zaten muhabbet belliydi. cok benziyor huylari esinizle. onun kariyeri v.s cok iyiydi buna ragmen maasimi falan sorardi..o olaydan sonra bana sevgisini, ilgisini gösteren, her anını benimle paylasmak icin can atan biriyle beraber oldum, ama o iç titremesi olmuyor onlara karşı daikisi bir arada yok demek ki..
Kızlar son durumu yazayım, bugün geldi eşim 12 ye doğru, ben yatmıştım yatak odasından tableti aldı gitti hiç konuşmadı, debelendim durdum yatakta uyuyamayınca kalktım gittim yanına yok mu sence bir sorun dedim, senin yine kafanda kurduğun bişeyler var kaç gündür belli dedi.. Başladık konuşmaya... Hiç bu kadar anlayabileceğini düşünmemiştim..
Her maddeyi daha ben söylemeden o anlatmaya başladı bir ara cidden burayı okuduğunu düşündümsonra ben evlendiğimizden beri sana ufacık bir sadakatsizliğim olmadı, içkiye para yatırmadım, kumarım yok, ailene saygısızlığım yok, işsiz güçsüz değilim dedi. Ben araya girip "işte yetiştirilme tarzın bu , bu maddeleri sayman boşanmaya gerek olmadığını ıspatlamak için herhalde , beni de dövmeye kalkmadın onu da ekle" dedim. Sonra da benim için boşanma sebepleri bu kadar değil sadece dedim, ben senle birbirimizi sevelim mutlu olalım diye evlendim, senin sevgini hissetmemek de benim için tek başına boşanma sebebi dedim ve ordan Nasıl bağladı isem bilmiyorum (demekki bilinç altımda asıl yatan buymuş ki burda artık ağlamamı durduramadım) "annemle ilişkimi biliyorsun az çok ama bu ilişkinin bende Nasıl bir yara olduğunu bilmiyorsun herhalde, o kadar sevgisiz büyüdüm ki.. Ama annemi ben seçmedim abimi de ben seçmedim, babamı da ben seçmedim.. Onların yıllarca sevgi göstermemesini kabul ettim ama seni ben seçtim, bana sevgi göstermeme hakkın yok dedim salya sümük..
Giden parayı hiç dert etmedim ben şimdiye kadar, yada evlenmeden önce yaptıklarının konusunu açmadım, ama benle evli iken bensiz yaşamaya çalışmana benden kaçar gibi davranmana dayanamıyorum yada yatakta bile bencil olmana dayanamıyorum dedim. İstersen ayrılalım ikimizin de kaybedeceği bişey yok falan...
O sırada geldi sarıldı , ben seni lisede çok beğeniyordum doğru ,evlenirken de çok severek evlendim ama o Zaman 10 seviyorsam şimdi milyon seviyorum, sen benim ailemsin, canımsın diyerek sarıldı...
Arada daha birsürü şey konuştuk.. Yatak odası olayında ise korunmaya karar vermemi destekledi, düşükleri sen yaptın sen kürtaja girdin takipleri sen yaptın ve eminim ki benden çok daha fazla olumsuz etkilendin bu süreçten, cinsellik konusunda senin açından işlerin yolunda gitmemesi çocuğa çok odaklandığın için bence dedi.. Bana kızıp korunmaya karar vermişsin ama aslında bizim için en doğrusu bu olacak dedi
Ankaraya gittiğimizde evin borcu bitsin çalışmak istemiyorsan çalışma , sen böyle söyledikçe ben üzülüyorum seni zorluyor gibi durmaktan dedi. İster sınava çalış ister dersaneye git ister evde otur dedi.
Ben senin hangi konuda bu kadar hassas olduğunu anlayamamışım bundan sonra daha dikkat edicem dedi...
Ümitlendim yine yaaa... Daha anlatmadığım çok şey var da benim için en temel maddeler bunlar oldu.. İnşallah düzelir bundan sonra diyorum ve beklemeye geçiyorum
Ben de konuşmanın ilk 5 dakikası nerdeyse kesin okumuş diye bakıyordum ama bazı şeylere şaşırdı, raporlu iken yüksek lisans tezini tamamlamaya gitmesine falan, "o Zaman sen dememiş miydin ben işe gidicem evde olmayacağım istersen burda kal diye" dedi. Ben de iyi de sen 3. Günde ayağa kalktın zaten bakıma ihtiyacın yoktu ki , ayağa kalkınca kendi isteğinle gelebilirdin yanıma benim talebim olmadan dedim.. Face olayını da hiç gündeme getirmemiş olduğumdan ona da şaşırdı. Konuşmaların tamamı bana ait değildi Nasıl inandırayım seni buna dedi..Burayı mı okuyor ne? Umarım samimidir. O işi bırakıp sınava hazırlanmanız konusunda ileride gerçekten dediği gibi yaparsa samimiyetine biraz olsun inanırım. Daha önce de aynı böyle çalışmasan da olur dediğini ama sonra hem onun hem ailesinin çalışmanız için çok uğraştığını yazmıştınız. Madem o sınava çalışmak için işte çalışmıyor, siz de çalışmayın bakalım tavrı nasıl oluyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?