• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Y Kuşağı dindarlaşıyor!... Tehlikenin farkında mısınız?...
HİKMET GENÇ


Hey gidi günler hey...

Kökten laik zevâta göre; irticanın hortladığı aydı Ramazan!...

Gazete manşetlerinde oruç tutmadığı için dayak yiyenleri görürdük...

Mahalle baskısına maruz kalanların mağduriyeti, Ramazan’ın gündemindeydi hep...

Bir kaç restoran Ramazan dolayısıyla kapatmaya görsün... “Aç kaldık, yiyecek yer kalmadı!..” derler, kızılca kıyamet koparırlardı...

Ramazan’da 1 ay boyunca dükkan kapatan barları işaret ederek, “cumhuriyetin temel değerleri zedeleniyor!..” diye feryat eden Babıali zırtapozlarını hatırlarım...

Hele Ramazan’ın iftar çadırları?!...

Tüm tabldot yemek fabrikalarına girilmiş, restoranlar dağıtılmıştı...

Memleketin her köşesi bilfiil iftar çadırlarıyla işgal edilmişti!...

İktidar sahipleri gaflet ve dalâlet ve hatta hiyânet içinde bulunmuşlardı...

Belediyelerin bu faaliyeti ‘laikliğe aykırı eylemlerin odağı’ydı...

Ve kapatma davasının sebeplerinden biri olmuştu iftar çadırı!...

( Kapatma Davası, İddianame; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin amblemi ve genel başkanının dört ayrı fotoğrafı bulunan iftar çadırı açıldığının belirlendiği...)

Derken ‘Gezi’ciler dönemi başladı...

Önce bir isyan vardı...

“Yaşam tarzıma, rakıma dokunma... İstediğim an içerim, metroda öpüşürüm, karışma...”

Bu isyan Ramazan’a kadardı...

Ramazan’da anti-kapitalist ‘Gezi imamı’ devreye girdi... Yeryüzü iftarı diye bir Ramazan eylemi icat etti... ( Tabii, biz şimdiye kadar iftarı uzayda yapıyorduk ya.., iftar yeryüzünde olunca birden dikkat çekti!...)

Her yer direniş her yer iftardı!... Beyoğlu’nda Müslümanı, ateisti, oruçlusu, oruçsuzu, abdestlisi, abdestsizi, çapulcusu, çapulsuzu, hatta ayyaşı yer sofrasında iftar eylemi yaptılar...

İftar eyleminde dua, alkış, slogan..vs, ne istersen vardı...

İslam-Çapulcu sentezi!...

Gezi’ci İmama kızdık... Dedik ki;

“Yahu anti-kapitalist İhsan.., Hesapta 5 yıldızlı otelleri, lüks restoranları, gösterişi protesto ediyorsun.. Lakin ‘sloganlarla, alkışlarla, diren Gezi naralarıyla..’ gösterişin, şovun kralını yapıyorsun.. Yeraltı, yeryüzü, kıtalar arası..vs, iftarıyla insanları ayrıştırıyorsun... Yeryüzü böyle din istismarı görmedi!..”

( Beyoğlu’ndaki yeryüzü iftarı için twit bile attık; “Toma suyuyla abdestler alındı... Şu anda Taksim’de yoğun zikir var!.. Gözler yaşlı!... Acil seccade, takke, başörtüsü ve tesbih ihtiyacı var.. RT’leyenlerden Allah razı olsun...” )

Vay efendim, nerden diyorduk bunları... Din birilerinin tekelinde değilmiş, Allah ile kul arasına girilmezmiş, çapulcunun içini kimse bilemezmiş... İftar ve teravih eylemleri yandaşın dengesini bozmuş...

Hele Gezi’ci sanatçılar ve gazetecilerin hali?!...

Titrinde “T.C-Çapulcu” yazan ve ilk günden beri hükümeti yobaz, dinci, din istismarcısı olarak nitelendiren ve hatta zaman zaman İslam’a hakaret edenlerin hepsi birer mücahit oldu!...

Ayet ve hadislerden örnekler, dualar gönderdiler... Sosyal medyaya nur yağdı!...

( Ece Temelkuran’ın Ramazan’da hatime başladığını bile düşündük... “Temel Kuran”ın hikmetine vakıf olduk!...)

Tamam arkadaş haklısınız...

Kalbinizi yarıp içine bakmadık...

