- 6 Aralık 2010
- 34.491
- 91.167
Kızlar bir kaç gündür aile gündemimizde bir konu var.
BDV ye yazmayayım sizinle dertleşeyim dedim.
Kızım bu sene üniversiteye başladı, iç mimarlık okuyor.
Bu sene dil hazırlık, seneye bölüm dersleri başlayacak.
İngilizcesi fena değil B2 seviyesinde. Yabancı biriyle konuşabiliyor, yazıları çeviriyor.
Yurtdışına gitmediği sürece burası için yeterli seviyede bence.
Hazırlık bitince daha ilerleteceği kesin
Şimdi benim sevgili kızım iki haftadır yazın work and travella Amerika'ya gitmek için kafamızı yiyor.
Üniversite öğrencilerine çalışırken, aynı zamanda dil geliştirme imkanı sunan bir program.
İş ve konaklama imkanlarını şirket hazır edecek.
Biz üniversitenin 2. 3. senesi gibi göndeririz belki erasmus yöntemiyle gidersin, bakarız zamanı gelince diye konuşmuştuk daha önce.
Çok yakın 2 arkadaşının da gideceğini duyunca bu sene olsun diye tutturdu.
Haziran başı gibi gidip Ekim başı dönecekler.
Gel gelelim çocuklarımın geleceği için annelik kaygılarımı içime atarım, yakınımda olsunlar diye bencillik etmem uçsun kanatlarıyla diyen. Kızıma hiç bir erkeğin egosu ve ataerkil düşünceleri için geleceğine fayda edecek işlerden vazgeçme, seni gerçekten seven hayallerine saygı duyar diyen ben şimdi acayip tırsıyorum.
Başka bir il olsa gider ortamı görürsün, yerini hazırlarsın, iletişimde olacağı kişileri az çok gözden geçirirsin.
Ama başka ülke olunca en fazla havaalanından el sallayacağız.
Kimlerle çalışacak, hırlı mı hırsız mı sapık mı? Orda kimlerle arkadaşlık yapacak?
Dünyanın bir ucunda bize ihtiyacı olsa ne yapar?
Arkadaşlarla gidelim iki kadeh içelim dese kendini kaybeder, sınırı aşar mı?
Eee yine pandemi olurda oralar da kalırsa, hastalık falan kapar hastane problemi yaşarsa.
Daha aklıma neler geliyor ama yazıya dökmeye elim varmıyor.
Diğer yandan ona harika bir tecrübe olacak, dilini geliştirecek, ufku açılacak.
Unut sil aklından kötü düşünceleri diye kendimi telkin ediyorum.
Resmen içimde iki ayrı kişilik birbiri ile konuşuyor.
Abartmıyorum başıma ağrılar giriyor artık.
Pazar günü birlikte yemek yapıyoruz, ben ona "aman kızım gidersen burada olduğundan 2-3 kat daha dikkatli ol. Gözün açık olsun, beraber gittiğin arkadaşlarından ayırılma" vs derken
O bana "anne arkadaşımla konuştuk how I met your mother ın çekildiği puba gidicez, empire state a gidip son kata kadar çıkacağız" dedi. Bir iki kelam ettim, o artık 20 yaşında olacakmış, onun yaşında evlenen varmış, gözü yeterince açıkmış vs vs söylendi.
Gezsin görsün gençliğini doyasıya yaşasın ama bende anneyim işte. Aynı şehirdeyken bile telefonunu duymasa aklına neler geliyor insanın. Gitsin mi gitmesin mi den çıktı konu artık. Babayı bile ikna etti neredeyse.
Ben sonra ki senelerde gider, biraz daha olgunlaşsın acelesi yok desem babası benden yana olacak kesin. Adam gözümün içine bakıyor. Ama bu defa da kızımla aramızda soğuk rüzgarlar esecek. Belki içinde yara olacak bana bilenecek.
Ay bilmiyorum ama gece uyutmuyor artık beni bu kaygılar.
Hem kızım olarak, hem anne olarak bakın konuy
Hangi taraf ağır basıyor sizde.
canim mesleginden oturu son yillar okulu iyice agirlasacak, o zaman daha zor olabilir gitmesi,
bildigim kadariyla odevler vs her sene agirlasiyor mimarlik bolumunde, son yil da bitirme odevleri ile yatiyorlar kalkiyorlar.
simdi gitmesi o yonden daha iyi.
onun disinda kendi arkadaslari ile gidecek olmasi buyuk avantaj, birbirlerine kol kanat gererler.
diger saydigin meseleler icinse, aslinda en guzeli sizin el sallayip gondermeniz, cidden bunun sagladigi deneyim gibisi yok hayatta,
kizin kucuk degil,
senin evlendigin yasta,
unutma bunu
ben 19 yasinda bavulumu alip ciktim evden,
yurtta kaldim,
ev tuttum, ev arkadaslarimla anlasamadim ayrildim, hem de guzel ayrildim, hepsiyle gorusmeye devam ediyorum,
baska ev tuttum,
evime hirsiz girdi,
parasiz kaldim,
cok parasiz kaldim,
cok cok parasiz kaldim...
velhasili olmedim :)