gençler ölüyor anneler ağlıyor, 19 yaşında ölen bir gencin de geleceği elinden alındığı için umutla bakamıyor geleceğe haliyle, gençlerin ölümüyle gözyaşı dökenler de haliyle umut dolu olamıyor. şenlik/ festival düzenlenmiyor, insanlar acı çekiyor haksızlığa karşı savaşıyor ve slogan atıyor bunun nesi saygısızlık? onların aramızda hala yaşadığını söylemek mi saygısızlık? ölenlerin arkasından hangi slogan onları ya da ailesini yaralar nitelikte?
saçma sapan dediğiniz eylemler insanın yalnızca insan olduğu gerçeğinden yola çıkarak doğuştan sahip olduğu temel hak ve özgürlükler çerçevesinde gerçekleşiyordu. anayasada tanınmış bir hakkı bile yok saymak mümkün mü? insanlar hak arayamaz mı, insanlar demokratik olduğu söylenen bir toplumda değerlerine sahip çıkamaz mı, insanlar eline silah almadan şiddeti dışlar eylemler yapamaz mı? peki bir insan ekmek almaya da mı gitmemeli? kafasına biber gazı kapsülü yiyeceğini hesap ederek dışarı mı çıkmamalı? bunca haksızlık karşısında insanlar ne yapmalı? sokaklara dökülmek dışında ne yaptılar? elinde palalarla eylemci kovalayanların yaşadığı bir toplumda zarar görmemek için sinmeli, sessiz kalmalı, hiçbir şey olmamış gibi mi yaşamalı?
baret taşıdığı için gözaltına alınan bir gencin bareti suç unsuru kabul ediliyorken ( ki taksimde olağan bir işiniz dahi olsa başınıza ne geleceğini hesap edemediğinizden siz de çıkacak olsanız eminim ki bir barete ihtiyaç duyarsınız) elinde palayla gezenler tutuksuz yargılanmak üzerine elinde palayla gezenler kaşla göz arasında fasa kaçarken bu adaletsizlik karşısında ne öneriniz var? zarar verenleri tespit edip hukuktan medet umalım, sokakları, meydanları, parkları boşaltalım diyorsanız Ethem'i vuran polisin serbest bırakılması karşısında nasıl bir adalet beklemeliyiz artık?
göz göre göre muktedirler yalan söylerken, yalanları ortaya çıkıp da kanıtıyla, görüntüsüyle söylediklerinin gerçekliği çürümüşken bir kez olsun özür bile dilemeyenlere nasıl güvenelim?
gençleri kim kullanıyor? gençlerle alay ediliyor farkında mısınız? bir aydır türbanlı kardeşimiz şiddet gördü görüntüleri mevcut derken vali çıkıp öyle bir görüntü yok diyor. bir belediye başkanı ethemi eylemcilerin taşları öldürdü derken görüntüler apaçık ortadaydı, bugün alinin ölümü için vali arkadaşları bile öldürmüş olabilir polisi kötü göstermek için diyor el insaf. ne hikmetse onun dayak yediği kayıtlar ortadan kayboluyor bu haksızlıklar karşısında insanlar ne yapmalı sahiden soruyorum size?
yalan söyleyen kim, evde zorla tutulan %50 den söz eden kim ( o %50 nin bir kısmı sanırım bugün palalarla sokakları arşınlıyor) polise o yetkiyi veren kim, adalet mekanizmasının işlemesini engelleyen kim, çocuk tecavüzcülerini, istismarcılarını koruyan kim? siz de sanırım hakka, hukuka inanacağınız bir toplum özlemi duyarsınız. siz de temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmadan insanların yaşayabileceği, farklılıklara saygı gösterileceği, yönetenlerin seçilme amaçlarını kavrayıp da halka saygı duyacağı bir düzenden rahatsızlık duymazsınız o halde başından beri yapılan eylemleri küçük görmek, saçma sapan bulmak niye?