Ne diyorsanız o... İbadeti Allah için yapıyorsunuz, niyetinizi ‘O’ biliyor zaten, biz bilemeyiz...

Kabul..

Siz çok mütedeyyin çapulcularsınız...

Kabul...

Tamam, takiye yapmanıza gerek yok!...

Taksim’e bir camii yapılmasına karşı çıkmazsınız herhalde... Sizden bir camii direnişi bekliyoruz!...

Bu arada Başbakan’a da dinci, yobaz falan demezsiniz artık... Sizin kadar Ayet, Hadis okumuyor netekim!...

Başbakan da büyük adam be!...

‘Dindar bir gençlik’ dedi, diye ortalığı velveleye verdiniz!...

Ama Başbakan önce siz çapulcuları dindarlaştırmayı başardı...

Bu gidişle Hayko bile Müslüman olur!...





acaba kimler dini kullanıyor demek geldi içimden:47:
 
Y Kuşağı dindarlaşıyor!... Tehlikenin farkında mısınız?...
HİKMET GENÇ


Hey gidi günler hey...

Kökten laik zevâta göre; irticanın hortladığı aydı Ramazan!...

Gazete manşetlerinde oruç tutmadığı için dayak yiyenleri görürdük...

Mahalle baskısına maruz kalanların mağduriyeti, Ramazan’ın gündemindeydi hep...

Bir kaç restoran Ramazan dolayısıyla kapatmaya görsün... “Aç kaldık, yiyecek yer kalmadı!..” derler, kızılca kıyamet koparırlardı...

Ramazan’da 1 ay boyunca dükkan kapatan barları işaret ederek, “cumhuriyetin temel değerleri zedeleniyor!..” diye feryat eden Babıali zırtapozlarını hatırlarım...

Hele Ramazan’ın iftar çadırları?!...

Tüm tabldot yemek fabrikalarına girilmiş, restoranlar dağıtılmıştı...

Memleketin her köşesi bilfiil iftar çadırlarıyla işgal edilmişti!...

İktidar sahipleri gaflet ve dalâlet ve hatta hiyânet içinde bulunmuşlardı...

Belediyelerin bu faaliyeti ‘laikliğe aykırı eylemlerin odağı’ydı...

Ve kapatma davasının sebeplerinden biri olmuştu iftar çadırı!...

( Kapatma Davası, İddianame; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin amblemi ve genel başkanının dört ayrı fotoğrafı bulunan iftar çadırı açıldığının belirlendiği...)

Derken ‘Gezi’ciler dönemi başladı...

Önce bir isyan vardı...

“Yaşam tarzıma, rakıma dokunma... İstediğim an içerim, metroda öpüşürüm, karışma...”

Bu isyan Ramazan’a kadardı...

Ramazan’da anti-kapitalist ‘Gezi imamı’ devreye girdi... Yeryüzü iftarı diye bir Ramazan eylemi icat etti... ( Tabii, biz şimdiye kadar iftarı uzayda yapıyorduk ya.., iftar yeryüzünde olunca birden dikkat çekti!...)

Her yer direniş her yer iftardı!... Beyoğlu’nda Müslümanı, ateisti, oruçlusu, oruçsuzu, abdestlisi, abdestsizi, çapulcusu, çapulsuzu, hatta ayyaşı yer sofrasında iftar eylemi yaptılar...

İftar eyleminde dua, alkış, slogan..vs, ne istersen vardı...

İslam-Çapulcu sentezi!...

Gezi’ci İmama kızdık... Dedik ki;

“Yahu anti-kapitalist İhsan.., Hesapta 5 yıldızlı otelleri, lüks restoranları, gösterişi protesto ediyorsun.. Lakin ‘sloganlarla, alkışlarla, diren Gezi naralarıyla..’ gösterişin, şovun kralını yapıyorsun.. Yeraltı, yeryüzü, kıtalar arası..vs, iftarıyla insanları ayrıştırıyorsun... Yeryüzü böyle din istismarı görmedi!..”

( Beyoğlu’ndaki yeryüzü iftarı için twit bile attık; “Toma suyuyla abdestler alındı... Şu anda Taksim’de yoğun zikir var!.. Gözler yaşlı!... Acil seccade, takke, başörtüsü ve tesbih ihtiyacı var.. RT’leyenlerden Allah razı olsun...” )

Vay efendim, nerden diyorduk bunları... Din birilerinin tekelinde değilmiş, Allah ile kul arasına girilmezmiş, çapulcunun içini kimse bilemezmiş... İftar ve teravih eylemleri yandaşın dengesini bozmuş...

