25 Haziran 2013 Salı Saat: 10:18
TOMA'nın önünde neden durdum?
Siyahlı kadın artık ben değilim. O artık beni eve çekip limon veren adam, gururlu bir şekilde yürüyen anti-kapitalist Müslüman, inandıkları için ayağa kalkan ve sokaklara giden her bireydir.
İSTANBUL- İstanbuldaki Gezi Parkı gösterilerinin ilk günlerinde bir TOMAyı karşısında durup kollarını açarak durduran kadın gösterilerin sembollerinden birine dönüştü. Üzerindeki siyah elbise nedeniyle siyahlı kadın olarak adlandırılan kadının kimliğiyle ilgili farklı bilgiler veren haberler yayınlandı.Siyahlı kadın olarak bilinen Kate Mullen BBC Türkçeye kimliği ve gerçekleştirdiği eylemle ilgili konuştu.
TAZYİKLİ SUYA KARŞI KIPIRDAMADAN DURDU
Cullen, Avustralyalı bir öğrenci olduğunu söylüyor. Sydneyde sosyoloji okuyormuş. 21 yaşında bir Avustralyalı. Üniversitede okurken resepsiyonistlik gibi yarı zamanlı işlerde çalışıyormuş. İstanbula geliş nedeni ise eğitim.
2012 Eylül'ünde İstanbula geldiğini ve öğrenci değişim programı kapsamında Koç Üniversitesinde eğitim gördüğünü aktaran Cullen, ''Başlangıçta sadece bir sömestir kalmayı planlıyordum ama bu kentin, insanların ve kültürün içinde yaşadıktan sonra bir yıl boyunca kalmaya karar verdim.'' diyor.
Avustralyada da eylemlere katılmıştım
İlk eylemi değil Cullen'ın Gezi Parkı gösterileri. Cullen, Sydneyde birkaç gösteriye katıldığını, Avusturya'nın ''sığınmacıların ülkeye gelir gelmez gözaltına alınması politikasını'' protesto etmek için sokağa çıktığını, ayrıca Irak savaşı karşıtı gösterilere ve Sydney'deki Occupy - İşgal eylemlerine katıldığını anlatıyor.
Beni binaya sokup yardım edenlerden ilham aldım
Peki Gezi Parkı eylemlerine nasıl yer almış Cullen? Mayıs ayı sonunda protestolardan haberdar olduğunu, bazı arkadaşlarının da eylemlere katıldığını anlatıyor ve şöyle devam ediyor:
''Mayıs ayı boyunca İstiklal Caddesinde kesinlikle şiddet içermeyen eylemlerde polisin göstericilere sürekli gazla müdahale ettiğini gördüm. Ben de bir akşam Cihangirdeki evime dönerken gaza maruz kaldım. Hayatımda hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Acı gözlerimi yakıyordu ve nefes alamıyordum. Şansıma bir adam beni tutup bir binaya soktu. Binada bir grup insan vardı. Bana, gözlerime sıkmak için limon ve yanığı yatıştırmak için süt verdiler. Burası muhtemelen İstanbuldaki LGBT topluluğunun merkeziydi. Bana kim olduğumu sormadılar. Bana yardıma ihtiyacı olan bir insan olarak davrandılar. Tük veya yabancı, erkek veya kadın, eşcinsel veya heteroseksüel, Hristiyan veya Müslüman olmama bakmaksızın bana eşit bir şekilde sevgiyle yaklaştılar. Bu grubun iyiliğini, gücünü, kararlılığını deneyimimle gördükten sonra, ben de onlardan ilham aldım. Kendilerine çok minnettar olduğum bu insanlara dayanışmak ve gerçekten inandığım bir şey için ayağa kalkmak isteğim alevlendi.''
'Hayatımda hiç böyle bir ruh hali görmemiştim
Cullen,daha sonra cuma, cumartesi ve pazar günkü gösterilere katılmış. Ocak ayından bileti varmış Orta Amerika seyahati için. ''Tencere ve tavalarla şarkılar söylemiş, gazlı müdahaleye maruz kalan eylemcilere limon yardımı yapmış.Hayatımda daha önce tanık olmadığı bir dayanışma, birliktelik ve iyimserlik duygusundan söz eden Cullen, şöyle devam ediyor:
''Beni en fazla etkileyen hayatın farklı kesimlerinden insanların gösterilere katılımıydı: Genç ve yaşlı, Beşiktaşlı ve Galatasaraylı, dindar (Üzerinde Kapitalizme Karşı İslam yazan pankartı taşıyan bir grup başarötülü kadının yürüdüğünü ve Cihangirdeki cami önünden geçerken herkesin onları alkışladığını hatırlıyorum) ya da değil
Polis daha fazla gazladıkça ve daha fazla tazyikli su sıktıkça insanlar şiddete karşı şiddetsiz bir direniş için daha fazla birleşti ve kararlı hale geldi. Gerçekten öyle iyimser bir duygu vardı ki insanlar dayanışma içinde olmanın gücünü farkettiler.''