Popüler Konu Farzet ki "O" burayı okuyacak

Rüzgarın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez birtanem
 
Bir üniversite öğrencisi anlatıyor: “Bizim üniversitede genç kızların kullandığı saatlerden takan bir doktor vardı.Bu haline sürekli güler,eğlenirdik. Sonra öğrendik ki,ölen kızına aitmiş. (Acıyla kıvranan ama konuşamayan kalpler vardır)

Hastanenin birinde genç bir kızın başındaki peruk düşer ve orada bulunan herkes gülüp,kahkaha atıp eğlenir. Bir genç adam kadına yardıma koşar. Genç kadın ağlayarak ve titreyerek “Benim hiç bir suçum yok. Ne yazık ki kanser bütün saçlarımı aldı.”der.
(Davranışlarınıza ve aymaz tavırlarınıza dikkat edin)


Okulda başarı seviyesi düşük bir çocuk annesinin mezarına gider:”Anne ..!Benimle okula gel. Öğretmen beni arkadaşlarımın önünde “Senin annen ihmalkar bir kadın,seninle Hiç İlgilenmiyor”diye azarlıyor.”der. (Daima dikkatli olun.Öyle sözler vardır ki,öldürür.)

Kibir ve Peşin Hüküm; İlmin ve İletişimin İki Düşmanıdır.




Sen defalarca kibirine yenilip o sözlerinle beni öldürdün birtanem ...
 
Yeter artık bana iş falan demeyin ya!!! Demeyin, yeter!
Ooooff.......
Çıldırıcam bir gün yeter.
 
Sınavımsın anne yaa... Beni ezmek için varsın sanki! Sen bağırınca, boş yere kızınca iyi, ben karşı gelince, tepki verince olmuyor, başka şeye sinirlenmiş sana sarıyorum falan diye kıvırmaya çalışıyorsun, neden? Bunu asıl yapan sensin. Anne olmaya korkuyorum sayende, sağol. Evlenmeye de.
 
Siz böyle olmasaydınız, bu kadar olumsuz olmasaydınız, desteksiz kalmasaydınız hatta üstüne köstek de olmasaydınız olurdu anne!!! Hep yalnız kaldım, hep kırıldım... Maneviyat en önemli şey ama eksik kaldı...
Çok bencil ve duygusuz bir insan olasım geliyor artık! Başka türlü bir şey yapamayacak gibi hissediyorum...
O kadar olamam belki ama bir noktaya kadar olmam lazım aslında...
Bir ben varım bana...
O kadar eminim ki bana iş güç muhabbeti yapan kime anlatsam derdimi bahane üretiyorum sanacağına... Ailem dahil...
Yalanın ysinin yanından geçmeyen, nefret eden biriyim ve bana bir şeyler uyduruyor muamelesi yapıldığında deliriyorum, çok kırılıyorum, kaldırmakta çok güçlük çekiyorum, enerjim çekiliyor! Kendimi anlatma, kanıtlama ihtiyacı hissetmek istemiyorum!!!
 
Son düzenleme:
Söyleyecek çok şeyim var aslında. Nasıl olmasın ki? Aylarca yıllarca canımı acıttın. Kalbimi kanattın. Sen bana nasıl davrandığının farkında değildin. Ben sana söyleyeyim mi? Yeryüzündeki en iğrenç kişi benmişim gibi davrandın, öyle hissetmem için elinden geleni yaptın. İğrenç bir mahlukatmışım gibi ağzına geleni söyledin. Yeri geldi bir kıza asla söylenmemesi gereken sözler söyledin. Şimdi sana sorsalar bunları ben mi yaptım dersin. Farkında değilsin çünkü. Ama ben hiçbirini unutmadım. O sözlerin o hareketlerin yıllarca her gece ağlamama neden oldu. Senin sesini duymak istediğimde bana iğrenç bir sesim varmış gibi davrandın. O gün kalbimin kırıldığını öyle hissettim ki anlatamam. Odada başkası vardı gecenin bilmem kaçıydı. Yüzümü yorgana bastırıp hıçkıra hıçkıra ağlamıştım o gece. İlk ağladığım gece değildi senin yüzünden. Son da olmadı. Kimse canımı o kadar yakmadı be çocuk. Bu geçen yıllar boyunca o kadar çok şeyimi kaybettim ki. Hayatımda öyle büyük yaralara sebep oldun ki.
Çocukken ağaçtan düşüp kolunu kırmıştın. Bunu öğrendiğimde senin canının ne kadar acıdığını tahmin edince gözlerim dolmuştu içim acımıştı. Ben senin için dua ediyordum. Ailen için dua ediyordum. Senin apartmanında her gün karşılaştığın senin yüzünü gören o insanların hepsini o kadar şanslı görüyordum ki. O konuştuğun kız.. Neyse anlatacak çok şey var. Yılların birikimi bende çok fazla.
Çok güzel sevmiştim. Seni benim gibi kimse sevemeyecek bu hayatta. Bak bu diyeceğim laf öyle basit bir laf değil. Bütün inancımla söyleyebilirim ki; Seni bu hayatta annenden sonra en çok seven kişi ben oldum. Bunun bedeli olarak her gece gözyaşına boğuldum, ruh sağlığımı kaybettim kalbim yaralandı, hastane kapılarında süründüm, hayatımın içine edildi.
Birgün beni anlamanı istiyorum. Bana yaşattıklarını anlamanı istiyorum. Elinin tersiyle ittiğin o sevgimin ne denli büyük bir sevgi olduğunu anlamanı istiyorum. Bana yaşattıklarının ne denli önemli ve ne kadar büyük kötülük olduğunu anlamanı istiyorum. Bana yaşattığın bütün kötülükleri -eğer vicdanını kaybetmediysen- her nefesinde hissetmeni o pişmanlığı hep kalbinin bir yerinde ömrün boyunca hatırlamanı istiyorum. Ama bu isteklerim imkansız biliyorum. senin gibi biri vicdanını çok güzel susturur. Hem farkında bile değilsin hayatımda nelere sebep olduğunun.
Seni affedemiyorum. Allaha havele ettim.
 