Hele Gezi’ci sanatçılar ve gazetecilerin hali?!...

Titrinde “T.C-Çapulcu” yazan ve ilk günden beri hükümeti yobaz, dinci, din istismarcısı olarak nitelendiren ve hatta zaman zaman İslam’a hakaret edenlerin hepsi birer mücahit oldu!...

Ayet ve hadislerden örnekler, dualar gönderdiler... Sosyal medyaya nur yağdı!...

( Ece Temelkuran’ın Ramazan’da hatime başladığını bile düşündük... “Temel Kuran”ın hikmetine vakıf olduk!...)

Tamam arkadaş haklısınız...

Kalbinizi yarıp içine bakmadık...

Ne diyorsanız o... İbadeti Allah için yapıyorsunuz, niyetinizi ‘O’ biliyor zaten, biz bilemeyiz...

Kabul..

Siz çok mütedeyyin çapulcularsınız...

Kabul...

Tamam, takiye yapmanıza gerek yok!...

Taksim’e bir camii yapılmasına karşı çıkmazsınız herhalde... Sizden bir camii direnişi bekliyoruz!...

Bu arada Başbakan’a da dinci, yobaz falan demezsiniz artık... Sizin kadar Ayet, Hadis okumuyor netekim!...

Başbakan da büyük adam be!...

‘Dindar bir gençlik’ dedi, diye ortalığı velveleye verdiniz!...

Ama Başbakan önce siz çapulcuları dindarlaştırmayı başardı...

Bu gidişle Hayko bile Müslüman olur!...





acaba kimler dini kullanıyor demek geldi içimden:47:

Başbakanı dindar diye mi istemiyoruz sizce?
Müslümanlığın en önemli şartı kul hakkına girmemektir, yalan söylememektir.
Bu özellikleri taşımayan bir insanı dindar kabul etmem ben.
Direnenleri yanlış anlamış yazar.
Biz onun olmayan, ama şov amaçlı öyleymiş gibi gösterdiği dindarlıktan rahatsız oluyoruz.
" benim dindar gençliğim""benim başörtülü bacım""benim 53 sünni vatandaşım" diye şov yapan bir adamdan rahatsız olmadınız da oruç tutup iftar yapanlardan niye rahatsız oldunuz?
Din sizlerin tekelinde mi?
 
imar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi, Yardımcı Doçent Doktor Osman Erden İstiklal Caddesi'nde yaka paça gözaltına alındı.

Radikal'in haberine göre Yardımcı Doçent Dr. Osman Erden bu akşam İstiklal Caddesi 'nde gözaltına alındı. Erden'in gözaltına alınırken özellikle ağız kısmının kan içinde olduğu belirtiliyor.

Gezi Parkı protestoları kapsamında gözaltına alınan kişilere uygulanan kötü muameleyi, tutuklamaları ve TMMOB yasasını protesto etmek için gruplara çevik kuvvet polislerinin müdahaleleri sürerken gözaltılar da başladı.

Gözatına alınanlar arasında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi, Yrd. Doç. Dr. Osman Erden de bulunuyor.

Gözaltına alınırkenki fotoğrafı çok fena.
Ağzı kanlar içinde , gömleğide:50:
 
$indir.jpg

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan hakkında attığı tweet büyük tepki çekti.

Palalı saldırganın serbest bırakılmasını eleştirirken, Sümeyye Erdoğan’a hakaret eden CHP’li vekil, gelen tepkiler üzerine daha sonra tweeti sildi. Ancak, hakaret içeren tweet sosyal medyada dalga dalga yayıldı.
 
$taksimaa.jpg

Taksim Dayanışmasının çağrısı üzerine onlarca kişi akşam saatlerinde Galatasaray Meydanında toplanmaya başladı.

Toplanan grup İstiklal Caddesi'ne doğru yürüyüşe geçti. Gösteri yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Müdahale sonrası bazı göstericiler ara sokaklara kaçtı. Kaçan göstericileri takip etmek isteyen gazetecilerle çevredeki esnaf arasında tartışma yaşandı. Tartışmaya karışan bazı göstericiler iş yerlerine saldırdı.

(CİHAN)
 
Eki Görüntüle 754814

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan hakkında attığı tweet büyük tepki çekti.

Palalı saldırganın serbest bırakılmasını eleştirirken, Sümeyye Erdoğan’a hakaret eden CHP’li vekil, gelen tepkiler üzerine daha sonra tweeti sildi. Ancak, hakaret içeren tweet sosyal medyada dalga dalga yayıldı.

Ben hakaret içeren birşey görmedim.
Silinen kelime nedir acaba?

Bu arada sayın AKP milletvekilinin bayan gazetecilere " ben sizin bacak aranızı çekiyormuyum" lafını da hakaret kabul ediyorsunuzdur umarım.Sosyal medyada bunada tepki gösterdimi bahsettiğiniz şahıslar?
 
Başbakanı dindar diye mi istemiyoruz sizce?
Müslümanlığın en önemli şartı kul hakkına girmemektir, yalan söylememektir.
Bu özellikleri taşımayan bir insanı dindar kabul etmem ben.
Direnenleri yanlış anlamış yazar.
Biz onun olmayan, ama şov amaçlı öyleymiş gibi gösterdiği dindarlıktan rahatsız oluyoruz.
" benim dindar gençliğim""benim başörtülü bacım""benim 53 sünni vatandaşım" diye şov yapan bir adamdan rahatsız olmadınız da oruç tutup iftar yapanlardan niye rahatsız oldunuz?
Din sizlerin tekelinde mi?

Benim bildiğim iftar sofraları ister bir parkta olsun ister evinde kimi davet ettiğinin önemi yoktur, Ramazan demek insanların birbirine daha hoşgörülü olması demektir, kurduğun iftar sofrasına oturanın dini, mezhebi, dili, ırkı, rengi, abdesti mühim değildir, iftar demek bereket demektir, sofrana herkesi buyur edersin, Ramazan ve iftar insanların birbiriyle kaynaşması demektir.
Allah'ın verdiği nimetleri paylaşmaktır iftar sofraları, insanlara güleryüzünü ve bir somun ekmeği ikram edersin, senin olanın en güzellerini paylaşmaktır Ramazan, din büyükleri der ki: Ramazan insanlar arasındaki ayrımı kaldırır, insanları birbirine kaynaştırır, nefs terbiyesidir, nefs yemek yeme dürtüsü değildir sadece, nefs ruhuda kapsar, ayıplamaları, kınamaları bir kenara bırakırsın, insanları abdestsiz diye parmakla göstermezsin, ki kimin ne olduğunu bilemezsin, bilemediğin insanlar içinde yakıştırmalar yapmazsın, Allah bize insanlara lakap takmayınız buyurmuştur, gözünle görmediğini söylemek iftiradır ki müslüman iftiradan sakınmalıdır.


Dilin söylediğine dikkat etmek gerek...

Bu kadar dini yazdığım için kusuruma bakmayın, bir an tutamadım kendimi:50:
 
ORTAK KINAMA

Yıldıray Sapan’ın yazdığı mesaj, TBMM’de önce gerginlik yarattı. Ak Parti milletvekillerinin “terbiyesizlik bu” şeklindeki tepkileri kısa sürede yerini ortak harekete bıraktı. Önce AK Parti’nin kadın milletvekilleri, sonra tüm grup temsilcileri olayı kınadı. CHP yönetimi, Başbakandan ve kızından özür diledi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, parti olarak milletvekili hakkında gerekenin yapılacağını söyledi. Değerlendirmeler şöyle:

Engin Altay (CHP Grup Başkanvekili): İncelettim, böyle bir vaka olduğu görülüyor. Her ne kadar ifade cinsel içerikli olmasa da, CHP adına Başbakandan özür diliyorum, milletvekiline yakışmamıştır. Kadın CHP milletvekilleri de aynı tavrı göstereceklerdir. Hoş olmayan bu mesajdan dolayı tekrar tekrar özür diliyorum. Başbakanın mahremiyetine yönelik olayla ilgili olarak partimiz gereğini yapacaktır.