Son düzenleme:
Canımı neden bu kadar çok yaktın? Sen bana hiçbir zaman değer vermedin. Değer veren insan kırar mıydı, değer veren insan küfür eder miydi? Değer veren insan canım acıtır mıydı?
Değer veren insan her gece yıllarca ağlatır mıydı? Bana değer vermeyi bırak insan yerine bile koymadın. Sen canımı çok acıttın ya. Ben bu kadarını hak etmemiştim. Neden bu kadar çok acıttın canımı? Beni mahvettin. Mutlu musun? Bu şekilde yıkıp döktüğün için bu şekilde üzdüğün kırdığın için? Beni enkaza çevirdiğin için Mutlu musun?
 
Öpüp sarılmıyor annecim demiyormuşum.
İkiniz de gayet soğuk oldunuz anne baba olarak, hele sen anne beni kendinden uzaklaştırmak için elinden geleni yaptın.
İçimden gelmiyor, kusura bakma diyeceğim de kusur bende değil bana göre.
Falancanın kızı beni ilgilendirmiyor, onun annesi de yapmamışmış, banane, belki senin gibi şiddet de göstermedi oturup iki laf edebildi annesiyle bu da yetti ona, belki babası yaptı ve herkes aynı da değil...
Sen anca beni eleştiriyorsun.
Beni derinden kıran kimseye öyle davranamıyorum, mesafe artıyor her seferinde. Çünkü itiliyorum, değeri olmuyor.
Sonra da herkese temkinli olmaya başlıyorum kırılmamak için tabi...
 
Şimdi bunları tartışmaya kalsam seninle bir noktada kırılıp ağlayarak nankör diyebilirsin bana, onca şey yaptık vs.. Evet bir şeyi beğendiğim zaman o an almadıysak sen dayanamayıp ertesi günün sabahında gittin aldın geldin bana mesela küçükken, kıyamadın. Vb. şeyler yaşandı.
Bunun temelinde sevgi vardı elbet ama ben en çok maneviyat istedim... Sarılmak öpmek de değil önem verdiğim, aradığım. Saygı, ezilmemek, kırılmamak, değer görmek, diken üstünde olmamak gibi şeyler yeterdi gibi.
Ben ileride çocuğuma nasıl olacağım? Bilmiyorum...
Hem kendimden çekindiğim hem sevmediğim, ayak uydurmakta zorlandığım dünyaya belki yine kendim gibi bir çocuk getirmek haksızlık gibi geleceği için hiç istemem.
Belki bir noktada daha çok şey aşmış olurum...
Bazen iyi hissediyorum, düşünmüyorum, fazla önemsemiyorum bazen düşüncelere dalıp geriliyorum, bazen tek bir haksız söz kolayca tetikleyebiliyor beni... Belki uzun zamandır yapmıyor olduğun bir şeydir ama ben geçmişte çokça doldum demek ki... Bu konudan bahsettiğim an gözüm doluyor, ağlıyorsam derinime işlemiş demektir.
Bırak beni karşılaştırma artık başkalarıyla.
Her lafımı bahane, üste çıkmak falan diye algılamayın. Gayet objektifim, kendimi biliyorum. Herkes kendini bilse, bu yolda çabalasa ne iyi olur.
Ama evet şu bir gerçek ki geçmişe fazla takılmamam lazım, kendimi geliştirmem lazım ki çok şey yaptım, çok sorguladım, düşündüm, çıkarımlar yaptım. Kaynağı anlayıp yola devam etmek lazım... Şifalanmam lazım bir şekilde.
Nankör de hayırsız da değilim... Karşı geliyorum, kendimi korumaya çalışıyorum diye böyle olmuyorum, bu laflar bile çok kırıyor beni. Gerginim, haklıyım, tetiklenmediğim sürece sakinim...
 
Niye bana böyle yapıyorsun? Derdin ne amacın ne beni kendinden soğutmak mi yoksa bu hayatı ikimize dar etmek mi senden sadece biraz ilgi sevgi bekliyorum niye benden bunu esirgiyosun sana verdiğim değerin yarısını sen bana versen yeterli benim için hiç bisey bilmiyorum tek bildiğim günden güne senden soğuyor olmam...
 
Aşk mı mantık mı? Ne yapacağımı bilmiyorum.
 
Artık kimseye yazacağım birşeyim kalmadi. Çünkü ben kalmadim.
 
Anne gerçekten zor birisin ya. İnşallah sana benzemem. İlerde bir gün kızım olursa umarım sana benzemem.
 
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…