Binnaz Toprak (CHP Milletvekili): Ben de CHP’li tüm kadın milletvekilimiz adına bu sözü kınıyorum. Milletvekilleri olarak hassas olmamız gerekir. Bu kişinin ismini vererek, bu isimle bağlantılı olarak bu ifadelerin kullanılması o kişiye zarar verir. Onu mağdur eder. Bu yüzden tartışmaların burada bitmesi mağduriyet yaratmamak için önemlidir. Toprak konuşmasının ardından bir araya gelen AK Partili kadın vekillerin yanına gidererek özrünü açıkladı.
 
Eki Görüntüle 754814

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan hakkında attığı tweet büyük tepki çekti.

Palalı saldırganın serbest bırakılmasını eleştirirken, Sümeyye Erdoğan’a hakaret eden CHP’li vekil, gelen tepkiler üzerine daha sonra tweeti sildi. Ancak, hakaret içeren tweet sosyal medyada dalga dalga yayıldı.

Bacak aranızı çeker yayınlarım diyen vekille aynı durumdadır benim gözümde bu vekil de...
Bu vekil twitlerini silmiş diğeri şaka yaptım demiş ne çare kadınların kullanılmasından, aşşağlanmasından bıktım, yoruldum...
 
Son düzenleme:
Benim bildiğim iftar sofraları ister bir parkta olsun ister evinde kimi davet ettiğinin önemi yoktur, Ramazan demek insanların birbirine daha hoşgörülü olması demektir, kurduğun iftar sofrasına oturanın dini, mezhebi, dili, ırkı, rengi, abdesti mühim değildir, iftar demek bereket demektir, sofrana herkesi buyur edersin, Ramazan ve iftar insanların birbiriyle kaynaşması demektir.
Allah'ın verdiği nimetleri paylaşmaktır iftar sofraları, insanlara güleryüzünü ve bir somun ekmeği ikram edersin, senin olanın en güzellerini paylaşmaktır Ramazan, din büyükleri der ki: Ramazan insanlar arasındaki ayrımı kaldırır, insanları birbirine kaynaştırır, nefs terbiyesidir, nefs yemek yeme dürtüsü değildir sadece, nefs ruhuda kapsar, ayıplamaları, kınamaları bir kenara bırakırsın, insanları abdestsiz diye parmakla göstermezsin, ki kimin ne olduğunu bilemezsin, bilemediğin insanlar içinde yakıştırmalar yapmazsın, Allah bize insanlara lakap takmayınız buyurmuştur, gözünle görmediğini söylemek iftiradır ki müslüman iftiradan sakınmalıdır.


Dilin söylediğine dikkat etmek gerek...

Bu kadar dini yazdığım için kusuruma bakmayın, bir an tutamadım kendimi:50:

Boşuna dememişler 11 ayın sultanı diye.
Başka bir duygu uyandırır Ramazan ayı, iftar sofraları insanda.
Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Mune , teşekkürler.
 
Bu yaziyi yazan kisinin ya bilgisi yetersiz, ya da niyeti kotu, zira 'arkadas' diye sanki bir kisiye atfettigi fikrin kaynagi: Kur'an; kabul kabul diye dalga gectigi sey yani Islamin ozu. Fakat tarikatlarla siyasetle zihni bulanmis gonul gozu Kur'an'i bile gormeyen insanlarin varacagi noktada dindarlik degil dincilik olacagi icin bunun gibi 'kucuk' ayrintilar onemli degil tabii. Yazinin tumu akil almaz mantik hatalari ve hatta bildigin yanlis bilgilendirmelerle dolu, en basitinden yeryuzu sofralarina yeryuzu iftarlari denmesi gibi ve daha sonra kendi yanlis ifadesinin ustunden dalga gecmeye calismasi gibi. ne yazik ki bu yazi buram buram art niyet kokuyor, bu kadar basit bir hataya dusmek mumkun degil, hadi digerlerini gecelim desek...







Y Kuşağı dindarlaşıyor!... Tehlikenin farkında mısınız?...
HİKMET GENÇ


Hey gidi günler hey...

Kökten laik zevâta göre; irticanın hortladığı aydı Ramazan!...

Gazete manşetlerinde oruç tutmadığı için dayak yiyenleri görürdük...

Mahalle baskısına maruz kalanların mağduriyeti, Ramazan’ın gündemindeydi hep...

Bir kaç restoran Ramazan dolayısıyla kapatmaya görsün... “Aç kaldık, yiyecek yer kalmadı!..” derler, kızılca kıyamet koparırlardı...

Ramazan’da 1 ay boyunca dükkan kapatan barları işaret ederek, “cumhuriyetin temel değerleri zedeleniyor!..” diye feryat eden Babıali zırtapozlarını hatırlarım...

Hele Ramazan’ın iftar çadırları?!...

Tüm tabldot yemek fabrikalarına girilmiş, restoranlar dağıtılmıştı...

Memleketin her köşesi bilfiil iftar çadırlarıyla işgal edilmişti!...

İktidar sahipleri gaflet ve dalâlet ve hatta hiyânet içinde bulunmuşlardı...

Belediyelerin bu faaliyeti ‘laikliğe aykırı eylemlerin odağı’ydı...

Ve kapatma davasının sebeplerinden biri olmuştu iftar çadırı!...

( Kapatma Davası, İddianame; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin amblemi ve genel başkanının dört ayrı fotoğrafı bulunan iftar çadırı açıldığının belirlendiği...)

Derken ‘Gezi’ciler dönemi başladı...

Önce bir isyan vardı...

“Yaşam tarzıma, rakıma dokunma... İstediğim an içerim, metroda öpüşürüm, karışma...”

Bu isyan Ramazan’a kadardı...

Ramazan’da anti-kapitalist ‘Gezi imamı’ devreye girdi... Yeryüzü iftarı diye bir Ramazan eylemi icat etti... ( Tabii, biz şimdiye kadar iftarı uzayda yapıyorduk ya.., iftar yeryüzünde olunca birden dikkat çekti!...)

Her yer direniş her yer iftardı!... Beyoğlu’nda Müslümanı, ateisti, oruçlusu, oruçsuzu, abdestlisi, abdestsizi, çapulcusu, çapulsuzu, hatta ayyaşı yer sofrasında iftar eylemi yaptılar...

İftar eyleminde dua, alkış, slogan..vs, ne istersen vardı...

İslam-Çapulcu sentezi!...

Gezi’ci İmama kızdık... Dedik ki;

“Yahu anti-kapitalist İhsan.., Hesapta 5 yıldızlı otelleri, lüks restoranları, gösterişi protesto ediyorsun.. Lakin ‘sloganlarla, alkışlarla, diren Gezi naralarıyla..’ gösterişin, şovun kralını yapıyorsun.. Yeraltı, yeryüzü, kıtalar arası..vs, iftarıyla insanları ayrıştırıyorsun... Yeryüzü böyle din istismarı görmedi!..”

( Beyoğlu’ndaki yeryüzü iftarı için twit bile attık; “Toma suyuyla abdestler alındı... Şu anda Taksim’de yoğun zikir var!.. Gözler yaşlı!... Acil seccade, takke, başörtüsü ve tesbih ihtiyacı var.. RT’leyenlerden Allah razı olsun...” )

Vay efendim, nerden diyorduk bunları... Din birilerinin tekelinde değilmiş, Allah ile kul arasına girilmezmiş, çapulcunun içini kimse bilemezmiş... İftar ve teravih eylemleri yandaşın dengesini bozmuş...

Hele Gezi’ci sanatçılar ve gazetecilerin hali?!...

Titrinde “T.C-Çapulcu” yazan ve ilk günden beri hükümeti yobaz, dinci, din istismarcısı olarak nitelendiren ve hatta zaman zaman İslam’a hakaret edenlerin hepsi birer mücahit oldu!...

Ayet ve hadislerden örnekler, dualar gönderdiler... Sosyal medyaya nur yağdı!...

( Ece Temelkuran’ın Ramazan’da hatime başladığını bile düşündük... “Temel Kuran”ın hikmetine vakıf olduk!...)

Tamam arkadaş haklısınız...

Kalbinizi yarıp içine bakmadık...

Ne diyorsanız o... İbadeti Allah için yapıyorsunuz, niyetinizi ‘O’ biliyor zaten, biz bilemeyiz...

Kabul..

Siz çok mütedeyyin çapulcularsınız...

Kabul...

Tamam, takiye yapmanıza gerek yok!...

Taksim’e bir camii yapılmasına karşı çıkmazsınız herhalde... Sizden bir camii direnişi bekliyoruz!...

Bu arada Başbakan’a da dinci, yobaz falan demezsiniz artık... Sizin kadar Ayet, Hadis okumuyor netekim!...

Başbakan da büyük adam be!...

‘Dindar bir gençlik’ dedi, diye ortalığı velveleye verdiniz!...

Ama Başbakan önce siz çapulcuları dindarlaştırmayı başardı...

Bu gidişle Hayko bile Müslüman olur!...





acaba kimler dini kullanıyor demek geldi içimden:47:
 
Eki Görüntüle 754814

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan hakkında attığı tweet büyük tepki çekti.

Palalı saldırganın serbest bırakılmasını eleştirirken, Sümeyye Erdoğan’a hakaret eden CHP’li vekil, gelen tepkiler üzerine daha sonra tweeti sildi. Ancak, hakaret içeren tweet sosyal medyada dalga dalga yayıldı.


Bu yazıda nasıl bir hakaret var anlamadım.Özellikle %50 nin unuttuğu EMPATİ yi hatırlatıyor insanlara,anlayana.
Bu yazıya hakaret var diyenler

Aslan partisinden tepik ald

peki bu ne sizce???????????
 
Boşuna dememişler 11 ayın sultanı diye.
Başka bir duygu uyandırır Ramazan ayı, iftar sofraları insanda.
Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Mune , teşekkürler.

Rica ederim ne demek parkon, nasıl bakarsan öyle görürsün, daha çok şeyler yazarım ama dini olur, o yüzden bu kadarı kafi:34:
 
Benim bildiğim iftar sofraları ister bir parkta olsun ister evinde kimi davet ettiğinin önemi yoktur, Ramazan demek insanların birbirine daha hoşgörülü olması demektir, kurduğun iftar sofrasına oturanın dini, mezhebi, dili, ırkı, rengi, abdesti mühim değildir, iftar demek bereket demektir, sofrana herkesi buyur edersin, Ramazan ve iftar insanların birbiriyle kaynaşması demektir.
Allah'ın verdiği nimetleri paylaşmaktır iftar sofraları, insanlara güleryüzünü ve bir somun ekmeği ikram edersin, senin olanın en güzellerini paylaşmaktır Ramazan, din büyükleri der ki: Ramazan insanlar arasındaki ayrımı kaldırır, insanları birbirine kaynaştırır, nefs terbiyesidir, nefs yemek yeme dürtüsü değildir sadece, nefs ruhuda kapsar, ayıplamaları, kınamaları bir kenara bırakırsın, insanları abdestsiz diye parmakla göstermezsin, ki kimin ne olduğunu bilemezsin, bilemediğin insanlar içinde yakıştırmalar yapmazsın, Allah bize insanlara lakap takmayınız buyurmuştur, gözünle görmediğini söylemek iftiradır ki müslüman iftiradan sakınmalıdır.


Dilin söylediğine dikkat etmek gerek...


Bu kadar dini yazdığım için kusuruma bakmayın, bir an tutamadım kendimi:50:



Yazdıklarınıza katılıyorum.
Maalesef iftar çadırları bana şov amaçlı yapılan bir gösteriş gibi geliyor.Bugün bilmem kim iftar yemeği veriyor vs. medyada izliyoruz.
Tek sevindiğim nokta sokakta yaşayanların karnı doyuyor.Senede bir ay.
Keşke tüm yıl belli yerlerde kurulsa...Nacizane fikrim.
Din Allahla kul arasında.
 
Son düzenleme:
Antakya'da yine çok sayıda yaralı varmış.
Bir kişi kafasından gaz fişeğiyle vurulmuş.:50:
 
Cok güzel bir cevap olmus,tebrik ederim. Bende ayni seylere söylemek isterdim ama sanirim sizin kadar güzel yazamazdim, söyliyemezdim. Icimdeki öfke, sinir artik o kadar cok büyüdü ki... düsencelerimi, yazilarimi toparliyamiyorum.

teşekkür ederim, haklısınız hepimizin sinirleri öyle yıprandı ki ama inadına sabırla anlatma, diyalog kurma imkanı yaratmaya çalışmaktan başka da elimizden bir şey gelmiyor, anlaşılabilme ümidi ile.

tek dileğimiz adalet, gidenler geri gelmeyecek elbet, yaşanan travmalar da uzun süre hafızalardan silinmeyecek ama yüreklerin bir nebze ferahlaması için haksız gözaltılardan, tacizlere, kadını hedef alan kirli söylemlerden, ölüme sebebiyet verenlere, sakat bırakanlara dek umarım herkes hak ettiğini bulur, hak yerini bulur.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back